bugün

çorba

her içişimde, zamanında fakirlikten alternatif bir içiş stili geliştiren arkadaşım aklıma gelir ve gülerim.
zeytinburnu mevlana pidecisinin çorbası meşhurdur. zaten bizim de çorba alacak kadar paramız vardır. içeri girip iki çorba söyledikten sonra hemen çorbalar gelir. ben önce önüme gelen kaşığı kağıt peçeteyle temizlemeye çalışırken, arkadaşım çok hayati bir bilgi verircesine (ki o zamanlar için gerçekten önemli bir bilgi sayılırdı)

-lan oğlum ne yapıyorsun?
-kaşığı temizliyorum
-olum kaşık kullanmayacaksın ki
-mal o zaman nasıl yiyeceğim
-siktiğim, ekmekle yiyeceksin böyle (ekmeği alıp çorbaya bandırır)
-ahahahhaa!! *
-(garsona seslenir) dayı bi sepet ekmek daha verir misin?