bugün
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim18
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın12
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- hamas bir terör örgütüdür11
- sözlük kızından gelin olmaz16
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- şehirler arası aşk yaşamak8
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü13
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası17
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım18
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı15
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
entry'ler (39)
moderatörler içinde salca tip olarak, bu da zihniyet olarak liseli ergen.
zyxell modemlerdeki oyuna girememe sorununu bir türlü çözemeyerek can sıkmaya devam etmektedir. yeter amk bir düzeltin la artık
azizbahçelilere yaranılmayacağını anlayarak ne haliniz varsa görün demiştir.
bi sike derman olmayacak eylem. sözlüğün durumu ortada daha düzeleceğini umarak bir eyleme kalkışmak abartılı bir romantiklikten öteye gidemez. inci sözlük olmasına ramak kalmış bir sözlükten daha ne bekleniyor ki yok entry siliniyormuş da bilmem neymiş de tren raydan çıkmış neden durağa varmadık diye söylenmek gibi bir şey.
bilgisayarımda her daim kurulu olan olmazsa eksikliğini hissettiğim, hala oynamaya devem ettiğim efsane. her sene fifa'nın ve pes'in yeni versiyonlarını dener beklediğimi bulamayarak tilki gibi kürkçü dükkanım olan pes 6'ya dönerim. stadyum, forma ve yüz patchleri, üstüne bir de klasik takımların yer aldığı option file eklenirse tadından yenmez oluyor. galatasaray'ın uefa yarı finalinde elediği leeds united'ın 2000-01 sezonundaki efsane kadrosu favorimdir. *.
bazı müptezel şeref yoksunu iftiracılara rağmen bu sezon şike şike değil, sike sike şampiyon olacak takımdır.
ergen türk fulbolseverlerin saldırılarına ne diye maruz kaldığını anlamadığım başarılı insan. bir dönem galatasaray'da çalıştığı için mi yoksa büyük takım çalıştırmadığı için mi; başarısı yok filan denmiş u17'yi önce avrupa şampiyonu ardından dünya dördüncüsü yapan, istabul b.ş.b. gibi bir takımda ordan burdan toplama futbolcularla (yani elindeki kalitesiz malzeme ile) 4 büyüklere kök söktüren kimdi diye cevabı belli bir soru sorarlar adama. avcı başarılı bir teknik direktördür, ama onun da zamana arkasında duran destek verenlere ihtiyacı var. yıldız diye her bi boku yiyeceğini zannedenlere ders verme yetkisi olabilmeli, olabilmeli ki bu takımı düştüğü yerden kaldırabilsin.
bu sene için en dikkat çekici yeniliği "Takım Arkadaşı Kontrolü" sistemi oyuncuların topla hareket eden futbolcunun yanı sıra ikinci bir futbolcuyu da kontrol etme imkanı vermesi. odun gibi dikiliyorlardı, fifa'daki gibi bir tuşla koşturmada yoktu yapay zekanın zikinin keyfini bekliyorduk önüne pas atacağız da koşacak. 2008'de oyun motorunu değiştirdiklerinden bu yana bir türlü ısınamadım, her sene yeni sürümünü deniyorum biraz turnuva filan takılıp yine hayal kırıklığıyla başından kalkıyordum. Ben kendi adıma pes'te ne grafik ne ses (tribün tezahüratları filan) ne de lisans konusuna takılmıyordum zirveye çıktığı pes 6'ya kadar oynanabilirliği ve yaşattığı eğlencesi kendine bağlamıştı beni. Bu sene Tekrar eski günlerine dönebilmesini canı gönülden istiyorum, bu sene de fifa ile rakabet edebilecek seviyeye çıkamayacak olsa bile pes adına "Takım Arkadaşı Kontrolü" umut verici bir gelişme.
almanya milli takımını seçmeseydi real madrid'de oynayamazdı diye birilerini savunanlara kapak olsun. türk milli takımında bile doğru dürüst forma şansı bulamasa da kendini ispatlamış, bu sene takımının şampiyonluğa ulaşmasının baş mimarlarından türk oğlu türk nuri yolun açık olsun, türkiye arkanda...
internet tabanlı veri bulma ve hesap yapma platformudur. * kullanımı hakkında bilgi ve izlenim vermesi açısından videoların izlenmesini tavsiye ederim:
http://www.youtube.com/watch?v=riQ5tpHc_b8 (1. bölüm)
http://www.youtube.com/watch?v=Pe6Pn7izk08 (2. bölüm)
http://www.youtube.com/watch?v=riQ5tpHc_b8 (1. bölüm)
http://www.youtube.com/watch?v=Pe6Pn7izk08 (2. bölüm)
arkadaş şu adama yazmayım, kendi halinde takılsın diyorum ama bu yazar ve hitap ettiği sözlük tayfası beni gıcık ediyor duramıyorum amına kodumun yerinde. uludağ sözlüğün geçen haftanın en beğenilen entryleri keçiboynuzu gibi zaten 2 gram bal için 200 gram çiğnemek gibi bir şey, buna her uludağ sözlüğü takip eden okuyucu veya yazar alışmıştır ancak bu hafta karşılaştığım tablo kadar sikkosunu da beklemiyordum açıkçası. bu siktiğimin sözlüğünde hiç mi dişe dokunur bir şey yazan yok da adamın birinin kafası güzelken yazabileceği ne idüğü belirsiz şiirimsiler en beğenilenleri işgal ediyor; sonra da bu entryleri en beğenilenlere taşıyanlar troller sözlüğü sikiyor yetişin diye yaygara koparıyor, o trollerin kaynağı sensin kimi kime şikayet ediyorsun ibiş. sen bu tip şeylere prim verirsen düzgün yazacak yazar bile abudik gubudik şeylere yönelir doğal yani, bir doktor arkadaşın en beğenilenlere giren entrysi vardı hatırlarsanız adam 50 tane bilgiye dayalı entry girmiş sikine takan yokkken ne zaman ki yarıcı bilmem ne sik işlerine girmiş adamın entryleri oy görmüş. sonuç: yalakalık ve her zaman sürü psikolojisiyle hareket etmek kötüdür, herkesin iyi dediği bazen hiç iyi değildir...
bir galatasaraylı olarak takımın başında olduğu süre için Türkiye süper ligi'nde izlerken en çok zevk aldığım maçları çıkaran takımın teknik direktörüydü. futbolun günümüzde bacasız fabrika haline gelmesini sağlayan bernd schuster gibi zihniyete sahip olanlardır. futbol sadece kazanmak, kaybetmekten ibaret ve takımlar 2004 şampiyonu yunanistan'ın * sıkıcı ama kazandıran futbolunu oynuyor olsaydı statlar asla dolmaz, bu kadar fazla izleyiciye hitap edemezdi. bizim zihniyetimize neden 60'larda kaldı dedi adam çünkü kazanma ya da kaybetme üzerine kurulu seyirciyi eğlendiren, heyecanlandıran bir futboldan uzak bir anlayışa sahip olduğumuz için velhasıl schuster bu ülkeye bir gömlek fazla geldi.
benim bildiğim batan gemiyi en son kaptan terk ederdi, ama hem gemiyi el birliğiyle batırıp hem de ilk terkedenlerden olmak bu genç yaşta kendisini kaptan olarak benimsemiş taraftara ve o pazubandı takmış metin oktay, bülent korkmaz, turgay şeren gibilerine karşı saygısızlıktır. arda'nın sezon sonunda gidişi adnan polat'ın bir başka gerçekleşmeyen ikinci büyük konuştuğu sözlerinden biri oldu, (bkz: Frank Rijkaard) ne demişti: "arda avrupa kupası kaldırmadan kulüpten ayrılmayacak" avrupa kupası kaldırmayı geçtim, kaptanı olduğu futbolcuların bu seneki perfonmansları sayesinde takım gelecek sene avrupa kupalarına bile katılamayacak durumdayken ayrıldı. kendisini bu taraftar çok sevmişti ama hem galatasaray'da bulunduğu dönemdeki yöneticilerden, futbolculardan hem de genç yaşta verilen kaptanlığın getirdiği sorumluluk ve duruşu sergileyemediğinden ne üsteki isimlerin yanına yazılmayı hakedecek ne de galatasaray taraftarı tarfından güzel hatıralarla hatırlanacak yazık oldu. (umarım bir torinolu şaban vakası daha yaşamayız)
edit: lan hani a. madrid almıştı bu adamı, üfürükçü medyamıza inanıp döşediğim bir entry idi zaten sezon boyunca doğru düzgün maç yapmamış varlık gösterememiş bir futbolcuya türk kuluplerinden başka hangi enayi kulüp paralar saçar ki; neyse bu sezon kendini affettirebilmesi dileğiyle hadi bakalım...
edit2: iyi üfürmüşler
edit3: bu sefer tuturmuşlar.
edit: lan hani a. madrid almıştı bu adamı, üfürükçü medyamıza inanıp döşediğim bir entry idi zaten sezon boyunca doğru düzgün maç yapmamış varlık gösterememiş bir futbolcuya türk kuluplerinden başka hangi enayi kulüp paralar saçar ki; neyse bu sezon kendini affettirebilmesi dileğiyle hadi bakalım...
edit2: iyi üfürmüşler
edit3: bu sefer tuturmuşlar.
pato'nun manasının ördek olduğunu öğrendiğimiz maç, sebebi de ördek gibi yürüyüşünden kaynaklanıyormuş. türkiye'de böyle bir lakap takılması direk kavga başlatıcı bir sebebken adam formasının arkasına yazdırmış kültür farkı tabi ilginç...
fragmanını izlemek bile çin işkencesinden beterken oturup bunu takip edecek insanların mazoşist olduğunu düşündüğüm, ömrünün kısa olmasını dilediğim dizidir. kadroya lafım yok fena isimlerden oluşmuyor ama canlardırdıkları karakterleri oynarken kasılmaktan bir hal olmuşlar; oyuncuların * hareketlerine, tavırlarına filan gülmeyi bırak insanın bu tip acınacak bir yapımda yer alacak kadar düştükleri için üzülesi geliyor.
oyunu bitirdiğimiz zaman turnuvayı kazanmanın karşılığını en güzel ken alır. ryu ile oyunu bitirince ryu tek başına "yine 31'e talim, yalnız geldim yalnız öleceğim amına kodumun dünyasında, bahtımı sikiyim" diye gün batımına doğru yürür ve oyuncu o kadar emeğinin karşılığında kendini karakterin haline üzülürken bulur; ama ken ile bitirince ken taş gibi olan karısına kavuşur, turnuva boyunca abazan geçen günlerin acısını çıkaracak olmasının mutluluğuyla yuvasına gider ve oyuncunun da mutlu mesut oyunun başından kalkmasını sağlar.
yönetmeninin marjinal bir film çekerek ilgi açlığını bastırabilmesi uğruna ortaya çıkmış filmdir. yok hardcore sahneleriyle sırbistan hükümetine gönderme yapıyormuş, yok insan doğasındaki vahşeti yansıtıyormuş gibi saçmalıklarla yorumlamak, ince eleyip sık dokuyarak filmi yüceltmek anlamsız. filmin yönetmeninin sözlükteki karşılığı trolldür; nasıl ki troller anlamsız başlıklarla ilgi çekmek için her türlü boka bulaşma eğilimi gösterip sıradan bir yazardan daha fazla ilgi çekiyorsa yönetmenin bu filmini de bu durumdan farklı görmüyorum. adını duyurabilmek için ne kadar hırs yapmışsa pornonun en uç ve tiksindirici sınırlarını zorlamaktan çekinmemiş. *
5 Mart'ta türkiye'ye gelip bir gece kulübünde dj'lik yapacakmış. umarım kulübün mimarisi sağlamdır; yoksa (bkz: orayı yıkarlar)
http://www.milliyet.com.t....2011/1350961/default.htm
http://www.milliyet.com.t....2011/1350961/default.htm