bugün

ülkemizde 60 lı yıllardan beri baya popüler olmuş olay. çoğunluğu siyasete ilgi duyar. ama okul bittimi çoğunluğuda görüşünden yavaşça uzaklaşır. bu sevda bazen bir kız için olur ( kız komünist ise ona yakın olmak için aralarına girer ) bazen aileden gelen bir şey olur bazende arkadaş çevresinden ama mezun olduktan sonra bu sevdada yavaş yavaş biter.
60 ve 70 lerde tavan yapmış sonra devlet büyüklerinin(!) de çabalarıyla bu durumdan uzaklaştırılmaları için tikileştirilmiş düşüncesizleştirilmişlerdir. Önceden en azından bir idealleri vardı. Şimdi okula girdiğimizde sürekli aşk-ı memnu tartışan kızlar veya akşamki maçı konuşan oğlanlar var, hı bir de züppecanların aga akşam bi yere gidip kopalım muhabbetleri bitmez zaten.
üniversite öğrencilerinin saç uzatma sevdasına benzer. bir süre sonra azalan ve biten sevdadır.
birşeyi anlamaya başladığımız ve anladıklarımızı aktarmak istediğimiz dönem gayet doğal bir aşamadır.
üniversiteye gitmek demek siyasi bir grubun içine dahil olmak demek diye düşünme sonucunda içinde bulunulan,gençliğin kendini bir müddet deniz gezmiş olarak hissedip,sonrasında çifleşip sevişmeye başlamasıyla sonlandırdığı eylem.
üniversite öğrencisi deyince akla gelen ilk şeylerdendir.
farklı düşünmeye başlamanın, ciddi şeylere kafa yormanın, olgunlaşmanın göstergesidir.
öyle ki lisede yapılan kız kavgaları, üniversitede siyaset,düşünce kavgalarına dönüşür.
dozunda olursa güzeldir bile.
açık oturumlra katılanlardan gördüğümüz kadarıyla tamamının at gözlüğü taktığı beyni boş analitik düşünemeyen yani daha olgunlaşamamış ham meyvalardır. bu yüzden bazıları ne yazıkki dalında olmadan koparılmıştır.
daha ortaokul yıllarındayken tartışma programlarına bakardım. bi üniversite öğrencisi konuşurken:"ne kadar bilgili nasıl bunları öğrenmiş"diye aklımdan geçirirdim.oysa şimdi büyüdüm,aynı programları izlerken o ortaokula giden öğrenciden tek farklarının uzamış sakalları, gelişmiş hormonları olduğunu görünce şaşırıyorum.hayattaki bazı komplekslerini örtme amacıyla olduğu çok belli olan o körce savunmalar, farklılıkları kabul etmemeler...istisnaları var ama gerçekten istisna.çok çok az...
yaş itibari ile geleceği ellerinde tutan grubun siyaset sevdasıdır.gayet normaldir.buna şaşıranlar anormaldir.üniversite öğrencilerinin siyaset sevdası kamuoyuna dinamizm kazandırmaktadır.
Deniz Gezmiş montu almak ister. Tamam derim. Yolda aklıma gelen bir soruyu yöneltirim üniversite öğrencisi arkadaşıma " Deniz Gezmiş kimdi ? " Aldığım yanıt beni mahveder. " Manken lan tanımıyo musun ? " Allah seni kahretsin arkadaşım..
(bkz: Mankenler de parka giyer)
(bkz: kızların siyaset konuşması)
(bkz: 12 yaşındaki çocuğun siyaset konuşması) ve şimdi de bu. o konuşmasın, bu konuşmasın, kim konuşsun peki? kim savunsun ülkeyi, halkın haklarını? kim alınan fazla vergilerin hesabını sorsun?

susmak her zaman iyidir değil mi? hiçbir şeye karışmamak en temizidir. sürünün peşinden gitmek en kolayıdır.
biz de kapanıp en az 3 çocuk doğuralım, sonra kocalarımız madende 3 kuruşluk parayla benim 5 çocuğumu doyurmaya çalışırken vefat etsin. ben de borçları biraz geciktirdim diye evime haciz gelsin. dışarıda uyurum artık.

ama memnunum ben çünkü konuşulacak zamanda susmayı tercih ettim ve bugünlere geldim. ne güzel hayat!
en özgür düşünülebilen yıllarda yapılması gerekendir. çünki her hangi bir iş hayatı durumunda siyaset, kötüye götürür. hem herkes devletin üzerinde söz hakkına sahiptir. yani olmalı..
olmaması halinde anormallik arzeden durumdur. bu ülkenin eğitim alan genç beyinleri siyaset konuşmayacakda kim konuşacak?
çoğu ne olduğunu anlamadan analarından babalarından duyduklarıyla ya solcu olur ya sağcı olur ama gidin sorun bakalım kahraman ilan ettiği deniz gezmiş'in kim olduğunu bilirmi (genelleme yapmadan bazıları).
hayatın tadını yaşamak varken bok yoluna gittikleri sevda.
bazen insanı bayan durumdur.
önlisans mezunu adamın yönettiği, ülke gündemiyle ilgili yöneltilen sorulara "bu konuda pek bir fikrim yok bakanlarımız büyüklerimiz daha iyi bilir diyen topçunun mecliste sandalye sahibi olduğu ülkede; düşünen, üreten ve öğrenen beyinlerin baş koyması bu işe, inanın daha şık bir şeydir.
olması gerekendir.

siyaset ders olarak liseden başlayarak okutulmalı, öğretilmelidir. Ancak bu işlem tarafsız olarak yapılmalıdır. insanların sağlam bir politik duruşa sahip olmalarına yardımcı olur.

Ayrıca üniversitedeki kimselerin inandıkları şeyler uğruna bir şeyler yapabilmeleri için için hem zamanları, hem enerjileri vardır. yaş ilerledikçe bunların ikisi de ortadan kalkar. O yüzden üniversite çağı en verimli çağdır.
Gençlerin kendi dünyasında yaşayıp, bana dokunmayan kırk yıl yaşasın halinden daha yeğdir. Büyüklerimizin tabiriyle memleket meseleleriyle ilgilenmelidir yeni nesil.
Her üniversite de olan şeydir.

Doğu da daha kanlı bıçaklı geçiyor.