bugün

entry'ler (319)

alper canıgüz

kitap adı altında yaratıcı zeka ürünü tasarlıyor kendisi .

yalnız kadın karakterlerini sevememiş zannımca.

"ağlamanın bir kadın için her daim ulaşılmaya çalışır bir ruh durumu olduğuna inancım tamdı"

"...sokağa çıktım. bizimkilerden kimseyi bulamayacağımı biliyordum.Anneleri hafta sonları kolay kolay salmazdı onları sokağa. babaları seçkin ve geçkin günlerinin teminatı veletlerinin nasıl semirdiğini görsün de, sürdürdükleri köle hayatını bir nebze meşrulaştırabilsin diye. kadınlara yakışır incelikte bir işbirlik"

bunları çoğaltabiliriz

bu seksizme varmadan köşeden dönmüş duygu durumu nedendir dediğimdir.

she kills

ne sahneler çekilir buna, aman da ne sahneler, ne soundtrack olur bu kapı gibi.

mete horozoğlu

zatımca insan korkutmak konusunda doktora yapmıştır.

hayran olunan kitap kahramanları

bay c - aylak adam.

bir film çekeceğim woody allen bile kıskanacak

lütfen özcan deniz'i de tanzanya'ya öteleyelim lütfen.

woody allen

bu yaştan sonra iyice coşmuştur. midnight in paris'in daha afişi soğumadan to rome with love'i çekip, kanımca murathan mungan'ın ışık hızıyla kitap yazmasıyla yarışacaktır yakında kendisi. ''görülmeyen bir dünya olduğu kesin. sorun oranın şehir merkezine ne kadar uzakta ve kaça kadar açık olduğu.'' demiştir yanakları sıkılası.

the future

miranda july'nin son filmi.

miranda july

son filmi the future'da da beni hayal kırıklığına uğratmamış şaşkın dünyalı yönetmendir.

jun miyake

inanılmaz yaratım gücü. (bkz: the here and after)

siyam kedisi

gördüğü sineği yakalayamayıp, bunu haysiyet meselesi yapıp, ertesi gün sinek efendiyi gördüğü yere gidip gidip ağlayan, 4.5 aylık gururlu kedimin de dahil olduğu cinstir. şaşırtıcı şekilde akıllıdırlar. garip bir miyavi tınıları vardır. garip hayvanlardır.

kevork malikyan

dünyanın en tatlı, en içten, en mutevazi oyuncusu, mis gibi bir insandır.

hülya avşar

(bkz: altın portakaldan film kovdurmak eylemi)

altın portakal dan film kovdurmak eylemi

hülya avşar kişisi ile popülarite yaratması olası durumdur.

eleştirinin hakkını verebilmek, derin yırtmaçlı elbise giyip arz-ı endam etmekten öte önce üslup ve adab-ı muhaşeret bilmeyi gerektirir.
eleştirmen, jüri vs hangi sıfatla olursa olsun hiçbir film izlenim sırasında ve sonrasında hadsizliğe ve densizliğe varacak denli bir muameleyi haketmez.

ey jüri koltuğu;
sinema filmi dediğimiz şey kolektif bir üründür. bilirsin elbet değil mi biz bir emekten bahsediyoruz?
filme yapılmış saygısızlık aynı zamanda çalışan tüm ekibe yöneltilmiş saygısızlıktır.
sinema filmi eleştirmek kişisel kompleks ve egoları tatmin etmek üzere kurulmuş bir yapı değildir.
film eleştirmek de bir usül gerektirir. ama siz zaten bunları biliyorsunuz(!)

misal bugünkü gazete başlıklarından biri çağatay tosun'un yönetmenliğini yaptığı derin düşünce filmine yöneltilen eleştiriler.
derin düşünce filmi aile çocuk ebeveyn kavramlarına türk örf ve ananelerine uygun gelecek şekilde yaklaşmamış olabilir.toplumsal yapıyı yansıtmak bir tercih meselesidir.
ama filme yapılan ensest yakıştırmaları ne yazık ki hala kavram karmaşası yaşamakta olan bir zihniyetin varlığına işarettir.
ensest aile içi yasak ilişki olarak tanımlandırılmış bir kavramdır.
filmde ensestin varlığından söz ettirecek tek bir sahne dahi sahne yoktur.film bize müthiş bir senaryo örneği de sunmayabilir.
ancak yanlış kodlama yapmayalım. her filmin ruh okşamak iç gıdıklamak kelebek uçuşturmak üzere yapılmadığını bilmeyecek denli aptal olmayalım.

geleneksel yapıda bir film olmamak eğer bir başarı kriteriyse hazırlayalım çöp torbalarımızı ferzan özpeteklerimizin fatih akınlarımızın hepsini çöpe atalım.
aferim alkış bize.
unutmayalım bir alkış da hülya avşar'a gelsin(!)

modaalem com

marmara üniversitesi iletişim fakültesi öğrencileri tarafından oluşturulmuş e-dergidir. ilerleyen sayılarda içerik olarak genişleyecek olandır.
halen yazı teslim ve tasarım evresi görülmeye değer tatlı koşturmacalara ev sahipliği yapmaktadır. nur topu gibidir efendim.

aşık olunan kişinin antipatik bulunduğu an

hayır tamam anladık bacakların uzun da, yeri öpecekmiş gibi şu merdivenleri 3er 5er çıkmayaydın iyiydi be evladım. sakin. sakin.

bu adam hep konussun ben hep dinlerim denilenler

(bkz: attila ilhan)
(bkz: leonard cohen)

orhan veli nin şiirlerinde kendini bulmak

(bkz: şanolu şiir)

final haftasında başa gelenler

geçici narkolepsi.

kalbi camdan

hıçkırık barındırıp da samimi olmayı başarabilmiş, sözleri zehir gibi umay umay parçasıdır. sabaha kadar dinlenir.

ya seninle ya sensiz

ışıl yücesoy'dan dinlemek gerekir.
bir gece bir bakmışsınız tanımadığınız biri tutmuş belinizden deli gibi dans ediyorsunuz.
bu şarkı onu yaptırıyor efendim. deneyin görün. 45lik müdavimleri bilir.