bugün

sevdiği entry'ler

cem karaca

dünyanın en iyi en büyük sanatçılarından, bir sanatçıdan da fazlası...
özlem, özlem ve özlemle...

tek bir ihtimal var

(bkz: metafiziksel ihtilal)

ateşli taraftarı olan dandik takımlar

Bursaspor
St'pauli
Eskişehirspor
Milwall
Torino
Westham united.

kocaelispor

''körfezim bak işte,
hodri meydan her zaman ki yerinde.
yürekte, kalplerde
bu alemde kral biziz gör işte.''

forever young

rüyadayım;

ölüsü taze,

sonsuza kadar 22 yaşında canan'ın sokağındayım..

niyeyse evlerin üst katlarına bakıyorum..

fonda o şarkı çalıyor;

forever young ı want to be forever young...

farah zeynep abdullah

arif v 216 denilen saçma filmdeki tek güzel şeydi açık ve net.

farah zeynep abdullah

Arif v 216 filmindeki en güzel detaydır. Anlamakta zorluk çekiyorum ancak şarkı söylerken beni benden alan kadındır. Saçımdaki teller ağırdı, izlerken kalp atışlarımı hızlandırıyor resmen.

kolaysa anlat

Kendimi unutmak istiyorum yol kenarına biriken kuru yapraklar gibi. Evet

alişan ın alişan olduğu yıllar

Metalika'nın konserine gitmek yerine aynalı tahir'in, cennet mahallesi'nin izlendiği muhteşem yıllardı.

2018

ilk entry sini girme şerefine nail olduğum yıl.

mega edit:
zamandır, geçer.

vol. A.D. 2018
Daha geçen sene “geçen sene ‘ulan bugün senenin son günü mü?’ diye nasıl da afalladığım günü dün gibi hatırlıyorum” diye nasıl da afalladığım günü dün gibi hatırlıyorum. “aynı şeyi dün de yaşadım...” da demiştim ve tahmin edin ne oldu? Aynı şeyi dün de yaşadım!

Evet... Değişen dünyanın değişmeyen en sağlam ve en acımasız kuralı; zaman her zaman akmaya devam eder. Herkesin kabul ettiği bir gerçek. Benim için “zaman her zaman azalmaya devam eder” dir bunun mânası.

Herkes neşelenmek için bahane arıyormuş meğer. Şimdi partilerde alemlerde güzelce cozutup çıldıranlar bana “ya bi sus oğlum, yeni yıla girdik işte neyin pesimistliğini yapıyosun. keyfine baksana!” diyecekler. Haklılar. Ama ben daha haklıyım.

Öyle çok da büyütülecek bir şey yok aslında. Zamandır, geçer. Neyin sevincini yaşıyorlar ki? Bir yıl daha gitti ömrümüzden. Yeni diye sevindiğimiz eşyalarımızın modası geçti. Atmak isteyip de hala adım atamadığım hayallerin o buruk tadı daha da acılaştı.

Yapım ve yıkım teknolojileri bir yıllık bir ilerleme daha kaydetti. Dünyanın perde arkasındaki şeytani insanlarının karanlık planları hedeflerine bir adım daha yaklaştı. Ortadoğu’daki savaşta bilmem kaç asker, terörist daha birbirini öldürdü. Bilmem kaç bin çocuk, sivil daha katledildi.

Dünya bir yıl daha yaşlandı. Kalan 1,5 milyar yıllık ömründen 1 yıl daha eksildi. Bilmem kaç insan daha toprağın altına girdi, bilmem kaçı daha ana rahminden dünyaya gözlerini açtı. Fosil yakıtlar ozon tabakasını bilmem kaç santimetre daha inceltti. Atmosferdeki zehirli hava miktarı bilmem kaç ppm daha arttı. Pasifik Ateş Çemberi levhaları bilmem kaç mm daha hareket etti. Bu örnekleri önümüzdeki yıla kadar uzatabilirim. (google’ın da yardımıyla.)

Yani, bu yeni yıl sevincini anlıyorum, ama benimseyemiyorum. Yani hayır, lehimize işlemeyen zamanın azalması, sevinilip çıldırılacak bir iş değil benim için. Kusura bakmayın. O partiler madalyonun diğer yüzünü görmezden gelme işinin altından hep beraber kalkma dayanışması. Yani evet, insanlar özellikle bu geceyi seçiyor neşelenmek için. Ama ben özellikle bu gece hüzünleniyorum. Ama kutluyorum onları. Sonuçta, bu dünyada neşeli olabilmek de bir meziyet.

Neyse. Velhasıl, sağ alt köşemdeki tarih göstergesinin son rakamı 8 olmuş. Yani yeni yıla girmişiz...
“mutlu olsun.”

geceye 90 lardan bir şarkı bırak

lilalilalalallalalal..