bugün

entry'ler (34)

içten gelip de bir türlü yapılamayan şeyler

zatımca şu üç şeyi aynı anda hissetme olayıdır:

-çok istemek,
-bu yaşa kadar öğrenmemiş olmaktan utanmak ,
-rezil olma korkusu.

(bkz: bisiklete binememek)

pes 4

pes5'ten daha iyi olmayan oyun.

öyle bir gecer zaman ki osman

an itibariyle adını okuduğumda bile sinir katsayımın yükselmesine sebep olmuş çocuk. çocuk mu desem ne desem bilemedim. hele magazin programlarının kameralarını görür görmez annesinin babasının ellerinden kaçıp dans etmeye başlıyor ya... diziyi izlemeyi bırakmama da sebep olmuştur bu çocuk. * hayır çocuğu millete malzeme yapınca ne olacak anlamış değilim, bu kadar şımartan da seven kadar aptaldır bence.

ben bu yazıyı evime giren hırsıza yazdım

abi, öncelikle yaptığın işe saygım sonsuz abi be...
millet gider devlet dairesinden çalar, memurundan tut personeline kadar kimden bulduysa çalar, vatanından milletinden, onu oraya getiren insanoğlundan çalar. o da yetmedi, hayallerini çalar, düşünmeden geleceğini çalar, tarihini-geçmişini çalar...

sen şimdi benim evimden çalacağın 3 kuruşluk paranın hesabını yapmamı bekleme benden...
ülkem, yurdum, vatanım gitmiş benim, ne gelir elimden? *

lada niva

görüntüsü pek tatlı gelen araba. ara sokaktaki bakkal amcada beyaz renklisi bulunmakta. motoru tar tar ses yapsa da, bi' gün otomotiv mühendisi olursam alacağım garajıma bundan oğlum, koydum kafaya.

lise 3

bu sene geçtiğim ve nerden geçtim geçmez olaydım dediğim sınıf.

tutumayınküçükenişteyi

kendi adına başlık açan yazar.

15 yaşından sonra bisiklete binen kız

bu kızlar 15 yaşında bisiklete biniyorsa, bunu diyen erkekler 3 yaşında mı binmeye başlamış yani? e o zaman o meyili bi' kendinizde arayıverin bir zahmet şeklinde cümle kurmama meyil vermiş başlık.

ateizm

facebook'ta dini inancını ateizm yapan * bazı budalalar gördüm. yahu önce anlamını öğren de öyle yaz bari be kardeşim. ateizm hiçbir dine inanmamak demekse, senin dini inancın nasıl ateizm oluyor? illa bir farklılık yaratayım, gündemde din var ben dincilerden gibi görünmeyeyim mi diyorsun? al sana en güzel cevap:

(bkz: bu dinciler o müslümanlara benzemiyor)

pes 6

(bkz: winning eleven 9)

aylarca oynadığım oyun. joistik bozulmuştu da öyle bırakmıştım, bırakacağımdan değil.

dünyanın en karaktersiz insanlarına rte yazamamak

bi' nebze kişilik özgürlüğüne tecavüzde bulunmama/bulunamama eylemidir. zira kimse kimsenin karakter ölçümünü yapamaz, herkes kendinden sorumludur. evet, böyledir bu. amma velakin;

-bu adam başbakanımız diye geçiniyorsa,
-bu adamın bizi tek ilgilendiren meselesi ülkeyi yönetecek olmasıysa,

bu adamın ülkenin çıkarları doğrultusunda davranıp davranmadığını, o adamı oraya çıkartan halk değil de kim karar verebilir? karakter tartışması burada şahsına değil, işinedir efendim işine. işi kim? biziz, bizleriz. o halde bizden başka kim karar verebilir, kim yargılayabilir, kim tartışabilir bunu? kim karşı çıkacak sen/ben/biz çıkmazsak? elin gavuru da gelir, işte senin/benim yapamadığım şu özeleştiriyi bizim yerimize bir güzel yapıverir.

bize nedir ki rte'nin kişisel hayatındaki karakter meselesinden? bizim tartışmaya çabaladğımız, ama bir türlü başaramadığımız olay, rte'nin yalnızca ve yalnızca başbakanlık karakterini tartışıyor olmamızı; rte'nin her iyi hareketine alkış tutup, kötülerini görünce göz yumanlara anlatmaktır. bunun bir kişilik davası değil, vatan, millet davası olduğunu kanıtlamaktır. arada anti-yorumlar oluyorsa da bu da rte'nin özel hayatını iş hayatına karıştırıyor olmasıdır. olay bu kadar basittir.

özel ilkokullarda üniforma zorunluluğu saçmalığı

devlet okullarındaki çocuklarımızın üniformayla doğmuş olabileceği sorusunu akla getiren başlıktır. devlet ilkokullarındaki kardeşlerimiz giyiyorsa, pek tabii özel ilkokullarda da giyme zorunluluğu gelmeliydi der geçerim.

recep tayyip erdoğan ın laiklik anlayışı

başlığı açan yazarın diğer yazarlara olmayan bir şeyin entry olarak girilmesini rica ettiği durumdur.

slash

(bkz: saul hudson)

ayrıca (bkz: godfather theme)

kendisine an itibariyle axl rose'la coşturur, gitarı konuşturur şeklinde slogan yazdığım, hayranı olduğum gitarist. her hareketinden asalet akan, eski gnr grubu üyelerindendir. * sanki bu amca solo atarken dünya durur, dünyadaki fani sesler durur, kulağınızda yalnızca o an dinlemekte olduğunuz solo patience vardır sanki. okul çağında okulu önemsemeyip günün 12 saatini gitara harcamış bir adamdan bahsediyoruz. * özellikle şapkası, kıvır kıvır saçları ve giyim tarzıyla en aşmış ve en kaliteli beynelmilel gitaristlerdendir. michael jackson'la çalışmaları oldukça fazladır. gnr'dayken basçı duff mckaganla sırt sırta dönüp gitar çalışları hayli sempatiktir. slash abimiz sahnede gitarı çalmaya başlıyor, en cafcaflı saniyelerde arkadan bir adam belirir ve slash'in ağzına sigarasını tutturur. bu amcaya yapılacak en büyük kötülük, ömür boyu elinden o gitarı almak olurdu herhalde.

live at pompeii

(bkz: pink floyd / 1971 / pompeii anfitiyatrosu)

-şimdilerde italya'nın en turistik yerlerinden birisi haline gelen pompeii, bir zamanlar napoli yakınlarında, insanların tanrıtanımazlıklarının nirvanaya ulaştığı, zenginliğe taptıkları bir yerleşim yeriydi. vezüv yanardağının patlaması sonucu insanlar, kül ve lav sellerinden kaçmaya çalışmış, fakat kurtulamamıştır. * çoğu kişi, bu patlamayı; tanrının pompeii'yi cezalandırması olarak görmüştür. 1748 yılına dek şehir adeta haritadan silinmiş gibidir ve 1748'de unesco tarafından kazılar yaptırılarak gün ışığına çıkarılan bilgilerle pompeii dünya miras listesine alınmıştır.

pink floyd'un pompeii'de seslendirdiği şarkılar: echoes, a saucerful of secrets, ve one of these days dir. ayrıca, careful with that axe, eugene ve set the controls for the heart of the sun gibi şarkılar pompeii'de seslendirilmese de pompeii görüntüleri barındırır.

echoes'un türkçe çevirisi:

yukarıda havada asılı duruyor albatros
ve yuvarlanan dalgaların derinliklerinde
mercan kayalıkların labirentlerinde
uzak bir zamanın yankısı
kumsala vuruyor ağlamaklı
ve herşey yeşil ve denizin altında

ve kimse göstermedi bize karayı
ve kimse bilmiyordu nerede ya da neden olduğunu
fakat birşey kıpır kıpırdı ve birşey çabalıyor
ve başlıyordu ışığa doğru tırmanmaya

sokaktan geçen yabancılar
raslantıyla karşılaşır iki ayrı bakış
ve ben 'sen'im ve gördüğüm şeyse 'ben'
ve elinden tutuyorum seni
ve yol gösteriyorum karada
ve yardım ediyorsun bana daha iyi anlayabilmem için

ve kimse seslenmiyor bize ilerlememiz için
ve kimse kapatmaya zorlamıyor gözlerimizi
ve kimse konuşmuyor ve kimse çabalamıyor
ve kimse uçmuyor güneşin etrafında

her sabah açılan gözlerimin önüne geliyorsun capcanlı
çağırarak ve kışkırtarak beni kakmaya
ve duvarımdaki pencereden
içeri akıyor güneş ışığının kanatlarında
sabahın bir milyon parlak elçisi

ve kimse ninniler söylemiyor bana
ve kimse yumdurmuyor gözlerimi
ve ben de açıyorum pencerelerimi
ve sesleniyorum sana gökyüzü boyunca.

pink floyd

nam-ı diğer: sigma6. live at pompeii şarkıları şiddetle tavsiye edilir. rivayete göre echoes adlı şarkı balıklara dinletilmiş, ve dinleyen balıklar ölmüştür. albümlerinin üzerine fazla dinlendiği takdirde öldürür yazılması makbul gruplardandır. aşmıştır; her şarkısı, her klibi, her albümü tek tek özenle dinlenmeli ve izlenmelidir. mübtelası olunası aşikar sesler, ruhunuzda uzun yıllar geçmeyecek derin yaralar bırakabilir. efsane ötesidir, övülesidir, tapılasıdır. candır can. dünyada aşktan başka şeylerin de olduğunu benimseyen müzisyenlerinin söz ve müzikleriyle sadece kendi tarzlarındaki dinleyicilere değil, dünyaya dinletmişlerdir kendilerini.

jimi hendrix

ölümünün 41.yıldönümünde bir hey joe'su iyi gider herhalde.

nihat genç

soyadının şahsiyetiyle ve şahsi düşünceleriyle örtüştüğünü düşündüğüm yazar.

soner yalçın

henüz binbaşı ersever'in itirafları ve bu dinciler o müslümanlara benzemiyor kitaplarını okuma şerefine nail olduğum usta araştırmacı gazeteci. 200 küsür gündür odatv. com'daki yazar arkadaşlarıyla beraber, ergenekon soruşturması kapsamında tutukludur.

17 eylül 2011 fc barcelona osasuna maçı

barcelona'lı futbolcuların 10'a tamamlayamadan 90 dk. doldu lan diye hayıflandıkları maçtır.