bugün

entry'ler (30)

hemlock grove

en oricinıl dönüşüm sahnesine sahip, famke janssen, dougray scott, bill skarsgard, landon liboiron gibi görsel ve yeteneksel oyuncu kadrosuyla bile nedense hiçbir yerde gerekli ilgiyi görmemiş fantastik dizi. on üç bölüm çekilmiş olup 20 nisanda tamamı izleyicinin beğenisine sunulmuş. izlemiş biri olarak ben beğendim, yalnız bunun 2. sezonu gelmezse fena halde düş kırıklığı yaratacak, yapımcıların dikkatine.

ayrıca brian mcgreevy'nin aynı adlı kitabından uyarlamadır. yazar kitabın 2.sini ve hatta 3.sünü yazıyormuş.

uyanır uyanmaz sigaraya sarılanlar

yanında bir de kahve içmeyince tadını pek anlamazlar.

ankara da kesinlikle görülmemesi gereken yerler

ankara'nın denizi. gidince muhakkak görmeyin. melih abimiz çok çalıştı ankara'ya deniz getirmek için ama görülmeye değmez. sakın görmeyin. görürseniz çocukluğunuza inip en az sekiz seanslık bir terapi almanız işten bile değil. benden söylemesi. ben akıl sağlığımı korumak için en son gittiğimde görmeden geldim.

arkadaşla aynı kıza aşık olmak

bir de bu en yakın arkadaşla başınıza gelmişse durup düşünmek lazım. ortaokuldaki en yakın arkadaşımla başıma geldi, lisedeki en yakın arkadaşımla da başıma geldi. şimdi yıllar sonra düşününce anlıyorum azizim. sorun bizde değildi. kız kıtlığı vardı lan!

kuzey güney

--spoiler--
lö makara.
--spoiler--

bir kadını ağlatmanın yolları

size çok güvendiği bir anda güvenini sarsacak herhangi bir şey yapmak. gerçi intikamları acı oluyor demedi demeyin.

kuzey güney

netice itibariyle;

--spoiler--
üstü kalsın!
--spoiler--

100 kere de dinlense ezberlenemeyen şarkılar

karmaşıklığından değil, şarkının yabancı bir dilde olmasından da değil, ezberlenince şarkıdan sıkılma sorunundan kaynaklı bir mesele.

kadınların bir araya gelince konuştukları şeyler

akşama ne pişirsem muhabbeti tüm konuşmanın can alıcı noktasıdır. tabi evli kadınlar için geçerli bir sendrom. hiç bitmez. azıcık kulak kabartın hak vereceksiniz.

erkeklerin bir araya gelince konuştukları konu

genellikle siyasettir. geçmişe dayalı muhabbetlerdir. çoğunluğunu tarih oluşturur. ne sandıydınız ya.

deli gibi sevildiğini bildiği halde iplemeyen kişi

kendisini deli gibi seven adamın sevgisini haketmiyordur diyeceğim ama iplemiyorsa vardır bi' bildiği. hoş görülü tarafımdayım.

sigara içmeyen insan

kapalı alandayken dışarı çıkmak için debelenmeyen insandır.

gecenin şarkısı

kendi listesinden başka şarkı dinlemeyecek olanların du' bakiim neymiş merakına düşüp iplemeyeceği şarkılardır. zaman kaybı mıdır, tartışılır. olsun biz yine de önerelim; evanescence - immortal.

bakışılan kişinin gelip açılmasını beklemek

kişinin cesaretsizliğine karşı yeşerttiği umuttur. umut da değil kılıftır. ne bekliyorsun hayat o kadar uzun mu?

moonlight sonata ya aşık olmak

tutulup kalmaktır efendim siz ona derun hisler beslerikene onun sizden belki de haberinin bile olmamasıdır. o istiklal'de bebek'te şen kahkahalar atıp lüküs restoranlarda bir elinde tavuğunun budunu sıyırıp diğer elinin tersiyinen ağzını silip (afedersin moon burada seni erol taş'a kesinlikle benzetmeye çalışmıyorum)(aç da değilim) koltuğunun altında sarışın esmer hatunlar ve sırada onu görmek dokunmak ve imzasını neyim almak için bekleyenlerle beraberken sizin ağlamaktan salyanızın sümüğünüze karışmasıdır. tey yavrum. biz kim moonlight paşa kim.

misal ben daha yeni geldim. gelir gelmez bana mesaj gönderdi ve ben bir asosyalmiş gibi ömründe hiç böyle hislere tutulmamış gibi tutuldum kendisine. aslında suç da bende. ilk evvela ben dedim kendilerine sizi seviyorum dedim. olumsuz karşılamadı. e olan da oldu efenim. o gün bugün ızdıraptayım. yazamıyorum. sözlüğe şöyle bir dalamıyorum.

(saygısızlık ettimse affola)

vakitsiz anda akla düşen şeyler

aslına bakarsan görecelidir sevgili okur. şimdi ilk evvel bu vakitsizin ne kadar veya ne boyutta vakitsiz olduğunu ele almak, ahan da bundan başlamak lazım. çok basit bi'şey gibi duruyor değil mi? vakitsiz sana göre hela ise diğerine yatak odası gelebilir. bana tribünden hakeme doğru slogan atarken olabilir. hepimizin vakitsiz anlayışı farklı olduğuna göre içinden çıkılması güç bir bilmecedir. bizim amacımız bunu basite indirgeyip, her beynin algılayabileceği şekle sokmak.

öyleyse akla düşen şeylere geçmekte mahsur yok demektir. oradan bir suzi'nin sevgili diye bağırdığını duyar gibiyim. yok lan sevgili akıldan çıkıyo mu ki akla düşsün; deyil tabi.

efenim; ekmek arası bir kangal sucuktur akla düşen. tey allah'ım obez miyim neyim. yok lan aslında filinta gibi bir delikanlıyım. boyum 1.93, kilom: 65,785 kg.

komşunun balkonuna doğru halı silkelemek

komşunun balkonuna doğru sigara külü çırpmakla eşdeğerdir. böyle adamları çıkıp balkonlarından o komşunun balkonuna doğru silkelemek ilazımdır. yanılıyor muyum gardaşlar.

sevişirken ağlamak

erkek için geçerli değildir. ağlarsa kadın ağlar o da zevkten ağlar.

akşamları ney üfleyip keman çalan sevgili

hiç şüphesiz vuvuzela üfleyen sevgiliden evladır. ikisini aynı anda yapıyorsa da aşmıştır.

bütün entry lere eksi vermek

zaman ve sabır ister. işi olmayan adam için bile ciddi bir uğraş.