bugün

Sayın Aziz Yıldırım,
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı

Bugüne kadar gerek soruşturma aşamasında, gerekse adli makamlara intikalinden sonra bu davanın hukuki sonuçlarını etkileyebilecek en küçük bir imâda dahi bulunmaktan kaçındım, kaçındık. Olayın Galatasaray’ı ilgilendiren yegane boyutu ve tüm çabalarımız, bu konuda karar alması gereken özerk kurumların gecikmeleri durumunda Galatasaray ve Türk takımlarının bir zarar görmesi tehlikesine karşı ilgili mercileri uyarmaktan ibaret oldu.

Hatırlamanız gerekir, 3 Temmuz’dan 24 saat sonra yaptığımız açıklamada tüm Galatasaray camiasından rekabet duyguları içinde hareket etmemelerini ve soğukkanlılıklarını muhafaza etmelerini özellikle rica etmiştim. Bunu spor anlayışımın gereği olduğu kadar toplumsal aşırılıkları önceden engellemek ve meseleyi tırmandırıp nefret duygularının tırmanmamasını sağlamak için yaptım.

Sayın Yıldırım, sizin Başkan olarak temsil ettiğiniz kurum bir spor kulübü, herhangi bir şirket değil. Dolayısıyla sadece yargı kurumlarına ve ceza yasalarına tâbi değilsiniz. Ülke içinde TFF ve uluslararası alanda UEFA ve FIFA kurallarına tâbisiniz. Eğer bir spor kulübü değil de, bir özel şirket söz konusu olsaydı sportif kararlar için davanın sonunu beklemek en doğal hakkınız olurdu. Ama ne yazık ki taşıdığınız sıfat, temsil ettiğiniz kurumun başka sorumlulukları ve futbol dünyasının başka kuralları var.

Belirtmeliyim ki, savunmanızın size yapılan itham ve suçlamalar üzerine kurulmuş olmasını beklerdim ve emin olunuz bu iddiaların haksız olduğunu teker teker kanıtlamanız bir spor adamı olarak beni sadece sevindirirdi. Ne yazık ki, daha ilk günden itibaren yanlış bir yol izlemektesiniz. Galatasaray başta olmak üzere başka kulüpleri de suçluymuş gibi gösterme çabalarınız, hukuk bilgime dayanarak söylüyorum, sizi de, kurumunuzu da temize çıkarmaz. Üstelik spor dünyamız açısından tam da engellemek istediğim o nefret duygularını pekiştirir. Başarıya ne denli tutkulu bir insan olduğunuzu tahmin edebiliyorum. Ama kurumlarımızın başarısının ötesinde topluma karşı önemli sorumluluklarımız var ve bu yönde çağdaş değerleri benimsemiş olmamız gerekir. Bu açıdan kendinizi kurtarmak için bile olsa 107 senelik şerefli tarihimize dil uzatarak ve mesnetsiz iftiralarla “leke bulaştırma” yönteminin size hiç bir faydası olmayacağı gibi son derece tehlikeli neticeler doğuracağını özellikle hatırlatmak isterim.

Sayın Yıldırım, sizi destekleyen saf ve temiz taraftarlarınız, etkinizdeki bazı medya mensupları ne denli alet olurlarsa olsunlar, bizlerin görevi onları kullanıp başkalarına çamur atarak futbolumuzu daha da kirletmek değil, temize çıkması için gayret sarfetmektir.

Suçsuzluğunuzu kanıtlayıp bir an önce özgürlüğünüze kavuşmanızı dilerim.

Ünal Aysal
Başkan
Galatasaray Spor Kulübü

özet: ünal aysal bok atmadan önce üstündeki boku temizlemeni beklerdik demek istemiştir ve azize güzeelce giydirmiştir. şimdiden afiyet olsun aziz.

http://www.galatasaray.org/kulup/haber/12609.php
son derece,kibar ve nezaket dolu bir dille yazılmış olup aziz yıldırım denilen ucubenin iftira,pislik ve hamaset dolu saçmalıklarına karşı hak etmediği bir itinayla kaleme alınmıştır.galatasaraylılık kültürünü yansıtması ve bu herife verdiği cevap açısından gayet sağlam bir metin olup daha sert olabilirdi diyorum şahsen.
susuz dur.
kendini ve sorumlu olduğu kulübü aklamak yerine ona buna sataşan aziz yıldırım'a verilebilecek en güzel cevap. helal olsun!
sayın aziz yıldırım, sizin yüzünüzden tekrar botoks yaptırmak zorunda kaldım diye devam eden cevaptır.
bir kişinin savunmasında başka kişi veya kurumlara suç atmasının ne denli yanlış olduğunu ve panikle yapılmış bu gereksiz ve pis çamur atma olayına maruz kalan bir başkanın yapabileceği en doğru açıklamadır.
bir fenerli olarak saygi duydugum aciklama. adam bize iyi koymus lafı, haklıda.
yapılan onca ithama rağmen gayet kibar ve nazik bir açıklama. açıkcası beklediğim tam olarak buydu.
(bkz: tıpa)
"sayın yıldırım, sizin başkan olarak temsil ettiğiniz kurum bir spor kulübü, herhangi bir şirket değil. dolayısıyla sadece yargı kurumlarına ve ceza yasalarına tâbi değilsiniz. ülke içinde tff ve uluslararası alanda uefa ve fifa kurallarına tâbisiniz. eğer bir spor kulübü değil de, bir özel şirket söz konusu olsaydı sportif kararlar için davanın sonunu beklemek en doğal hakkınız olurdu. ama ne yazık ki taşıdığınız sıfat, temsil ettiğiniz kurumun başka sorumlulukları ve futbol dünyasının başka kuralları var."

bir gerizekalıya anlatır gibi...
kapak olan açıklamadır.
sen yandın ama kulun köpeğin olayım bizi yakma. bak avrupaya gideceğiz diye o kadar botox yaptırdım güzel görüneyim istedim emeklere yazık yapma etme demek istemiştir. geyiği bir yana bırakırsak, sen suçsuzsan neyin açıklamasını yapıyorsun. korkun nedir ulan aysel? baskanımız ne dedi 'biz temiziz diyenden daha temiziz' ve biz şikeyle suçlanıyorsak onca takım içinden sadece bizim başkanımız içerdeyse tabiki pandoranın kutusu açılacak. hadi bakalım buyrun temiz olanları görelim. ak göt kara göt belli olsun. ne yoksa gotune mı guvenmıyosun nedir bu acıklaman? unutmadan bide bize saf sana inanan temiz taraftar demişsin. daha onceki acıklamanda da benim taraftarım beni 2 gun yargılar 3.gün baska baskan bulur demiştin. şimdi taraftarlarında baskanlarında farkı ortada konusmaya gerek yok. adam olan anlar! ayırıca rekabeti bi tarafa bırakıp konusuyorum galatasaray gibi buyuk camiaya bu adam yakışmıyor. ben futboldan anlamam diyen adam bugun cıkmıs sikeye dair acıklama yapıyot. ulan futboldan anlamıyosan futbolda şikeyi nasıl anlayacaksın. galatasaraylılardaki bu fener kompleksi hiç bitmeyecek arkadaş!!!
ünal aysalın en büyük hatasıdır.

türk futbol kamuoyunun yerlerde sürünen zihin yapısının bu açıklamayı anlayabileceğini düşünerek yanılgıya düşmüştür.

sürecin başından beri yaptığı tüm açıklamalara olduğu gibi buna da sırf altında ünal aysal imzası bulunduğu için saldıracaklardır.

açıklamayı gerçekten okuyabilseler "baba büyüksün" demeleri gerekirdi. zira neredeyse hiçbir fenerli, fenerbahçeye fayda sağlayacak cümleleri ünal aysal kadar fazla sarfetmemiştir.
sayın aziz yıldırım;

o değil de galatasaray strum graz maçını ne diye bulaştırıp canımızı sıkıyorsun? yedik bir bok işte eski yarayı kaşımanın ne anlamı varç
DAĞLAR KADAR FARK VAR
* Fenerbahçeliler, son dönemde yaşanan sorunlara rağmen başkan ve yönetimlerinin yanında yer almaya devam ediyor. Buna karşılık Galatasaray camiası ve taraftarında bir sessizlik hakim!
Fenerbahçe'nin düştüğü duruma bak ve Fenerbahçelilerin o kulübe sahip çıkma şekillerine bak. iki kulüp arasında dağlar kadar fark olduğunu görüyorsun. Fenerbahçe'nin niye büyük olduğunu görüyorsun.
Defalarca anlattığım bir şey var; Galatasaraylılardaki 'Fener kompleksini' anlamıyorum! Fenerbahçeli olsam Galatasaray'a kompleks duyardım.
Avrupa şampiyonu olmuş, Süper Kupa'yı kazanmış, Türk futbol tarihinin en büyük başarısını elde etmiş bir kulüp. Ben de Fenerli olarak kıskanırdım. Ama Galatasaray, Fener'i niye kıskanıyor?
Arena'da Galatasaray, Çatladıkkapı ile oynuyor, 2-0 öne geçince tribünler Fener'e sövmeye başlıyorlar.
Ortada yok Fener! Bu nasıl bir Fener kompleksidir! 'Bu aşağılık kompleksinin sebebi ne' diye düşünürdüm. Şimdi sebebin ne olduğunu görüyorum.
Fenerbahçeliler küçük-büyük her türlü sıkıntıda kulüplerine nasıl sahip çıktıklarını gösteriyorlar. Sezon açılışında Adapazarı'nda gösterdiler, karların yağdığı gün Silivri'de gösterdiler, Çağlayan'da gösteriyorlar.
Seyircisiz maçlarda tribünleri eş ve çocuklarıyla doldurmayı geç; tribünün dışında da kendileri toplanıyor ve seslerini içeriye duyuruyorlar.

BEŞiNi DE FENER KAZANDI
Galatasaray daha tribünde bu kadar seyirci toplayamadı. Şampiyonluğa oynuyor bu sene üstelik!..
Geçen seneki küme düşme savaşı veren Galatasaray değil, şampiyonluğa oynayan Galatasaray, daha Arena'yı dolduramadı! Demek ki buradan geliyor kompleksleri...
Sabah'ta minnacık bir haber okudum.
Fenerbahçe ile Galatasaray'ın geçen hafta sonu 14 yaşından başlayarak 5 tane altyapı takımları karşı karşıya gelmiş. Birisi 6-0 olmak üzere beşini de Fenerbahçe kazanmış!
Fatih Terimdöneminde altyapının böylesine zavallı olabilmesini aklım almıyor. Fatih Terim tanıdığım en büyük altyapıcı... Geçen dönem geldiğinde altyapıda tesis olarak neler yaptığını, organizasyon olarak neler yaptığını biliyorum. Bu defa gelir gelmez altyapının başındaki Tugay'ı (Kerimoğlu) oradan aldı.
Yanına da almadı tribüne aldı! Ee işte bugün gelinen noktaya bak.
Bu mu büyük kulüp şimdi? Kimsenin top oynamadığı, futbolun 'f'sinin olmadığı şu ligde 6 puan fark atsan ne olacak, 18 puan fark atsan ne olacak. işte görüyorsun herkesin halini...
Bu kötü cilaya kimse aldanmasın.
Galatasaray çok kötü günler yaşıyor.
Sahipsiz bir Galatasaray... -hıncal uluç-
nesi kapak olduğu anlaşılamamıştır.

sturm graz maçının temiz olduğunu mu ispat etti bu açıklamayla ?

ya da 8-0'ın şike olmadığını mı ?

ayarın a-sını göremedim ben. zaten yazılış amacı ayar değil uyarı gibi geliyor bana.
ünal başkanın azizeye verdiği ayardır. öyle bir ayardır ki hala ne olduğunu anlayamamış homo erectus ağlak fenerliler var.
(bkz: ağlama melis)
eğer ki dünya da "@2" diye birşey varsa, bu* onun zirvesine dikilen bayraktır.

yürüyedur başkan.
galatasarayımla bir kez daha gurur duymamı sağlayan cevaptır. yalnız keşke r'leri v olarak yazsaymış daha bir anlaşılır olurdu.
--spoiler--
bugüne kadar gerek soruşturma aşamasında, gerekse adli makamlara intikalinden sonra bu davanın hukuki sonuçlarını etkileyebilecek en küçük bir imâda dahi bulunmaktan kaçındım, kaçındık
--spoiler--

kısmından sonrasını okumadığım açıklama.
he amk he öyle yaptınız diyesi geliyor insanın.
(bkz: bitmemiş savunmaya cevap veren birey)

Reklam delisi bir başkanın, büyük başkana verdiği cevaptır..
üzerine bu kadar suçlama yüklenmişken, kendisinin suçsuz olduğunu ispatlamak yerine başka klüplere bok atmaya çalışan aziz e verilmiş ayardır. Arkadaş sen bağırmıyormuydun biz masumuz diye? işte sana fırsat yap savunmanı akla kendini, onun yerine başka takımları bu işin içine çekmeye çalışmakta nedir? ben suçluyum ama ahmet mehmet de işin içinde var demekten başka birşey değil. müthiş başkanınızın müthiş savunmasını da gördünüz febeliler. ühühüühühü ama onlarda şike yaptı bak strum graz maçına ühühüühüh.
helal olsun başkan. laf gediğine oturmuştur. ellerinden öperiz. açıklamadaki o acıma duygusu. ahaha :)

şikeciler kodese !
heralde bu açıklamayı duyan şike başkanı şöyle olur: 'ayy ayy şekevim ahhh başım tuttu. haplavım haplavım nevdeee?! ahh tansiyonum düştü hasta hasta hastahanee?! ayy ambulanss ambulans cağıvın'

ünal aysalın kapağı yerine taktığı cevaptır.
sturm graz maçını hangi akla hizmet mahkemede gösterdin acıdım sana demeyerek aziz başkanı daha fazla üzmek istememiştir.
sanane amk. sturm graz maçından, uefa mahkemesi zannetti orayı sanırım.
ben o kadar içeride kalsam mahkemede kivili pasta tarifi anlatırdım. ya kalkıp adam 1927 deki maçtan örnek verseydi buna da şükür.