Işıkla karanlık ortamda havaya resim çizerek, bu çizme işlemi ile eş zamanlı olarak da çizilen resmi fotoğraflama sanatı olarak tanımlanabilir. Yani türdeki çalışmalarda fotoğraf makinesi ile havadaki ışık yakalanarak bir çizim fotoğrafı elde edilir. Aynı zamanda benim de ilgi duyduğum ve kendi çapımda bir takım küçük denemeler yaptığım bir fotoğrafçılık akımıdır. işte bu da onlardan biri:

https://galeri.uludagsozluk.com/g/light-graffiti/

Ayrıca bu görseli paylaşmışken herkese hayırlı, iyi, sağlıklı, mutlu, çok güzel bir sene dilerim.

Şu an 50. sayısını okuduğum ve ilk olarak bu sayısını ciddiyetle okuduğum bir tarih dergisidir.
Şu ana kadar gördüğüm kadarıyla, her bir kelimesi dikkatlice okunup bu kelimelerin anlamları dahi öğrenilmeye çalışılarak okunursa, okuyan kişiye pek çok şey katabileceğini düşünüyorum. Ancak bu şekilde okuyunca da diğer okuduğum dergilere pek fazla vakit ayıramayabileceğimden endişe etmiyor da değilim doğrusu.

görsel

Zamanında çektiğim bir fotoğraf. Şu anın görüntüsü olmasa bile sonuçta bir anın görüntüsü. Kim bilir ufkun zihnimi okuduğu o anda neler düşünüyordum.

http://www.youtube.com/watch?v=rrVDATvUitA

Air- Johann Sebastian Bach

Haydi bakalım, bugünlük de başlığı hareketlendirmek bana düşsün.

son yıllarda tıp fakültesi öğrencileri arasında tercih edilme oranının düştüğü duyumunu aldığım ve pek çok hekim adayının kaçındığını gözlemlediğim; insan vücuduna girişim yapabilen uzman hekimlik türlerinin genel adı. acaba hekim adayları neden tercih etmekten kaçınıyor, cerrahi branşlardan kaçınılması doğru mu, cerrahi branşlar ile ilgili hekim adaylarının sahip olduğu önyargılar doğru mu ve tus puanlarında cerrahi branşların dibe vurmuş olması nasıl yorumlanabilir merak ediyorum. keşke bilen birileri bu konuda bir şeyler yazsa...

edit: bazı yerlerdeki anlatım bozuklukları nedeniyle düzeltme yapıldı.

Bir binoküler görme bozukluğu olup şaşılık anlamına gelir. Bir gözün görme ekseninin normal konumundan sapması halidir. Yaklaşık %5'lik bir insidansı vardır. Strabismus türlerini sınıflandırırsak:

1. (bkz: Nonconcomitant Strabismus) (veya incomitant strabismus): Paralitik strabismuslardır. Gözün görme ekseninin kayma açısı tüm pozisyonlarda aynı değildir.
2. (bkz: Concomitant Strabismus): Paralitik olmayan strabismuslardır. Gözün görme ekseninin kayma açısı tüm pozisyonlarda aynıdır. Bu strabismusları da şu şekilde sınıflandırabiliriz:

a. (bkz: Esotropia)
b. (bkz: Exotropia)
c. (bkz: Hypertropia)
d. (bkz: Hypotropia)
e. (bkz: Cyclotropia)

Bir Binoküler görme bozukluğu olup Göz tembelliği anlamına gelir. Görmenin organik bir lezyon olmaksızın tek veya çift taraflı azalmasıdır. Kritik dönem yaşamın ilk 3 ayı iken, hassas dönem yaşamın ilk 10 yılıdır. Amblyopia türlerini sınıflandırırsak:

1. (bkz: Deprivation amblyopia)
2. (bkz: Strabismic amblyopia)
3. (bkz: anisometropic amblyopia)
4. (bkz: isoametropic amblyopia)

görsel

istanbul, Maslak'ta benim için anın görüntüsü böyleydi. Herkese mutlu, iyi akşamlar dileme isteği uyandıran bir görüntüydü benim için.

Ben de dahil olmak üzere bazılarımıza "Şu çaylaklıktan bir an evvel çıksak da ilgi alanlarımızla ilgili dolu dolu şeyler yazabilsek..." diye düşündürten bekleyiştir. Ayrıca ne kadar süreceğini bilmediğim ve umarım ki uzun sürmeyecek olan bekleyiştir.

Adolf Anderssen ve Lionel Adalbert Bagration Felix Kieseritzky arasında 21 Haziran 1851 tarihinde, birinci uluslararası satranç turnuvası zamanında oynanan Adolf Anderssen'in galibiyeti elde etmek için cesur fedalar yaptığı bir satranç maçıdır. Maçta şah gambiti oynanmıştır. Beyaz tarafta oynayan Adolf Anderssen vezir, iki kale ve bir fil geride bir şekilde rakibini mat etmiştir. Günümüzün teknolojisinde analiz edildiğinde hatalar hemen göze çarpsa da oynandığı dönem için özellikle olmak üzere, günümüz için de hala etkileyici bir oyundur.

24 Eylül 1997 tarihinde Origin Systems tarafından piyasaya sürülen role play oyunudur. Pek çok günümüz oyununun sahip olduğundan daha geniş bir evrene sahiptir. Gerek haritası, gerek karakterlerin yapabildiği fonksiyonlar açısından günümüz online oyunlarının pek çoğunu geride bırakabilecek bir oyundur. Şahsımca oyun zevki açısından da bir hayli öndedir. Ancak oyunun eski olmasından kaynaklı grafikleri kötüdür ve bu da oyunu ilk inceleyen kişilerde oyuna başlama isteği oluşmasının önüne geçmektedir. Halbuki bu kişileri oyuna başlayıp çok değil, sadece 2 hafta oynasalar oyunun felsefesine hayran kalıp muhtemelen uzun bir süre boyunca oynamaya devam edeceklerdir. Günümüzde, benim bildiğim kadarıyla, oyunun çeşitli serverları, ki bunların bazıları Türk serverlarıdır, mevcuttur.

Şahsen ben bu oyuna çok küçükken, kuzenimin arkadaşlarıyla bu oyunu oynayışını izleye izleye başladım. Yaklaşık 1-2 ay sonra da ben başladım. Başlangıçta çok acemi olmamdan kaynaklı pek bir aktivitem yoktu ancak zamanla oyunu öğrendim ve 8-9 sene civarı oynadım. Bu uzun oyun maceram boyunca başka oyunlar da oynadım ancak oynadığım hiçbir oyun (dota, cs go, knight, ogame, heroes of the storm, overwach vb.) bu oyunun yarattığı sanal gerçekliği, 2. bir dünyada yaşama hissini bende yaratamadı. Oyun tam anlamıyla bende bağımlılık yarattı. Sanki bir bu dünyada yaşayan ben ve bir de ultima evreninde yaşayan ben vardım.

Üniversiteye geçtikten sonra da yoğunluktan dolayı yavaş yavaş, biraz da isteyerek bu bağımlılığımı azalttım ve şimdi tekrar başlamak istesem de kendime engel olmaya çalışıyorum. Çünkü bu oyuna başladıktan sonra kesinlikle bir parçanız ultima evreninde yaşamaya başlıyor. Ayrıca sadece bu oyunu değil, bu oyunla birlikte tüm oynadığım oyunları bıraktım. Bu oyun bırakması en üzücü ve zor olandı.

Çekildikten sonrası alt çene için üst çeneye kıyasla daha şiddetli olup yüzde genellikle daha büyük şişlik işe birlikte seyreden ağrıdır. Bu da kemik yapısındaki farklılıktan kaynaklanır.

Matchmaking sistemi son derece kötü olan bir Blizzard oyunudur. Aynı zamanda an itibariyle tam olarak bırakıp sildiğim oyundur. Şöyle ki, bu oyunda rekabetçi oynayan bir kişinin bulunduğu seviyeden yükselmesi çok çok zor bir ihtimaldir çünkü oyun playerların galibiyet oranını %50'ye yaklaştırmaya çalışmaktadır. Üst üste birkaç galibiyet alan kişi bunun mutluluğuna kapılmamalıdır çünkü hemen arkasından çok sağlam bir mağlubiyet serisi gelecektir.

Kendim defalarca bu olayı yaşadığım ve internetten araştırdığım için biliyorum ki bu sistem sizi belirli bir galibiyet serisinden sonra otomatik olarak son derece dezavantajlı, sizin dışınızda kötü oyunculardan oluşan bir takıma vermektedir. Bunun da nedeni sistemin her iki takımı galibiyet olasılığı için eşite yakın duruma getirmeye çalışmasıdır. Diyelim ki siz üst üste 5 galibiyet almışsınız, bu durumda ne yazık ki size yakında çok kötü takımlar gelmeye başlayacaktır.

Aynı zamanda bu oyun her yeni sezonda, çok iyi olanlar dışındaki çoğu oyuncuyu epey bir seviye aşağıdan değerlendirmeye başlamaktadır.

Eğlenceli oyun olmasına eğlencelidir ama rekabetçi sistemi hayatımda gördüğüm en adaletsiz ve en oyuncu düşmanı sistemlerden birisidir.

Roadrunner (Geococcyx) sıklıkla ABD'nin güneybatısı, Meksika ve Orta Amerika'nın çöllerinde yaşayan bir kuş cinsidir. Bu kuş cinsinin 2 adet türü bulunmaktadır. Bunlar G. californianus ve G. velox olup bu türlerden G. californianus sıklıkla ABD'nin güneybatısı ve Meksika'da yaşarken G. velox ise sıklıkla Meksika ve Orta Amerika'da yaşar.

Beslenme biçimleri omnivor olan roadrunnerlar su içmeye ihtiyaç duymayıp yaşamları için gerekli tüm suyu aldıkları besinler ile karşılayabilirler. Bu kuşlar görece uzun bir gagaya ve uzun bacaklar ile güçlü ayaklara sahiptirler. Bu uzun bacaklar ve güçlü ayaklar roadrunnerların hızlı koşmalarını sağlar. Roadrunnerlar 32 km/saat hıza ulaşabilirler ve genellikle uçmak yerine koşmayı tercih ederler. Avcılardan kaçmak gerektiğinde ise uçabilirler.

Genellikle yalnız veya çift olarak yaşayan bu kuşlar soğuk çöl gecelerinde vücut sıcaklıklarını bir miktar düşürüp kış uykusuna benzer uyuşuk bir hal alarak enerjilerini korumaya çalışırken gündüzlerde ise ısınmak için sırt derilerinde siyah yamalar ortaya çıkarırlar.

Ayrıca bir Looney Tunes and Merrie Melodies çizgifilm serisi karakteri olarak da mevcuttur.

Kameralar, lensler ve telefon kameraları hakkında analizlerin, kıyaslamaların ve makalelerin yayınlandığı; özellikle fotoğrafçılıkla ilgilenenler için faydalı bir sitedir.

Site genel olarak pek çok kişinin yapamayacağı ya da vakit bulamayacağı sayısal analizleri ilgilenenlere sunmaktadır. DXOmark, bu verilerin nasıl kullanılabileceği bilindiği takdirde ilgilenenlere pek çok fayda sağlayacaktır.

"Bu verilerin nasıl kullanılabileceği..." sözüme bir açıklama getirmem gerekirse; sitenin rating sisteminde bazı kafa karıştırıcı noktaların mevcut olduğunu düşünüyorum. Örneğin satın alabileceği kameraların kıyaslamasını yapacak ve portre alanıyla ilgilenen bir kişi 2 kamerayı sadece portre sıralamasına göre kıyaslarsa bu kıyaslama pek doğru olmayacaktır çünkü portre sıralamasında "color depth" dikkate alınırken bu sıralamada dikkate alınmayan ve bir kamera için çok önemli olan "dynamic range" ve "low-light ISO" gibi özellikler landscape ve spor sıralamalarında dikkate alınmaktadır. Bu ve benzeri nedenlerle site üzerinde araştırma yaparken öncelikle sitede yer alan değerlendirmelerin neye göre yapıldığını öğrenmek faydalı olacaktır. Aksi takdirde incelenen verilerin yanlış yorumlanması yanlış sonuçlar elde edilmesine neden olabilir.

Ayrıca bu sitenin Nikon ürünlerini aynı seviye Canon ürünlerine kıyasla biraz daha yüksek gösterdiği de bazı platformlarda söylenmektedir. Ancak bu doğru olsa bile belki de çoğu Nikon ürünü aynı seviye Canon ürünlerine kıyasla daha yüksek performans sunmaktadır. Bu tartışma hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığımdan doğrusunun ne olduğu hakkında bir yorum yapamayacağım maalesef.