bugün

entry'ler (407)

işten tazminat alarak ayrılmanın yolları

yasa şu haliyle tamamen işveren lehine olduğundan işten ayrılmadan önce bir kez daha düşün..
1. kanun ve kurallar çerçevesinde kendini kovdurtmaya çalış. ama kanun dışı olaylar olmasın. para alıcam derken para verirsin ona göre.
2. eğer işin sağlığını etkiliyorsa ve bunu raporla kanıtlarsan direkt olarak ayrılabilirsin. en fazla itiraz ederler ama haklıysan bişey olmaz.
3. mobbing dedikleri yıldırma politikası yapılıyorsa ki türkiye'de en çok bu uygulanır, bunu belgeyle kanıtlaman gerekir. belgeyle nasıl kanıtlanacaksa artık. veya şahit bulman lazım. şahitler sayesinde mobbing davaları kazanılıyor.
4. rapor filan almaya kalkma onun da yasal süresi var. alacaksan en kritik günlerde al ki patronun anlasın senin için o işyerinin bi anlamı kalmadığını.
5. hepsinden önce konuşmaya çalış. "ben seni göndermem, sen istifa et" diyen de olur, "ihbar da veriyorum" diyen de. herkes piç değil sonuçta.

antalya da kliması olup ta klima açmayan insan

evinde klimaya gerek olmayan insandır. rüzgardan perdeler yırtılıyor açsanıza olm camları.

sözlük yazarlarının şu an merak ettikleri

avrupa yilin futbolcusu odulu'nü nasıl ronaldo alır amk. nerde ribery, robben?

10 ocak 2014 galatasaray afc ajax maçı

drogba oynar ise ilk kez canlı olarak izleyeceğim maç.

lisede felsefe dersinden akılda kalanlar

ders kitabında spinoza diye bir filozof vardı. sınıftaki yavşak arkadaş kitabı eline alıp "eveeet beyler sikinoza'ya yardım boş geçmeyelim" diye dolaşırdı. sigara parası toplardı. hoca gördüğünde "amına kodunuz felsefenin, ben daha sizin sınıfa derse gelmem" dedi ve hakkaten de gelmediydi.

28 aralık 2013 antalya depremi

antalya merkez sema yazar yakınlarında milleti sokağa döken deprem. lan bizim bina 15 katlı 3. katta oturuyoruz. kaçsan nereye kaçıcan ki? millet asansörle iniyo üstteki de bağırıyo "asansörü bırakın lan ölecez burda" diye. salak asansör en tehlikelisi ya deyince şoku atlattı garibim. 1 dakikaya yakın sürdü. baktım 20 25 saniye geçmiyor, yapacak bişey yok diyerekten oturdum geri. annem namaz kılıyordu. onu bırakıp nereye kaçıyon amk.

düğün dernek

hoş film olmuş.tebrik ediyorum hepsini. oyunculuklar iyi ama rasim abi şiveyi tam tutturamamış sanki. çok da göze batmıyor zaten. cemcir tokat şivesine kaymış ellam. burak satıbol namı diğer salih abime biraz daha rol verselerdi keşke. çok istedim onu. sadi'yi gözlerim ne çok aradı. vedat da öyle. sadece kuyumcu olmuş aslan filmde. damadın anası çok iyi lan. muallim süper. ahmet kural'a yakın planlar çok olmuş. gerçi filmin tamamında yakın plan çok. bu iyi bişey. oyuncu mimikleri görcez tabi yakın olacak. çalgı çengi'nin "adama çelme mi taktın lan" sahnesi bu filmde de var. o sahnede aklıma işler güçler 19. bölümün başındaki fragmanda görülen 06 çç 02 plakalı kara şahin geldi. biz çalgı çengi2' yi istiyoruz selçükcüğüm. vur kır parçala çek şu filmi.

not: verdiğim paraya acıdım deyip film sonunda gişeden parayı geri isteyecekseniz özcan deniz'in filmi var. sizi o paklar. ona gidin.

galatasaray chelsea fc eşleşmesi

mourinho'nun "yine mi galatasaray lan, nereye gitsek geliyo bunlar" dediği eşleşmedir. inşallah yenecektir galatasaray ve adına yakışanı bir kez daha gerçekleştirecektir.

3 adam

ahmet kural ve murat cemcir'i hunharca harcayanların programı. ulan son zamanlarda milleti en çok güldüren adamlar konuğunuz, yanlarında espri yapmaya çalışmanız bile hakaret onlara be.

ben "üç adam" diye ilk duyduğumda ahmet,murat ve sadi'nin olacağını sanmıştım. cidden öyle sandıydım ama öyle değilmiş.
twitter sallanıyo bu programın olduğu akşam. meğer izleyenlerin hepsi 15-16 yaş grubu ergenmiş. bir bakayım dedim, sonra discovery channel'a geçtim. siz de yapın. güzel oluyor.

halı sahada forması giyilen futbolcular

fomalarım çok olduğundan mütevellit;

1.* didier drogba*
2. zlatan ibrahımovic*
3. arjen robben*
4. marco reus *
5. wesley sneijder *
6. cristiano ronaldo *
7. necati ateş*
8. eden hazard*
9. raul gonzalez**

halı sahada yaşanan yaran olaylar

içki içen arkadaşın "yoruldum" diyerek kaleye geçmesi. dışardaki arkadaşı bufeye gönderip bira aldırması. tuzlu fıstığı da kalenin içine açması ve öylece devam etmesi. bende bu sekiz fark nasıl kapandı amk diye kendimi yiyorum. bir diğeri için (bkz: halı sahada kusmak)

salih uçan ın maçta istifra etmesi

sahaya kusan oyuncu. halı sahada bazen bana da oluyor. uzun süre hızlı nefes almaktan mide bulanmaya başlar. pozisyon gereği heyecanlanınca kusma isteği gelir ve...

paul walker

ülkemin yeni badem gözlüsü. adama hala brian diyenler de var. gerçek adını bile bilmiyor ama twitter da heşteg bile yaptılar. ben biliyorum adını çünkü "takers" filmini 10 kere izledim. allah rahmet eylesin.

kendisi türk gençlerine skyline'ı hızı, nos'u öğreten adamdı. asıl üzüleceğim adam "tokyo drift" filmindeki çocuktur. türk gençlerine şahin'i, doğan'ı, yanlamayı öğreten emeği geçen insandır.

fırat aydınus

bu gece oynanan maçı kendi kararıyla tatil etmeye cesaret edememiştir. bu bile nasıl hakem olduğunu kanıtlar.

17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçı

hüsran.

kızmayın lan diğer takım taraftarına. adamların eline yüz yılda bir fırsat geçiyor, bırakın yapsınlar. maça gelince;

1. burak yılmaz'ı lazio'ya verecektik. bu adam (daha önce yüzlerce kez söyledim) asla bir galatasaray forveti olamayacak!
2. dany 'ye verilen her lira haram (daha önce yüzlerce kez söyledim).
3. melo'nun yeri o mevki değil (daha önce yüzlerce kez söyledim).
4. riera,muslera, sahanın en iyisiydi.
5. selçuk ekstra hiç bir şey yapmadı.
6. dünyanın en elit ligine 35 yaşındaki bir adama muhtaç olarak çıkamazsın. o adam sakatlanırsa (pepe bilerek yaptı) takım çöker. her zaman alternatif olacak.
7. engin baytar go home! (bu akşam arenada olsaydım hapse girmeyi göze alır, sahaya inip engin'i döverdim)
8. bruma müthiş yetenek gibi. bu sene çok iş düşecek.
9. amrabat; arkadaşım olmuyor. orta kesmeyi anladık ama azcık sorumluluk al.
10. sneijder yeter artık. kendine gel ve harekete geç. ice tea mi içersin naparsan yap artık.
11. didier drogba; sen benim hayallerimin futbolcususun. sen çok büyük adamsın. sen hiç gitme bu takımdan.

varsın yenilsin takımım. kimse bu takımda kalıcı olamaz. bay ego'nun da dediği gibi aslolan galatasaraydır.

not: sahi bir sabri vardı lan. nerde ki o acep? sabrii? olm maça real'in stadına mı gittin lan?

erkeğe alınabilecek hediyeler

1. forma. ( öncesinde ağzını yoklayın istediği isim ve numarayı baskı yaptırın )
2. saat. ( öyle dandik değil, kaliteli bişii olsun swatch, tag heuer gibi )
3. hobisi varsa hobisiyle ilgili araç gereç ( fotoğraf çekmeyi seviyorsa lens vb. )
4. ve favorim kol düğmesi. kullanamıyorsa manşetli gömlek ile beraber alın. bunu da 19 liraya satılan yerlerden almayın. azcık paraya kıyın ve özel yapan yerlere yaptırın. ( gümüş ve isim kazılan yerler var ) işe yararsa gelin bana teşekkür edin ki işe muhakkak yarar. işe yaramazsa beni tanımıyorsunuz.

iphone alamayanların klasik bahaneleri

"dünya kadar para verecen, ama bluetooth yok, sikerim öyle işi" diyen insandan daha iyi bahane üretebilen görmedim.

didier drogba

bekir'in ayağına pozisyon sonrası kramp girince hemen müdahaleyi yapan aslan başlı kamyon. adamda karakter var, haysiyet var. her şeyden önemlisi adam insan lan insan. bu adamın forması giyilmesin de kimin giyilsin allasen?

fenerbahçeli bir görevli su verince teşekkür etti akşam ellerini göğsünde birleştirerek. önce o fenerbahçeli görevliyi sonra da fil'imi öpmek istedim. görmek istediğimiz o kalecilere atılan telefonlar değil. işte bunlar.

antalyada rus hatun düşürme taktikleri

insandan insana değişen taktiklerdir. kimisi yıllardır uğraşır tık yok, kimisinin kucağına gelir. komşum olan taksici abi her akşam eve komunizm getiriyo amk!. adamda o kadar da abartılacak tip yok yani. ortalama insan. dil biliyor desen davay davay. yapan yapıyor yani. aynı binada iki dil bilen (rusça dahil) başka bi komşum da adamı eve gelirken izliyor ve tırnaklarını kemiriyor.

edit: bar veya diskoya verecek paranız yoksa 5m migros yanında antalya aquarium var oraya gidin. belki otellerden gelen rus turist kafilelerinden iş çıkar.

tff nin formalarda arial font kullanma şartı

word programında ilk akla gelen fontun kullanılması şartıdır. ulan 20 senedir bekleyelim belkide tarihimizin en kral parçalısı çıksın, onda da formaya en son yakışacak font zorunlu olsun. hadi geçtim onu, bunun mantığı nedir acaba çok merak ediyorum. adamlar şiddet olaylarını nasıl çözeriz diye uğraşacağına fontla uğraşıyo amk. bari comic sans yapaydınız lan.