bugün
- fenerbahçe taraftarı29
- victor osimhen8
- sari renkli seker10
- anın görüntüsü28
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı114
- ismail kartal9
- the crying one9
- metin arolat34
- mert hakan yandaş10
- jose mourinho17
- okan buruk19
- fenerbahçe nasıl kurtulur10
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri18
- gabriel sara'ya 19 milyon veren mallar9
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı12
- fenerbahçe9
- siber güvenlik başkanlığı10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı12
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- bimde çalışanda akıl var mı16
- sudekiray13
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız10
- herkes uyudu mu8
- aranızda medyum olan var mı13
- narin güran18
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- eve çağıran erko22
- b'u r c u24
- neden sürekli kabız oluyorum17
- ya tarkan da ölürse10
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm12
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- sağ yan ağrıması8
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
Tanrı bir gün güzelliğini görmek istemiş. aynaya baktığında da tüm kainatı görmüş. işte bu sebeple tüm kainat tanrı'nın güzelliğini bir parçası olarak görülür. Tasavvufun mertebeleri vardır. en son mertebe fenafillahtır. burada âşık(seven yani kul) mâşukla (Sevilenle yani tantı'yla) bütünleşir yok olur. işte bu sebepler bu mertebeye varlıkta yok olma, yokluk alemi denmiştir. tasavvuf felsefesi ilk kez ahmet yesevi tarafından oraya konulmuştur. Onu hikmetleri (anadolu'da ilahi adını alır.) tasavvuf felsefesinin temelini oluşturur. Yesevi'nin divan-ı hikmet adlı eseri de bu hikmetlerinin toplandığı eserdir ve tasavvuf alanındaki ilk eserdir.
Tasavvufa göre insan tanrının güzelliğini bir yansımasıysa her insan (ya da her varlık) allah'ın bir parçasıdır ve sevilmeye, hoşgörüye değerdir. bunu da yunus emre'nin "yaratılanı hoşgördük, yaratandan ötürü" deyişiyle anlıyoruz. aslında bu görüş hallac-ı mansur'un ene'l-hakk (ben allah'ım) deyişiyle özetlenmiştir.
Mevlana'nın mesnevi'sinde de belirttiği gibi insan bir ney gibi sürekli ağlar. gerçek varlıktan, vahdet-i vücut'tan asıl vatanından, bütünden ayrı olduğu için. çünkü asıl vatan öteki dünyadır, bütün allah'tır. bu dünya ise gurbettir. parça ise kul. işte bu sebepten mevlana'nın ölüm gününe şeb-i arus (düğün gecesi) denir. çünkü mutasavvıf (burada mevlana olarak ele aldığımızda) öldüğü zaman gerçek varlığa ulaşacaktır, asıl vatan gidecektir. bu da onun için bir düğündür. bir damla su nasıl okyanusa ulaşmak isterse mutasavvıflar da allah'a öyle ulaşmak isterler (burada damla insan, okyanus ise allah'tır)
ahmet yesevi'nin okuldan okuyan öğrencileri anadolu'ya gelir. bu öğrenciler yunus emre, mevlana, hallac-ı mansur, hacı bektasi veli, gülşehri, pir sultan abdal gibi mutasavvıflardır. bu mutasavııflarımız anadolu'ya gelerek tasavvuf yoluyla islamiyet'i yaymaya çalışmışlardır. bunu da tekkelerinde yapmışlardır. bu sebeple de tekke edebiyatı (12.-13. yüzyıllar) oluşmuştur. işte bizlerin divan edebiyatı olarak bildiğimiz edebiyatın temelleri de böylece atılmış oldu. kimi şairler halk arasından şiirlerini söyledi halk edebiyatını oluşturdu kimileri ise sarayda divan edebiyatını oluşturdu.
Not:Bunca bilgiyi kötü oylayan yazarı kınıyorum. gelsin daha güzelini yazsın. hodri meydan.
Tasavvufa göre insan tanrının güzelliğini bir yansımasıysa her insan (ya da her varlık) allah'ın bir parçasıdır ve sevilmeye, hoşgörüye değerdir. bunu da yunus emre'nin "yaratılanı hoşgördük, yaratandan ötürü" deyişiyle anlıyoruz. aslında bu görüş hallac-ı mansur'un ene'l-hakk (ben allah'ım) deyişiyle özetlenmiştir.
Mevlana'nın mesnevi'sinde de belirttiği gibi insan bir ney gibi sürekli ağlar. gerçek varlıktan, vahdet-i vücut'tan asıl vatanından, bütünden ayrı olduğu için. çünkü asıl vatan öteki dünyadır, bütün allah'tır. bu dünya ise gurbettir. parça ise kul. işte bu sebepten mevlana'nın ölüm gününe şeb-i arus (düğün gecesi) denir. çünkü mutasavvıf (burada mevlana olarak ele aldığımızda) öldüğü zaman gerçek varlığa ulaşacaktır, asıl vatan gidecektir. bu da onun için bir düğündür. bir damla su nasıl okyanusa ulaşmak isterse mutasavvıflar da allah'a öyle ulaşmak isterler (burada damla insan, okyanus ise allah'tır)
ahmet yesevi'nin okuldan okuyan öğrencileri anadolu'ya gelir. bu öğrenciler yunus emre, mevlana, hallac-ı mansur, hacı bektasi veli, gülşehri, pir sultan abdal gibi mutasavvıflardır. bu mutasavııflarımız anadolu'ya gelerek tasavvuf yoluyla islamiyet'i yaymaya çalışmışlardır. bunu da tekkelerinde yapmışlardır. bu sebeple de tekke edebiyatı (12.-13. yüzyıllar) oluşmuştur. işte bizlerin divan edebiyatı olarak bildiğimiz edebiyatın temelleri de böylece atılmış oldu. kimi şairler halk arasından şiirlerini söyledi halk edebiyatını oluşturdu kimileri ise sarayda divan edebiyatını oluşturdu.
Not:Bunca bilgiyi kötü oylayan yazarı kınıyorum. gelsin daha güzelini yazsın. hodri meydan.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar