entry'ler (23)

uyku

karabsana yardım ve yataklık eden çok tatlı hatta baldan bile tatlı ama bi o kadarda şakacı canavarların gizlendiği vucudun askıya alınma fakat beynin çalışır vaziyette olduğu durumdur.

öğrenci evinde yaşanan diyaloglar

moruk tavuk dürüm zihni açıyormuş.

büt veya yaz okulunda araba değişimi

büt veya yaz okulundan hocaların para alarak arabalarını değiştirmesi konusunun açıklığa kavuşması gerektiğini düşünüyorum. bu gerçekten şehir efsanesi olmuş durumda. evt belli miktar para alıyorlar ama sırf öğrenci bırakarak daha fazla kazanarak araba mı alınırmış.

çeçil

tavada eritildikten sonra ekmek yardımıyla yenebilen lezzetli peynir.

panathinaikos

asketbolde 2006-2007 sezonunda triple crown yapmış olan takım.
ayrıca 1997-2007 arasındaki 10 yılda 9 lig şampiyonluğu yaşamış, son 5 yılın lig şampiyonu ve son 3 yılın double (lig ve kupa) şampiyonu takımdır.

john abruzzi

deposunda çalışan fibonacci (yazılışından emin değilim) isimli karakterin polise ihbarda bulunmasıyla hapse girmiş italyan mafya babasıdır. fibonacci john abruzzi'nin aleyhinde tanıklık yapması halinde ömür boyu hapis alacaktır. john abruzzi'nin tek amacı fox river'dan kaçıp tanık koruması altında olan fibonacci'yi bulup öldürmektir.

ramazan bayramı

durmadan zili çalan çocuklara müsamaha gösterebildiğiniz,hatta kapıyı açıp şeker verebildiğiniz sabır taşı olduğunuz,uzun süredir görmediğiniz kişilerin sürpriz ziyaretine neden olan bayram.

ateist

herhangi bir dini tasarimi benimsemeyen,bu sebeple son zamanlarda "seytana tapanlar" in agresif saldirilarina maruz kalan kisi.

marksist

marksizm'e göre dünya kapitalizmi yaşadıktan sonra toplumlar birer birer proleterya diktatörlüğüne dönecek, bu sürecin sonunda da bütün dünya komünizme geçecektir. tez-antitez-sentez mantığında ilerler marksizm.

paranoya

algıları son derece açık ve sürekli record halinde yaşayan insanlarda oluşan rahatsızlık.

eric cartman

güzel sesli, "bende çizgi filmde oynayabilsem" şeklinde düşündüren, kitapları sınıflandırmasıyla aklınıza geldiğinde sizi gülümsetebilen, aşık olunası çizgi film karakteri.
-boring, boring, homo, boring, homo.....

murat bardakçı

abdülbaki gölpınarlı' nın terekesine sahip olan, tarihin magazin kısmını aktarmak suretiyle daha çok okuyucuya ulaşabilmiş tarihçi- gazeteci- yazar.

meskalin

Meksika ve Güneybatı Amerikan yerlilerinin ve ilkel kabilelerin çok eskilerden beri tanıdıkları ve kullandıkları bir maddedir. Mistik törenlerde, düşünceyi değiştirmek, farklı boyutları algılamak, doğa ötesi güçlerle ilişki kurmak ve gerçeği keşfetmek amacıyla kullanılmıştır

esrar

Esrar, Hint keneviri bitkisinin yapraklarının kurutulup bastırılması suretiyle hazırlanan ve aktif maddesini bu kısımlardan salgılanan reçine içindeki kannabinoidlerin oluşturduğu bir maddedir. Ham esrar kendine has kokusu olan, sarı ile yeşilimtırak renkte bir tozdur. Zamanla kahverengine dönüşebilir. Plaka veya çubuklar halinde piyasada satılır. Bunun için baskı aletleri (pres) kullanılabilir. levha ya da çubuk biçimine getirildikten sonra daha çok tütüne karıştırılarak sigara gibi içilir. Ayrıca çiğnenerek ve bal, yağ gibi çeşitli yiyecek ve içeceklere karıştırılarak kullanılır.Zaman algısıyla ilgili bir farklılaşma (zamanının yavaşladığı duygusu; örn, 1 saatlik bir dönem 8-10 saat gibi algılanabilir); renkleri ve sesleri algılamaya karşı duyarlılık artar; yaratıcılığı arttırıyor diye düşünülmesinin nedeni de budur. iştahta artış görülür. Refleksleri bozar; bu nedenle reflekse dayalı işler yapılması bazı kazalara ve yaralanmalar yol açabilir (Ör., araba kullanılması tehlikelidir).

Sokak isimleri

Derman, ot, plaka, mühür, sarıkız, anten, sarma, paspal, gıya, gogo, gonca, kuru, cigara, cigaralık, deli gonca, ahna, henry, patates, keçi, yeşil, kendir, elek altı, siyah, saddam, kenevir, jelatin, mal, sarı çiçek, sündüz , cam macunu, kına, kuriş, kubar

sinan kayış

savassiz, sömürüsüz bir dünyayi düsleyen ve onu kurmak için olanca gücü ile
ugrasan bir insani sinan kayis'i yitirdik...
özgürlük ve dayanisma partisi beyoglu ilçe üyesi sinan kayis, 31 agustos
cumartesi günü aksam saatlerinde okmeydani'nda ödp'nin secim bildirisini
dagittigi kahvehanede öldürüldü. bildiri dagıtan ödp'lilere saldıran
kahvehane sahibi mafya artıgı bir insan taslagı soguk namlusunu atesledi...
21 yasındaki sinan öldü, yalcın köse adlı arkadas agır yaralandı.
1 eylül'e dünya barıs gününe bir can daha eksilerek girdik...

melih pekdemir

"ancak kısacık ve küçücük mutlulukları olabilir sıradan ve sahici insanların. bunu farketmezler bile ve bunu yalnızca şairler farkedebilir belki. kısacık ve küçücük mutlulukları, sıradan ve sahici insanların, ancak şiire dökülebilir, şiir olabilir, başka türlü anlatılamaz. kısacık ve küçücük mutlulukları sıradan ve sahici insanların, ömre bedel olur. bu bedeli hiçbir sıradışı varsıl ödeyemez; parası pulu yetmez. upuzun ve kocaman ve umutsuz mutlulukları yetmez. zira herşeyleri olan varsılların, umuda ihtiyaçları yoktur. öyleyse herşeyleri vardır varsılların yalnızca umutları yoktur. oysa hiç bir şeyleri yoktur sıradan ve sahici insanların. ancak kısacık ve küçücük mutlulukları olabilir ve upuzun kocaman umutları. bunu ancak feylezoflar bilir. sakallımarx buna devrim demiştir. sıradan ve sahici milyonlarca insan, bunu fakettikleri zaman, umutları devinir devrim olur... "

meğer kuralsızlığın hikayeleri adlı kitabından.

aktar

zaman içerisinde attar dan aktar a dönüşmüş kelime. attar ıtır kelimesinden türemiştir ve ıtır satan anlamındadır..

mihail gorbaçov

gorbaçov karadenizde çıkan çirkin ve dikenli bir balığa halkın verdiği isimdir.
pek bir eti yoktur olanı da çok lezzetli değildir bu balığın. çoğu kemik ve pislikten ibarettir
ama çorbası çok nefistir.

funny games

seyrettigim en rahatsiz edici filmlerden biri. ve bu rahatsizligin onemli bir kismini da karakterlerin arada kameraya donup direk seyirciye konusmalari, boyle yaparak seyirciyi ve onun bir tuketici, bir katilimci olarak beklentilerini de filme dahil etmeye, bir nevi suc ortakligi kurmaya calismalari olusturuyordu. o beyaz golf eldivenlerinin zihine nasil kazindigini da filmi seyrettikten iki gun sonra boya yaparken elime gecirdigim eldivenlerin nasil tuhaf, nasil korkutucu geldigini anladigimda gordum. boyle yer ediyor iste..

little miss sunshine

steve carell'in kendine has mimikleriyle efsanelesme yolunda emin adimlarla ilerlediginin gostergesi olan muhtesem film. kendisinden nedense peker acikalin elektrigi aliyorum.

yalniz o degil de, filmin yarismada sahnesinde zenci bir cocuk vardi, basmislar surata makyaji, cekmisler fonleri saclara, cocuk resmen chucky olmus. gece gorsem tereddutsuz ters yonde depara kalkarim, o derece.