bugün

alevilik

bidat mevzuuna tabi olduğundan dolayı hak olmayan mezheptir. şimdi çıkıp da kime göre hak neye göre hak diyen ilim fukaraları çıkarsa yazıyı tamamen okumasını tavsiye ederim. ya da direkt eksileyin, s.kimde bile değil açıkçası.

bid'at: dinde sonradan ortaya çıkan uygulamalar bütünü.

bakalım şimdi hangi bidatların vücut bulduğuna.

1_ su orucu: islam'da oruç ramazan ayında bir aylık süreyle tutulan oruçtur. bunun dışında nafile oruçları vardır malumunuz. ancak su orucu gibisinden bir oruç islam terminolojisinde yer almamaktadır.

2_ namaz'dan ayrılıp başka ibadetlere yönelmek. cemevlerinde kültürel etkinliklerin düzenlenmesi, toplanılıp hasbihal edilmesinde herhangi yanlış bir durum olmasa da bu alevi topluluğunu namazdan ayırdığı ve ibadetin sazlı sözlü eğlence olarak algılandığı anda bidat mevzuuna girilmiş olur. kimse allah'ın koyduğu kaidelerden başkasını dine mal edemez.

bidat durumundan başka hz. ali sevgisinin aşırı kaçması ve diğer raşit halifelere dil uzatılması islam inancıyla bağdaşmamaktadır. hz ali, kendisi hakkında ''ömerden de osmandan da üstündür'' yorumları yapıldığı sırada; ''bu iftiraları çıkaranları bulursam şayet, onlara iftiracılara uygulanan cezayı uygulayacağım'' diyerek büyük bir tevazu ve şeref örneği sergilemiştir. ayrıca peygamber efendimizin bir hadisinde, ''ben ümmetimden herkese şefaatçıyım, yalnız biri sahabelerime dil uzatırsa onlara şefaat etmem'' buyurmuştur. ancak alevilerin hepsini bu konunun içine almamakla birlikte şahit olduğum bir kesim diğer halifelere ağza alınmayacak hakaretler savurmakta en ufak tereddüte dahi düşmemektedirler.

bununla beraber, mum söndü gibi iğrenç bir iftirayla karalanmaya çalışılmış bir kültürdür alevilik. insanları alevi dostlarımızdan soğutmak maksadıyla çok çirkin bir karalama kampanyası başlatıldığı da tarihi bir gerçektir. ancak aleviliğin mezhep olarak algılanması da büyük yanlışlar doğurmaktadır. alevilik gerek türk kültürü gerekse islam kültürünün birbiriyle entegrasyonundan vücut bulmuş kültürel bir değerdir. anadolu'nun birçok yerinde hala ozan kültürüyle çoşan, gönülleri hoşgörüyle fetheden bir kimliktir alevilik. öyle iftiralarla, hakaret ve aşağılamalarla asimile edilmesi islam'ın getirdiği hoşgörüye tamamıyle zıt düşmektedir. sözün özü, yaşatılması gerekn bir kültürdür alevilik. ve kimse kusura bakmasın ki mezhep falan değildir.