bugün
- şeriatın gümbür gümbür geliyor olması10
- 2025 asgari ücret tahminleri15
- 5 yıl önceki kendime not11
- sözlükte moruq istemiyoz18
- zayıflamakicinyaratil mis11
- zeka geni çocuğa anneden geçiyor15
- sadece müslümanlar ölünce ağlayan çakma hümanist10
- kadınlar erkekleri sadece kullanır12
- anın görüntüsü8
- niye kitap satılmıyor yahu18
- gozlerinin meyhanesi14
- diyanetin bütçesi eğitimin üç katı olamaz21
- arka sokaklar8
- zalbert cart curt9
- sözlük kızlarının şapkaları11
- yarın sarma saracak olmam10
- sözlük hanımlarının bugünkü kıyafetleri8
- sevgilisi olan yazarlar çaylak yesin13
- sözlük erkeklerinin kombinleri8
- türk olup dubai çikolatası yemek8
- türkiye'nin başına gelen felaketler14
- yazarların en iyi seks deneyimi10
- evli yazarların sözlükte yazmaları ahlaksızlıktır18
- 28 kasım 2024 slavia prag fenerbahçe maçı16
- enflasyona sebep olan şey nedir9
- evli olduğu halde 31 çeken erkek10
- 28 kasım 2024 az alkmaar galatasaray maçı16
- geceye bir şarkı bırak9
- tanrıya mikrofon uzatılsa söyleyecekleri9
- üstteki yazar hakkında fikrini söyle9
- izmirbeyefendisi11
- bir sözlük kızının içi polarlı çorabını yırtmak12
sevdiği entry'ler
tatlıya bağlanmıştır.
bir daha yok sözlük çok durağan yok kaos istiyoruz yok tartışma olsun diyen olursa ağzına ıslak tuvalet terliğini yapıştırırım. ne emmeye geliyorsunuz ne gömmeye lan 75 lik mahalle teyzeleri gibi cık cık cık ettiniz 2 saat..
bir daha yok sözlük çok durağan yok kaos istiyoruz yok tartışma olsun diyen olursa ağzına ıslak tuvalet terliğini yapıştırırım. ne emmeye geliyorsunuz ne gömmeye lan 75 lik mahalle teyzeleri gibi cık cık cık ettiniz 2 saat..
an itibariyle başlıklarda birbirine giren iki yazar.kendilerine 3 önerim vardır.
1-bir başlık açın o başlık altında birbirinizi yiyin.farklı başlıklarda aynı kişilerin kavgası göz yoruyor.
2-özel mesaj üzerinden birbirinizi yiyin.
3-burası anonim bir ortam. ''gerçek hayatta hiç görmediğim,tanımadıgım,sohbet etmediğim biriyle herkesin anonim oldugu bir ortamda ben neden kavga ediyorum yaa'' diyerek sonlandırınız.
1-bir başlık açın o başlık altında birbirinizi yiyin.farklı başlıklarda aynı kişilerin kavgası göz yoruyor.
2-özel mesaj üzerinden birbirinizi yiyin.
3-burası anonim bir ortam. ''gerçek hayatta hiç görmediğim,tanımadıgım,sohbet etmediğim biriyle herkesin anonim oldugu bir ortamda ben neden kavga ediyorum yaa'' diyerek sonlandırınız.
tamamda birader sarı şekere ben mesaj mı atıyorum favla diye ? sor adama bir gün böyle bir mesaj almış mı benden. adam yazdığımı oyluyor diye neden bunun adı kankacılık oldu ? senin her yazdığında bir sürü artı oy aldı sen bize kankacılar diyorsan ben de sana yan hesapçı diyorum. ben ortaya bir iddia atıyorum sen bana ispatlamazsan şerefsizsin diyorsun sen ortaya bir iddia atıyorsun ben de sana şimdi ispatlamazsan bilmem nesin mi diyeyim ?
ergensin ergen. teşhisini koydum ben tedavisi de yok bunun..
ergensin ergen. teşhisini koydum ben tedavisi de yok bunun..
Ben de açıköğretim ilahiyat terkim… bir şeyler öğrenirim umuduyla kaydolup hiç ders çalışmasam da sınavları geçince işe yaramıyor diye bıraktım. Arapça öğrenmeye devam etmeyi umuyorum ama bir gün... Esselamu aleyküm keyfe halüke arkadşlr?
Nefes alsın yaylaya çıkarsın yeter.
iddia değil, atatürk'ün doktorunun anılarından alınmış bir bilgidir. ata ağırlaşıyor, doktoru dilini çıkarmasını istiyor, çıkaramadan sağ yanına hafiften dönüp "es selamü aleyküm" diyor ve vefat ediyor. azrail'in imanlı, hayırlı kullara sağ taraftan yaklaşıp, merhametli davranması, onlara güzel bir surette görünmesi, canı alırken de hoyrat olmadan vazifesini görmesi dini kaynaklarda sıkça bahsedilen bir konudur. peygamberimizin "memleket sevgisi imandan gelir" hadisini hatırlatalım.
Orta çağ kafasıymış, mide bulandırıcıymış. kendinden önce eşi olacak kadının bir başka adamın yatağına girmiş olmasını "çağdaşlık" diye pazarlayanlara aldanmayınız.
Ciğerlerinin sökülüp senden alınması ve her esen rüzgarda kalbinin üşümesi, bir kuş gibi çırpınması demektir.
Yaşanılan ve yaşanılamayan o kadar şey var ki üzüldüğüm..
kırgınlıklar, özlem, yalnızlık..
O kadar değiştiyor ki insanı. Üzüldüğün her şey ona ağlamak için bahane oluyor.
3 senedir her gece ağlıyorum sanki bugün ölmüş gibi. Asla unutamıyorsun asla acısı özlemi hafiflemiyor.
Hiçbir şey eskisi gibi gelmiyor. Hiçbir şeyin tadı eskisi gibi değil..
Bazı geceler çocuklar gibi rüyama gelse de bir kere bana sarılsa diye dua ederken buluyorsun kendini.
Keşke gelse o kadar çok özledim ki..
Yaşanılan ve yaşanılamayan o kadar şey var ki üzüldüğüm..
kırgınlıklar, özlem, yalnızlık..
O kadar değiştiyor ki insanı. Üzüldüğün her şey ona ağlamak için bahane oluyor.
3 senedir her gece ağlıyorum sanki bugün ölmüş gibi. Asla unutamıyorsun asla acısı özlemi hafiflemiyor.
Hiçbir şey eskisi gibi gelmiyor. Hiçbir şeyin tadı eskisi gibi değil..
Bazı geceler çocuklar gibi rüyama gelse de bir kere bana sarılsa diye dua ederken buluyorsun kendini.
Keşke gelse o kadar çok özledim ki..
Yıl 02 11 2021 babam son kez çıktı evden.
O günden bu güne yaşadığımız hiç bir anının için de olmadı babam.
Hiç birlikte sofraya oturmadık o günden sonra.
Hiç yeni fotoğrafımız olmadı.
Torunu oldu dünyalar güzeli, göremedi.
Nasıl değiştik, nasıl yandık, ne zaman nelerde içimizden “ ahhh be” dedik bilmedi.
Başımıza iyi kötü neler geldi göremedi.
O günden sonra telefonun öbür ucunda olmadı.
Hiç iyi haber veremedik yada dardayım yetiş gel baba diyemedik.
Bize, son olduğunu bilmediğimiz bir bakışı vardı, hala gözlerimin önünde
Son olduğunu bilmediğimiz cümleler kurdu
Son olduğunu bilmediğimiz bir an son kez yan yana oturduk
Sonra bir daha hiç bir ânımızın hiç bir anımızın içinde olmadı babam.
Ailesinden , canından birini o soğuk toprağa koymuş insanlar bilirler , o son ânı unutmaz unutamazsın.
Ya da yanınızdan geçen yabancı birinin kazağının renginin size hatırlattığı o hissi.
Ben o hastane koridorlardaki taşların rengini hiç unutmadım mesela. Yoğun bakım kapısının 50 metre uzağında kaç sandalye olduğunu bile hatırlıyorum hala…
Birde verilen o acı haberin kemiklerime kadar işlemiş serin bir korku ve “ şimdi ben ne yapacağım?” endişesi kalmış aklımda. Ki hala ilk günkü gibi iliklerimde , artık nasıl yerleştiyse …
Babam yaşasaydı yeni anılarımız , yeni fotoğraflarımız da olurdu hatta bence hayata karşı daha dik ve cesur bir duruşum olurdu.
Çünkü babalarını kaybetmiş kızlar bilirler ne olursa olsun hep biraz güçsüz cesaretsiz ve eksik hissediyorsunuz hayata karşı.
Babamı kaybettiğimden günden bu güne ölüme karşı duygularım hayata karşı bakış açım epey değişti. insanın bir ayağı dünyadan kesiliyor belkide bilmiyorum.
Ama değişmeyen tek bir şey var oda kaybetmiş olmanın bağrınızda açtığı o koca çukur ve o çukurda esip yüreğinizi sızlatan serin yel…
Tabi birde her geçen gün kat be kat artan özlem …
Babam, yüreğimin sızlayan köşesi, keşke sana bunu söylemin bir yolu olsaydı , inanki ne yapar ne eder o yolu bulur, koşa koşa gelir ve seni çok özlediğimi söylerdim…
O günden bu güne yaşadığımız hiç bir anının için de olmadı babam.
Hiç birlikte sofraya oturmadık o günden sonra.
Hiç yeni fotoğrafımız olmadı.
Torunu oldu dünyalar güzeli, göremedi.
Nasıl değiştik, nasıl yandık, ne zaman nelerde içimizden “ ahhh be” dedik bilmedi.
Başımıza iyi kötü neler geldi göremedi.
O günden sonra telefonun öbür ucunda olmadı.
Hiç iyi haber veremedik yada dardayım yetiş gel baba diyemedik.
Bize, son olduğunu bilmediğimiz bir bakışı vardı, hala gözlerimin önünde
Son olduğunu bilmediğimiz cümleler kurdu
Son olduğunu bilmediğimiz bir an son kez yan yana oturduk
Sonra bir daha hiç bir ânımızın hiç bir anımızın içinde olmadı babam.
Ailesinden , canından birini o soğuk toprağa koymuş insanlar bilirler , o son ânı unutmaz unutamazsın.
Ya da yanınızdan geçen yabancı birinin kazağının renginin size hatırlattığı o hissi.
Ben o hastane koridorlardaki taşların rengini hiç unutmadım mesela. Yoğun bakım kapısının 50 metre uzağında kaç sandalye olduğunu bile hatırlıyorum hala…
Birde verilen o acı haberin kemiklerime kadar işlemiş serin bir korku ve “ şimdi ben ne yapacağım?” endişesi kalmış aklımda. Ki hala ilk günkü gibi iliklerimde , artık nasıl yerleştiyse …
Babam yaşasaydı yeni anılarımız , yeni fotoğraflarımız da olurdu hatta bence hayata karşı daha dik ve cesur bir duruşum olurdu.
Çünkü babalarını kaybetmiş kızlar bilirler ne olursa olsun hep biraz güçsüz cesaretsiz ve eksik hissediyorsunuz hayata karşı.
Babamı kaybettiğimden günden bu güne ölüme karşı duygularım hayata karşı bakış açım epey değişti. insanın bir ayağı dünyadan kesiliyor belkide bilmiyorum.
Ama değişmeyen tek bir şey var oda kaybetmiş olmanın bağrınızda açtığı o koca çukur ve o çukurda esip yüreğinizi sızlatan serin yel…
Tabi birde her geçen gün kat be kat artan özlem …
Babam, yüreğimin sızlayan köşesi, keşke sana bunu söylemin bir yolu olsaydı , inanki ne yapar ne eder o yolu bulur, koşa koşa gelir ve seni çok özlediğimi söylerdim…
türkiyedeki 208 üniversite arasında en iyi ortamı olan ilk 30 üniversite sırasıyla şunlar'dır;
1- ege üniversitesi
2- akdeniz üniversitesi
3- çukurova üniversitesi
4- hacettepe üniversitesi
5- anadolu üniversitesi
6- muğla sıtkı koçman
7- 19 mayıs üniversitesi
8- trakya üniversitesi
9- istanbul teknik üniversitesi
10- istanbul üniversitesi
11- pamukkale üniversitesi
12- konya selçuk üniversitesi
13- uludağ üniversitesi
14- konya meram üniversitesi
15- süleyman demirel üniversitesi
16- ankara üniversitesi
17- çanakkale 18 mart
18- bilgi üniversitesi
19- özyeğin üniversitesi
20- yıldız teknik üniversitesi
21- odtü
22- yeditepe
23- 9 eylül
24- marmara üniversitesi
25- bahçeşehir üniversitesi
26- boğaziçi
27- erciyes üniversitesi
28- inönü üniversitesi
29- koç üniversitesi
30- yeditepe üniversitesi.
en iyi öğrenci şehirleri;
1- eskişehir
2- izmir
3- antalya
4- istanbul
5- ankara
6- muğla
7- çanakkale
8- adana
9- bursa
10- edirne.
1- ege üniversitesi
2- akdeniz üniversitesi
3- çukurova üniversitesi
4- hacettepe üniversitesi
5- anadolu üniversitesi
6- muğla sıtkı koçman
7- 19 mayıs üniversitesi
8- trakya üniversitesi
9- istanbul teknik üniversitesi
10- istanbul üniversitesi
11- pamukkale üniversitesi
12- konya selçuk üniversitesi
13- uludağ üniversitesi
14- konya meram üniversitesi
15- süleyman demirel üniversitesi
16- ankara üniversitesi
17- çanakkale 18 mart
18- bilgi üniversitesi
19- özyeğin üniversitesi
20- yıldız teknik üniversitesi
21- odtü
22- yeditepe
23- 9 eylül
24- marmara üniversitesi
25- bahçeşehir üniversitesi
26- boğaziçi
27- erciyes üniversitesi
28- inönü üniversitesi
29- koç üniversitesi
30- yeditepe üniversitesi.
en iyi öğrenci şehirleri;
1- eskişehir
2- izmir
3- antalya
4- istanbul
5- ankara
6- muğla
7- çanakkale
8- adana
9- bursa
10- edirne.
Yüksek ihtimalle okuyor zaten.
Haftaya ankara'ya geleceğim. Diğer ay da izmir'e. Vefa bunu gerektirir. Sen merhametli bir insan değildin, gücü tükendiği için merhametli rolü oynayan bir insandın. Sen bu hayatta ömrümden çalmasına izin verdiğim son insansın, seninle her koşulda ahiretliğiz, sana hakkım helal değil.
Haftaya ankara'ya geleceğim. Diğer ay da izmir'e. Vefa bunu gerektirir. Sen merhametli bir insan değildin, gücü tükendiği için merhametli rolü oynayan bir insandın. Sen bu hayatta ömrümden çalmasına izin verdiğim son insansın, seninle her koşulda ahiretliğiz, sana hakkım helal değil.
Seni çok seviyorum, hâlâ.
Sana rağmen.
Hoş, ne kadar seversen sev, karşındakinin anlayabildiği kadardır sevgi de.
Ben seni, onca zamana, onca olan bitene rağmen cüzdanımdaki fotoğrafının yerini değiştirmeyecek kadar, çok özlediğim ve dayanamayacak hale geldiğim zamanlarda fotoğrafını göğsüme bastırarak saatlerce ağlayacak kadar çok seviyorum, hâlâ.
"Çok sevmek bana zarar veriyor," derken, hayatımda var olan tüm insanlara, sevginin nankörü olan birçoklarınaydı lafım, sana değil.
Ben seni, tüm kalp kırıklıklarıma rağmen çok seviyorum hâlâ. Yanımda olmayışın, bunca şeyin oluşu ve aramıza bunca zamanın girmesine rağmen.
"Bazı şeylerin düzeleceğine dair umudumu kaybettim," derken hayattan bahsetmiştim oysa ki, sensiz manasız olan hayata, ve geleceğe.
Şarkının da dediği gibi 'gözleri görmeyen birine gökkuşağının renklerini anlatmak kadar manasız' olan hayataydı.
Aslında bir çoğu, sana kavuşamıyor olmanın ve bunların yaşamış olmanın üzüntüsü.
Anlamadın, anlamıyorsun.
Ben hâlâ her anda, her sohbette seni düşünecek kadar, seni anlatacak kadar, senin dışında bir ihtimalden nefret edecek kadar çok seviyorum seni.
Anlamıyorsun.
Canımı daha çok acıtmaksa eğer amacın daha fazlası yok, üzgünüm.
Daha fazla acıtamazsın.
Ben hâlâ çoğu gece rüyamda seni görecek kadar, hâlâ her gece bize ağlayacak kadar çok seviyorum.
Anlamıyorsun.
Olsun, asıl senin canın sağolsun.
Ben mi?
Dediğim gibi, şu sıralar en son umrumda olan şey canımın sağ olması.
Benim canım sağ falan olmasın artık, lütfen.
Sana rağmen.
Hoş, ne kadar seversen sev, karşındakinin anlayabildiği kadardır sevgi de.
Ben seni, onca zamana, onca olan bitene rağmen cüzdanımdaki fotoğrafının yerini değiştirmeyecek kadar, çok özlediğim ve dayanamayacak hale geldiğim zamanlarda fotoğrafını göğsüme bastırarak saatlerce ağlayacak kadar çok seviyorum, hâlâ.
"Çok sevmek bana zarar veriyor," derken, hayatımda var olan tüm insanlara, sevginin nankörü olan birçoklarınaydı lafım, sana değil.
Ben seni, tüm kalp kırıklıklarıma rağmen çok seviyorum hâlâ. Yanımda olmayışın, bunca şeyin oluşu ve aramıza bunca zamanın girmesine rağmen.
"Bazı şeylerin düzeleceğine dair umudumu kaybettim," derken hayattan bahsetmiştim oysa ki, sensiz manasız olan hayata, ve geleceğe.
Şarkının da dediği gibi 'gözleri görmeyen birine gökkuşağının renklerini anlatmak kadar manasız' olan hayataydı.
Aslında bir çoğu, sana kavuşamıyor olmanın ve bunların yaşamış olmanın üzüntüsü.
Anlamadın, anlamıyorsun.
Ben hâlâ her anda, her sohbette seni düşünecek kadar, seni anlatacak kadar, senin dışında bir ihtimalden nefret edecek kadar çok seviyorum seni.
Anlamıyorsun.
Canımı daha çok acıtmaksa eğer amacın daha fazlası yok, üzgünüm.
Daha fazla acıtamazsın.
Ben hâlâ çoğu gece rüyamda seni görecek kadar, hâlâ her gece bize ağlayacak kadar çok seviyorum.
Anlamıyorsun.
Olsun, asıl senin canın sağolsun.
Ben mi?
Dediğim gibi, şu sıralar en son umrumda olan şey canımın sağ olması.
Benim canım sağ falan olmasın artık, lütfen.
Sorun oldukları diğer 3 ülkede lehine olsa da türkiyede Kürd sorununda gidişat kürdlerin aleyhine.
-gelişen savaş teknolojisiyle gerilla savaşında kazanım elde etmek imkansız. ilaveten türk ordusu artık profesyonel. Eskisi gibi random halk çocukları değil. Şehit haberleri kamuoyunu eskisi kadar etkilemiyor. Yani sizi öldürürüz zartzurt edebiyatı kesmez. ilaveten türk toplumu da 10 yıl önceki toplum değil. 2015ten bu tarafa geliştirilen politikalar muhafazakarlığı azaltırken milliyetçiliği yükseltti. Sivil türkleri hedef alan saldırılar aynı şekilde karşılik görür.
-kürd nüfus artışı düşüşte. Şu an urfa hariç hiçbir ilde bir önceki yılın bile nüfus artışı yok.
-yurtdışına kaçan "türklerin" önemli kısmı kürd. Sürekli göç veriyorlar.
-büyükşehir gettoları hariç kürdlerde evlilik, akrabalık vb şeylerle gerçekleşen net bir asimilasyon var. Osman baydemir bile çocuklarım kendi aralarında türkçe konuşuyor diyordu bi ara.
Ufak tefek rötuşlarla bu düşüncede işsiz güçsüz orada burada amelelik eden 3-5 çapulcunun görüşüne sıkıştırılır kürd bölücülüğü. Bahçelinin hamlesi bu bakımdan çok önemli.
-gelişen savaş teknolojisiyle gerilla savaşında kazanım elde etmek imkansız. ilaveten türk ordusu artık profesyonel. Eskisi gibi random halk çocukları değil. Şehit haberleri kamuoyunu eskisi kadar etkilemiyor. Yani sizi öldürürüz zartzurt edebiyatı kesmez. ilaveten türk toplumu da 10 yıl önceki toplum değil. 2015ten bu tarafa geliştirilen politikalar muhafazakarlığı azaltırken milliyetçiliği yükseltti. Sivil türkleri hedef alan saldırılar aynı şekilde karşılik görür.
-kürd nüfus artışı düşüşte. Şu an urfa hariç hiçbir ilde bir önceki yılın bile nüfus artışı yok.
-yurtdışına kaçan "türklerin" önemli kısmı kürd. Sürekli göç veriyorlar.
-büyükşehir gettoları hariç kürdlerde evlilik, akrabalık vb şeylerle gerçekleşen net bir asimilasyon var. Osman baydemir bile çocuklarım kendi aralarında türkçe konuşuyor diyordu bi ara.
Ufak tefek rötuşlarla bu düşüncede işsiz güçsüz orada burada amelelik eden 3-5 çapulcunun görüşüne sıkıştırılır kürd bölücülüğü. Bahçelinin hamlesi bu bakımdan çok önemli.
Artik;
Umit ozdag,
Muharrem ince,
Musavvat dervisoglu
Tanju ozcan
Ve mansur yavas ittifaki sart ve zorunludur!!!
Umit ozdag,
Muharrem ince,
Musavvat dervisoglu
Tanju ozcan
Ve mansur yavas ittifaki sart ve zorunludur!!!
şeyhmus - diyarbakır, mardin
abuzer - adıyaman, malatya
ökkeş - kahraman maraş
temel - trabzon
sena - bursa
buse - izmir
gürgün - siirt, şırnak
satılmış - çorum
cumali - adana
devran - van
fethullah - mardin
huriye - şanlı urfa
hanife - samsun
fırat - diyarbakır
meriç - izmir
cebrail - şanlıurfa
medine - şanlıurfa, diyarbakır
mehmet - gaziantep.
abuzer - adıyaman, malatya
ökkeş - kahraman maraş
temel - trabzon
sena - bursa
buse - izmir
gürgün - siirt, şırnak
satılmış - çorum
cumali - adana
devran - van
fethullah - mardin
huriye - şanlı urfa
hanife - samsun
fırat - diyarbakır
meriç - izmir
cebrail - şanlıurfa
medine - şanlıurfa, diyarbakır
mehmet - gaziantep.
Avuçlarımdan kayıp gittin demeyeceğim. Sen gidince fark ettim, hiç benim olmamışsın.
Toroslardan gürler!
Süslü cümleler kurmak benim için her zaman zordur bilirsin. Hele seni düşününce iki kelimeyi bir araya getirmek bile zor gelir bana. Ama şu an dünyada isteyeceğin en büyük ve en özel sevgiyi sadece ben sana verebilirim bunu sakın unutma.
Adanalı galiba. Umarım tanıdığım diğer adanalı arkadaşlarım gibi cömerttir.
Ne yemeklerdi onlar beeee.
Ne yemeklerdi onlar beeee.