bugün

kurumların bireyleri aptal yerine koyduğu uygulama, bu duruma karşı ses getirecek bir eylem/yürüyüş yapmak elzemdir.
nedense ortadoğudaki ayaklanmaların internet aracılığıyla başlatılmasından sonra bazıları mevzuya uyanıp internete kısıtlama koyma mevzularını gündeme getirdi, sanki bundan 5 yıl önce insanlar çocuk pornosu izlemiyordu ne garip.
okyanus ötesi fetva sonucudur. buyrun.
http://www.youtube.com/watch?v=aGYT3_n4L00
Haklar darbesidir. Bir ara sosyal haklar diye bir şey vardı, kişisel özgürlük vardı, sahi ne oldu onlara?
btk'nin (btik, yani bitik) yaptigi son aciklamayla "aman efenim aslinda biz mini mini bebelerimizi pornoya karsi korumaya calisiyooorruzz. yanlis anlasilma olmasin!" filtrelemesidir. bunu da böyle yedirmeye calisiyorlar bazi ailelere, bazi insanlara.

ben cidden anlamiyorum. yani bizim devletimiz isini gücünü birakti, milletin uckur davasina mi düstü?? tabi olay yalnizca pornodan ibaret diye düsünürsek(!)

paketler sunacaklarmis, herkes istedigini secmekte özgür olacakmis, eger hicbir paketi secmezsen standart paketi (yani internetin su anki gibi olacagini iddaa eden paketimsi) kullanabilecekmissin özgürceee!!!

iyi de b(i)tik, diyelim ki kendi cocuguna yeteri kadar egitim ya da koruma saglayamayan o aile, senin verdigin bu sacma sapan güvenceyle, cocuk paketini secti hadi, nolacak sonra?? ailenin bütün üyeleri sadece o 7 yasindaki cocugun girdigi sitelere mi girecek? artik isten döndüklerinde her aksam ailecek kraloyun falan oynarlar. daha ne yapsin koskoca adamlar? bu ne kisir döngü, bu ne perhiz, bu ne lahana tursusu demezler mi adama?

ayrica serdar kuzuloglu "sansür ayibina dair" baslikli yazisinda bak ne diyor;

--spoiler--

*Standart paket(ŞiMDiLiK herhangi bir kısıtlama içermeyen seçenek AMA sansürlü siteler yine engelli)

--spoiler--

http://mserdark.com/web_d...ur-ayibina-dair-22agustos

bilemedim simdi. ya bu adam yalan söylüyor ya da birileri yine birseyleri örtbas etmeye, oldu bittiye getirmeye calisiyorlar.

maymun gözünü acsin artik dileklerimle..

edit: internet kafelerde olacaklari düsünemiyorum bile. üstte aile yerimiz var buyrun oraya mi gecin diyecekler? hey allammm..
--spoiler--
Bilgi Teknolojileri ve iletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer, Güvenli internet Hizmeti düzenlemesi ile ilgili basın toplantısı



Bilgi Teknolojileri ve iletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer, 5 Mayıs 2011 tarihinde basın toplantısı yaparak Güvenli internet Hizmeti hakkında bilgi verdi. Çok sayıda basın mensubunun katıldığı toplantıda Dr. Tayfun Acarer, Telekomünikasyon iletişim Başkanlığı internet Dairesi Başkanı Osman Nihat Şen ile birlikte soruları da cevaplandırdı.



1- Güvenli internet Hizmeti nedir?



Güvenli internet Hizmeti Erişim Sağlayıcılar tarafından altyapısı oluşturularak isteyen kullanıcıların internet’ten güvenli hizmet alma seçeneğidir.



2- Güvenli internet Hizmeti düzenlemesinin hukuki dayanağı nedir?



Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca çıkarılan Tüketici Hakları Yönetmeliği’nin internetin Güvenli Kullanımı başlıklı 10.maddesi, işletmecilere internetin Güvenli Kullanımına yönelik ücretsiz alternatif hizmet sunma yükümlülüğü getirmektedir. Diğer taraftan Türkiye’de internet’in güvenli kullanımına yönelik şikâyet ve talepler doğrultusunda Güvenli internet Hizmeti ihtiyacı ortaya çıkmıştır.



Bu nedenle, Bilgi Teknolojileri ve iletişim Kurulu’nun 22/02/2011 tarihli ve 2011/DK-10/91 sayılı Kurul Kararı ile “internetin Güvenli Kullanımına ilişkin Usul ve Esaslar” belirlenmiştir.



3- Güvenli internet Hizmeti ne zaman faaliyete geçecektir? Güvenli internet Hizmeti’nin getirdiği yenilikler nelerdir?



Halen sunulan internet hizmetine ilave olarak, işletmeciler 22 Ağustos 2011 tarihinden itibaren, isteyen kullanıcıların tamamıyla özgür iradeleri ile seçebilecekleri alternatif Güvenli internet Hizmeti sunacaklardır.

Söz konusu hizmet, halihazırda birçok işletmeci tarafından ücret karşılığı sunulan filtreleme hizmetlerine veya ücretli filtreleme programlarına alternatif olarak sunulacak seçenekli, abonelerin istedikleri takdirde kullanabilecekleri ücretsiz bir filtreleme hizmeti olacaktır.



4- Güvenli internet Hizmeti’ni almak zorunlu mudur?



Güvenli internet Hizmeti bir zorunluluk olmayıp, talep eden aboneler alabilecek, talep etmeyenlerin internet erişimlerinde ise mevcut duruma göre hiçbir değişiklik olmayacaktır.



Bu hizmeti alıp almama, seçip seçmeme konusunda kullanıcıların rızası esas olup, tam bir özgürlük mevcuttur.



5- Bu uygulama ücretli midir?



Bu uygulama ücretsizdir.



6-Güvenli internet Hizmeti ile kullanıcılar sınıflandırılacak/sınırlandırılacak mıdır?



Bu hizmetle internet kullanıcıları sınıflandırılmamakta, bilgiye erişim kısıtlanmamaktadır.



7- Kullanıcılar Güvenli internet Hizmeti’nde yer alan profilden yalnızca birisini mi seçebilecekler?



Hayır, istemeyen kullanıcının herhangi bir seçim yapması zorunlu değildir. Kullanıcı istediği zaman bir web sayfası üzerinden istediği profile geçiş yapabilecektir. Kullanıcı, Güvenli internet Hizmetini seçse dahi istediği an filtresiz internet hizmetine de erişebilecektir. Tek bir profili kullanma zorunluluğu diye bir durum olmayacaktır.





8- Güvenli internet Hizmeti’nin seçilmediği durumda ne olacaktır?



Güvenli internet Hizmetini tercih etmeyen kullanıcının internet erişiminde mevcut duruma göre hiçbir farklılık olmayacaktır. Güvenli internet Hizmeti’ni seçmeyen kullanıcı zaten kullandığı internet hizmetini aynen kullanmaya devam edecektir.



9- Güvenli internet Hizmeti hangi profillerden oluşmaktadır?



Güvenli internet Hizmeti, mevcut Standart profile ilave olarak, çocuk profili, aile profili ve yurtiçi profilinden oluşacaktır.

Çocuk Profili Kurum tarafından işletmecilere gönderilen alan adı, IP adresi ve portlara erişimin sağlandığı profildir.

Aile Profili Kurum tarafından işletmecilere gönderilen alan adı, IP adresi port ve ve web proxy sitelerine erişimin sağlanmadığı profildir

Yurtiçi internet Profili Kullanıcının sadece yurtiçinde barındırılan ve Kurum tarafından tarafından işletmecilere gönderilen alan adı, IP adresi ve portlara erişimin sağlandığı profildir.

Standart profil, kullanıcının erişebileceği internet site ve uygulamalarına ait bir sınırlamanın olmadığı, mevcut (şu anki) internet’e erişim sağlanan profili ifade etmektedir.



10- Güvenli internet Hizmeti’nin dünyada örneği var mıdır?



Güvenli internet Hizmeti tamamen özgür irade ile kişisel tercihler doğrultusunda talep edilecek bir hizmettir. Hem Ülkemizde, hem de dünyada internet Servis Sağlayıcıları kullanıcılarına benzer hizmetler sunmaktadırlar. Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliğinin bu konuda tavsiye kararları olduğu gibi, Avustralya, ingiltere, isviçre, ispanya ve Japonya’da benzer uygulamalar yapılmaktadır.





11- Ailelerin seçebileceği internet filtreleme sistemleri mevcutken neden yeni bir sistemin hazırlanmasına gerek duyuldu?



Şu anda sunulan mevcut hizmetlerin büyük çoğunluğu ücretli ve belirli kullanım zorlukları içermektedir. Bu konuda vatandaşlarımızdan gelen yoğun şikayetler ve istekler doğrultusunda, kullanımı kolay ve ücretsiz olarak sunulacak alternatif bir hizmet olarak “Güvenli internet Hizmeti” hazırlanmıştır.





12- Profiller arası geçiş nasıl olacaktır? Herhangi bir Profilden Başka Bir Profile Geçmek isteyince Ne yapmak Gerekecektir?



isteyen internet kullanıcısı Güvenli internet Hizmetini seçse dahi istediği an filtresiz internet hizmetine de erişebilecektir. Bu hususta herhangi bir kısıtlama söz konusu değildir.

Güvenli internet Hizmetini alan kullanıcı, profiller arası geçişleri istediği an yapabilecektir. Örneğin bir evde çocukların internet kullanımı sırasında “çocuk profili” seçilebileceği gibi, yetişkinlerin internet kullanımları sırasında “standart profil”e kolayca geçilebilecektir.



13- Güvenli internet hizmetinde yasaklı sitelere girenler tespit edilecek midir?



Güvenli internet hizmetinde kullanıcıların internet erişimleri hiçbir şekilde tespit edilmeyecektir.



14- Güvenli internet Hizmetinin Kelime Grupları ve Alan Adları ile ilişkisi Nedir?

Basında birkaç gündür tartışılan “kelime grupları ve alan adları” ile Güvenli internet Hizmetinin hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.




15-Basında Tartışılan Kelime Grupları Hakkında Açıklama Yapar mısınız?

21 ve 27 Nisan 2011 tarihlerinde Telekomünikasyon iletişim Başkanlığı tarafından yer sağlayıcılara gönderilen elektronik posta ekinde yer alan kelime grupları ve alan adları kesinlikle yasaklı liste değildir.

Söz konusu liste, yapılan çalışma, gelen ihbar ve şikâyetlerin incelenmesi ve birçok yer ve içerik sağlayıcının yardım talebi üzerine oluşturulmuştur. Bu bildirim işlemi; ilgili Kanun gereği içerik düzenlemesi gerektiren internet sitelerinin tespitinde kolaylık sağlanarak erişim engelleme tedbirine ihtiyaç duyulmamasını sağlayan, bu internet sitelerinin ‘öz denetim – self regulation’ yönelik bir işbirliği sürecinden ibarettir.



16-Belirtilen Kelimeler Alan Adlarında Kullanılamayacak mıdır?

Kullanımı yasaklanan ve otomatik filtreleme yapılacak herhangi bir kelime yoktur.

http://www.tk.gov.tr/Etki...ilari/2011/bt05052011.htm
--spoiler--

böyle bir açıklama yaparak hem akılları karıştırmış, hem hafif çark etmiş, hem de işi iyice çıkmaza sokmuşlar. ulan sokmuş dedim şimdi içerik şeysinden bu da yasaklı hale gelir.

ilk önce zehir zemberek despotça açıklamayla demeye getiriyorlar ki her tık'lamanız izlenecek. alenen söylenmiyor ama lafın ucu buraya getirilmek isteniyor. bakıyorlar ki anında örgütleniliyor buna karşı diyorlar ki bu kadar insan çıkıp itiraz ediyorsa biz yanlış bi bok yapmış oluruz, du bi kontrol edelim. bakıyorlar ki hakkat aptal bir insan bile yemez bunları bari biraz çark edelim. çıkıp başkan açıklama yapıyor tarak kürek. kıvırılıyor bildiğiniz. kullanıcıyı ilgilendiren bir şey yok mevzu internet sağlayıcılarla ilgili. işlerini yapmadıklarından kelli onlara yaptırım.
e tarakyus adama sormazlar mı "senin işinin adı ne?" sen bugüne değin bu işi usulünce yapmadın da şimdi ihaleyi neden adamların üzerine yıkıyorsun ki? ya siktiret iss'lerin işini iyi yapmamasını sen son kullanıcıları sikertmekten ne zevk alıyorsun ki böyle bir durumda. nası olsa sesi çıkmıyor bunların verin ayarı gitsin. yemedi ama. bak işin içine ekşi sözlük girince ardındaki büyük kalabalıktan tırsarak sike sike kıvırma ve geri adımlar başladı.

demekki olmuyormuş hacı, öyle "bizim çocuklar giriyor google'a porno yazıyo, çıkanı engelliyo" diye üstüne bir de kendini gülünç duruma düşürmek son kullanıcıyı hakikaten düşündürüyor.

ulan kimlerin eline kaldık diye.

kardeş atatürk zamanında hakikaten doğru söylemiş. türk milleti zekidir, türk milleti çalışkandır. şimdi sen insanların önüne böyle bir engel koyarsan tutup kıllık olsun diye alakası olmayan bile gidip porno içerik arar, yeminle sırf merakından arar tarar. bunu da kılıfına öyle uydurur ki bunu yaparken -bak yaparken diyorum yaptıktan sonra değil- kapısında it'ciler, bim'ciler olsa da zerre siklemez. girer arar tarar çıkar zerre de iz bırakmaz.

amk mal mısınız yahu, insanları zorla suça yanlışa teşvik etmekteki bu ısrarınızın kaynağı nedir diye merak ediyorum?
hakkat yahu, her kuşu siktiniz de bi leylek mi kaldı?

insanları bilinçlendirmedikten sonra sen götünü de siktirsen internet gibi bir diyarda engelleyemezsin kimseyi.
ülkemdeki faşizmin son noktaya ulaştığının en büyük kanıtı. artık küfür de ettirmez bunlar. o kadar filtreleme seçeneği varken varken o kadar program varken. sanki millet porno izlemek istemiyo da zorla izlettiriyolar. şimdi kalkıp bu uygulamanın amacını sorsan biz halkımızı zararlı içeriklerden korumak için yaptık diyecek.amq o zaman interneti de kldırın pcyi de kaldırın okulu da kaldırın sadece herkes yemek yesin, sıçsın, devlette bize yemek versin başka bişey yapmasın.
bu, o siteye giremeyeceğiz, bu site engellenmiş meselesi değil.
internet sınırlandırılması, bugün bizi tedirgin eden şeylerden en küçüğü aslında.
tedirginliğimiz, gayrimeşru yollardaki filmlerimiz, müziklerimize vurulacak kilitten değil, bunlar umrumuzda bile değil.
ortadaki asıl şey, buz dağının görülmeyen, gösterilmek istenmeyen kısmı çok daha önemli, çok daha komplike, ama bir o kadar da göz önünde, hepimizin vakıf olduğu bir şey aslında.
asıl endişemiz, kaybedeceğimiz özgürlüğümüzün yanında, kaybedeceğimiz, kaybetme yolunda hızla ilerlediğimiz ülkemiz, değerlerimiz.
asıl korkumuz, tam da birilerinin istediği gibi davranan, birilerinin sözünü gıkını çıkarmadan dinleyen, birilerinden haddi hesabı olmadan çekinen, benliğini, doğru ve tarafsız haber alma hakkını, dünyayla ilişkisini, kendi halkını, kendi insanını anlama kabiliyetini yitirmiş, sadece birkaç yüz adamın dediği şekilde yaşayan, öyle düşünen, öyle düşünmeye maruz bırakılan, geçmişinden bihaber, geleceği hakkında en küçük kendine has fikre sahip olamayan, oldurulmayan, kısacası her şeyini, her şeyini kaybetmiş bir toplum olma yönünde ilerliyor olmamız.
bugün atılmak istenen adım, internet sansürü, sadece bu yolda ilerleyenler için büyük bir adım, kaybedilmeye çalışılan benliğimizin mezar taşına yazılmış bir kelime.
bugün internete yapılacak olan sansür yarın diğer haberleşme kollarına, sonra üretim alanlarına, daha sonra da eğitim, halk ilişkileri, hatta düşünce özgürlüğünün sınırlandırılmasına kadar gidebilecek olan bir çekiç niteliğinde.
o veya bu şekilde, görevi halkı denetlemek ve yeri geldiğinde uyarmak olan devletin, dünyanın en gelişmiş sektörlerinden biri olan, haberleşmenin can damarı diye nitelendirebildiğimiz internete erişimi sınırlandırması, bir şeylerinin hepimiz için feci ters gittiğinin kanıtı.
''kaynayan su içindeki kurbağa toplumları'' adlı videodan : ''bir şeyi yavaşça değiştirirseniz, çoğu kimse bunu fark etmez. örneğin toplumlarda denetim mekanizmaları gittikçe çoğalıyor. bu da hiç iyi bir gelişme değil. çünkü kişi kendini gözetlenmiş hissettiğinde - gözetlenmeyen birine göre - daha farklı davranır. anonim olmadığı sürece, haklarını kullanmakta kendilerini özgür hissedemedikleri için bu haklarını kullanamamaktadırlar, böylece fikir özgürlüğü büyük ölçüde engellenmiş oluyor. bu, düşünce özgürlüğü için de geçerlidir. göze batmamak için insanlar giderek kurallara uymaya başlarlar. böyle bir durumda toplumlardaki kendine özgü farklı düşünenlerin sayısı günden güne azalır. bir tür tek tip toplumlar kendini zihnen veya sosyal olarak yenileyemez. hoşgörüsüzlük, tahammülsüzlük artarken, aynı zamanda toplumun yaratıcılık, yenilenme, ilerleme olanakları engellenmiş olur. bu yüzden arada bir termometreye bakip, suyumuz ne kadar isinmiş bunu görmemiz lazim!''

internetin ölümüne hayır, toplumun ölümüne ışık tuttuğu için!
bunu yapanların geçmişte matbaayı yasaklayan zihniyetten farkı yoktur.

bu kadar vahim bir olaydır işte. geçmişte matbaayı yasaklayanlara nasıl laflar ediliyorsa şimdi de bunlara edilecek.
son dönemde birçok şeyin yasaklanmasından sonra şaşırtmayan eylemdir. başbakanın özgürlük söylemleri ne hikmetse türbandan ileri gidememektedir. ondandır ki alkollü içeceklere zam, kitaplara basım yasağı, gazetecilere hapis cezaları, internete sansür ortamı oluşmuştur.
(bkz: ileri demokrasi)
bu ülkede interneti elinden alındığında ölecek insanlar var! ama burada asıl konu 'özgürlük'. özgürlüğümüzü öldürüyorsunuz! omlet yapmak isterken, kinder sürpriz yumurta kullanıyorsunuz! ne s*kime böyle bir uygulama'yı yürürlüğe geçirmek istiyorsunuz, anlamamaktaktayım!

Ilık suya atılan kurbağalar gibiyiz bilmem anlatabiliyor muyum?! Yavaş, yavaş... Hissettirmeden kaynatıyorlar bizi. Veeeee ta-taaa! Yemeğiniz hazır.

son olarak şunu söylemek istiyorum : "bence bunlar sadece 'ormanı sakalayan ağaçlar'."

Saygılar.
belki de gerçekleşmeyecek olan.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25210638/#storycontinued
http://www.kotusozluk.com/entry/1141592 arkadaşın yazdığına göre kurtulabiliyormuşuz.
Bir grup "teknolojiyi işaret parmağıyla kullanan yaşlı" tarafından, hangi içeriklerin hangi insanlara sakıncalı olduğunun tespiti, ve bu konuda gerekli önlemlerin alınması işlemidir.

Öyle midir?

Tabi ki değildir.

Susturulabilen ve kontrol edilebilen medyaya alternatif olarak, insanların özgürce bilgi alışverişinde bulunabildiği, dilediğini yazıp, bağırıp çağırabildiği tek alanı da ele geçirme/yoketme hadisesidir.

Buraya kadar gayet bildiğimiz/alıştığımız ele geçirme, kadrolaşma hiçbiri yapılamıyorsa imha etme stratejisi. emniyetten tutun da yargıya kadar her noktada yapıldı. internete hiç dokunmayacaklarını düşünmek ahmaklık olurdu. Bu duruma gösterilen tepkiler ise çok ilginç. 21. yüzyılda hala "sokaklara dökülelim" kafasıyla iş yapmaya çalılşmak, ya da facebook'tan kafiyeli sözler paylaşmak, ciddiye alınacağını düşündüğüm tepkiler değil açıkcası.

ne yazık ki hükümetler, sizin facebook sayfalarınızı ve tweetlerinizi okuyarak ülke yönetmiyorlar. ya da "taksimde şu kadar kişi toplanırsa, bu yasayı da çıkarmayıverelim" diyeceklerini sanmıyorum. Yıllardır kürtler, sosyalistler, yer yer diğerleri sokak çocuğu oldular, eylem eylem dolaşmaktan. ve ne yazık ki biz ülkelerin sokaktan yönetilmediğini anlamış olduk. şimdi diyorsun ki "eee çok biliyosan söyle, ne yapalım? ".

birincisi; birşeylerin sonuç vermeyeceğini söylemek için, alternatif üretmek zorunda değilim, kurtul bu "otomatik yaşlı adam" tepkilerinden.

ikincisi; bu seferlik seni kırmıyorum ve alternatif eylem planlarını sunuyorum. bu planları "balyoz eylem planı" gibi birçok başarısız plana imza atan "ergenekon terör örgütü" ile hazırladığımızdan, sonuç alınacağına dair şüphelerim var. kaldı ki yazının devamını okumak, başınıza türlü belalar getirebilir. zamansız ev baskınlarıyla porno CD lerinize el konabilir. iş hukuğu dersinde tuttuğunuz notlar, gazete kağıtlarıyla birlikte çuvallara doldurulup, mahkeme köşelerinde kameralar tarafından görüntülenebilir. işte o görüntü şimdiye kadar korumaya çalıştığın "zeki ama çalışmayan öğrenci" imajını, bir anda "iş hukuku dersine çalışan inek öğrenci" seviyesine düşürüp, seni utanca boğabilir. Herneyse, konuya geri dönelim. ben ve ergenekoncu mahalle bakkalımız ersin abi oturduk, düşündük. (şimdi de "bakkaldan ergenokoncu mu olur?" diyosun. deme öyle! tanısan ersin abiyi bakkal demezsin yeminle. çevresi acaip geniş ersin abinin. siyah camlı jipler felan duruyo bakkalın önünde hep. eski mitçi felan diyolar ersin abiye.) madem hükümet sokakları duymaz, facebook'a girmez, tweet okumaz ne yapıcaz abi biz dedim?

Dedi ki:
-onların dini imanı paradır. milyonlar sokaklarda açız diye bağırır s.klemezler, 12 er birgünde şehit olur s.klemezler, ama özel bir şirket "sermayemize saldırıldı, şirketimiz bu durumda bölgeden yatırımlarını çekip, daha karlı bölgelere yatırım yapmayı uygun görebilir" dediği an; gelsin karşı saldırılar, güvenli geçiş alanları, operasyonlar, yol yapım ve bakım çalışmaları, vergi indirimleri, hibeler...

-Yani?

-sizin internet sağlayıcı şirketleriniz "bu yasa bizim kazancımızı şu oranda düşürdü" demediği sürece, o yasanın çıkmasında da, uygulanmasında da hiç bir problem yaşamazlar.

eee? dedim.

"taahhütsüz internet kullananlar, yasa çıktığı an, taahhütlü internet kullananlar ise, hukuksal açıdan bir yaptırıma maruz kalmayacakları en kısa sürede, internetlerini geçici olarak kapatırlarsa, bu yasayı 70 milyon insan ve 550 milletvekili istese, yine de geçiremez o meclisten yeenim" dedi. bana da mantıklı geldi. ayrıntılı bilgi için;

(bkz: ersin abi).
Belli ki oturup araştırmışlar,fikir midir zikir midir bilmem, lakin 'haydar' nedir diye bakmışlığım oldu. acaba sopa olarak kullandıkları için mi, yoksa iri, büyük ve siyah * fener anlamına geldiği için mi sansürlendiğini merak etmekteyim. daha neler görecez bakalım...
sadece haydarda değil sorun. mesela sarisin var ama esmer yok. nasıl bir zihniyettir ki bu? şöyle bir baktığımda müstehcenlikle hiç alakası olmayan bir sürü kelime görebiliyorum. bu kelimeleri kullanmadan hayatımızı sürdürmeye çalışmak bile ilginç olurdu. mesela ''animal, hayvan, etek, fire, free, sarisin, sicak, sisman, yasak, yerli, yetiskin'' bunlardan sadece birkaçı. hayır gerçekten bu kadar aptalca bir karar olamaz. böyle bir şeyin yapılacak olması bile şakadan farksız.

muhtemelen facebook, twitter gibi siteleri aşırı tepki görmekten korktukları için kapatamıyorlar. yoksa orada da müstehcen içerikler var. orada da bölücü faaliyetler var bir fark yok yani. mesela sitelerin kaydını google alıyor ve bunlara ulaşılabiliyor. tib'in yasakladığı bir site google kaydından görülebileceğine göre google'ın da yasaklanması gerekiyor. uzar gider bu konu sonu yok maalesef.

yasak olayı başlı başına bir saçmalık zaten. 2011 yılında sen hala belli konularda (özgürlük, hak, eşitlik vb.) ileri gitmen gerekirken bu konuda en geri ülkeleri (iran, mısır, çin vb.) örnek alıyorsan konuşulacak pek bir şey kalmamıştır. ileri demokrasi bu olsa gerek.

not: ayrıca ben youtube'a girebiliyordum diye pişmiş kelle gibi sırıtan sayın başbakanımız bu gelişmeler sonrası ne diyecek merak ediyorum. zira artık yasaklı sitelere girmeye çalışmak da suç unsuru olmuş. bildiğin hapis cezası falan var şaka gibi.
görsel
(bkz: türkiye ileri gitmesi gerekirken geri gidiyor)
ne yani göt , meme gibi kelimeleri internette kullanamayacak mıyız? bir de muallakta olan kelimeler var, örnek olrak haydar kelimesini verebilir, haydar kötü anlamlara da çekilebilir, haydar isminde olan bir bireyin facebook hesabı açarken çektiği sıkıntıyı bir düşünsenize ayakkabı numarasından tutun baksırının hangi marka olduğuna kadar sorarlar alimallah.
gereksiz bir yakarış aslında. internet ortamındaki tüm bilgiler zaten kayıt altında. bu kadar büyültülmesine gerek yok. mesela benim buraya yazdığım entry sonsuza dek hafızalanacak. yani şimdi bu sansürü yapıcak olan bilişimciler nasıl izleyecek pornoyu. onlarda bilerek ve ya bilmeyerek bir açık bırakacaktır. fazla dert etmeyin, bizim hackerler bu sansürün açığını yakalar.
pornolara erişimi engelleyeceğiz adı altında, düşüncelerimizi özgürce belirteceğimiz tüm platformların kapatılacağı gündür.
rte, peki 22 ağustos'tan sonra şuradaki otlakta mı otlayalım, yoksa şurameeeeeeeah.
daha öncede dedim tüm özgür düşünce ürünü sitelerin blogların, kademe kademe kapatılacağı tarihtir, ahlakmış pornoymuş bunlar bahane.
şu anki internet kullanımı kadar saçma bir filtreleme,
tr
http://www.google.com.tr/...&biw=1229&bih=518
en
http://www.google.com.tr/...&biw=1229&bih=518
bu kadar sapıkmıyız lan ?

bebesini internetin pornografik tarafından korumak isteyen ama bilgisayardan anlamayan ebebeyinler için ayri paket çıkartılmasi mantıklı olur. isteyen aile gider onu alir istemeyen, abazanlarda benim gibi a*m, g*t, memeli tarfide kalir sabahlari olmaz. gideyim az download yapayim, zor günler yakın.. internet tarifesini değiştirme yetkisi olmayan liselilerin bu yaygarasini anlarim.
liseli olmayanlarda secimlerle bağlantili gibi geliyor.
filtreyi istemiyormusun? standart pakette kalirsin olur biter. uzatmaya gerek yok, kaldiki dünyanin hiçbir ülkesinde tam anlamiyla özgür bir internet sahasi yoktur.
şu anki internet kullanımı kadar saçma bir filtreleme,
tr
http://www.google.com.tr/...&biw=1229&bih=518
en
http://www.google.com.tr/...&biw=1229&bih=518
bu kadar sapıkmıyız lan ?

bebesini internetin pornografik tarafından korumak isteyen ama bilgisayardan anlamayan ebebeyinler için ayri paket çıkartılmasi mantıklı olur. isteyen aile gider onu alir istemeyen, abazanlarda benim gibi a*m, g*t, memeli tarfide kalir sabahlari olmaz. gideyim az download yapayim, zor günler yakın.. internet tarifesini değiştirme yetkisi olmayan liselilerin bu yaygarasini anlarim.
liseli olmayanlarda secimlerle bağlantili gibi geliyor.
filtreyi istemiyormusun? standart pakette kalirsin olur biter. uzatmaya gerek yok, kaldiki dünyanin hiçbir ülkesinde tam anlamiyla özgür bir internet sahasi yoktur.