bugün

bir galatasaraylı olarak fenerli futbolculara acıdığım ve haklı bulduğum olayların çıktığı maçtır.
3 mart 2001 real madrid fc barcelona maçı kıvamında gereksiz gerginlikler abidesi, sonundaki kavgayla da rezilliğin tavan yaptığı rezalet maç. ilk yarıda 4 yediğimiz maçta bile daha çok keyif almıştım.
arda turan ve semih şentürk arasındaki kavgayla gündeme gelmişti. üzücüydü.
25 bin kişinin izlediği bir boks maçıydı. hey gidi.

doğru ya, maç sami yen'deydi. *
bu derbinin üzerinden yaklaşık 1 yıl geçti. o kadar ilginçtir ki, geçen sene şampiyonluğa oynayan takımlar şu şekildeydi;

sivasspor,
galatasaray,
fenerbahçe,
beşiktaş

galatasaray ile fener büyük çekişme içerisindeydi. sivasspor ile beşiktaş'ta liderliğe oynarken, galatasaray ile fenerbahçe maçından çıkacak sonuç 1 ya da 2 takımı etkileyecekti. eğer galatasaray kazansaydı yarışa devam edecek, fenerbahçe yarıştan kopacaktı. fenerbahçe kazansaydı tam tersi olacaktı. maç 1 2 gol pozisyonu dışında berabere bitti ve son dakikasında 2 takımdanda bir kaç tane oyuncu atıldı. galatasaray ile fenerbahçe yukarı taraflardan koptuğu gibi artık geri kalan maçlarda da sıkıntı çekecekti çünkü 2 takımdanda atılan futbolcular, 2 takımında önemli futbolcularıydı. hatırladığım kadarıyla galatasaray dan arda, fenerbahçe den lugano falan 1 2 oyuncu daha var tam hatırlamıyorum.

bu sene tek fark sivasspor yerine bursaspor'un olması. bir fark daha olabilir 28 mart 2010 günü göreceğiz. bu fark 2010 yılındaki maçta gol farkı olabilir, kavgasız gürültüsüz olacak bir maç olabilir, hiç bir oyuncunun kırmızı kart görmeyeceği maç olabilir, 2 takımdan birinin kazanıp ikisinin birden değil de sadece bir tanesinin yarıştan kopabileceği maç olabilir. eğer geçen sene ki olaylar gene yaşanırsa buradan şu sonuç çıkar; bursaspor gibi bir takımı türk futbolu kazanmaya başlamıştır, onun dışında değişen, ilerleyen, gelişen hiç bir şey yoktur.
maçın künyesi:
http://www.tff.org/Defaul...pageID=29&macId=73309
berabere bitmesine rağmen medyanın hakkında "dostluk kazandı" yazmadığı ender derbilerden.
Yakışmadı size. Ama neyse...
(bkz: Geçmişe mazi)
üzerindeki formaların ağırlığını bilmeyen 22 futbolcunun kör dövüşü.maçtan önce "ulan ne güzel atmosfer be.simdi samiyen de olmak vardı" demiştim.mac bittikten sonra "verdiğim 5 lira haram olsun hepinize yazıklar olsun" dedim.

http://img.mynet.com/spr2/emre-sabri.jpg
http://www.sporx.com/imag...2d80ec2dddac6ec7914f0.jpg
görsel
maç sonunda ulu önderimiz mustafa kemal atatürkün şu güzel sözlerini akıllara getiren maçtır.
ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim.
rekabetteki 100. yılında, rezaletle sonuçlanmış karşılaşma.

Bizde hep önemlidir sıfırlı ve beşli sayılar. Bu sayılara denk gelen yıl dönümleri nedense daha fazla önemseriz. 10. Yıl, 25. Yıl, 40. Yıl, 100. Yıl... "100. Yıl" diye tabir edilen geçmişin büyüklüğünü göstermesi bağlamında sadece 99. Yıl'dan 1 yıl fazla, 101. Yıl'dan 1 yıl eksiktir ama bizim için önemlidir, 100. Yıl'da şampiyon olmuşsan istersen 15 senede 2 şampiynluk görmüş ol önemli değildir çünkü sen 100. Yıl'ında şampiyon olmuş bir takımsındır artık!

işte o çok sevdiğimiz 100. Yıl ile alakalı bir dönem geçirdik bu hafta sonu. 1909'da başlamış "Galatasaray-Fenerbahçe Rekabeti" dediğimiz şey. 100 Yıl önce. Bu yıl, 100. Yıl yani rekabette. Futbolcusundan, seyircisine, yöneticisinden, hakemine çok güzel(!) bir kutlama izlettiler bize Pazar günü.

Maçtan önce ortam gergindi, malum Emre Belözoğlu Fenerbahçe forması giymekteydi artık, en galiz küfürler, en vurucu tezahüratlar hazırlanmaktaydı. Galatasaraylı taraftarlar Emre'nin Fenerbahçe'ye maliyetini düşünsünler, yıllık aldığı ücreti, Fenerbahçe'ye katkısını. Galatasaray'a aynı maliyetle gelseydi ve aynı performansı gösterseydi geldiğine, getirildiğine lanet etmeyecekler miydi? Hayır birçok Fenerbahçeli arkadaşım lanet ediyor da, hatta "Galatasaray bu adamı elimizden kapmayarak bize büyük kazık attı" diyen bile var, neyin tepkisi arkadaş?

Maç başladı tribünlerdeki gerginlik sahada aynen vardı. Daha ilk pozisyonda sert yakınlaşmalar, fiziki meydan okumalar. Selçuk'un sarı kart gördüğü pozisyona uzun süre itiraz etmesi, hakem yorum farkından ötürü kırmızıdan sıyırması ve oyundan alınırken direkleri tekmelemesi... Emre'nin, Sabri'nin kendisini kaldırmaka istemesine sert tepkisi ve Sabri'nin o andan sonraki her pozisyonda Emre'ye tepki koyması ve bir pozisyonda Emre'nin gırtlağını öyle böyle değil, nefesini kesecek çekilde sıkması, Lugano her olayda olay yerinde ve bildiğimiz gözlerini çıkararak meydan okuma eylemini gerçekleştirmekte. Fiziki olarak bitmiş iki takımın yarıştan kopuşlarının hemen hemen kesinleştiği son saniyelerde ise boks maçı deriz, kick boks deriz, horoz dövüşü deriz ama futbol diyemeyeceğimiz aşikar olaylar baş gösterdi. 100. Yılında rekabet, rezalete dönüşüyordu. Hakem 4 oyuncuyu atıyor, Roberto Carlos ve Lincoln ise "para buldun ye, dayak buldun kaç" düsturunu benimsediklerinen el ele, kol kola olayları izlemekle yetiniyorlardı, hani araya girelim ayıralım gibi bir çabaya ihtiyaç duymadılar onların bu tavrı ise "centilmenlik" olarak addediliyordu. Bir kısım yönetici çıkıp Lugano'yu suçluyor, bir diğer kısım Sabri'yi. Bazısı çıkıp "Lugano ve Sabri sarı kart görmeliydi" diyerek sarı kart göstermeyip, olabilidiğince insan gibi davranarak olayları çözmeye çalışan hakemi suçluyordu. Ha, hakem maçı mükemmel mi yönetti? Hayır mükemmel yönetmedi ama en azından futbolculara ve saha dışındakilere göre iyi niyetliydi.

Maç sonu ise Adnan Polat olayların bir tezgah olduğunu, Türkiye'nin "en büyük iki kulübünün" bir takım oyunlarla saf dışı bırakıldığını söyleyerek Fenerbahçe'yi de açıklamasına sahip çıkmaya davet ediyordu ki, Fenerbahçe bu davete iştirak etmedi. Halbuki Adnan polat ne kadar alışıktı yanında birini görmeye? Aynı kalemden çıkmış iki yazıdan birini BJK'ın resmi internet sitesinden diğerini ise kendi resmi internet sitelerinden yayınlatabiliyordu, o dönem de şikayet ettikleri şey Fenerbahçe'nin öne çıkmasıydı. Fenerbahçe öne çıkar, "Fenerbahçe nasıl öne çıkar?" Beşiktaş öne çıkar, "Beşiktaş nasıl öne çıkar?" Galatasaray öne çıktığında ise "Biz nasıl öne çıkarız?" denmez, öyle olduğunda, rakiplerin hakkı yendiğinde "Biz hakemlerden memnunuz, Federasyona güvenimiz tam" denir. Sonra yine zarar görüldüğünde, gündem değiştirilmesi konusunda yancı yoksa "Galatasaray Türkiye'dir" oluverir.

Ortada bir tezgah varmış ya, araştırdım ve gerçekten Adnan Polat'ın sözlerini destekleyen bilgilere ulaştım!

Adnan Sezgin'in getirilmesi, Skibbe'nin takımın başına getirilmesi, Lincoln gibi sorunlu olduğu sağır sultan tarafından bile bilinen bir adamın "Yıldız" diye büyük paralarla transfer edilmesi, Servet'in sakatlanması, Emre Güngör'ün sakatlanması, Skibbe'nin gönderilmesi, Meira'nın satışı, Bülent Korkmaz'ın getirilmesi, Bülent Korkmaz'ın oyuncu tercihleri, Sabri'nin disipline edilememesi Galatasaray'ın derbide futbol oynayamamasını ve daha birçok şeyi Federasyonun ilgili kurulları yapmış(!) meğer Adnan Polat hiç de boş konuşmuyormuş(!) ve ortada bir tezgahın olduğu aşikar ama bu tezgahın tezgahtarı kim?

Adnan Polat Fenerbahçe'yi de işin içine kattı. Fenerbahçe sahiplenmedi bu tezgah lafını çünkü Fenerbahçe Yönetimi biliyor ki, Zico'yu kovup, Aragones'i getirenler, Güiza'yı getirenler, Emre Belözoğlu'nu getirenler, Aurelio'yu ellerinden kaçıranlar, Aurelio'nun yerine adam koyamayanlar, sistemlerine yeri olmayan Burak Yılmaz'ı sırf almış olmak için alanlar, Edu ve Lugano'dan 1'i sakatlandığında yerine adam koyamayanlar, Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynamış, iyi giden, arkadaşlık havasının süper olduğu, morallerin süper olduğu takımı bozanlar kendileri ve kendi paylarını bildikleri için susuyorlar. Belki alenen "bizim suçumuz" demiyorlar ama sessiz kalmaları her şeyi gösteriyor aslında.

100. Yılındaki rekabet, rezalet oldu nihayetinde. Galatasaray taraftarı ve Fenerbahçe taraftarı Beşiktaş'ı küçümsemek için Bursaspor ile Beşiktaş maçları için "Beşiktaş'ın derbi maçları" tabirini yaparlar. Galatasaray-Fenerbahçe Derbisi buysa, ben Beşiktaş-Bursa maçının derbi statüsü kazanmasından ancak gurur duyarım tabi onlar son maçtan utanç duymamışlarsa.
(bkz: 16 nisan 2009 pfdk kararları/#5051857)
türkiye'de futbolcuların spor ahlakını ortaya koymuş olan maçtır. yıllarca ver gazı, aslansınız, kaplansınız, 'amansız olun!', 'amansız kafa patlatır, amansız ayıdır, amansız leopardır, amansız poktur, püsürdür'. bu ne len, savaşa gidiyorlar sanki.

hayatın her alanında 'amaca giden yolda her yol mübahtır.' anlayışının desteklendiği bir kültürde sporda olmaması gerekenler normal gibi algılanıyor, üstüne üstük o mu haklıydı, sizinki mi haksızdı gibi konuyu basite indirgeme tartışmaları bitmek bilmiyor. ortada kavga varsa, baştan iki tarafın da masumiyeti sorgulanmalıdır.

aslında herkes haklı, öyle di mi? değil kardeşim, bunları söyleyenler, vaziyeti eleştirenler haksız. valla bak, bu adamlara laf söyleyenler sonradan kötü oluyor, 'türk futbolunun geleceğini düşünmüyor!' oluyor.

iki gün sonra futbolcular sarmaş dolaş 'benim bilmem ne abiyle öyle bi sorunum olamaz.', başlarındakiler de 'gençtirler, hırslıdırlar, olur yav. amansız bunlar.' triplerine girerlerse şaşırmam.şaşırmam çünkü insanlar kavgaları meşrulaştırmaya, haklılaştırmaya çalıştıkça, futbolcular da buna devam edecek.

o futbolculara da diyorum ki size sesleniyorum, gelinim siz anlayın. 18 yaşını geçmiş olup size özenenler salaktır, morondur, maldır, lümpendir, gazozdur.

ama mahallede sizin isimlerinizle futbol oynayan, isimlerinizi formalarında taşıyan, sizi model alan küçük çocuklara örnek olduğunuzu düşünmediğiniz için size söyleyecek söz bile bulamıyorum. amansızlarmış, peeh. önce ahlaklı sporcular olun.
fenerbahçe spor klübü b aksam yaptığı açıklama ile, pfdk ya sevk edilen oyuncuları için çıkan karara tahkim kurulunda itiraz etmeyeceğini açıklamıştır.tebrik ediyoruz.aynı şey gs klübündende beklenmektedir ki bu bir milat olsun.

not : eğer volkan demirel ceza alırsa ayıptır günahtır.resime bakarak değil görüntüleri izleyen herkes o hareketi tribünlere yapmadığını çok rahatlıkla kavrayabilir.
komik bir maç olmuştur..

Neler oldu?
Emre * aldığı darbeyle kafayı reklam panolarına vurdu
Sabri onu kaldırmaya gitti, Emre dellendi
Emre dellenince Sabri de dellendi
Birbirlerinin boğazına yapıştılar
Roberto Carlos tribüne sus yaptı
Lugano Emre *'ye kafa attı
Emre Lugano'ya saldırdı
Kazım Emre'yi yere yıktı
Emre Kazım'a saldırdı
Arda da Kazım'a giderken Semih arkadan Arda'ya vurdu
Arda Semih'e vurdu
Arda Semih'e bir daha vurdu
Lugano Emre'yi yakaladı, yere serdi
Emre Lugano'nun göbeğini ısırdı
sahaya çakma arda girdi
tüm bunlar olurken
Volkan pipisini tuttu
Roberto Carlos ile Lincoln orta yuvarlakta sohbete daldı

maç bitti
volkan "sabri ibnedir" dedi
semih "arda terbiyesizdir" dedi
ayhan "volkan götüyle dinlemesin" dedi
arda semih'i çıkışa çağırdı
adnan polat bu bir komplodur dedi
ertesi gün volkan da arda'yı arayıp "asıl sen çıkışa gel la" dedi.

pozisyon mu? Kewell'ın şutu ve 2. yarının başında fenerbahçe'nin kaçan 2 pozisyonunun dışında yok.

heyecan mı? gani.. maşallah triple x..

devam bu kafayla.. çok aferin.

hala lugano başlattı sabri kötükledi yok selçuk atılsaydı yok emre ibneydi..

ne lan bu!

komedi dükkanından beter.
lugano'nun çirkefliği ile olayların başladığı maçtır. volkan'ın elini münasip yerine götürüp kapalıya yaptığı hareket ve r. carlos'un yaptığı sus işareti ise maçın içindeki çirkin görüntülerin başını çekmektedir. galatasaray tribünleri bu hareketler üzerine sahaya girmemişse bu bile başlı başına büyük bir şanstır. kavga görüntüleri ise üst üste çok kritik maçlar oynayıp sezonu heba eden galatasaray ve fenerbahçeli milli futbolcuların artık sinirlerinin boşaldığı anda meydana gelmiştir. seneye lugano'nun transferiyle tekrar güzel derbiler izlemeyi umut ediyoruz.
(bkz: galatasaray/#4592987) zamanında böyle bir şey demiştim de nick altıma üşüşmüşlerdi..
Hakem'in düdüğünü nefes alış-veriş hızıyla doğru orantılı olarak, ağzına götürdüğü maçtır.
galatasaray'ın kulüp olarak "seyircisiz oynama ve kapatılma" istemi ile,

adnan polat'ın maç sonu açıklamaları ile tedbirli olarak,

volkan demirel'in seyirciye yaptığı hareketten ötürü tedbirsiz olarak,

sabri'nin maç içindeki hareketlerinden ötürü tedbirsiz olarak,

arda, emre aşık, lugano ve semih'in ise tedbirli olarak, pfdk'ya sevk edilmesi ile sonuçlanmış maçtır.
gs'den sabri'nin 7-8 defa itirazdan atilmasi gerekirdi, fb'den lugano'yu mac baslamadan atmaliydi. o derece bir oyuncu, nasil o adama kimse vurmadi hala anlamis degilim. ben hayatimda boyle bir oyuncu gormedim arkadas, yok yani. belozoglu da seyirci yuhladikca fb'ye yaranma adina daha gaza geldi, sov yapmaya basladi. topal ve balta harikaydi, bilhassa topal, ne bicim bir oyuncu bu adam ya. fb'den gokhan iyi gibiydi ama sakatlanmasi alt ust etti her seyi. guiza tam bir hayal kirikligi, hicbir topu tutamadi ayaginda. baska da bir sey yok aslinda bu macimsiyla ilgili. emre asik disinda kirmizilar dogru, ama fazladan orada sabri, belozoglu, kazim, de sanctis, guiza ve bir iki kisi daha kart gormeliydi, herkes birbirini ittiriyor arkadas.

surekli bir gaz, dunya'nin ucuncu derbisi bilmem ne, kimi kandiriyosunuz allah askina, boyle derbi mi olur, bugun ntvspor'daki spor servisinde gordum, muhtesem bir isim bulunmus derbiyesizler diye, harika.

ha bir de el classico'ya atifta bulunarak el sikko denilmis bu derbi icin, o bambaska.

en son olarak, ilk 20 dakikadaki baskiyi kadikoy'de fener yapsaydi mac en az 3 olmustu, aradaki fark bu, gs kacirir fb ilk buldugunda atar.
son yıllarda seyrettiğim en berbat derbiydi. maçta pozisyon nerdeyse yoktu ve futbolcular birbirini sakatlamaya odaklanmıştı. bir fenerbahçeli olarak maçın bitimine yakın çıkan kavgadan dolayı utandım. ispanyol devlet televizyonu rte'nin olaylar başladığında maçın yayınını kestiğini hatırlatırım.
(bkz: bi sivas vardı ne oldu ona)herkes beşiktaş diye atıp tutuyor ama bu maç en çok sivasspor'a yaramıştır.
beşiktaş'ın şampiyonluğunu ilan ettiği maçtır. *
bir gs li olarak takımımdan utandığım maçtır. ortada futboldan eser yok, bide bunun üstüne beyfendiler kavga ediyorlar. neyin kavgasını ediyorlarsa her iki takımda! yazık çok yazık!
100. yıl derbisi diye günlerdir pazarlanan, sonunda mahalle maçını aratmayacak görüntüleri barındıran 100 yılın en berbat derbisi. ayrıca 2 hafta öncesinde aynı takımda(milli takım) top oynayan türk futbolcuların birbirine tekme tokat girerken, lincoln ve roberto carlosun kolkola girerek olan biteni gülerek izlemesi maçın vahiyetini artırıcıdır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar