bugün
- bilim adamı olsaydınız ne icat ederdiniz14
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri28
- yazarların en sevdiği ilaç12
- ben zaten 50 liralık benzin alıyorum11
- pandela 310
- necip fazıla ait olmayan sözler8
- iyi ki doğdun manyak olmaya karar verdim10
- ahmet beyin beyaz bareti14
- en son ne yediniz9
- israilli bakanın hastane vurmak savaş suçu demesi16
- damat bayraktar'ın israil tedarikçisiyle ortaklığı27
- en son ne zaman 31 çektiniz12
- havanın gavur amı gibi yanması9
- akp'ye hala oy verenlerin motivasyonu22
- herzevekil9
- yazarların etnik kökeni9
- ateizmle yönetilen bir ülkede olacaklar16
- bi hayvan olmak istesen ne olurdun25
- herkesin dini kendine12
- çalışma hayatına dair prensipler15
- anın görüntüsü13
- mokv10
- turistlik kulüplerde garip garip dans eden tipler16
- kıskanmak10
- öfkeli korkusuz insan aptal insandır8
- kaan'ın f35 den daha iyi olması17
- kadınların gerçek yüzünü öğrenme yolları20
- uludağ sözlük 90lar türkçe pop sevenler birliği11
- öfkeli olanlara tavsiyeler9
- mantarlı vajina11
- tanrının çalışma prensibi12
- ataistlerin cevab veremediği sorular24
- cumhuriyet halk partisi12
- cinconlular'ın uğramadığı başlıklar30
- iran12
- yazarların özlü sözleri10
- cevap vermez belirtir gider15
- hangi sözlük yazarıyla eve çıkarsınız14
- sudekiray16
- türkiye23
- düşün ki o bunu okuyor8
- ümit özdağ'ın serbest bırakılması34
- israildeki nükleer silahlar8
- selçuk bayraktar23
- fotokopici bi erkek8
- gay olupta salak olmayan birinin olmaması8
- araba58
- iranın hastane vurması8
- bir kızın kezban olduğunu anlama yolları11
- müslümanların cevaplayamadığı sorular18


entry'ler (406)
çocuk yaştan itibaren hayatın her türlü zorluğuna, birbirlerine belli etmedikleri sevgileri ve oynadıkları cesaret oyunuyla karşı koyan, oyunun zemin oluşturduğu ve sevginin dönüştüğü aşklarını ancak bu oyunun üstesinden gelerek yaşayabileceklerini sonradan anlamaya başlayan ama kendileri olmaktan asla ödün vermeyen böylece aşklarını masalsı ve hiç sona ermeyecek biçimde bir türlü birbirlerine kavuşamayarak içten içe yaşayan julien ve sophie'nin hikayesi. yann samuell'in yönetmeniğini yaptığı çok tatlı bir fransız filmi.*
yurt gibi yakın birlikteliklerin yaşandığı bir yerdeyseniz ve o çok sevdiğiniz insanlardan ikisinin babası...
evet, öldüyse,
ne kadar zaman geçerse geçsin, herhangi bir şekilde çaldığında, beraber olunan ortamda unutup da söylenmeye başlandığında ağlatır bana bir masal anlat baba.
evet, öldüyse,
ne kadar zaman geçerse geçsin, herhangi bir şekilde çaldığında, beraber olunan ortamda unutup da söylenmeye başlandığında ağlatır bana bir masal anlat baba.
19.01.2008 22:42 tarihli bir entry idi kendileri*
demek ki anlatmak istediklerimi tam olarak anlatmıyorum, anlatamıyorum. belki de anlatmak istemediğim için sana açık kapılar bırakıyorum, istediğini seçebileceğin kapılar... geçip de doğru yolu seçtiğinde beni bulabileceğin kapılar... bir oyun değil bu ama tek noktayla kolay olmaktansa, bilirsin severim zoru, sana çok noktalı bir labirent sunuyorum. yanlış yollarım da anlatır diye beni sana, sen istedin diye beni görmeyi, sana açıyorum tüm hatalarımı...
sonra sunuyorum sana virgüllerimi dilediğince ayır diye beni, ünlemlerimle acıtman için, soru işarelerimleyse hüznü yakalaman... hepsi bir ipucu bu labirentte, ancak üç noktalarımla anlam bulan...
*
demek ki anlatmak istediklerimi tam olarak anlatmıyorum, anlatamıyorum. belki de anlatmak istemediğim için sana açık kapılar bırakıyorum, istediğini seçebileceğin kapılar... geçip de doğru yolu seçtiğinde beni bulabileceğin kapılar... bir oyun değil bu ama tek noktayla kolay olmaktansa, bilirsin severim zoru, sana çok noktalı bir labirent sunuyorum. yanlış yollarım da anlatır diye beni sana, sen istedin diye beni görmeyi, sana açıyorum tüm hatalarımı...
sonra sunuyorum sana virgüllerimi dilediğince ayır diye beni, ünlemlerimle acıtman için, soru işarelerimleyse hüznü yakalaman... hepsi bir ipucu bu labirentte, ancak üç noktalarımla anlam bulan...
*
ya da bir dna olarak virüs.
virüs sadece dna* ile bunun etrafındaki protein kılıftan oluşan şeydir. şey diyorum çünkü hala canlı mı cansız mı olduğu hakkında fikir birliğine varılamamıştır.
canlı diyenler; organik maddelerin varlığından yola çıkarlar.
cansız savunucuları ise; virüsün yıllar boyu tuz kristali gibi* cansız ortamda yaşayabilmesinden(!) bahsederler.
ne olursa olsun, yararlı olanı yoktur bu şeylerin, türlü ve ölümcül hastalıklara sebebiyet verirler. aşı geliştirilmeye çalışılır bu varlıklara karşı ancak bu aşıların ömrü oldukça kısadır; virüslerin, yaşamsal faaliyet gösterebilmek ve çoğalabilmek için girdikleri canlı hücrenin dnasıyla kendilerininkini karıştırıp katmerlendirmelerinden dolayı.******
virüs sadece dna* ile bunun etrafındaki protein kılıftan oluşan şeydir. şey diyorum çünkü hala canlı mı cansız mı olduğu hakkında fikir birliğine varılamamıştır.
canlı diyenler; organik maddelerin varlığından yola çıkarlar.
cansız savunucuları ise; virüsün yıllar boyu tuz kristali gibi* cansız ortamda yaşayabilmesinden(!) bahsederler.
ne olursa olsun, yararlı olanı yoktur bu şeylerin, türlü ve ölümcül hastalıklara sebebiyet verirler. aşı geliştirilmeye çalışılır bu varlıklara karşı ancak bu aşıların ömrü oldukça kısadır; virüslerin, yaşamsal faaliyet gösterebilmek ve çoğalabilmek için girdikleri canlı hücrenin dnasıyla kendilerininkini karıştırıp katmerlendirmelerinden dolayı.******
yakında sinemalarda...*
yine sonsuza eşittir.
üretmekten alınan haz keyif ise, zevk tüketmenin verdiği hazdır.
mutluluk, ona ulaşılmak için harcanan çabalara oranla çok kısadır; pasta yemenin saniyeleriyle pasta yapmak için verilen saatlerin karşılaştırılması saçmadır.
mutluluk tüketmektir, o yüzden aşklar mutluluğu sevmezler.
mutluluk, ona ulaşılmak için harcanan çabalara oranla çok kısadır; pasta yemenin saniyeleriyle pasta yapmak için verilen saatlerin karşılaştırılması saçmadır.
mutluluk tüketmektir, o yüzden aşklar mutluluğu sevmezler.
şu dünyayı yaşanabilir kılan nadide olaylardan
bilerek, isteyerek, göze alarak, deli gibi belki, aklı başından atarcasına
damlaların her bir gözenekten içeri akmasına izin vererek
sel olup duyguları taşkın sularda gün ışığına çıkarmasına göz yumarak
duygu olup* o sele katarak kendini
dolu dizgin, yer yer fırtınayla karışık
durgunlaşıp, kimi zaman sağanak yağarak
akmak
akmak
akmak
sana doğru, sona doğru, belirsizliğe doğru, karmaşanın tam merkezine
doğru dosdoğru
başını sona kaldırıp içerek acı iksiri
elleri sana uzatıp yürüyerek sen gibi
saç baş dağınık pervasızca koşarak içerdeki eriyik duyguların girdabı gibi
damlalarda görerek seni rüya misali
ama kedi gibi tekir kedi, yanından geçip görmediğin beni
gözlerimi diktiğimde bulutların arkasından görünen güneş gözlerine
tekrar kaçırdığın ve sakladığın engel bulutların ile
izin vermemen gökkuşağına, boşuna aramak bu yüzden...
aslında amaç gökkuşağını bulmak olmasına rağmen gökkuşağıdır istenmeyen
içimdeki sırılsıklam söyler 'gökkuşağı bir an, sen iyisi mi yağmurda günlerce ıslan
camların puhusunda bil, öğren, duyumsa, yaşa; acısını, tatlısını, çirkini, kötüyü, hüznü, mutluluğu, 40ikiyi, muluyu...
büyü, içini doldur, her yana sal morun tonlarını, defalarca bürün sarılara, temizlen beyazla, karar siyahla
büyü, tanı içini, ışığıyla...
yıkan aşkla, yağmurda ıslan; kavuşmayı beklediğin gökkuşağı, seni sadece uyurken mutlu etsin. asıl bırak yağsın yağmur dünyana, gerçek hayallerine, doldursun kendini kendisiyle, taşmamacasına, ah minel aşkıyla...
bilerek, isteyerek, göze alarak, deli gibi belki, aklı başından atarcasına
damlaların her bir gözenekten içeri akmasına izin vererek
sel olup duyguları taşkın sularda gün ışığına çıkarmasına göz yumarak
duygu olup* o sele katarak kendini
dolu dizgin, yer yer fırtınayla karışık
durgunlaşıp, kimi zaman sağanak yağarak
akmak
akmak
akmak
sana doğru, sona doğru, belirsizliğe doğru, karmaşanın tam merkezine
doğru dosdoğru
başını sona kaldırıp içerek acı iksiri
elleri sana uzatıp yürüyerek sen gibi
saç baş dağınık pervasızca koşarak içerdeki eriyik duyguların girdabı gibi
damlalarda görerek seni rüya misali
ama kedi gibi tekir kedi, yanından geçip görmediğin beni
gözlerimi diktiğimde bulutların arkasından görünen güneş gözlerine
tekrar kaçırdığın ve sakladığın engel bulutların ile
izin vermemen gökkuşağına, boşuna aramak bu yüzden...
aslında amaç gökkuşağını bulmak olmasına rağmen gökkuşağıdır istenmeyen
içimdeki sırılsıklam söyler 'gökkuşağı bir an, sen iyisi mi yağmurda günlerce ıslan
camların puhusunda bil, öğren, duyumsa, yaşa; acısını, tatlısını, çirkini, kötüyü, hüznü, mutluluğu, 40ikiyi, muluyu...
büyü, içini doldur, her yana sal morun tonlarını, defalarca bürün sarılara, temizlen beyazla, karar siyahla
büyü, tanı içini, ışığıyla...
yıkan aşkla, yağmurda ıslan; kavuşmayı beklediğin gökkuşağı, seni sadece uyurken mutlu etsin. asıl bırak yağsın yağmur dünyana, gerçek hayallerine, doldursun kendini kendisiyle, taşmamacasına, ah minel aşkıyla...
insan ilk önce kendisinden başka hiç kimseye güvenemeyeceğini, yalnız olduğunu, sonsuz sorumlulukların ortasında dünyada tek başına kaldığını, kendi koyduğu amaçlar dışında hiçbir amacı olamayacağını, bu dünyada kendisinin biçimlendirebileceği kaderden başka kaderi olamayacağını anlamadıkça, hiçbir şey isteme arzusunda değildir.*
bizi en çok kendimize benzediğini düşündüğümüz insanlar üzer.*
nickine hayranım
(bkz: 40iki)
(bkz: 40iki)
ortam güzel, müzik kalite, yer yok, kokoreçin babası var dedirten yer.
tunalı'da kuğulu manzaralı hoş bir mekanı vardır. tavsiye olunur.
tunalı'da kuğulu manzaralı hoş bir mekanı vardır. tavsiye olunur.
bilmelisin ki, gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. gerçek aşkların da!*
travesti misin oğlum diye cevap verilesi cümle.
ay pardon kızım...
ay pardon kızım...
şebnem ferahın canlı performansının görkemini kendi gözlerimiz ve kulaklarımızla hissetmemizi sağlayan muhteşem konser.
şebnem, şarkılar arasındaki kısa esler dışında üç saat boyunca bir kez olsun mola vermemiştir. yine de sesi kısılan, yorgunluktan yıkılan dinleyiciler olmuştur.
babam oğlum şarkısı içimde ukte kalmasına rağmen şerkıları tam karardır.
canlı sesi kulaklardan daha uzun süre gitmeyecektir.
şebnem, şarkılar arasındaki kısa esler dışında üç saat boyunca bir kez olsun mola vermemiştir. yine de sesi kısılan, yorgunluktan yıkılan dinleyiciler olmuştur.
babam oğlum şarkısı içimde ukte kalmasına rağmen şerkıları tam karardır.
canlı sesi kulaklardan daha uzun süre gitmeyecektir.