bugün

mehmet baransu

taraf gazetesi'nin tsk ile alakalı hemen hemen tüm haberlerine imza atan muhabiri.

kendisi en son şu meşhur "belge" olayından sonra amiri yasemin congar ile aynı cümleleri kullanmış ve ilgili belgenin jandarma kriminal laboratuvarı tarafından değil, emniyet kriminal laboratuvarı tarafından incelenmesini dillendirmiştir.

şimdi bu güzel kardeşimize sormak gerekir, tamam sen gazetecilik görevini yapıyorsun, eline öyle veya böyle geçmiş olan bir belgeyi gazeteci kimliğin ile haberleştirmişsin fakat, ey mehmet baransu, sana bu belgeyi yayın yasağı olmasına rağmen hukuku hiçe sayan savcılık veya emniyet vermedi mi? siz söylemediniz mi, "bu belge ergenekon savcılarında ve emniyette var" diye? e o zaman güzel kardeşim, bu belge gerçek ise veya bu belgenin ciddi bir belge olduğu aşikar iken, ergenekon savcıları'nın bu belgeden bilgisi var iken, neden askeri savcılığa bir yazı yazıp ilgili belgenin araştırılmasını talep etmediler de sana servis ettiler?

diyelim ki, bunu sana savcılık değil de, emniyet servis etti ey güzel kardeşim, emniyet bunu kriminal laboratuvarında sana servis etmeden önce neden inceleyip "gerçek" sonucuna varmaya yanaşmadı da direkt sana servis edilip de ortalık bir anda karıştı?

tck'ya aykırı şekilde yedeklenme alınmaksızın bilgisayarlar götürülür sonra "bu bilgisayardan bu belge çıktı" diye iddia edilir, bilgisayar sahibi "bana yedekleri verilmedi, böyle bir belge bilgisayarımda yok!" der kendisini savunmak için haklı olarak, senin yedeklerini alıp, vermen soruşturma açısından hem senin için garanti, hem de şüpheli için. adam o iddia doğru da olsa "bende böyle bir belge yoktu, sonradan koyulmuş, yedekler erilmedi" diyebilir. sonra, yayın yasağı olmasına rağmen bilgi ve belge sızdırılır, sızırılanlar ve sızdıranlar araştırılmaz, haklarında takip başlatılmaz, soruşturma açılmaz. ondan sonra ergenekon davası'nı hukuk çerçevesinde değerlendirmemiz istenir, neyin hukuku?

velhasıl, bu arkadaş dese ki, "askeri ve sivil uzmanlardan bir komisyon oluşturulsun ve bu belge krimminal olarak incelensin" anlarım ama "emniyet incelesin, jandarma incelemesin" inadı neden? sana servis eden emniyet veya savcılık neden emniyete incelettirmedi bu ellerindeki belgeyi de direkt sana servis ettiler? madem gazetecilik yapıyorsun, bu soruları da bir zahmet soruver sana o belgeleri servis eden düdüklere. "arkadaş bana veriyorsunuz bunu haber yapayım diye ama bunun gerçekliğine kesin olarak ulaştınız mı?" diye.