bugün
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim21
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın9
- sözlük kızından gelin olmaz9
- cumaya gidenlerin çok azalması23
- ayça tilki9
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü16
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız11
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar8
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası24
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım21
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı16
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
entry'ler (31)
me - ce - kare
uludag universitesi makina muhendisliginde doktara yapan arastirma gorevlisi. detayli bilgi icin kisisel web sayfasina basvurabilirsiniz.
http://www.firatoglu.4t.com/indext.htm
(bkz: gorulesi web sayfalari)
http://www.firatoglu.4t.com/indext.htm
(bkz: gorulesi web sayfalari)
ferhan sensoy'un kendi hayatını anlattigi kitap.
jean pierre jeunet ve audrey taotou'ya hayran birakacak film.
masaustu goruntulerimi buldugum sitenin adı.
asmis basci. dunyadaki en iyi basci olarak kabul edenlerin sayisi haylicedir. hakkinda daha ayrintili bilgi almak icin:
http://www.victorwooten.com
http://www.victorwooten.com
Artvin'in Hopa ilçesine bağlı Sugören köyünde doğdu. Müziğe ortaokul birinci sınıfta mandolin çalarak başladı. Çocukluğu, "üstadım" dediği, "Kemençeci Yaşar" lakabı ile tanınan Yaşar Turna'nın yanında türkü dinleyerek geçti. istanbul'a üniversite eğitimi için geldikten sonra müzikle yoğun olarak uğraşmaya başladı. istanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden siyasi nedenlerle ayrıldı. 20 yaşında iken, 1992'de Ali Elver le "Dinmeyen" adlı rock müzik grubunu kurdu ve profesyonel müzik yapmaya başladı. Daha sonra Lazca müzik yapmak için bu gruptan ayrılsa da rock'tan kopamadı ve Laz etnik müziğini rock tabanlı yorumlamaya başladı.
1993te Mehmedali Barış Beşli ile birlikte Zuğaşi Berepe (Lazca: Denizin Çocukları) adlı rock müzik grubunu kurdu. Lazca rock yapma iddiası ile yola çıkan ve 1995'te Va Mişkunan (Bilmiyoruz), 1998'de de igzas (Gidiyor) adlı albümleri yaparak bu iddialarını da gerçekleştiren grup, sınırlı sayıda (yalnızca 130 adet) basılmış bir konser albümü çıkardıktan sonra 1999 yılında dağıldı.
Kazım Koyuncu, tek başına müziğe devam etti ve Salkım Söğüt adlı projelerin ikincisinde 3 şarkıyla yer aldı. 2001de Viya adlı ilk solo albümünü çıkardı. Daha sonra Kanal D televizyonunda yayınlanan ve çok sevilen Gülbeyaz adlı dizinin hem müziklerini yaptı, hem de dizinin bazı bölümlerinde oyuncu olarak görev aldı ve bundan sonra yurt çapında tanınmaya başlandı. Daha sonra da Kemal Sahir Gürel ile birlikte Sultan Makamı adlı televizyon dizisinin müziklerini hazırladı.
Karadeniz müziğinin güçlü temsilcilerinden Fuat Saka, Volkan Konak ve Bayar Şahin ile birlikte düzenledikleri, büyük ilgi gören Hey Gidi Karadeniz konserler dizisinin de öncülüğünü yaptı. Nisan 2004'te çıkardığı ikinci solo albümü Hayde, sanatçının popülaritesini daha da arttırdı.
2004'ün sonlarında akciğer kanseri teşhisi konuldu ve tedavi görmeye başladı. 25 Haziran 2005'de, 33 yaşında, tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.
not: alıntıdır.
1993te Mehmedali Barış Beşli ile birlikte Zuğaşi Berepe (Lazca: Denizin Çocukları) adlı rock müzik grubunu kurdu. Lazca rock yapma iddiası ile yola çıkan ve 1995'te Va Mişkunan (Bilmiyoruz), 1998'de de igzas (Gidiyor) adlı albümleri yaparak bu iddialarını da gerçekleştiren grup, sınırlı sayıda (yalnızca 130 adet) basılmış bir konser albümü çıkardıktan sonra 1999 yılında dağıldı.
Kazım Koyuncu, tek başına müziğe devam etti ve Salkım Söğüt adlı projelerin ikincisinde 3 şarkıyla yer aldı. 2001de Viya adlı ilk solo albümünü çıkardı. Daha sonra Kanal D televizyonunda yayınlanan ve çok sevilen Gülbeyaz adlı dizinin hem müziklerini yaptı, hem de dizinin bazı bölümlerinde oyuncu olarak görev aldı ve bundan sonra yurt çapında tanınmaya başlandı. Daha sonra da Kemal Sahir Gürel ile birlikte Sultan Makamı adlı televizyon dizisinin müziklerini hazırladı.
Karadeniz müziğinin güçlü temsilcilerinden Fuat Saka, Volkan Konak ve Bayar Şahin ile birlikte düzenledikleri, büyük ilgi gören Hey Gidi Karadeniz konserler dizisinin de öncülüğünü yaptı. Nisan 2004'te çıkardığı ikinci solo albümü Hayde, sanatçının popülaritesini daha da arttırdı.
2004'ün sonlarında akciğer kanseri teşhisi konuldu ve tedavi görmeye başladı. 25 Haziran 2005'de, 33 yaşında, tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.
not: alıntıdır.
1996, mustafa altioklar yonetiminde tarihsel ve dramatik bir eser. film kisaca soyle; 17. yuzyilda osmanli tahtinda dorduncu murat oturmaktadir. malum yasaklarla dolu bir donem; bu donem icinde yasaklari delmek isteyen ve ozgurlukleri savunan bir takim sahislari (hazerfan ahmet celebi, evliya celebi...) ve o sureci elestirel bir bakisla ele aliyor.
oyuncular ise soyle:
hazerfan ahmet celebi: ege aydan
evliya celebi: haluk bilginer
lagari hasan celebi: okan bayulgen
bekri mustafa: savas ay
dorduncu murat: burak sergen
recep pasa: tuncel kurtiz
oyuncular ise soyle:
hazerfan ahmet celebi: ege aydan
evliya celebi: haluk bilginer
lagari hasan celebi: okan bayulgen
bekri mustafa: savas ay
dorduncu murat: burak sergen
recep pasa: tuncel kurtiz
kendisini cok sevmedigim ama oyunculuguyla (istanbul kanatlarimin altinda, agir roman) gozlerimi buyuleyen sahis.
attila ilhan'in bir siirini hemen akillara getiren sozcuk. siir ise soyle:
ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
icimi seninle ısıtıyorum
ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
bu şehir o eski istanbul mudur?
karanlıkta bulutlar parçalanıyor
sokak lambaları birden yanıyor
kaldırımlarda yağmur kokusu
ben sana mecburum sen yoksun
Sevmek kimi zaman rezilce korkudur
insan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Birkaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun
Belki Haziranda mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin..
ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
icimi seninle ısıtıyorum
ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
bu şehir o eski istanbul mudur?
karanlıkta bulutlar parçalanıyor
sokak lambaları birden yanıyor
kaldırımlarda yağmur kokusu
ben sana mecburum sen yoksun
Sevmek kimi zaman rezilce korkudur
insan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Birkaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun
Belki Haziranda mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin..
- anne babam yok mu?
- yuzmeye gitmisti, cocugum.
- yoksa...
- belki de!
(bkz: dikkat sahan cikabilir)
- yuzmeye gitmisti, cocugum.
- yoksa...
- belki de!
(bkz: dikkat sahan cikabilir)
turk dil kurumu'na gore: azerbaycan cumhuriyeti'nde ve güney azerbaycan'da (iran'da) yasayan türk soylu halk veya bu halktan olan kimse.
hocalarin genellikle dersi anlatamadigi ya da birebir kitabi tahtaya gecirmeleri sonucu hocayi protesto etmek icin uygulanabilecek bir yontemdir.
insanin icini oksayan, ulan keske ben de onun yerinde olsaydim dedirtecek olan guzel ispanya yapimi film.
ozellikle yalanini daha da inandirici kilmak icin iki gozun onume aksin seklinde bu sozu cevirenler de yok degildir.