bugün
- samsunspor12
- depresyon aktiviteleri9
- filistin'in gerçek yüzü14
- çocuklarının yanında darp edilen baba32
- türkiye nin az gelişmiş bir ülke olması18
- sokakta rastgele bir kıza çıkma teklifi etmek15
- anın görüntüsü16
- sudekiray'a sarılmak istemek9
- kemalizm11
- teke tekte ağzını kırabileceğiniz sözlük yazları19
- bik bik'in mutfağına konuk olmak28
- şiir seven erkek11
- 31 mayıs 2025 psg inter maçı18
- çok su içmek15
- karl marx ın sakalsız hali9
- dünyanın dümdüz olduğu gerçeği14
- aydinoglu bombala'nın sözlüğe vedası10
- çekici kadının tüm çekiciliğini götüren şeyler8
- haribo13
- 1 84 boyundaki erkek15
- en son ne yediniz21
- 17 yıl önce bugün sözlük yazarları ne yapıyordu11
- 31 mayıs günesteki patlama12
- gecenin şiiri8
- flört sürecini bitiren ölümcül flört hataları10
- karton toplayan çocuk9
- yavuz bingöl13
- sözlük yazarları 15 temmuz da neredelerdi20
- true'nun terbiyesizleşmesi8
- 19 yıllık karısı erkek çıktı12
- ellerim bos gonlum hos11
- denizin içerisinde cinsel ilişki16
- aldatan erkek10
- sakıncalı bulunan kuran meallerini toplama yasası16
- burçlara inanan erkek12
- azeri kızları9
- sözlüğün gey yazarları10
- sözlük kızlarının bilekleri neden kalın sorunsalı13
- akp'nin türkiye'ye getirdiği kast sistemi8


entry'ler (212)
tüm metabolizmanın işlevini 1 saniyeliğine değil; sadece o anlık durduran mevzuat. zaman mevhumunu bilemedim ben.
en son serdar bilgili yönetiminde görev almıştır. soda şişesi kalınlığındaki gözlükleriyle hatırlarım.
yamulmuyorsam, 1992'yi 93'e bağlayan yılbaşı günü için gazeteler tarafından dağıtılmıştır. o gün show tv'de hülya avşar'ın sunacağı ''yılbaşı özel'' programını merakla bekleme sebebiydi. gerçi, program sonunda bol küfür ve hüsrana yol açmıştı ama olsun.
beşiktaş'ın, kendimi bildim bileli hiç haz etmediğim ingiliz ırkının temsilcisi bir futbol takımına ders vermesini temenni ettiğim maç. bu kağıt üzerinde biraz zor gözüküyor ama, imkansız bir şey de değil. umarım yenilseler bile manu'yu ıkındırırlar.
not: beşiktaşlı değilim.
not: beşiktaşlı değilim.
eğer ''korku filmi'' düşüncesiyle giderseniz, hayal kırıklığına uğrayacağınız yapımdır. bal gibi de gerilim filmi işte, insanı da baya baya geriyor. ''yok ben gerilmedim, yok ben hiç heyecan yapmadım'' diyen varsa, bilin ki sinirlerini aldırmıştır. ufak tefek mantık hataları dışında izlemesi keyifliydi en çok; geceleri her seste yataktan fırlayan micah'ın, karanlığın ortasına el kamerası ile dalması beni şaşırttı. ''ışıkları yak be adam!'' diye bağırdım monitörün başında. bir de o ayak izleri olmamış be. resmen pati gibi birşey yapmışlar.
yaklaşık 15 sene sonra, evimde şort-tshirt combosuyla maç izlememe sebebimdir. çok şükür yarabbim.
(bkz: 31 ekim 2009 digiturk faciası)
(bkz: 31 ekim 2009 digiturk faciası)
filmin adının nereden geldiği hakkında 2 tane fikir vardır. birincisi, tina'nın düğünde suratına façayı yemeden hemen önce, salih'in kalkıp oynadığı ''ağır roman havası''ndan geldiğidir. ikincisi ise, direk salih karakteri ile bağlantılıdır. ağır başlı roman.
ilki daha mantıklı geldi.
ilki daha mantıklı geldi.
22 ekim 2009 galatasaray dinamo bükreş maçında kaleye çektiği bir şut sonucunda yedek kulübesine taşşak malzemesi olmuş futbolcudur. arda, baros, keita neyse de, sabrinin de taşşak geçtiğini öğrenirse bayağı bir gücenir sanırım.
sıçmasıdır. zannetmiyorum yani sıçtıklarını.
genç jenerasyon erkeklerin genellikle birbirlerine ''hafız'' diye seslendiği memlekettir. bir de ünlü bir fırını vardır; ekmeği fişle satar. ne dayıydı bilemedim şimdi.
edit: bilent hatırlattı sağolsun, ''resul dayı'' fırınımızın ismi.
edit: bilent hatırlattı sağolsun, ''resul dayı'' fırınımızın ismi.
yattara'nın attığı golde, arka arkaya rencide edici çalımlar yiyen futbolcu orhan ak'tır.
sakatlıktan çıktıktan sonra, bu kadar hazır dönüşü yüzleri güldürmüştür. 18 ekim 2009 galatasaray trabzonspor maçı'nda galatasaray'ın bulduğu 4 golde de bir şekilde parmağı vardır.
dün gece izleme fırsatı bulduğum ve bunca zamandır izlemediğim için hayıflandığım film. oyuncu kadrosu, zaten tartışılmaz bir kalitede. rollerinin haklarını da son derece iyi bir şekilde vermişler. ''biraz daha iyi olabilirdi'' denilebilecek tek nokta; konunun biraz daha ayrıntılı işlenmesi hususudur bana göre. verilmek istenen mesaj, son derece net bir şekilde anlaşılıyor ama çekilen zorlukları, sarfedilen çabayı biraz daha detaylı görmek isterdim. bir sahnede baktık ki, kaporta kesilip biçiliyor, birkaç sahne sonra motor tamamen bitirilmiş; deneme aşamasına geçilmiş.
--spoiler--
en büyük avantajımız; kimsenin yapacağımıza inanmaması.
--spoiler--
--spoiler--
en büyük avantajımız; kimsenin yapacağımıza inanmaması.
--spoiler--
rıdvan-tanju ikilisini aynı takımda görüp karşılarına hayrettin demirbaş'ın verilmesini istediğim program. muhtemelen bol bol maytap geçip hayrettin'i delik deşik ederlerdi; sonrasında da hayrettin rıdvan'ı boğazlardı.
kimse yazmamış, hayret.
savaş&barış tabii ki.
savaş&barış tabii ki.
elleri gözükmediği için kafalarda soru işaretleri uyandıran emekçidir.