çıkar

Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar.

özel msj kısmında bi tuş.. kanki listesinden birinin üstüne basıp ekle deyince ekliyo çıkar deyince çıkarıyo.**

çıkarmak fiilinin emir kipiyle çekimlenmiş hali cümle içinde kullanıyorum
pamela üstündekileri çıkar! *

(bkz: ulusal çıkar)
(bkz: interest)

bir gülücük mü zor sabah uyandığında bir nasılsın demek mi bir insana. hırs küpü olmuş dünya hırslarıyla kavrulan insanlar ne olacak başarı sandığınız başarısız denemeleriniz.
bir insanın kalbini kırmışsan, annene seninle geçireceği zaman kısıtlı olan annene, babana bir şekilde kızdıysan ne geçecek eline, ne geçecek eline sınavda geçtiysen arkadaşını. peki ya ne geçecek bir insanda daha yüksek bir akademik kariyerin olursa. bunlar mıdır bizi insan yapan yoksa, insanlara verdiğimiz değer midir bize bir şeyler katan.

tanım: bir şeye karşı isteyerek ve ya istemeyerek girilen beklentidir.

şimdi zaten her şey çıkardan oluşuyor diyen arkadaşlar çıkabilir, burada kastettiğim kötü çıkar ya da toplumun çıkar algısıdır.

menfaat. ne yazık ki dönüp çevrenize baktığınız da çok az insan bu duygudan arınmıştır.

Devletler hiç değilse 7 bin yıldır insanlara gerçek bilgeliğin bireysel çıkar yerine toplumsal çıkar için çalışmak olduğunu söylüyor.

Yine devletlerin yaptığı tanımlamalara göre toplumsa o devletin sınırları içinde yaşayanlara göre tanımlanmak zorunda. Başka birini kendine yakın sayıyorsan vatan haini oluyorsun.

Asıl ilginç olansa sürekli toplumsal çıkar demagojisi yapan devlet yöneticilerinin her türlü pisliklerinin ve şahsi çıkar için yaptığı namussuzlukların binlerce yıldır sürekli ifşa oluşudur.

insanlık binlerce yıldır deli gömleğine sarılı halde bir ruhsal bunalımdan bir başkasına yine diğer insanlar tarafından sürükleniyor.