bugün

37. FIBA Avrupa Basketbol Şampiyonasıdır. litvanya da düzenlenecektir. dünya 2.si ünvanıyla gideceğimiz turnuvanın favorilerinden biri olacağız hiç şüphesiz, sırbistan, ispanya gibi takımlarla birlikte.

önemli edit:

--spoiler--
buraya reklam alınır.
--spoiler--

reklam editi: reklam aldım arkadaşlar. teklifler için sağ olun.

görsel

bir yıl sonra gelen edit: yalan olduk.
Bu seneki oyunumuz gibi oynarsak avrupa şampiyonluğunu yakalayacağımız şampiyona olacaktır.
gruplar 30 ocak 2011'de çekilecek olan kura ile belirlenecektir. torbalar şu şekilde:

1. torba

ispanya, sırbistan, yunanistan, slovenya

2. torba

fransa, hırvatistan, rusya, türkiye

3. torba

litvanya, almanya, karadağ, belçika

4. torba

büyük britanya, makedonya, israil, gürcistan

5. torba

italya, bulgaristan, polonya, bosna-hersek

6. torba

ukrayna, letonya, elemelerden gelecek 2 takım

ilk torbadan çekilecek en iyi takım sanıyorum slovenya olacaktır. ama yunanistan'ın çıkması da çok kötü olmaz. ispanya ve sırbistan çok daha güçlü gözüküyor. 3. torbadan litvanya'yı çekmek pek iyi olmaz. zaten onların 3. torbada olmaları da şaşırtıcı. hem iyi bir kadroları var hem de ev sahibi avantajları var. dirk nowitzki'nin gelmesi durumunda almanya da zor bir rakip olur. karadağ veya belçika çıksa hiç fena olmaz. 4. torbada ise büyük britanya dikkat çekiyor. luol deng ve pops mensah bonsu'nun takıma gelmesi durumunda sürpriz bir takım haline gelebilirler. makedonya, israil ve gürcistan sorun çıkarmaz. 5. torbanın en güçlü takımı ise italya. milli takım düzeyinde yıllardır pek başarılı değiller ama çok kaliteli birkaç oyuncuları var. 6. torbadan gelecek takımları rahatça yeneriz.

türkiye nasıl bir gruba düşerse düşsün şampiyonaya katılacaktır. ama tabii ki iyi bir şekilde bitirmek önemli.
milli takımımızın ispanya, litvanya, britanya ve polonya ile eşleştiği şampiyonadır. ispanya yı da yeneriz. artık sırası geldi.
büyük bir sürpriz olmazsa şampiyon olacağımız şampiyona. hadi 12 dev adam şampiyonluğun sırası geldi artık. size güveniyoruz. güldürün yüzümüzü.
kaan kural ın deyimiyle grubumuzda bir tek miami heat eksiktir.. ölûm grubunda olmamıza rağmen hedef olimpiyat vizesi almak.
çok pis babalara geldiğimiz şampiyonadır gruplardan çıkmak adına hiç umudum yoktur.
not: inşallah entry götümde patlar *
rusya hırvatistan amk. finale kalamayacağımız şampiyona.
dünya şampiyonası daha başlamadan önce finale çıkabileceğimizi hayal dahi edemiyorduk. ama başardık ve neden tekrar yapamayalım diyorum. bizim milli takımlarımız zoru sever.

tanım: finale çıkabileceğimiz hatta şampiyon bile olabileceğimiz şampiyona. ben inanıyorum. inanınca neler yapabileceğimizi gördük. hadi çocuklar.

not: emir preldzic ve mehmet okur da katılırsa şansımız daha da artar.
oncesinde gidip takimimiza ve oyuncularimiza gereken destegi verecegim sampiyona. kalacagim yerden sadece 20 dakika uzakta olacaklar. kendilerine turkiye'den sucuk, salgam suyu, baklava ve pismaniye de goturecegim. hidayet'e yedirecegim bol bol. takattan dusmesin.

ilk maci alirsak gerisi gelir. turkiye ve turk takimlari her zaman boyle yapmistir.
bu kadroyla avrupa şampiyonasında bizi zorlıyabilcek tek takım ispanya. final oynayamazsak kendi beceriksizliğimizden olur bu.
çoğu kişinin aksine şampiyon olabileceğimize dair büyük umutlarım ve beklentilerim olan şampiyonadır. hazırlık turnuvalarında oynanan oyun türk basketbol seyircisini büyük umutsuzluklara sürüklemiş olsa da, geçen sene de berbat bir hazırlık döneminin ardından dünya 2.si olduğumuz göz önünde bulundurulmalı. çok zor bir gruba düştüğümüz doğru. yine de şampiyonanın 2. günü henüz tamamlanmış olsa da küçük bir analiz yaptığımızda grubumuzdaki en büyük rakiplerimiz olan litvanya ve ispanya'Nın bizim kadar iyi basketbol oynamadığını söyleyebiliriz. iki takım da oldukça tutuk bir oyun sergiliyorlar ve karşılarında galibiyet almamız çok olası. bu gruptan ve çapraz gruptan başarıyla ve rahat bir şekilde çıkacağımıza inanıyorum. umarım da yanılmıyorumdur.

12 dev adamımızı kısaca incelemek gerekirse:

izzet türkyılmaz: bu şampiyonada çok fazla süre alamayacaktır muhtemelen. ama ileride bize çok yararlı olacağı kesin. uzun boyuna rağmen iyi bir şutör. fiziksel eksikliğini* de giderirse türk basketbolunun gelecek neslinin en önemli basketbolcularından biri olur.

cenk akyol: genelde bu tür şampiyonalarda pek başarılı olamayan cenk, şimdiye kadar gayet iyi bir oyun sergiliyor. dış atışlarda da başarılı. iyi de bir hazırlık dönemi geçirdi. bu şampiyona kariyerinin en başarılı dönemlerinden biri olabilir.

kerem tunçeri: her zamanki gibi takımda liderlik ve toparlayıcılık görevini büyük başarıyla yerine getirmekte. takım dağıldığı zaman anında olaya müdahale ediyor. kendisi ve oynadığı basketbol üzerine pek konuşmaya gerek yok.

emir preldzic: milli takıma anında uyum sağlamış. özellikle britanya karşısındaki oyunu takdire şayandı. onun gibi bir yeteneği kazandığımız için çok şanslıyız. uzak ve orta mesafeli şutlarda çok etkili. gerekirse oyun kurucu mevkiisinde de oynatılabilir.

oğuz savaş: genelde üçüncü seçenek olarak kullanılsa da oyunda olduğu az sürede çok iyi işler çıkarıyor. ömer aşık'ın aksine serbest atışlarda çok etkili. orta mesafeli şutları da ortalamanın üzerinde.

ömer onan: kerem tunçeri'yle birlikte takımda liderlik görevini üstlenmekte. o da aynı kerem gibi takımı dağıldığı zaman toparlama kabiliyetine sahip. inanılmaz bir dış atış ustası. onun da baskebolunu çok konuşmaya gerek yok. allah başımızdan eksik etmesin.*

ender arslan: kendine has şut stiliyle uzak mesafe atışlarında çok etkili. şampiyonada gerektiği kadar süre alması tek dileğim. bu takıma verebileceği çok şey var.

ömer aşık: nba'de oldukça iyi bir sezon geçirmesinin ardından kendine güveni yerine gelmiş. kilo almış ve güçlenmiş. şu anda belki de takımımızın en büyük kozu. pota altını tamamen domine ediyor. tek eksiği çok düşük olan serbest atış yüzdesi.

ersan ilyasova: iyi bir hazırlık dönemi geçirmedi ve şampiyonaya da maalesef kötü başladı. nba'de geçirdiği çok da iyi olmayan son sezonun ardından güvenini kaybetmiş. çok etkili olduğu dış atışları artık kullanmıyor ve aldığı her topla ya pota altına girmeye ya da pas vermeye çalışıyor. acilen dış atışlara dönmesi ve güven depolaması gerek. attıkça kendine güveni artacak ve gerisi gelecektir diye düşünüyorum. onun gibi bir hücum silahından mahrum kalmak bizim açımızdan çok büyük kayıp olur. yine de savunmada hala etkili. (burada bir parantez açıp britanya karşısında emir preldzic'in harika asistini yine harika bir smaçla tamamladığını ve gözlerimizin pasını sildiğini belirtelim.)

hidayet türkoğlu: bu şampiyonada da bildiğimiz hidayet gibi oynuyor. yine dış atışlarda çok etkili. tek dikkatimi çeken nokta faul haklarını biraz çabuk doldurması oldu. yine de hücumdaki en büyük silahlarımızdan biri. artık oynayacağı şampiyona sayısının iyice azalmış olması da bizleri düşündürmekte.

enes kanter: beklediğimizden çok çok daha iyi bir performans ortaya koyuyor. pota altında çok başarılı. hem hücum hem savunmada çok etkili. yaşına göre inanılmaz bir basketbol oynuyor. fazlasıyla kuvvetli. bir kaç seneye türk basketbolunu amerika'da en iyi temsil eden basketbolcumuz olacaktır muhtemelen.

sinan güler: her zamanki kendine has şutları ve pire gibi pota altına girmesiyle, az süre almasına rağmen çok yardımı dokunan basketbolcumuzdur kendisi. sempatik oyununu izlemek bile zevk veriyor.*

şöyle bir bakıldığında tek aksayan nokta ersan'mış gibi duruyor. ama o da takım arkadaşlarının yardımı ve moral vermesiyle düzelebilecek bir sorun. ersan da bir iki maça kadar toparlanırsa bizim önümüzde durabilecek takım olduğunu düşünmüyorum. biz aynı sertlikte savunma yapmaya devam edip, hücumda da şu 2 maçtaki kadar etkili olursak yenemeyecağimiz takım yok. ben inanıyorum. yeter ki dev adamlarımız da inansın.

edit: ersan basketbola döndü 3. maçta. hepimiz rahat bir soluk aldık. maalesef talihsiz bir şekilde -hakemlerin de yardımıyla- litvanya'ya karşı kazanabileceğimiz bir maçı kaybettik. ama çok önemi yok. yolumuza devam edeceğiz.
litvanya'nın yıllarca bir basketbol ülkesi olduğundan bahsediliyordu ve bu şampiyonanın seyirci rekorları kırması bekleniyordu. lakin litvanya'yı ve insanını bilenlerin bu gibi bir düşüncesi yoktu.

basketbol için yanıp tutuşan herhangi bir litvan'ı çekin kenara, litvanya liginde kim şampiyon olmuş, kimleri yenmiş, en iyi oyuncusu kimdir diye sor kimse bilemez.

ama söz konusu milli takımlarıysa 80 yaşındaki kadına oğlunun telefon açıp "bugün slovenya ile hazırlık maçı var tv3'de izle" dediğine şahit olursunuz. ve o kadın televizyonun karşısında saatlerce beklemeye başlar maçı.

basketbol, ülkelerinin bağımsızlık umudu olmuş yıllarca. sscb'ye katılmadan önce kazandıkları başarılar ardından sscb milli takımı'nın neredeyse hepsinin litvan olması ve sonrası bağımsızlık. basketbol milli takımı bunun için çok önemli. basketbol değil.

yani abicim sırbistan-ispanya maçı var neden izlemiyorlar, salonda değiller bunlar gibi sorular sormak hem saçma hem gereksiz. şişirilmiş bir balon vardı önümüzde ve patladı.

ayrıca en kötü maçın biletinin bile 130 litas (yaklaşık 100 lira) olduğu bir turnuvada hele ülke iflasın eşiğindeyken maçların salondan izlenmemesi normal. ve turnuvada biletler maç maç satılıyor. 3 maç için tek bilet olayı yok. spikerlerin biz çok iyi becermişiz geçen sene dediklerine bakmayın yani.
gün itibariyle elendiğimiz şampiyonadır.

makedonya'yı finalde görmeyi umut ediyoruz.
ispanya bariz diğer takımlardan farklıdır. finale kadar denk gelmezlerse rusya ile final oynayıp kupayı alırlar düşüncesindeyim.

bir iki lafta bizim takıma etmekte fayda var. öncelikle enes ve emiri kazanmamız bu şampiyonada ki kazanımlarımız. orhun ene çok acemi tecrübe kazandı ,bence en azından bir süre daha ısrar etmek lazım. şampiyonadan elenme sebebimize gelince ,bence en önemli sebep maçın kırılma anlarında beceriksizliğimizden ziyade %50 lerde gezinen serbest atış yüzdemiz demek istiyorum, fransa maçı 4 sayı ,almanya maçı son hücuma kadar 3 sayı ,sırbistan maçı 1 sayı ile ,litvanya maçı son 1 dakika 2 sayı ,hep yakın ara mağlubiyetler ve korkunç faul atışı yüzdemiz %15 daha yukarıda olsa şu an çeyrek finalde olurduk, son hücum oyunlarımızda beceriksiz kalmamız veya orhun ene nin yanlışları daha sonra gelen sebepler ,bir diğer önemli sebepte iyi bir guard eksikliğimiz bunun yanında point guard yoksunluğumuz da hücumda tıkanmamıza sebep oldu, hidayet basketbol yaşamının son baharında ersaan bu kadar formsuz durumdayken başarı beklemek hayal olurdu zaten.
bu takıma gerçek bir oyun kurucu eklenmesiyle uzun süre dünya basketbolunu domine edeceğimizden eminim, savunma mücadelemiz azmimiz ve maçtan kopmamamız sanırım yavaş yavaş bir ekol oluşturuyor. bu genç kadro bir arada en az 6 şampiyona geçirecek, ve inanıyorum sadece kendi evimizde 12 dev adam olmadığımızı önümüzdeki şampiyonalarda göstereceğiz, yeter ki hatalarımızdan ders çıkarıp eksiklerimize daha fazla çalışalım.
(bkz: amberis)