yorum gerektiren derslerde basarili ogrenci

bu eğitim sisteminde pekte başarıdan söz edemeyecek insandır aslında. eğer sistem bu özelliğini köreltmezse üniversitede başa oynıyacak insan olabilir.

çok kitap okuyan ve araştırma yapan öğrenci.

zeki insana iyi birer örnektir bu tip nsanlar.

sallama ve laf kalabaligi yapma kabiliyeti yuksek ogrencidir. helal olsundur. *

sallama kapasitesi yüksek öğrenci.

- hocam bence insanlar karılarını aldatmamalılar. aldatacaklarsa etrafta tanıdık birilerinin olmamasına dikkat etmeliler...
- aferin bilgecan, bu kadar yeter, otur 100.

ezber derslerde cuvallayan öğrencidir.

gerçekten başarılı olan öğrencidir.

ülkemizin kuralları gereği! çoğunlukla yorum gerektirmeyen derslerin bulunduğu bölümlere giden öğrencidir.

aklı fikri olan öğrencidir. *

kaderin bir cilvesi. ezbere dayalı eğitim sistemi ve bu sistemle gelen geneli ezbere dayalı sınav sistemleriyle birlikte duvara çarpacak öğrencidir kendileri.

kompleksli hocaların en çok kıl kaptığı öğrenci modeli.
(waay benim yorumumdan daha iyi bir yorum yaptı.tüm sınıf hayran hayran dinliyor.karizmam sarsılmasın başka konuya geçeyim ben.ayrıca final sınavında görüşürüz çocuğum son gülen iyi güler nıhahaha)

kitaptaki bilgiyi sindiren ve gerçekten onu klasik eğitim anlayışının ötesine taşıyabilen öğrenci modelidir. bilgiyi zihninde bir sorunun çözümü olabilecek türde kullanabilen ve gerektiğinde yeni çıkarımlar üretebilen öğrencilerdir. maalesef şu anki eğitim sistemimize ters düşmektedir. öğrencinin kitaplardaki bilgiyi hiçbir değişiklik yapmadan cevaplaması sistemine dayalı bir döngü içinde yetiştirildiğimiz için çoğu şeyi aslında öğrenemiyoruz. sadece kısa dönemli bellekte bizi ve hocalarımızı idare ediyor. önemli olan kitaptaki bilgiyi yazmak değil onu verilen duruma göre yorumlamak yani bilgiyi etkili biçimde kullanmaktır.

bilgi olmadan yorum olmaz dusturundan yola cikarak, once okumus uflemis yutmus, sonra allah vergisi kabiliyetiyle onu yorumlayabilmis ogrenci modelidir. Herhangi bir bilgi olmadan yorum yapilmaz efendim, olsa olsa vucudun belli bir lokasyonundan sallamanin en guzel orneklerinden biri olur bu kategoriye dahil edilebilecegini sananlar.

zeki fakat büyük ihtimalle çalışmayan öğrencidir.

kesme yeteneği yüksek öğrencidir. kesemediği derslerde başarılı olduğu görülmemiştir.

hocanın tanıdığı öğrencidir. tanımıyorsa da isminin gözüne hoş gözükmesi (bu isimlerin hocanın siyasi görüşüne yakın olma durumu da var) durumu vardır. abdurrahman isminde öğrenci görmedim ki yüksek yorum puanı alsın.

(bkz: sözlükteki sayısalcıar ortaya çıkıyor)
(bkz: herşeyi birer birer ezberlediniz di mi)

bir öğretmen yorumuyla her halukarda ezberci öğrencilerden daha başarılı olmuş öğrencidir. hani meşhur soru vardır ya okulda öğrendiklerimiz günlük hayatta ne işe yarar. işte ezber azmanlarının hiçbir işine yaramaz ezberledikleri bir yıgın şey. ama bu cocuklar ki gercekten zeki olanlar onlardır gerçek hayata yakınlaştırırak eğitimlerini, farketmeden algıda seçicilik yaparlar. *

büyük ihtimalle sayısal derslerde başarısızdır bu öğrenci.

sosyal zekası, matematiksel zekasına göre daha baskın ögrenci kisisidir. Arka sirada oturmayi sever, matematik derslerinden kacar, kahveye okey oynamaya gider.

defterden kaç kuple ezberlerse ezberlesin sınava gelince aklına bişey gelmez, sıraya yazar, eline yazar, bişeyler eder ama sorun prof.tadır zaten adam not tutturur, aynısını da sınavda sorar. virgül atlayandan da 40 puanı berberin usturayla kulağı uçururkenki vicdani rahatlığıyla keser atar. ne diye yoruyorsun ki öğrenciyi ver fotokopi makinesine on dakkada bin kopya yapsın sana eve gidince sarıl uyu teoremlerine, ispatlarına, karşılaştırmalı gramerine filan. ama bu öğrenci de zehirdir hani çoğu konuda, bir alanın bilgisini başka bir alanda sektirmeden uygulayabilir, kendince teoriler üretir, iksepşınları bilenem kendi bulur teoremini bile kendi çürütür, ama iş şu ki ortalamaya gelince berbattır dönem tekrarı kaderin bir oyunu değil ezberci sistemin bir tokadıdır. mezun olduğun zaman filanca yerlerde müdür ve müdire olmuş arkadaşlarına sorarsın acaba herhangi biri çağataycağının oğuzcaya olan ses denkliğini hatırlıyor mu diye. suratına bön bön baksın 3.90lık 4.00lık abiler ablalar, sen de fakültenin kapısında yat çıkış alabilmek için hala, sonra sana özenen yeğeninle aynı sene mezun ol. e sen de devrin adamı olaydın be evladım ezberleyeydin iki üç satır sonra sisteme girip değiştireydin bazı şeyleri. kafa yok ki gençlerde. yarın baştan başla en iyisi al eline kamusu; elif be te..., tamim, tandır, temir... hemze ile kelime başlamaz!

iki şeye bağlıdır ya hoca gibi düşünüyordur ya hoca gerçekten her türlü yoruma açıktır ve karşıt fikirlere tahammülü vardır.

yorumdur adı üzerindedir, herkesin kendine özel ve kendi doğrularını barındıran düşüncelerdir. bu yüzden başarı aramak ne derece doğrudur bilinmez. önemli olan yapılan yorumların iyi temellendirilebilir olması ve iyi anlatılmasıdır ne demek istendiğinin.

genelde öğrenciler yorum ile sallama(!) işini birbirine karıştırırlar.

bilgi gerektiren derslere denk gelince apışıp kalacak öğrencidir.

deli gönül bkz. vermek ister,tutamaz kendini:
(bkz: aaa benim lan bu)

kesinlikle bir sözlüğe üye olan öğrencidir.