bugün

gece elleri cebinde salıncakta sallanmak

hava soğuktu; hemde çok. kar taneleri tüy gibi yere yığın oluşturmuş diğer karların arasına katılıyorlardı.
kar bu şehire çok yakışıyor , kar bu şehrin en güzel süsü dedim kendi kendime. yürüyordum; tam olarak nerede olduğumu, ne yapacağımı bilmiyor; boyuna yürüyordum sadece. birden bir ses duydum, bir demir gıcırtısı; rüzgarın hafifçe salladığı bir salıncağın sesi.o an tek istediğim şey bir salıncakmış meğer diye düşündüm. sanki biri benim bile bilmediğim hislerimi okuyup salıncağı buraya getirmişti. salıncağa doğru döndüm, çevresinde biraz dolandım ama bir türlü yaklaşamıyordum; korkuyor muydum? yoksa çekiniyor- mu? ikisi de değil. başka bir şey evet başka bir şey var. burası bir kamu alanı herkese açık ama ben orayı bir salıncağı bile sahiplenemiyordum. neden! neden! neden! neden bir salıncağı bile sahiplenemiyorum. bu salıncak başkaydı. rahatlamak için bir sigara yaktım; faydası olmadı. salıncağa vahşi bir hayvanmış gibi bakmaya devam ettim. sanki salıncaktan bir davet bir işaret bekliyordum. aradan bir süre geçti bana sorarsanız seneler; belki de aslında saniyeler. yapamadım salıncağa yaklaşamadım bile oradan ayrılmaya karar verdim. koştum nefesim bitene ciğerlerim yanana kadar koştum. sonra bir salıncak sesi daha. her yöne koşmaya başladım her yerde salıncaklar çıktı karşıma. koşmaya devam ettim ta ki yorgunluktan bilincimi kaybedinceye kadar.
uyandığımda ne yaşadığımı hatırlayamıyordum yalnızca salıncak kalmıştı aklımda.bir salıncak hayal ettim sonra ellerim cebimde sallandığım. üstelik biri sallıyordu beni; bir kadın. evet kesinlikle bir kadındı; kimdi nasıl bir kadındı göremiyordum. annem miydi? acaba hayır annem olamaz annem ölmüştü; hayallerimde bile. ya sevgilim sevgilim olabilir miydi? hayır; benim hiç sevgilimde olmamıştı. arkamı dönemiyor, yüzüne bakamıyordum. ama huzurluydum; tedirgin etti beni bu huzur çünkü ben hiçbir zaman bu kadar huzurlu olmamıştım. hayalim birden bire salıncak sesiyle kesildi. her yerde salıncaklar vardı.
koştum tekrar tekrar koştum; yorgunluktan ölene kadar koştum.