bugün

sevdiği entry'ler

hayatın anlamsızlığı

çoğu zaman bunu düşünmeden dururdum şimdi de düşünmek istemiyorum. insanlar dümdüz yaşayıp gidiyor siz de öyle yapın, bırakın.

hayatın anlamsızlığı

Hep aynı döngüler.
Keyif almaya çalışıyorum, zorluyorum ama içimde hep bir burukluk var geçmeyen.

Yaşamaya değer bir anlam bulamıyorum.

kitap alıntıları

"sahi nereye olduğunu bilmeden saatlerce yürüten o derdi kime nasıl anlatacaksın.."

Stefan Zweig - Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu

bir erkekten beklenenler

acikcasi hicbir beklentim yok. insanlardan bir seyler beklememeyi ogrenmeyi cok aci sekillerde tecrube ettim.

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

Bana nasıl hissettirdiysen, aynısını yasamanı dilerim. Ve kimsede hakkım kalmaz ben helal etmedikçe , ki sana etmiyorum. Sahte ve menfaatci cevrenle sahte sevinclerle hayata bensiz kaldıgın yerden devam.

nerede yasamak isterdiniz

Canakkale. Cok begendim tayin isteyecegim galiba.

bir erkekten beklenenler

Kisiden kisiye degisir beklentilerdir.
Ben bir adamın her zaman ilk tanıstıgımızdaki gibi kibar biri olarak kalmasını beklerim. Günler gectikce hakaret dolu laflar, kabalık iceren sakalar bir yerde degismektir bana göre. Düsünsene sen adamı salon erkegi diye tanıyorsun icinden odunun teki çıkıyor.
Her canlıya merhametli ve sevgi dolu olmasını beklerim.
Sevgisini hissettirsin, bir rutini olsun, 24 saat kimse ilgi beklemiyor ama her gün sabah yada günün belli bir saati yalnız ona dikkatini vermek gibi özel bir zamanımız olsun isterim.
Espriden anlasın, espri yapsın ama sen yapınca alınmasın mesela. Hemen haddini bil filana baglamasın. Cünkü sen her lafı söylerken iyi dimi.
Kız kardesine, annesine gösterilmesini istedigi saygıyı bana da göstersin. Üzmesin, üzünce özür dilemeyi bilsin.eskiden böyle herifleri kız abileri döverdi ehehe.
Bu kadar şeyi beceremeyip bir kadını idare edemeyen tipler var. Siz sap gelmis sap gideceksiniz canım bu dünyadan, byeeee.

yaşlanacak olmak

25 yaşındayım. Komşu, akraba, tanıdık vs benimle yaşıt olanlar ya da benim jenerasyondan olan herkesin çocuğu, kimisi evlenmiş, kimisi iş güç, kimisi bir şeyler yapmış vs vs.
Ya ben hala şu yaşımda koltukta geç saatlere kadar dursam annem "geri zekalı kalk yerine yat, belin tutulacak." Diyor.
Evet mükemmel bir iletişim ağımız var eheehe.
Ya benim, benimle yaşıt olup boşanan arkadaşım var.
Demek istediğim daha dün 17 yaşında bir ergenken neler yaptığımı hatırlıyorum. Şu an 25'im hala olduğum yerdeyim. Kafam değişiyor, illa ki yaşadıklarım, acılarım ve mutluluklarım beni olgunlaştırıyor ama çevremin bu kadar hızlı bir şeyleri tüketmesi çok bazenleri bana geç kalmışım hissi yaşatıyor.
Oysa ki ben daha bebeğim yaaa..

kitap alıntıları

Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi…
Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir.

hoşlandığı erkeğe açılan kız

Bunu hak eden erkek tanımıyorum. Duygularına yazık olacak olan kızdır

kitap alıntıları

Bu iş bir tek senin başına geldi sanıyorsun; sanki yeni bir şeymiş gibi, neden bunca gezip tozmadan, bunca değişik yerlerde dolaşmaktan sonra içindeki kederi, sıkıntıyı bir türlü söküp atamadın diye şaşıp kalıyorsun. Aslında ruhunu değiştirmen gerek, üstündeki gökyüzünü değil!
ister engin denizleri aş, ister Vergilius'umuzun dediği gibi, "Karalar denizler silinsin gözlerden." nereye gidersen git, kusurların da peşinden gelecek. Aynı şeyden yakınan birine Sokrates şöyle demiş: "Bu gezintilerin sana hiç yararı olmuyor diye neden şaşırıyorsun, değil mi ki kendini de birlikte götürüyorsun! Seni yollara düşüren neden, seni bunaltan nedenden ayrı değil ki!" Yeni ülkeler görmen neye yarar, ya da yeni kentler, bölgeler görmen? Bu çırpınışların sonu bir hiçtir yalnızca. Bu kaçışların sana neden yararı olmuyor diye soruyorsun: Kendi kendinle birlikte kaçıyorsun da ondan!

kitap alıntıları

"içindeki ışığı açığa vuran, yaşadığını belli eden pek az şey vardı; yalnızca her zaman yere bakan bu gözler, bu ruhun yeryüzünde kalması için bir sebep gibiydi."

kitap alıntıları

"Dış sessizliğini bozmadan insan, kendi kendine der. Kendi kendine konuşur. Kendi kendine haykırır. içimizde büyük bir karışıklık vardır; içimizdeki her şey konuşur, sadece dil konuşmaz.
Görülemiyor, elle tutulamıyor diye ruhun gerçekleri gerçek olmaktan çıkmaz."

günün şiiri

"Beni bulamazsan üzülme,
Eşyalarımı bulacaksın.
Kestiğim taşları, açtığım yolları, işlediğim heykelleri bulacaksın.
Ve göreceksin ki binlerce yıl öteden, parmak izlerimiz değecek birbirine."

(bkz: likya şiiri)

günün şiiri

Yağmuru seviyorum diyorsun,
yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun...
Güneşi seviyorum diyorsun,
güneş açınca gölgeye kaçıyorsun...
Rüzgarı seviyorum diyorsun,
rüzgar çıkınca pencereni kapatıyorsun...
işte,bunun için korkuyorum;
Beni de sevdiğini söylüyorsun...

düşün ki o bunu okuyor

Sen buraya açık bir kalp ile gelseydin, cesurca seveceğini bana bakışlarınla belli etseydin ben anında dakikasında evi senin üstüne yapardım. Ben bu kadar yürekli seven bir insanım. Karşımda çırılçıplak kendini aşka soymuş bir sevda çiçeği ararken senin gibi bir beton yığınıyla karşılaştım. işte bu yaşadığım en büyük hayalkırıklığı. Yazıklar olsun sana. Yıkıl karşımdan.

kitap alıntıları

"tanrı varsa, ki ben olmadığına gerçekten inanıyorum, insan aklının sınırları olduğunu da bilir. yoksulluğu, haksızlığı, açgözlülüğü, yapayalnızlığı, bütün bu karmaşayı o yaratmadı mı? mutlaka çok iyi niyetlerle girişmiştir bu işe, ama sonuçlar bir felaket. tanrı varsa, bu dünyayı erkenden terk etmeyi seçen yaratıklara karşı cömert davranacaktır, hatta bizleri burda vakit harcamaya zorladığı için özür bile dileyebilir... "

Paulo Coelho - Veronika Ölmek istiyor

kitap alıntıları

“bir çiçeğe sahip olmak isteyen onun güzelliğinin soluşunu seyretmek zorunda kalır. ama bir tarladaki çiçeğe sadece bakmakla yetinirsen, o hep seninle olacaktır. çünkü çiçek akşamın ve gün batımının ve nemli toprağın ve ufuktaki bulutların bir parçasıdır. orman bana bunu öğretti. senin hiçbir zaman benim olmayacağını, o yüzden de seni hiç kaybetmeyeceğimi öğretti. bundan sonra aşkın özgürlük olduğunu hep hatırlayacağım. öğrenmesi çok uzun yıllar alan ders işte buydu.”

Paulo coelho - brida