hayata dair iç burkan detaylar

(bkz: sevgilinin aldatması)

Hayata dair mi? biraz daha mı özel bu? hayır, tam da hayata dair. hem de çok sağlam iç burkuyor be sözlük.

sevgili mağdurlarına hep mizahi yaklaştım, şimdi biri bana bu konu hakkında şaka yapsa -koca erkeğim güya- çenem titriyor, gözlerim doluyor sözlük.
içim kin ile doluyor, öfkeden uyuyamıyorum.
Kafamın içinde bir sancı, yapmaya niyetlendiğim ne varsa engelliyor. Heves bırakmıyor.
Vazgeçirip tekrar aynı konuyu düşünmeye sevk ediyor.

Hayat aldığını kadarını veriyor, sonra da verdiği kadarını alıyor. Geriye kalan ne? Bir enkaz. Biz ölene kadar hayat bizi kendinden bu kadar tiksindirecek mi? Sanıyorduk ki yaşamak güzel. Yaşamak bir aptal için güzel, ama farkında olan birisi için saçma.

Saçmalamayı bırakıp sadede geleyim. Bunun herhangi bir yanı detay değil şu gün için. Ama ortalama 65 yıllık bir ömre vurduğumda detay kalır en azından binlerce düşünce arasından bu düşüncelerim..

Ne oldu?

Klasik erkek olarak hep çapkın gezdim. Darwin'in saçmalıklarını doğrular nitelikte. Siz anlayın ne demek istediğimi. Ama sonra ne oldu, darwin bir yerde çürüdü.
Hissettim ki, bu sefer seviyorum. Elle tutulan, dudakla öpülen, saçı okşanılası, gülümseyince gülümseyen, söyleyince anlayan, bakınca hisseden sevilesi bi sevgilim var. Hemen yanımda. Gözlerime bakıyor. Her şeyini kabul ettiğim. Öylece sevdiğim.
Bir erkek için zordur bunları söylemek ağalar. Sikmişim aşkını da, kızını da diye haykırmak mı daha keyifli ve kolay yoksa bu mu?
Şuan benim için birincisi daha zor.
Evet böyle, hayatın gözlerimin önüne sürdüğü böyle bir sahne var.
Zaman geçiyor, zamanın geçmesi de seninle iken kabulüm be.. ama bir şartla. geçen zaman bizden götürmesin, sakladıklarımızı..

ah, emir. vah emir.
çok cıvık, çok bok, çok ötürü bi sevgi be olm sendeki. bilirim. dinleyeni ve okuyanı tiksindirir. ama bunlar hissedilince işin farklı bir boyutu var.
aynen böyle sevdim mnskym. =)
yeminler döküldü ağızlardan.
cesaret ister haşmetlim. biz dinimize sadığız.

ama "biz" mi sadığız ki?
dur işte, filmin şeridi kopuyor bu sahnede.
alt-yazısını ben yazıyorum. bizzat.
dedi ki belki de son kere göreceğim ve hissedeceğim o saf, o doruk ve "asla bir daha erişilmeyecek" sevgimi benden alıp elinde tutarken, "bir başkasından da hoşlandım."
götürme sevgimi bile diyemedim.

nasıl olur.

şok, sinir, öfke, küfür..

ne fayda paşa? sen de biliyorsun be emir, yedi sülalesine sövsen, sinirden zeusu titretsen, bir halt değişmeyecek.
o zaman otur ve sorular sor.
benimle sevgiliydin, hani bir başkası yoktu, hani o meşhur yeminler? benim şüphelerim üzerine edilen?
söylemeye korktun.
ne değişti sonunda?
beni hala seviyorsun. onu aslında benim abartı düşündüğüm kadar sevmedin. sevmek de neymiş hatta? abartıyorum.
ağlıyorsun şimdi.
bu ağlama yaptığın şeyden pişmanlık değil. benim acı çektiğimi görünce oluşan ortama uygun duygu yoğunluğu.

eyvallah.

konuştuğun sürece ben seni yine severim. yeter ki bana mantıklı konuş. bana, duymak istediklerimi en acılısından çal. ama çal be güzelim. bilelim biz birbirimizi.
hani bedenlerimiz arasında santim yokken fısıldaşmalarımız gibi. her şeyi duyalım.
evet belki diğer kaltaklar gibi, benle buluşup sonra da bir başkasına gitmedin. ama ruhun sevdi. bu en acısı. onu yapsan, zaten fiili olarak ilişkimizi bitirmiş olursun. lakin bu şekli, öteki şeklinden yalnızca fiili kısımda ayrılıyor benim gözümde.
açıklamaların.
hep birbirinden başka, birbirinden uyumsuz.
halen neyi saklıyorsun?
uyumsuzluğu gösterince bir sessizlik.
konuşsana!
konuyu çevirme çabası, çok basitçe.

sen böyle şeylere düşmezdin. nedir seni böyle yapan?

hayat mı?
daha yaşın kaç şekerim?
ha, o hayat değil.
hayatın sana verdiği şekil.
ama niye o zaman kendini bana çok farklı resmettin?
bana kıymet veriyorsun.
ama doyumsuzsun.

ve hayata dair iç burkan bir detay bu.
gözümü yaşlandıran, boğazıma düğüm atan, koca koca yutkunduran bir detay.

suç senin mi?
sen gibi olamadığım için benim mi?
yoksa asla bize ait olmayan bu emanet canlılığın orospu çocukluğunu temsil eden "hayatın" mı?
otur bir konuşalım.

ki yaralar var. kapanmıyor.
şizofreniye doğru yollandım.

güzelim.

ben balık burcuyum.