bugün

Zamanının kıymetini bilmeyen insanoğlunun hayalini kurduğu, kurmaya devam edeceği hadisedir.
Öne sürülen teoriler tamamiyle 'şu anki' evren modelleri üzerinden yapılmaktadır. Haliyle henüz geçerli bir evren modeli olmadığı için zamanda yolculuk da teoride kalmaktadır. Evreni geçtik madde bile henüz tam anlamıyla açıklanmamamıştır. Standart modelin açıklayamadığı sorulara Cern'de cevap aranıyor ama o cevaplar ne zaman alınır bilinmez.
tam olarak zamanda yolculuk olmasada ona benzer bi'şeyler vardır. örneğin; Eğer sabah saat 7:00'de Tokyo'dan uçağa binerseniz, Honolulu'ya bir önceki gün saat 16:30'da varırsınız.*
ışık hızında gitmiyorsanız her daim var olan hede. ama yalnızca tek bir "yöne", ileriye doğru.
kesinlikle dejavu ile alakası yoktur. zamanda yolculuk öyle kaşar edilecek bir mevzu değildir. ciddi bir iştir. yıllardır yapıyorum, şimdi yeni yetmeler çıkmış kuramlardan vesairelerden bahsediyor. anlatamıyorum başıma gelenleri be sözlük.
yapılması imkanlar dahilinde olsa; birçok kişinin önce geriye dönüp geçmişte yaptığı hataları düzeltmeye çalışacağı, sonra geleceğe merak salacağı zamanı ileri geri alabilme durumu.
kötüdür.donnie darko, the butterfly effect gibi filmler referans alınırsa hiçte hoş olmayacağı görülebilir.
fizik dersinden aldığı en yüksek not 49 olan bir vatandaş olarak, gecenin bu saati aklımı kurcalayan olgudur.

şimdi zamanda yolculuğun geçmişe yapılabilmesi gayet mantıksız. yani ben geçmişe gidip dedemi öldürsem, ben de hiç doğmamış olurum. O zaman geçmişe de gidemem ve dedemi öldüremem. Dedem ölmediği için de ben de var olurum tekrar. (paralel evren geyiği olabilir bu)

peki diyelim ki geleceğe doğru gittim. bu durumda zamanın benim için durması, diğer herşey için akmaya devam etmesi lazım. Yani 30 yıl sonraya gidersem karımı ve çocuklarımı, hatta yaşlanmış olarak kendimi göremem, aksine tam 30 yıl önce aniden ortadan kaybolmuş olduğumu görürüm. geri dönüş de imkansız o saatten sonra.
bi de şöyle bi şey var, mesela benim ışık hızında bir roketim olsa, binsem ona, yardırsam evrenin karanlıklarına doğru.
hayat bayram olsa, insanlar el ele tutuşsa falan...

(bkz: uykusuzken entry girmek)
Laplace'a göre bu şey gayet mümkün. Laplace'ın meşhur şeytanındaki olguya göre ;
Evrenin şimdiki halini geçmişin sonucu ve geleceğin nedeni olarak ele alabiliriz. Bir an için evrenin tüm güçlerinin ve bunu oluşturan tüm varlıkların konumlarını anlayabilen bir canlı olduğunu düşünürsek, ve bunun bu verileri inceleyebileceğini de düşünürsek, aynı anda evrendeki en büyük varlıklardan en küçük atomlara kadar her şeyi hesaba katarak bir hesap yaparsa, hiçbir şey belirsiz değildir ve gelecek de, aynı geçmiş gibi, onun gözlerinin önündedir. Bu herşeyi açıklayabilen canlı yada günümüzdeki çok güçlü pc Laplace'ın Şeytan'ı oluyor.

Fakat bunada Heisenberg ; Doğada hiç bir partikülün aynı anda yeri ve hali bilinemez. Biz gözlemlediğimiz zaman orada olan bir partikül gözlemlemediğimiz zaman iki farklı şekilde ve haldedir diyor.

Schrödinger'de bu olguyu Schrödinger'in kedisi olarak bilinen teorisiyle kanıtlamaya çalışıyor. Schrödinger , bir kapalı kutu hayal edelim diyor. içine bir kedi ,bir radyo aktif atom , bir şişe siyanur , ve enerji aldığında çalışmaya başlayan bir çekiç koyalım diyor. Eğer radyo aktif atom hareketlenirse çekiç çalışacak , şişeyi kıracak ve kedi ölecektir. Eğer atom hareketlenmezse çekiç çalışmayacak ve kedi ölmeyecektir. O zaman kapalı kutuyu açıp bakana dek kedi hem ölüdür hem değildir diyor.

Bense Heisenberg ve Schrödinger'e katılmıyorum. Ne yani şimdi diyelim benim yarın saat 10 da dersim var. Bir arkadaşa da eğer kendimi iyi hissetmezsem derse gelmeyeceğim demişim. Şimdi o arkadaşta diyelimki yarın derse gitmedi ve o saatte benim evdemi yoksa okuldamı olduğumu bilmediğinden ben hem derste hem yataktamıyım. Bu yine Laplace'a inanmasamda Laplace'ın teorisini çürütmüyor. Laplace eğer diyor , eğer herşey bilinseydi.

Einstein'e göreyse zamanda yolculuk mümkün çünkü ona göre fizikte herşey mümkündür sadece yapılamayanlar vardır imkansızlar yoktur.

Dejavuya bakın bide , dejavuda kısmen bazı şeyleri bilen insanların başına gelir , yada 6. his olayı diyorlar Laplace'a inana bilimciler.

Böyle karman çorman bişey işte zamanda yolculuk veya geleceği bilmek.
dün gece yaptığım deneye göre bir gün mümkün olsa bile benim faydalanamayacağım olay.

Oturdum, kapattım gözlerimi, ''zamanda yolculuk mümkün olduğunda tam bu ana dönecem yanımda bir karton sigarayla'' dedim kendi kendime. Yeminler felan ettim, çok pis şartlandım. Gözümü açtığımda ne ben vardım ne sigara...
(bkz: sigarasızlık)

Ama bu entryi ağzımda marlboro ile giriyorum. Demek ki neymiş, bankaya yolculuk zamanda yolculuktan daha faydalı bi şey...
(bkz: benjamin button)

geriye doğru bir yolculuk ama güzel.
efendim şimdi gökyüzünde gördüğümüz bir yıldızın ışığı bundan birkaç ışık yılı önce yola çıktı biz daha şimdi görüyoruz, yolu anca katediyor, kim bilir belkide o yıldız şuan yok diye yorum yapıyoruz. bu gayette doğru birşey. e o zaman bizim ışık hızına çıkmamız mümkün olsa bir anda dünyadan yaklasık 550 yıl kadar uzaklaşsak ve çok sağlam bir teleskopla tam olarak türkiye'ye baksak istanbul'un fethini veya fatih'i görür müyüz görmez miyiz? bir prof.tan dinlemiştim. gayet mümkün olduğunu söyledi.
(bkz: baget)
ontolojik bir argüman olarak, geçmişe yolculuk yapılamayacağı ispatlanmış olan yolculuk. kısaca "yapılsaydı bilirdik" şeklinde bir özgüvenden oluşuyor bu arguman.

öte yandan geleceğe yapılabilirliği de söz konusu. teorik ve matematiksel olaak yapılacabileceği ispatlanmış olsa da, yine de şartların doğası ve fiziksel yapıların o şartlara dayanamayacağı da yine belli olan şeyler.
aslında zaman da bir koordinattır bir şekilde. ve zamanda da bu sebeple yolculuk imkanı vardır. bildiğimiz anlamda evren 4 boyutludur. yani ön arka ve yukarısı dışında (x.y.z koordinatları) bir de işin zaman boyutu vardır. bir örnek vermem gerekir ise;

bir doğum günü partisine çağrılırsanız davetiye üzerinde şunlar yazar.

vaktinde gelmeyeni sikerim sokağı, hediye getirmeyeni siksinler apartmanı, daire 31; saat 20:30

şimdi sokak ve apartman ön ve arka ya da x ve y iken daire yukarıyı göstermektedir. saat ise işte dördüncü boyuttur ve içinde yolculuk yapılabilirliği de buradan kolayca farkedilecektir.
öyle bir şey olsaydı gelecekten gelen tipler olacaktı. düşünsene karın doğum yapıyor tam o sırada ayının biri içeri giriyor "benim küçüklüğüm eee küçüklüğüm" diyerekten.
inception dan sonra sadece rüyada da olsa olabileceğine inanılmaya başlanan yolculuktur.
iki adet solucan deliği gereklidir.
(bkz: back to the future)*
zihinsel olarak mümkün,pratik olarak biraz zaman gerektirecek eylem.
eğer ışık hızında giden bir uzay gemimiz olsa ve dünyadan çıktıktan sonra bu araçla 1 ışık yılı mesafeyi ışık hızıyla katedip dünyaya dönsek, dünyadaki yaşıtlarımız bizden 1 yaş daha büyük hale gelecektir. yani evrenin kendisi 1 yıl ileriye gitmiş bizse sabit kalacağımızdan 1 sene ileriye zamanla yolculuk yapmış oluruz.
dort boyutlu, egrisel ve sonlu evrende mumkun olan harekettir. izafiyet teorisi ile birlikle, bilinen uc boyuta ki bunlar genislik, yukseklik ve uzunluk idi, ayni onemi tasiyan bir digeri zaman da eklenmistir. mevzuda da buradan yola cikiliyor: diger boyutlarda cesitli yonlere hareket edilebiliyorken, zamanda neden yalnizca ileriye dogru hareket ediyoruz?

albert einstein'a gore, ortak zaman, ileri akandir ancak bu donguden siyrilip ornegin hizlanilir ise, zaman genisler hatta isik hizina ulasildiginda zaman duracaktir. lakin, duragan kutleli maddeler bunu asla basaramazlar cunku madde hareket ettikce, enerjileri kutleye donusur.

sonuc olarak, bir sonuca varamadik.
imkansız. eğer varsa bana bu yazıyı yazdırmasın. sağda entrynin saat tarih belli. fakat gelen kimse yok.
sık sık filmlere konu olur. zamanda yolculuk temalı en iyi 50 film ise (bkz: http://www.kalemsuare.com...ilm-zamanda-yolculuk.html)
Yapsa yapsa Daniel Faraday yapardı. Ama dizi bitti yapacak bir şey yok. *
iki dakika öncesine gittim. şimdi burdayım. hiç bi boka yaramadı.