afife jale

Film. 1992 yılı sonunda yitirdiğimiz fotoğraf sanatçısı Şahin Kaygun'un "Dolunay" la birlikte iki sinema yapıtının ilki olan "Afife Jale" de, Müslüman kadınların sahneye çıkışının yasak olduğu Osmanlı imparatorluğu'nun son döneminde, tiyatro tutkusu uğruna savaşım veren, aşağılanıp horlanan, dövülen ve o günlerin koşullarına yenik düşen güçsüz ama onurlu bir kadının 39 yıla sığan trajik öyküsü anlatılır. Nezihe Araz ve Selim ileri'nin senaryosundan uyarlanan 1987 tarihli "Afife Jale"de , bu yürekli sanatçını yaşam öyküsüyle birlikte, dönemin toplumsal çalkantılarını, din sömürüsünü, yobazlığa karşı direnişi ve Türk tiyatrosu'nun belli bir döneminden ilginç bir kesit izlenebilir.

Döneminin özgün, bilinçli, düzeyli örneklerinden biri olan film, yalın anlatımı, sanatçılarının seçkin oyunları, fotoğraf açısından ustalıklı görüntüleri, başarılı mekan ve kostümleri, sağlam kurgusuyla, dış ülkelere de övünçle sunabileceğimiz yüzde yüz bizden, amacına ulaşmış bir girişimdir.

Sahneye ilk çıkan Müslüman kadını Afife Jale (Müjde Ar), 1902 yılında istanbul'da doğdu. Küçük yaşta tiyatroya karşı büyük ilgi duymaya başladı. Ancak sadece yabancı kökenli sanatçıların "gayri müslimlerin" tiyatro yaptıkları Osmanlı'nın son döneminde, Türk kızlarının sahneye çıkması yasaktı. Tiyatro sevgisigiderek tutkuya dönüşen Afife, her şeyi göze alarak Behire, Memduha, Beyza ve refika adlı kızlarla 1918'de Darülbedayi (Şehir Tiyatrosu) sınavına girdi ve kazandı. Tutucu bir aileden gelen babası (Macit Koper), Afife'nin artist olmasına şiddetle karşı çıktı ama engel olamadı. Annesiyle evden ayrılan Afife, 500 kuruş aylıkla sahne yaşamına başladı. ilk kez "Rakibe" oyununda Jale takma adıyla rol alan Afife, sağladığı başarıya karşın, yobazların boy hedefi oldu.

1920'de kadıköy Apollon Tiyatrosu'nda Hüseyin Suat Yalçın'ın "Yamalar" oyununda sahneye çıkan Afife, "Tatlı Sır" ve "Odalık" oyunlarında zaptiye baskınıyla karşılaştı. Tiyatroyu basan kolluk kuvvetleri, oyunun ilk perdesinde Müslüman kızının sahneye çıkamayacağı gerekçesiyle Afife'yi nezarete atıp tokatladılar. Hakkında soruşturma açtılar, ama onu yolundan döndüremediler. Baskılar sonunda Darüledayi'den çıkarılan Afife, Bu kuz Burhanettin Tepsi, Yeni Tiyatr, Milli Sahne, Türk Tiyatrosu gibi özel kuruluşlarda çalıştı. Afife'nin tıp öğrencisi olan çocukluk aşkı akrabası Ziya (Tarık Tarcan) ile gönül ilişkisi vardı. Ziya'nın onu terkedip askere gitmesinden sonra yalnız kalan Afife, bir süre sonra, 1960'ta yitirdiğimiz Türk Müziği bestecisi Selahattin Pınar'la (Alev Sezer) kısa süren bir evlilik yaptı. Yaşaığı olaylardan sinirleri bozulup yatağa düşen Afife, Suat adlı bir doktor tarafından morfine alıştırıldı. Her gün biraz daha gömüldüğü morfin batağında 24 Temmuz 1941'de Bakırköy Akıl ve Sinir hastalıkları hastanesi'nde 39 yaşında çırpınarak öldü. Bugün mezarı bile bilinmiyor.

Yönetmen : Şahin KAygun
Senaryo : Nezihe Araz, Selim ileri
Görüntü Yönetmeni : erdoğan engin, Mahmut Yumuşak
Müzik : Atilla Özdemiroğlu
Oyuncular : Müjde Ar, Tarık Tarcan, Macit Koper, Alev Sezer, Şahika Tekand, Münir Özkul, ismet Ay, Güler Ökten, Serra Yılmaz, ilkay Saran, Toron Karacaoğlu, Reşit Gürzap, Gülsen Tuncer, nezihe Becerikli, Güzin Çorağan, Berrin Koper, Erol Durak, Tunca Yönder, Bülent Erbaşar

1987, Olgun Film Yapımı.