bugün

istanbul un ilk fatihi son fatihi ve prens hektor

hektor...
truva'nın kahraman prensi.
vatanını savunan bir yiğit anadolu evladı...

o güne kadar tarihin gördüğü en güçlü emperyalist orduyu truva sahillerine çakan, bir adım ilerlemelerine fırsat vermeyen anadolu orduları başkomutanı...

hera'nın yardımı ile akhilleus'un hile ile yenerek şehit ettiği hektor, anadolu'nun emperyalistlere başkaldırısıydı...
görsel

yıl 1444...
amasya'dan manisa'ya sancakbeyi olarak gelen şehzade mehmet, ilk iş olarak antik truva şehrine gidiyor ve truva kalıntılarını inceliyordu.

9 yıl sonra 1453.
manisa'daki şehzade mehmet büyümüş, han olmuş, başbuğ olmuş ve istanbul'u fethederek "fatih" olmuştu.
işte istanbul'un fethinin fatih sultan mehmet açısından bir başka boyutu vardı.
istanbul'un fethi doğu ile batı'nın mücadelesiydi.
görsel

istanbul'un fatihi fetihten sonra şunları tarihe not düşüyordu;

“allah, beni bu şehrin ve halkının müttefiki olarak bu zamana kadar sakladı. biz bu şehrin düşmanlarına galip geldik ve onların vatanlarını aldık. burayı yunanlılar, makedonyalılar, teselyalılar ve moralılar almışlardı. bunların biz asyalılar'a karşı defalarca yaptıkları kötü davranışların intikamını, aradan birçok devirler ve yıllar geçmesine rağmen onların torunlarından aldık, biz truva'nın intikamını, hektor'un öcünü aldık...”

truva'nın intikamının alınması batılıları öyle etkilemişti ki, bunun rövanşını mutlaka almalıydılar.

aldılar da...

1918 yılında istanbul'u fetheden osmanlı'yı teslim aldıkları ateşkes antlaşmasını mondros'ta ingiliz zırhlısı hms agamemnon'da imzalattılar fatih'in torunlarına.
görsel

agamemnon kimdi?
truva savaşında yunan ordularının başkomutanı olan aka kralı...

hiç şüphesiz ki osmanlı'yı teslim alan antlaşmanın bu gemide imzalanması bir tesadüf değildi.
binyılların hesaplaşmasıydı...

esasen hms agamemnon türk sularında sahneye bundan 3 sene önce truva savaşlarının gerçekleştiği yerde, 18 mart 1915'te çıkmıştı. 18 mart günü boğaz'a saldıran müttefik donanmanın boğaza ilk giriş yapan britanya-a filosunun ilk gemisi yine hms agamemnon'du...

biz istanbul'u fethedip truva'nın intikamını almıştık, 450 yıl sonra ise onlar bizden bir kez daha hesap sordular...

mondros limanında hms agamemnon zırhlısında istanbul'u teslim ettiğimiz antlaşma 30 ekim 1918'de imzalanmış, hms agamemnon zırhlısı mondros'tan demir alıp 3 sene önce geçemediği çanakkale boğazını rahatça geçerek istanbul boğazına demir atmıştı.

bundan birkaç gün sonra 13 kasım 1918'de kartal istimbotundan boğazdaki düşman zırhlılarını gören bir çift mavi göz, bu enstantaneyi kabullenememiş, fatih'in emaneti istanbul'da topkapı sarayına dönük olan hms agamemnon'un 12 inçlik toplarına bakarak şu sözleri söylemişti;
"geldikleri gibi giderler..."

bu sözler hiç şüphesiz ki tekrar intikam almamızın müjdecisiydi.

ve tekrar truva'nın intikamını almamız uzun sürmedi...

hms agamemnon'da imzalanan teslimiyetten 4 yıl sonra.
30 ağustos 1922...

türk orduları başkomutanı mustafa kemal paşa iyi bir tarihçiydi.
fatih sultan mehmet'in büyük hayranıydı.
fatih'in truva'ya olan düşkünlüğünü ve istanbul'un fethinden sonra bu sözü söylediğini çok iyi biliyordu.

osmanlı'yı mondros'ta agamemnon zırhlısında teslim alan güç, yunan ordularını da anadolu'yu köleleştirmek için sahaya sürmüştü.
bu sefer karşılarında hektor değil, mustafa kemal vardı.
binlerce yıl önce akhilleus'a yardım eden tanrılar bile mavi gözlü bozkurtun yönetimindeki türk'ün iradesi karşısında çaresiz kalmış, yunanları mağlubiyetten kurtaramamıştı...

mustafa kemal, zafertepeçalköy'deki karargahında emperyalistlerin desteklediği yunan ordularının yok edilişini gördüğünde keyiflendi.
önce; "hacıanesti gel de ordularını kurtar..." diye haykırdı.

ardından şöyle dedi; şimdi hektor'un öcünü aldık...
görsel

ne mutlu bize ki kahraman hektor'un mirasçısıyız.
ne mutlu bize ki fatih sultan mehmet'in torunlarıyız.
ne mutlu bize ki başbuğ mustafa kemal'in izindeyiz...

#tarih