bugün

entry'ler (266)

allah diyen herkesin peşinden giderim

aslında "aklın, mantığın, insanlığın, bilimin peşinden gitmem." anlamına gelen bir söylemdir.

erkeklerin iğrenç olması

insanın iğrenç olmasındandır. (tabi buradaki "erkek" insanın erkeğini işaret ediyorsa.)

insan, türler arasında en iğrenç olanıdır. erkek de kadın da iğrençtir dolayısıyla. ama kadın, daha bayağıdır... daha yüzeysel... faydacı... duygusuz... adi...

avukat vs mühendis vs doktor

hepsi de tek tip insan yaratma sürecinde çocuklara/gençlere gösterilmiş hedef mesleklerden birine mensuptur. konu derindir, hakkında çok konuşulasıdır...
sokak sanatçısı hepsinin amına koyar.

tayttan belli olan kabarık kuku

http://galeri7.uludagsozl...n-kabarik-kuku_338807.jpg

erkek ile kadının tek farkı

tek olamayacak farktır, her bir fark. yine de tek gibi göstermek için çok genel bakarsak ve bir örnek vermek gerekirse; (birçok yazarın yaptığı gibi
erkek adidir, kadın daha adidir.

şimdi gelsin direkt nikah basarım denilen ünlüler

4 + 4 +
angela gossow
alissa white gluz
otep shamaya
simone simons

kızlarla tartışmayın çünkü ben hiç yenemedim

"kızlarla tartışmayın, çünkü yendiğinizi anlamalarını sağlayamazsınız." şeklinde düzeltilse daha iyi, daha açık olur, diyebileceğim, aslında yanlış olmayan söz.
dişi, erkeğe kıyasla yüzeyseldir. bencildir... dünyayı kendi hayatından ibaret yaşar veya yaşamaya çalışır. amacı sadece mutlu olmaktır. ona göre; mutluluk, haz, güven/güvenlik hissi veren her şey doğrudur. bu yüzden her olayı, mutluluk derecesine varmış bir aptallıkla değerlendirir ve yenildiğini anlamayacak kadar aptaldır. veya aptallık derecesine varmış bir mutlulukla değerlendirir ve yenilip yenilmediği ile ilgilenmez. tıpkı hayatta olup biten her şeye karşı ilgisiz oluşu gibi. derinlemesine düşünemeyen ya da düşünmekten kaçınan bir yapıda olmanın sonucu olarak analamaz ya da anlamaya çabalamaz. çabalamak, hele ki anlamak, büyük huzursuzluk verir. oysa ne demiştik? dişiler mutluluğa odaklıdır... rahata... huzura...
nietzsche'nin de dediği gibi; "kadınların derin varlıklar olduğunu düşünürüz. neden? çünkü kadında bir temel bulamayız da ondan. kadınlar, yüzey bile değildir."

gerekli değil ama bir örnek daha vermek istedim, birden aklıma düşmesi nedeniyle. okan bayülgen, programlarında, erkek izleyicilerle telefon bağlantısı kurulmayışının nedenini açıklarken, (açıkça söyleyemese de) erkeğin derin düşündüğünü, sıkıcı olduğunu, dişilerin ise yüzeyselliği ile eğlenceli olduğunu söyler.

mini etekli kızlara bakmayan erkek

kendini geliştirmek isteyen erkek de olabilir.

bakışınızı yönelttiğiniz noktanın haricinde, görüş alanınız dışında kalmayacak kadar uzaklıkta bir noktada olup biteni de görebilirsiniz. bir yerlerde mini etekli bir dişi varsa, erkek de kadın da bunu hemen fark edebilir ancak erkek, önüne geçmesi mümkün olmayan bir bakma isteğiyle dolar. itkisinin etkisiyle bakışlarını, kızın bacaklarına yöneltmek üzere harekete geçer. buraya kadar sorun yok. bacaklar fark edildikten sonra fark edilmesi gereken bir nokta daha var ki; sorun, o noktanın fark edilmemesi: bakmaya teşebbüs etmek. hemen engel olmalı kendine, erkek. mümkün olduğunca erken önüne geçmeli, bakışların bacakları okşaması durumunun. kontrol edebilmeli kendini. bu hal, bir beceriye işaret eder... bir kazanıma...
aslında konuyu "üst insan"a bağlamak bile mümkün fakat konu dağılmamalı.
kaldığım yerden devam edecek olursam; ben böyle yapıyorum. ne zaman bir kadına bakmak üzere olduğumu fark etsem, engellerim kendimi.

yazarların aradığı sevgili tipi

iç organları olmalı.

sözlük yazarlarının favori film karakterleri

yeşil yol - john coffey.
i am sam - sam.
forrest gump - forrest gump.

yazarların küçükken yediği dayak sebepleri

babanın canının sıkılması.

sonuna sikerim yazılabilecek filmler

40 days and 40 nights sikerim.
(bkz: rekor kırmak)

ıyyyyy iğrenç butonuna basarken söylenen sözler

mına koduğumun incicisi!

sözlük yazarlarının hayalleri

sevilmek. çocuktum; uyumak amacıyla yastığa başımı her koyuşumda, gizliden sevdiğim bir kızı aşık ederdim kendime. kocadık ama halen aynı, durum. ne vakit birine kendimi sevdirmek istesem, o vakit yöntemim oluyor, uyumak.

sıkılınca yapılacak şeyler

belirti olarak; esnemek.
çözüm olarak; uyumak.

miçoz

teknelerin içerisinde biriken suyun tahliye edilmesini mümkün kılan küçük, kısa boru. içinde yiv ve set barındıran boru kısım, sabittir. yine yiv ve setlerle sarılı, tıkaç vazifesi gören parça da miçozun 2. parçasıdır.
"firar" da denmekteymiş bu şeye.

çizgi film karakterlerinin oy vereceği partiler

varyemez amca; içerisinde bulunduğu dönemin en güçlü oluşumuna dahil olacaktır, şüphesiz. yani akepe...

pluto; mhp'ye...

burt wonderstone

jim carrey hayranlarını heyecanlandıran, hakkında; 2013 yılında gösterime gireceği söylentileri dolanan filmin adı. carrey, sokaklarda illüzyon gösterileri yapan birini canlandıracakmış.

komedyenin, bu proje için girdiği kılık pek de etkileyici olmuş, kanımca. bu yeni tarzı, metalci ergenlerin, sanal platformlarda; "ooolüm, cim keri metalci olcakmış yeni filminde... cannibal corpse şarkıları söylicekmiş la!" diye, götünden haber uydurmasına da sebep olmuştur. tabi bu söylentinin yayılmasında, ünlü oyuncunun; "pet detective" adlı filmde, (bar sahnesi)cannibal corpse'un, "hammer smashed face" çalacağı sırada sahneye fırlamasıyla mikrofonu kapıp, böğürmeye başlamasının da payı vardır.

haber için şu link var:
http://the-movieland.com/2012/burt-wonderstone

yaran okul müdürü lafları

ordu lisesi'nde, kafası her bozulduğunda kürsüye koşan bir müdür vardı ki (adını vermek istemiyorum.) onun görev yaptığı dönemlerde öğrenci olmuş herkesin, çok sık tanık olduğu söylemleri de kapsayacak laflardır.
birkaç tanesi için:

öğrencinin biri, sevdiği kızın adının ve kendi adının ilk harfini, kalp içinde olacak şekilde spor salonunun duvarına yazmış. müdür bu... durur mu?! çıkmış hemen ertesi sabah kürsüye:

-eğer sırada bir yerdeysen, duy diye söylüyorum: ananın adını da yaz... yaz ki anana sövelim.

aynı müdür, öğrencisini, eli cebinde bir halde yanından geçerken görmüş. hemen kürsüde...

-elin cebinde yürüyorsun, saygısız, terbiyesizsin, tamam... onu biliyoruz... artık alıştık... ama be salak! iki elin cebinde yürüme. düşsen kafanı vurcan yere. bana göstereceğin saygıyı geçtim, kafayı vurup daşa, yarcan burdan (eli ile alnına vurarak) kafanı.

cami duvarına where is your god yazmak

imza olarak da amon amarth yazınca pek güzel duracak eylem.