bugün

Dini ve tasavvufi halk şiirinde mizahi manzumelere verilen isimdir.

--spoiler--
Şathiyeler, mutasavvuf şairlerce söylenmiş ya da yazılmış, tasavvufi inançları dile getiren, anlaşılması yorumlanmasına bağlı şiirlerdir. Tasavvufi konuları işleyenleri şathiyat-ı sûfiyâne adını alırlar. Şathiyelerde Allah’ın celâl sıfatının değil, cemâl sıfatının ön plana çıkarıldığı görülür. Bu tür şiirlere genellikle Alevi-Bektaşi şairlerinde rastlanır. Allah ile alay eder gibi yazılmış şathiyeler küfür sayılmıştır. Ama şathiyeler asla küfür değildir. Şathiyeler biçimce komik ve alaylı olabilir ama şathiyede aranan şiirin arkasındaki düşüncedir. Anlanıp yorumlandığında çok derin anlamlara sahip oldugu görülür. Şathiye çok derin tasavvufi konular işleyen felsefi şiirlerdir. Kaygusuz Abdal ve Yunus Emre şathiye yazmıştır.
--spoiler--
*
alevi şarkısıdır. aleviliğin ne olduğunu çok güzel özetler.
ilk okuduğunda din ile alay ediliyormus gibi bir his uyandıran halbuki öyle olmayan tasavvuf şiiri. Kaygusuz Abdal ve Pir sultan Abdal en ünlü örnekledini vermişlerdir.
bazı mutasavvıfların vecd (manevi sarhoşluk) halindeyken kendi iradeleri dışında söyledikleri sözlerdir. alaycı ve ve iğneleyici bir üslubu vardır ve çoğu zaman anlamak için belli bir tasavvuf bilgisi gerektirir. daha çok bektaşi şairler tarafından söylenir ve en başarılı temsilcisi kaygusuz abdal'dır.

"kıldan köprü yaratmışsın
gelsin kulum geçsün deyü
hele biz şöyle duralım
yiğit isen geç a tanrı."
güncel Önemli Başlıklar