bugün
- ekonomi bozulsun diye dua eden muhalif11
- geceye bir replik bırak10
- kemal kılıçdaroğlu51
- motosiklet kaskı14
- arkadaşlar tr den gidenler ismini yazdırsın bana8
- kızları ne zaman sahiplenecez18
- kılıçdaroğlundan devam edeceğim açıklaması13
- gecenin şarkısı33
- kemal kılıçdaroğlu doğru adaydı halk doğru değildi8
- kan tutan kasap bu fotoğrafları nereden buluyor11
- türkiyeden siktirolup gitmek16
- bozkurt yapan afganlar8
- recep tayyip erdoğan32
- sefalet oranının artacağı gerçeği22
- bir hiç'in günlüğü13
- şort giyen erkek8
- üstteki yazarla ne yapmak isterdin26
- sana söz baharlar gelecek11
- türkiye'yi türkçülerin yönetecek olması18
- sözlük hanımlarının bugünkü kıyafetleri64
- anın görüntüsü47
- iki avuç dolusu tuzu bardağa doldurup yersek nolur9
- kk açıklama yapıyor8
- günün sözü10
- 28 mayıs 2023 kılıçdaroğlu'nun devam demesi12
- kemal kılıçdaroğlu nu istifaya davet ediyorum18
- 28 mayıs 2023 a101'in tüm ürünlere zam yapması8
- 28 mayıs 2023 ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimi36
- klarnet calan sarapci koala 615
- kılıçdaroğlu istifa etmesin12
- ilk izlenimlere göre rte yüzde 63 aldığı iddiası10
- 900 bin suriyeli'nin tc vatandaşı olması14
- ümit özdağ16
- hüdaparın eşcinsellere uygulayacağı tarife8
- cumhuriyet yaptı akp sattı işte sıralı tam liste9
- araplar sayesinde seçim kazanmak17
- izmir11
- cehennemin kapılarını kapatacahahahahah8
- bulgarda domuz pirzola mastika24
- chp'lilerin kaybolması12
- halk tv de kılıçdaroğlu önde16
- bir baltaya sap olamadim20
- 28 mayıs 2023 rte'nin yüzde 62 ile başlaması12
- rte'nin 3 milyon oy farkla kazanacak olması8
- gozlerinmeyhanesi v68
- mini etek özgürlükse karına giydirir misin10
- bir hatunun bacağını saatlerce emmek10
- oy kullanmaya spiderman kostümüyle giden değişik13
- üstteki yazar hakkındaki varsayımlarınız57
- yalvarıyorum oyunuzu kullanın9
istanbul ve ankara arasındaki bürokratik çekişme, iş bankası eski genel müdürlerinden birinin vakti zamanında söylediği bir lafı hatırlatır bana. şöyle demişti; "Ankara'dan istanbul'a taşınmasak bitmiştik, şimdi çatır çatır şube açıyoruz."
iş bankasının istanbul'a taşınma hikayesi bir o kadar da ilginçtir ama Oysa güzel Ankara'da bulunmak istemez miydi her bahtı kara?
"en büyük pazar neredeyse şirketler de orada olmalıdır" diye de eklemişti genel müdür...
"Tayyip istanbul'u yeniden başkent yapmak istiyor" şeklinde söylemleri hatırlıyorum 4-5 sene öncesine dayanan. Hatta padişahlığını da ilan edecekti, kavuklu mavuklu karikatürleri çiziliyordu... Sultan Birinci Recep... o tür bir padişahlık olmadı ama kısmi bir despotluk elde etti.
ankara gittikçe taşralaşıyormuş efendim, kamu bankaları ve diğer kurumların istanbul'a taşınmasını ciddi bir talihsizlikmiş, öyle söylüyordu kamuoyu bu olay arkasından...
Kapitalizmin ve küreselleşmenin gerçeklerine toslayınca ne bozkırdaki çekirdek kalıyor galiba, ne de memur cenneti.
Eh, ne de memur diktası tabii.
istanbul'a yirmi yıl boyunca çivi çakmamışlar mesela.
Çünkü "pis padişahların saltanat sürdükleri günah yuvası şehirden" nefret ediyorlardı.
Üstelik, istanbullu, cumhuriyetin ilk iki yılında Ankara'nın bazı uygulamalarını eleştirmeye de cüret edebilmişti! (Neyse ki ismet Paşa Takrir-i Sükun Kanunu'nu çıkarmıştı da birden susuvermişlerdi münafıklar. isterlerse susmasınlardı...)
Canım, düşman zırhlılarının kolayca ulaşıp abluka ve işgal edebildikleri bir liman şehrini başkent olarak tutmak da istememişlerdi. Ne de olsa Ankara bozkırın ortasında bir yalnız ağaçtı ve Yunan ordusu Polatlı tren istasyonundan öteye söktürememişti.
Üstelik her şeye sıfırdan başlamıyor muyduk? "Tabula rasa" yapılmış, geçmişe sünger çekilmişti. 19 Mayıs 1919 gününden önceki tarihimiz yok hükmündeydi.
istanbul'a yirmi yıl boyunca çivi çakmadılar, çakmaya kalkınca da ilk iş olarak topçu kışlasını yıkıp sarayın dibine de futbol stadyumu yaptılar değil mi?
On beş yıl sonra Menderes sağı solu yıkmaya koyulunca da kıyameti kopardılar. (Bu memlekete istanbul'un yıkılıp yapılması lazımsa onu da kendileri yaparlardı!)
Ne dersiniz, Ankara taşralaşıyor mu, aslına mı dönüyor?
istanbul intikam mı alıyor, uğramış olduğu haksızlığı mı gideriyor?
Yoksa, ekonomi ve sosyoloji bilimlerinin söyledikleri mi doğrulanıyor?
Emir ve komuta zinciri içinde zorla ticaret, sanayi ve kültür merkezi yaratmak istersen, vadesi doksan yıl galiba.
Ya da gerçekçi olacaksın, cumhuriyetin ilk kırk yılında olduğu gibi orası "yalnızca bürokrasinin yapay kalesi" kalacak, Rio'ya göre Brasilia, Zürih'e göre Bern, ya da Sydney'e göre Canberra gibi bir çakmakent.
Pek pek Berlin'e göre bir Bonn diyelim mi?
velhasıl-ı kelam, bazıları adam olsalar, Atatürk'ün taşradan gelmiş bir yatılı öğrenci olarak gençliğinde istanbul'da yaşadığı sıkıntıyı ve bu şehre duyduğu soğukluğu "sosyopsikolojik" açıdan çözümlemeye, sonra da hayatının son yıllarında istanbul'a bu kez de tam tersine gösterdiği aşırı ilgi ve tutkuyu yorumlamaya çalışırlardı...
iş bankasının istanbul'a taşınma hikayesi bir o kadar da ilginçtir ama Oysa güzel Ankara'da bulunmak istemez miydi her bahtı kara?
"en büyük pazar neredeyse şirketler de orada olmalıdır" diye de eklemişti genel müdür...
"Tayyip istanbul'u yeniden başkent yapmak istiyor" şeklinde söylemleri hatırlıyorum 4-5 sene öncesine dayanan. Hatta padişahlığını da ilan edecekti, kavuklu mavuklu karikatürleri çiziliyordu... Sultan Birinci Recep... o tür bir padişahlık olmadı ama kısmi bir despotluk elde etti.
ankara gittikçe taşralaşıyormuş efendim, kamu bankaları ve diğer kurumların istanbul'a taşınmasını ciddi bir talihsizlikmiş, öyle söylüyordu kamuoyu bu olay arkasından...
Kapitalizmin ve küreselleşmenin gerçeklerine toslayınca ne bozkırdaki çekirdek kalıyor galiba, ne de memur cenneti.
Eh, ne de memur diktası tabii.
istanbul'a yirmi yıl boyunca çivi çakmamışlar mesela.
Çünkü "pis padişahların saltanat sürdükleri günah yuvası şehirden" nefret ediyorlardı.
Üstelik, istanbullu, cumhuriyetin ilk iki yılında Ankara'nın bazı uygulamalarını eleştirmeye de cüret edebilmişti! (Neyse ki ismet Paşa Takrir-i Sükun Kanunu'nu çıkarmıştı da birden susuvermişlerdi münafıklar. isterlerse susmasınlardı...)
Canım, düşman zırhlılarının kolayca ulaşıp abluka ve işgal edebildikleri bir liman şehrini başkent olarak tutmak da istememişlerdi. Ne de olsa Ankara bozkırın ortasında bir yalnız ağaçtı ve Yunan ordusu Polatlı tren istasyonundan öteye söktürememişti.
Üstelik her şeye sıfırdan başlamıyor muyduk? "Tabula rasa" yapılmış, geçmişe sünger çekilmişti. 19 Mayıs 1919 gününden önceki tarihimiz yok hükmündeydi.
istanbul'a yirmi yıl boyunca çivi çakmadılar, çakmaya kalkınca da ilk iş olarak topçu kışlasını yıkıp sarayın dibine de futbol stadyumu yaptılar değil mi?
On beş yıl sonra Menderes sağı solu yıkmaya koyulunca da kıyameti kopardılar. (Bu memlekete istanbul'un yıkılıp yapılması lazımsa onu da kendileri yaparlardı!)
Ne dersiniz, Ankara taşralaşıyor mu, aslına mı dönüyor?
istanbul intikam mı alıyor, uğramış olduğu haksızlığı mı gideriyor?
Yoksa, ekonomi ve sosyoloji bilimlerinin söyledikleri mi doğrulanıyor?
Emir ve komuta zinciri içinde zorla ticaret, sanayi ve kültür merkezi yaratmak istersen, vadesi doksan yıl galiba.
Ya da gerçekçi olacaksın, cumhuriyetin ilk kırk yılında olduğu gibi orası "yalnızca bürokrasinin yapay kalesi" kalacak, Rio'ya göre Brasilia, Zürih'e göre Bern, ya da Sydney'e göre Canberra gibi bir çakmakent.
Pek pek Berlin'e göre bir Bonn diyelim mi?
velhasıl-ı kelam, bazıları adam olsalar, Atatürk'ün taşradan gelmiş bir yatılı öğrenci olarak gençliğinde istanbul'da yaşadığı sıkıntıyı ve bu şehre duyduğu soğukluğu "sosyopsikolojik" açıdan çözümlemeye, sonra da hayatının son yıllarında istanbul'a bu kez de tam tersine gösterdiği aşırı ilgi ve tutkuyu yorumlamaya çalışırlardı...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar