bugün

entry'ler (30)

yeni yazarların biraz mal olması

Benim açımdan sorun olmayandır, yeter ki mal gibi mal olsun.

dış borç alıp şarap fabrikası kurmak

eksik yapılmış. ben olsam, sultan abdülhamit gibi bira ve rakı fabrikası kurar, içkiyi haram yasak edici fetva vermeye devam edildiği ortamda ürettiklerini paso kendime alırdım.

üniversite arkadaşlıkları

tahtıma yürüdüğüm arkadaşlıklardır. erkeklerle olan münasebetlerden bahsetmiyorum, onlar tamamen çıkar odaklı, özel bir samimiyet kurulmadığı sürece yazılı olmayan ticari anlaşmaları andıran iletişim şekilleridir. midem kalktı akşam akşam.

kızlarla daha çok arkadaşlık yapardım; bu kalabalık kız gruplarında kız muhabbetleri ortasında kalmaya bile giderdi. memnunum böyle olduğuna da, mallık şurada başlıyor: ben kampüs günlerimi anlattığımda bir arkadaşım; malkral ben üniversitede kızlarla çok birlikte oldum, skorum yüksekti, ama senin imkanlar bende olsa skoru en az ikiye katlardım demişti ve yıllarca anlam veremedim. ama şu şöyle, bu böyle, onun çıktığı var, buna mı yazsaydım falan diye geçti. yıllar yıllar sonra idrak ettim.

üniversite arkadaşlarım olan kızların önemli bir kısmının erkek arkadaşı vardı. doğal olarak; bir kısmı okulda veya okul dışındaysa da ziyarete geldiklerinde tanışmış olduğum için; hatır sorar selam söylerdim. erkek arkadaşı varken çıkıyormuş tavrında benimle takılan birkaç vakaya girmiyorum, onlar ayrı bir bahis konusu, ama konuyu oraya getirme veya selam söyleme faslında atılan tuhaf bakışları.. ya da dünya üzerinden başka konu yokmuş gibi erkek arkadaşları ve onlarla olan ilişkilerinden bahsediyor oluşum.. bir ilişkiye, ilişkiyi yaşayanlardan fazla sahip çıkmak diye birşey olabilir mi yani??

ha neden olur söyleyeyim, çünkü o ilişkide üçüncü kişi veya akıl çelen ilişki bozan kişi rolünde olmaktan korkarsın. neden; o kızı adamın elinden alma ihtimalini yüksek görmediğin gibi yaşanacak bir çatışmada haksız durumda olacağını düşünürsün. ama bok varmış gibi bunu göze alamadığın kızı kampüste ararsın, zaman geçirmeyi iple çekersin falan, bunlar da yaşandı. Ama mallık bitti mi, bitmedi.

şunu hatırladım: aynı sınıfta olduğumuz bir kızla üniversiteye gidiş gelişte samimi olmuştum. kızın lise arkadaşları üniversitenin farklı semtteki bir kampüsünde ve bazen yol üstünde olduğu için karşılaşıyorduk. iki kızdan bahsedeceğim, pınar ve deniz. pınarın erkek arkadaşı var ve bir kere tanıştım. deniz az konuşuyor bildiğim bir ilişkisi yok. güzel kızlar, pınar çok daha güzel ama denizin boş olma ihtimalinden dolayı ona meyilleniyorum. ama çok sınırlı süre, ayda 1-2 sefer 20-30 dakika falan bahsettiğim.

sonra ne oldu, deniz'i arkadaşa sorduğumda uzun süreli bir ilişkisi olduğunu söyledi. pınar zaten uzun süreliydi, kendisi de uzun süreliyken o aralar ayrıldı bizim ekipten bir arkadaşla çıkmaya başladı. sonra pınar ın ayrıldığını öğrendim. ama çok uzun zaman sonra, pınarla olan muhabbetlerimizde bana ilgi gösterdiğini, olası bir yakınlığa karşılık gelebileceğini idrak ettim. sonra da, tesadüflere kalmış karşılaşmalar sırasında gördüğüm kızla bunu yaşamışsam, sürekli yanında takıldığım kızlar ile kimbilir neleri pas geçtiğimi, kimin hayatını bilip bilmeden kendilerinden bile kıymetli bir yere koyduğumu falan düşününce.. tahtı almam bu arada bu anlattıklarımın kırıntıları ile oldu, tahtı verenler tüm detayları bilselerdi zaten tanrı katı mı yaparlardı, tahta oturtmak yerine tahtı direk arkadan eklerler miydi bilmiyorum. ama üniversite arkadaşlığının bana hatırlattığı bunlar.

son olarak, genç arkadaşlarım bunu baştan sona okuyacak sabrı gösterir mi bilmem ama bir kıssadan hisse bölümü yaparak kapatayım. yukarıda ismi geçmeyen, kriterleri sağlayan 20 ye yakın kız var. aralarından o zamanki ilişkileri bitenler de oldu, o zamanki ilişkilerini evlilikle sonlandırıp çoluk çocuğa karışan da oldu, beni iyi anan ve lanet eden de eminim oldu. yukarıda varsaydığım durumların her birini, farklı ele aldığım durumuyla ve farklı kombinasyonlarda yapmış olduğumda sonuç alacağımı tahmin ediyorum. ama belki de alamayabilirdim, haklıydım çekincelerimde. hangisinin daha iyi olacağından emin olamayacağımı biliyorum. emin olduğum tek konu, üniversite arkadaşım olan kızlarla kaliteli zaman geçirdim, güzel sohbetlerim oldu. bugün başımı yukarı kaldırıyorsam eğer, kendim güzel zaman geçirdiğim, eğlendiğim, kendimi düşünerek kararlar alıp doğruyu bulduğum, tüm bunlardan dolayı mutlu hissettiğim zamanlar içindir. bugün başımı öne eğiyorsam eğer, kendimi özünde yalnız bıraktığım, açık olmadığım, yeterince kendimi dinlemediğim, karşımdaki insanları zaten hiç görmediğim ve bunlardan duyduğum pişmanlıklar içindir. dengelemeyi düşündüğüm zaman da çıkarcı, enerji emici vasatlar ile asla ulaşamayacaklarım peşinden gittiğimdendir huzursuzluklarım.

ejderhaya kafa tutan atmaca

Benim değerlendirmem enfes bir mallık olduğu yönünde. Nick altı girilerini okuyup bunu görürse hakaret olarak almayıp mallık tanımını okumasını rica ederim, kendisine krallık kapıları açıktır efendim.

kıbrıs ı 400 milyar dolara abd ye satmak

--spoiler--
Devlet bankasından 2 yıl geri ödemesiz krediyle satıyorsanız ben alayım göt oğlanı!
--spoiler--

Diye karşılık vereceğim tekliftir. Doğan medya ve birçok devlet ihalesi öyle verildi, benim onlardan ne eksiğim var koca mal kralım evelallah!

mal krallığı

Sınırları yapılan mallıklar ile çizilmiş, vatandaşı olmak için sağlam bir mal olmak gereken, her vatandaşının ülke kimliğindeki unvanı bizzat benim tarafımdan verilen ülkedir.

Yönetim şekli krallıktır ama krallık babadan oğula değil, en büyük maldan daha büyük bir mala geçer. Ha, unvanı almamı sağlayan mallığın aynısını başka bir arkadaş yapmıştı, ben tacı devretmedim. Hangisi daha büyük mallık? Eveeet, anladınız aferin.

Bunun haricinde, ülkeye katma değer sağlayan vatandaş isterim. Mallığını kompleks haline getirip başkalarını durup durup mal diye etiketlemeye kalkan profil mesela vatan hainidir, içten parçalar bizi.

Krallığa dahil edilebilecek epey şehir ve yapı olmakla birlikte; kavram karmaşası ile uzun vadede riske atmayacağım, saçma sapan telif davalarına kurban etmeyeceğim krallıktır. Günlük hayatımda yeterince sayıda Malatyalı ile muhatabım, yeterince Malezya ürünü kullanıyorum, Malabadi köprüsü eser sahibi Selçuk Alagöze de uzun ömürler dilerim. Köprü dahil hiç birinin uzaktan yakından ilgisi olmayan krallıktır.

danışmal

Mal krallığı literatürüne bayılıyorum ya. Yapılması gereken eylemi unvanda taşıyan, mal krallığı bünyesinde kendisine danışılan uzman, bilirkişi takımıdır. Tabii bunlar sadece mallara uygun fiyata veya ücretsiz hizmet verir, geri kalanlara durup dururken vatandaşlık vermem bunlar üzerinden.

ekonomik güvenliği tehdit soruşturması

Elimizden birşey gelmiyor diye bas bas bağırmak değil mi lan bu? Bir tane salak kral bulup salakistan kursalar benim krallıktan fazla nüfusa çıkar vay ki ne vay!?!

Yargı bağımsızlığı falan diyecek varsa uyarıyorum. Krallığım veya tebaamla ilgisi yoktur, söyledikleri krallığımı bağlamaz, ona göre sıfatlandırın. Hukuk danışmalıma sormadım ama kızarım.

gol krallığı

Sözlükte bütün krallıkların tepesinde yer alandır. Vay arkadaş şimdi Gomis benden geniş alana, fazla nüfusa mı hükmediyor? Şaşırdım.

malrk

Mal krallığı para birimidir. Çocukluğumun en popüler para birimi mark tan esinlenip koydum, unvanımdaki tüm harfleri de barındırıyor. Daha ne olsun?

Merkez bankasını kurmadan para basmadan para birimi tanımladım, o da benim mallığım.

dolar kuruyla ilgili eleştiri suçtur

Mal krallığı sınırları içerisinde istediğiniz kadar para birimimiz (bkz: malrk) konusunda konuşabilirsiniz. Dolar kuruna karşı değeri konusunda da konuşunuz, burası kendi içinde dönmeye çalışan bir krallık. Tamam her ihtiyacını kendi içinde göremiyorsun ama, ihraç ettiğimiz maldan fazlasını almam.

Hayır, yoksa cari açık artar, malrk ın durumu iyi olsa uzun vadede işime gelir belki ama açığı kapatmayıp üzerine Trump bana çullansa zorluk yaşarım. Dünyada bolluk bitti, dolaşan sermaye, düşük faizli krediler kalmadı. Temkinli olmak lazım, ülkeni bilmek lazım.

Son olarak eleştiri yapana veya yapana laf edene mal diyeni yakalarsam ağır konuşurum ona göre. tebaamın ekonomi bilgisi benden daha kıt değil, kullanılan sıfatlara dikkat edelim.

akrep burcu kadını

mal krallığında çok makbul kadındır. malum konuşkan ve hareketli olduğu için, mal kullarımın yan yana çok takıldığı hatunlardır bunlar. ha, aşık olurlarsa da bu tipler pek süründürmez, kırıcı davranmazlar en azından. diğer taraftan mal olma potansiyeli de pek yoktur, zaten kendileri etrafında çok talip olacağı için mallığı çağrıştıran 1-2 deneyimi bile olsa dip toplamda kurtarır durumu.

trakya bölgesine teşvik verilmemesi

krallığımla aynı dertten muzdarip bölgedir. mal krallığından da oy alamadıkları için kuruş yatırım yapmaz muslukları kendilerine çevirirler.

şimdi bunları göre göre ilgili parti ve yöneticilerini destekleyenlere mal diye bağırabilirsiniz ama ben kabul etmem; andavallar ve salaklar ile mal kullarımı aynı kefeye koydurmam, buyruğumdur. (bkz: mallık)

ses tonu güzel erkek çekiciliği

arkadaşımın yazlığına gitmiştik. yazlıktan arkadaşı, arkadaşının ablası ve onun arkadaşı oturmuş birşeyler hakkında konuşuyorduk. Ben de konunun hararetiyle devamında birşeylerden bahsederken ablanın gözlerini bana diktiğini farkettim. yanlış bir şey söyledim sandım ve "bir şey mi oldu?" diye sordum. karşılığında şöyle bir yanıt aldım "ses tonun çok güzel."

20 civarındaydım, abla benden 2-3 yaş büyük, hoş bulduğum bir kızdı. tabii yetiştirilme tarzı olarak büyüğe saygı çerçevesinde yetişmiş ve ortamdaki arkadaşın ablasına dolaylı yoldan bile olsa hallenmiş olmamak adına teşekkür edip susuverdim.

tabii malkral a bu yakışır, boşuna kral olmadım malum ama hikayenin devamı var. abla yıllar sonra kardeşinin kankasıyla evlendi. kanka dediğim vatandaş benimle yaşıttı. Ha, o dönemde evlilik düşündüğümden değil ama mallık illetinin ne fırsat olabilecek yerlerden insanı döndürdüğüne örnek olsun. sonra ben niye bu kadar şanssızım, kızlardan yana kısmetim kapalı gibi düşüncelere giren genç kardeşlerim bunları okuyabilir. hiçbiri değil canım, mallık tandır o mallık tan. hakkını vermişseniz krallıkta makamı kaparsınız ona göre *

askere gitmek istememek

Sürekli zorunluluk ve olağan hayatın dışında ilave zaman harcanan bir yer olması ön plana çıkartılıp, terör olayları sosu da eklenince vatandaşlık görevinin istenmemesine varan iştir.

Ne kadar trajiktir ki, ülkemde milyonlarca insan yapmasına rağmen hemen herşey gibi içerikten yoksun önyargıların sloganvari kapışması ve fikir üretiminden uzak konuşmalar, bunun yanında çok fazla sayıda hatıra ancak hepsinde birilerine küfür edilerek bitirilen muhabbetler sonucu kimse kimseyi adam akıllı yönlendiremiyor. Bugün yazılan ilk yazıda fikir istendiği ve benim de entry girerken fikir üretme kaygım olduğu için şimdi uzun uzun anlatayım. Başlamadan, sırf yazı uzun diye boklayacak olan varsa ve devamını da okumayacaksa şunu söyleyeyim, onun için askerlik hep istenmeyen bir deneyim olacak. muhtemelen de enerji hırsızı hayatından memnun olmayan bir insan olarak devam edecek. Bunu tedavi edemem, istersen okuma. *
iş hayatına atılmadan, hayata başlamadan ilk yapmanız gereken askere gitmek arkadaşlar. Kimse 6ay ortadan kaybolup sonrasında da ne yapacağı belli olmayan adama yatırım yapmak istemez. iyi şirketlerde çalışabilirsiniz lafım yok, ama benim gibi aynı zamanlarda işe başladığınız yaşıtınız olan vasat bir adama sırf sizden erken askere gitti diye geçilince ağlamayın. Bu süreç Tezli Yüksek Lisans gibi de değil daha kolay.
bir de askerliği ertelemek için Tezli programa girmek tam mallık. Oğlum askerlik dediğin en fazla 1 yıl bekliyorsun bitiyor, tez yazamayıp yumurta kapıya dayanınca geçen her gün stres katlanarak artıyor. Askerde ise o şafağı geriye Sayarken azalması yok mu, cennet valla.
Şimdi oraya gidince beni sikecekler diye ortama dalınca günler geçmiyor. Benim öyle arkadaşlarım vardı, stresten sigarayı yer gibi içiyordu ibneler. ben ise bakalım bugün ne macerası yaşayacağız diye güne başlıyor, gün ortası ya da akşam arkadaşlarla muhabbet edeceğim zamanları düşünüyordum.
Şunu unutmayın, sizden görev isteniyor ve yapılacak olan da genelde en aptal adamın anlayacağı ölçülerde tanımlanır. Bu süreyi, sizden isteneni doğru anlayıp emri doğru ve zamanında yerine getirme pratiği olarak ele alın, zaten en kurumsal şirket deneyimine denk bir iş çıkarırsınız.

Bazı tecrübeleri de belki de hayatınızda son defa yaşayacaksınız. Yatılı okulda okuyan, bayrak töreninde hizaya geçip sırada duran, Yemekhanede Tabldot ile yemeye alışmış, mesaisini ayakta dikilerek geçirenler için hayat çok da zor olmayacak. Ya bildiğin lise hayatı yaşıyorsun, tek farkı kolej çocuğu isen Türkiye nin en uç yerinden gelen, aynı semtte yaşayıp birbirinize günlük hayatta denk gelemeyeceğiniz sınıf arkadaşlarınız olacak. Ben beyaz yaka çalışanım mesela, arkadaşlarımdan kendi işinin patronu olan da var, yatılı garson olarak çalışan da var, sağlık görevlisi de var, kargo elemanı da var, banka memuru da var, uyuşturucu bağımlısı serseri de var. Şu ülke gerçeklerinin tam ortasına düşüyorsun. Ben 1.80 boyundayım ve kendimi çok uzun bulmazdım, Türkiye ortalamasının 1.65 ler sınırında olduğunu orada fark ettim. Bu örneği hayatla ilgili herşeye uygula; zekâ, görgü, ilgi alanı, siyasi görüş, vs.

Kısa dönemi daha iyi biliyorum. Senden 4 ay için bir ofise destek vermeni isteyecekler. Ofis dedim bu yeri gelir kantin olur, saha olur, bağ bahçe olur. Belli bir duruşu olan, bardağın dolu tarafından yaptığı işi görecek, aklı puştluğa ve çevresindeki adamları sikmeye, kıssasa kıssas yapmaya değil olandan herkesin en az hasarla veya en çok fayda ile çıkmasına kafa yoracak adam için endişe edecek birşey yok. aslan gibi yapar gelirsiniz.

Ben 2007 de yaptım, o zaman da terör vardı. O zaman da bedelli ihtimali vardı. askerden geldikten 3-4 yıl sonra bedelli çıktı. belki sıkıp ertelemek bir seçenek olabilirdi, hatta belki daha iyi olurdu. ama her koşulda, birgün önünüze konacak bir faturayı baştan ödemek iyi. 30 yaş ve üstü zaten risk, 20 yaşında insanlar yeri geliyor sana emir veriyor, o yaşta insanın daha gücüne gidiyor, tecrübe ile sabit.

Toparlayalım, bu düşüncede olan kişi en az 20 yıl yaşamış, bir entelektüel, yaşam birikimi olan insandır. Tahsilini yapmış, belli duruşu olan bir adamsın, ülkede milyonlarca insanın yapıp üstesinden geldiği bir işi yapmamak üzerine bütün hayatını planlıyorsun. Hiç mantıklı değil. Öncelikle kendine yazık, sonra Ailene, sonra da ülkene. Ben 4 ay ziyaretçi karşılayıp ot yoldum, öyle Ramboluk düşünmeyin. Ama o dikenli telleri aşamamak, özgürce hareket edememek, kıyafetini seçememek, gerçek ve güzel bir kadını çok sınırlı görmek önemli bir nefis terbiyesi güzel kardeşim. Hayatında bakkala gittin diye mutlu oldun mu hiç? Sevdiğin müziği aylarca dinlemediğin ve beklemediğin bir anda çalmaya başlamasını bildin mi? Gerçekten çaresiz, fakir ya da görgüsüz, senden çok uzak bir insanın ruhuna dokunduğunu, ona örnek olup hayatını değiştirdiğini düşündün mü? Hayat elbette mutlu olmaya çalışmak demek, ama sürekli bir mutluluk yok. kendimizi keşfettikçe artar mutluluk ve imkanların bu denli bol olduğu günümüzde bu keşfi yapacak fırsatlar karşımıza çıkmıyor.

Özetle, askerliğin anlattığım bu boyutlarından habersiz, düz bir zorunlu eylem olarak görülmesinden kaynaklı olduğunu düşündüğüm istektir.

sözlükçülerin mal varlığı

Potansiyeli olan ama görmediğim durumdur. Krallıkta ünvan almak için kimse bana başvuru yapmadı, o yüzden görünen mal varlığına yalnız kendimi dahil ediyorum.

bakir erkek istiyoruz

Kullarım içinde karşılığı bulunma ihtimali yüksek olan istektir. Sadece bunu bakirlik olarak tanımlamak ne derece doğru onu bilemedim hanımlar.

Anlatılan konu ile ilgili ben rahat ettim bir erkek olarak. Evliyim ve kıskanç diyebileceğim bir eşim var ama geçmişim olmadığı için Feysbuk hesabımı kapatmak, geçmiş silmek, olmadık zamanda farklı kızların ortaya çıkması gibi dertlerim olmadı. şimdi bana güveni de tam, ben de onu korumak için elimden gelen özeni gösteriyorum.

Ama bu konuda kızların üzerine düşen görevler de var. Bakir adam arıyorken Bakirliği utanılacak bir durum olmaktan çıkarmalı, erkekleri bir kadınla yatmaktan daha önemli değerler olduğuna, bu deneyimin olmamasının kendi içinde ayrıca kıymetli olduğuna ikna etmeniz lazım.

Son olarak, başlık Troll başlığı olabilir, açıklamaM mallığın bir gereğidir. Saygılar, hürmetler.

direksiyon sınavında mala bağlayan kız

krallığımla ilgisi olmayan kızdır. zaten direksiyon başına geçip de hakikaten çok iyi kullanıyor dediğim kız olmadı, bu açıdan ayırıcı özelliği olmadığını düşündüğüm kızdır.

ehonomi çoğ eyii

şarkısı şivesi eksik haliyle yapılmış söz öbeğidir:

http://www.youtube.com/watch?v=wGLcJDtUjSI

keşke senin gibi sevgilim olsa diyen kız kanka

alenen yazan kızdır.

mevzubahis erkek ise tavsiyem: yürü. yürümüyorsan yerin hazır, yanıma yakıştırmıyorum diyorsan kethüdalık veriyorum.
mevubahis kız ise tavsiyem: yürümek aklından geçiyorsa aklım almaz, manyak mısın diye düşünüyorsan da bu düşünceni önce kendine sor.