bugün
- seninle merso almak için çabalayacağım diyen kız11
- anın görüntüsü19
- true yu dövecek yazarlar14
- ulan ne yakışıklı adamsın dedi bakkalcı11
- bir erkeğin en büyük hayali13
- tek yumrukla bayıltırım dediğiniz yazarlar11
- imamoğlu'nun amedsporu desteklemesi13
- erdoğanın 92 yaşındaki dedeye elini öptürmesi14
- kafakoparan dede9
- 16 mart 2025 fenerbahçe samsunspor maçı10
- canik belediyesi'nin çocouklara yaptığı jest13
- sağlıkçıyla evlenmek14
- mert hakan yandaş22
- yaren leylek18
- 0 0 716
- yüksek enflasyon17
- 0 0 7 yetkili olsun kampanyası10
- 007 abiyi rahat bırakın sitemi9
- 4 yıldır bir kızı unutamamak13
- iett hezarfeni8
- 0 0 7 abimizin vasiyetname yazması19
- bugünde merso alamadan uyumak19
- sahurdayız uludağ sözlük28
- sözlük ölmüş20
- iyi geceler11
- en sevmediğiniz ülkeler8
- arkadaşlar bakar mısınız bi8
- ilgi hastası kadın18
- sevilen kamyon arkası sözleri11
- martin eden9
- v a m p i r o v9
- victor osimhen14
- aykolik ve gülşen benzerliği12
- 14 mart 2025 gözaltına alınmam rezaleti62
- malum şahsı cimere şikayet etmek8
- ekrem imamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesi51
- adana8
- fenerbahçe18
- emekli ikramiyesinin 33 kilo hurmadan 6'ya düşüşü14
- ramazan günü sokakta sigara içen insan17
- teravihte sarımsak deryası kokan insan14
- akp döneminde gelir düzeyi yükseldi mi10
- kedili komşuya gitmemek11
- araba'nın komple masraf olması13
- 23 mart sonrası iktidarın bulacağı yeni gündemler17
- şinasi yurtsever14
- 50 cc lik motosiklet almak9
- pişi ve vişne reçeli8
- şu anda dinlediğiniz şarkı13
- 14 mart 2025 galatasaray antalyaspor maçı11


entry'ler (654)
Geçmişte AKPye oy atmış, doğru yaptığını düşündüğüm şeylerini desteklemiş ama yanlış olduğunu düşündüğüm şeylerde de eleştirmiş bir seçmen olarak güzelim ülkemin, başbakanın tek eline hızlı bir biçimde girmesi içimi parçalıyor.
Türkiye Cumhuriyetinden, otokratik bir yapıya geçiş gözler önünde ayan beyan gerçekleşirken, RTEyi şuan da destekleyen kesimin, bunlar montaj, bugüne kadar kim çalmamış ki, çalıyor ama çalışıyorda argümanlarını anlayamıyorum.
Bir telefonla medya sahiplerini ağlatacak kadar tehdit eden, devletin arazilerini yandaşlarına peşkeş çeken, devletten verdiği ihalelerden TÜRGEV üzerinden komisyonlar alan, dün benim polisim-benim yargım derken, dürüst polis ve savcıların kendi pisliklerini ortaya çıkartması sonrası hepsine düşman olan. Oradan oraya 10bin üzerinde polisi süren, ancak benim bildiğim kadarıyla henüz hiçbirini görevini kötüye kullanmak vs. gibi delillerle suçlayamayan, ancak iftira atan. Televizyon programlarına, altyazılarına bir telefonla ani müdaheleler yaparak basına baskı kuran, rüşvet olarak verilecek 10milyonu bile az bulan, iş adamlarını kucağa düşürmek için elindeki devlet gücünü sonuna kadar kullanan, eleştirilere hiç dayanamayan ve bundan dolayı gazetelerden adam kovdurtan, farklı görüşte olan işadamlarına müfettişler yollayan, açıklarını arayan, insanların özgürce onu eleştirebildiği youtube,facebook, twitter gibi platformları kapatacağım diyen ve buna şimdilik twitter ile başlayan, dün ise sıranın youtubea geldiğini beyan eden, anadolu insanının fedakarlıklarıyla 160 küsür ülkede kurulmuş okullarda Türkçe öğrenen çocukların her sene gerçekleştirdiği Türkçe Olimpiyatlarına izin ve stad vermeyeceğini, sanki stadlar babasının malıymış gibi basbas bağıran, Kur-anla dalga geçen bakanlarına ses çıkartmayan ancak yıllardır işine geldiğince dini ve dili kullanan, talimatlarla banka batırmaya çalışan ve daha belki burda saymayı unuttuğum birsürü şey yapan ve ülkeyi ve kurumlarını kendisine parselleyen ve kendi paralel devletini kuran, devlet eliyle muhalifleri cezalandıran, iktidar yanlılarına devlet nimetlerinden nemalandıran ve gelecekte geçecek mit yasalarıyla, yürütmeye bağlı yargıyla, hesapsızca zulme uğrayabileceğimizden dolayı, kendisini eleştirmekten bile korkacağımız ve belkide sırf eleştirdiğimiz için hapse bile atılacağımız bir korku imparatorluğu oluşturan Recep Erdoğan.
Çarşaf çarşaf ortaya dökülen bu kadar pisliğini örtebileceği tek yol olarak gördüğü ve buna ikbal mücadelesi gibi sarıldığı bir paralel-devlet yalanı. Bu yalan ve bahaneyle bütün devletin yapısını bozan, 10binlerce adam süren ve suçlarını görmezden gelip kapatacak kendi adamlarını önemli pozisyonlara yerleştiren ve bu vesileyle sadece yolsuzluk değil, bütün suçlarla mücadelelerin askıya alındığı bir ülke olduk.
Devletin kurumlarının içerisinde çalışan insanların mutlaka desteklediği, sempati duyduğu belli düşünceler ve yapılar vardır. Kimisi Atatürkçüğüm der, kimisi chplidir, kimisi çağdaş eğitim vakfına destek verir, kimi ateisttir, kimi şu cemaattendir, kimi de nur cemaatine sempati duyar. Ancak bu insanlar suç işlemedikçe, hukuk dışına çıkmadıkça, başka yerlerden emirler alıp illegal işler yapmadıkça kimse onları suçlu ilan edemez, paralel-yapı yaftası vuramaz! Daha önceden de söylediğim gibi, benim bildiğim kadarıyla devletin içinden kimse, RTEnin paralel diye ordan oraya sürdüğü binlerce insandan hiçbiri görevini kötüye kullanmaktan, ordan burdan emirler alıp hainlik yaptığından dolayı ceza almadı. Bu insanların tek suçu, suçluyu ortaya çıkartmaktı!
Bu kayıtların montaj olduğunu, hukuksuz şekilde dinlemeler olduğunu vs, algıları yöneterek, iftiralar atarak her yerde bağırıyorsun ya, hani kanıt ?
Bu kadar olaydan sonra hala akpye oy verecek adam, lütfen bi dur ve tekrar değerlendir. AKP şuanda freni boşalmış bir kamyon gibi ve hukukla değil sandıkla suçlarından arınıp, seçimlerden başarılı çıktığı takdirde hak ve özgürlükleri daraltacağını basbas bağırarak vaat ediyor. Olay yerel seçimlikten tamamen çıkmış, AKP için bir güven oyu niteliğinde. En önemli şeylerden biri ise AKPnin kaybettiği her oy, aynı zamanda gelecekte RTE ile değilde, daha özgürlükçü, daha paylaşımcı sağcı bir partinin oluşturulması adına, vicdan sahiplerine cesaret verecektir. Vatan sevgisini, dini, bayrağı tekellerine alan ve kendileri gibi düşünmeyenleri rahatlıkla ihanet ile, terörle, çapulculukla suçlayabilecek ve böylelikle kendi suçlarını örtmeye çalışan bir hükümet. Onun için oyunuzu kullanırken lütfen bir kez daha düşünün, gelecekte devletin gücünün bu kadar keyfi kullanılarak zulm edilecek insanların ahını hatırlayın.
Türkiye Cumhuriyetinden, otokratik bir yapıya geçiş gözler önünde ayan beyan gerçekleşirken, RTEyi şuan da destekleyen kesimin, bunlar montaj, bugüne kadar kim çalmamış ki, çalıyor ama çalışıyorda argümanlarını anlayamıyorum.
Bir telefonla medya sahiplerini ağlatacak kadar tehdit eden, devletin arazilerini yandaşlarına peşkeş çeken, devletten verdiği ihalelerden TÜRGEV üzerinden komisyonlar alan, dün benim polisim-benim yargım derken, dürüst polis ve savcıların kendi pisliklerini ortaya çıkartması sonrası hepsine düşman olan. Oradan oraya 10bin üzerinde polisi süren, ancak benim bildiğim kadarıyla henüz hiçbirini görevini kötüye kullanmak vs. gibi delillerle suçlayamayan, ancak iftira atan. Televizyon programlarına, altyazılarına bir telefonla ani müdaheleler yaparak basına baskı kuran, rüşvet olarak verilecek 10milyonu bile az bulan, iş adamlarını kucağa düşürmek için elindeki devlet gücünü sonuna kadar kullanan, eleştirilere hiç dayanamayan ve bundan dolayı gazetelerden adam kovdurtan, farklı görüşte olan işadamlarına müfettişler yollayan, açıklarını arayan, insanların özgürce onu eleştirebildiği youtube,facebook, twitter gibi platformları kapatacağım diyen ve buna şimdilik twitter ile başlayan, dün ise sıranın youtubea geldiğini beyan eden, anadolu insanının fedakarlıklarıyla 160 küsür ülkede kurulmuş okullarda Türkçe öğrenen çocukların her sene gerçekleştirdiği Türkçe Olimpiyatlarına izin ve stad vermeyeceğini, sanki stadlar babasının malıymış gibi basbas bağıran, Kur-anla dalga geçen bakanlarına ses çıkartmayan ancak yıllardır işine geldiğince dini ve dili kullanan, talimatlarla banka batırmaya çalışan ve daha belki burda saymayı unuttuğum birsürü şey yapan ve ülkeyi ve kurumlarını kendisine parselleyen ve kendi paralel devletini kuran, devlet eliyle muhalifleri cezalandıran, iktidar yanlılarına devlet nimetlerinden nemalandıran ve gelecekte geçecek mit yasalarıyla, yürütmeye bağlı yargıyla, hesapsızca zulme uğrayabileceğimizden dolayı, kendisini eleştirmekten bile korkacağımız ve belkide sırf eleştirdiğimiz için hapse bile atılacağımız bir korku imparatorluğu oluşturan Recep Erdoğan.
Çarşaf çarşaf ortaya dökülen bu kadar pisliğini örtebileceği tek yol olarak gördüğü ve buna ikbal mücadelesi gibi sarıldığı bir paralel-devlet yalanı. Bu yalan ve bahaneyle bütün devletin yapısını bozan, 10binlerce adam süren ve suçlarını görmezden gelip kapatacak kendi adamlarını önemli pozisyonlara yerleştiren ve bu vesileyle sadece yolsuzluk değil, bütün suçlarla mücadelelerin askıya alındığı bir ülke olduk.
Devletin kurumlarının içerisinde çalışan insanların mutlaka desteklediği, sempati duyduğu belli düşünceler ve yapılar vardır. Kimisi Atatürkçüğüm der, kimisi chplidir, kimisi çağdaş eğitim vakfına destek verir, kimi ateisttir, kimi şu cemaattendir, kimi de nur cemaatine sempati duyar. Ancak bu insanlar suç işlemedikçe, hukuk dışına çıkmadıkça, başka yerlerden emirler alıp illegal işler yapmadıkça kimse onları suçlu ilan edemez, paralel-yapı yaftası vuramaz! Daha önceden de söylediğim gibi, benim bildiğim kadarıyla devletin içinden kimse, RTEnin paralel diye ordan oraya sürdüğü binlerce insandan hiçbiri görevini kötüye kullanmaktan, ordan burdan emirler alıp hainlik yaptığından dolayı ceza almadı. Bu insanların tek suçu, suçluyu ortaya çıkartmaktı!
Bu kayıtların montaj olduğunu, hukuksuz şekilde dinlemeler olduğunu vs, algıları yöneterek, iftiralar atarak her yerde bağırıyorsun ya, hani kanıt ?
Bu kadar olaydan sonra hala akpye oy verecek adam, lütfen bi dur ve tekrar değerlendir. AKP şuanda freni boşalmış bir kamyon gibi ve hukukla değil sandıkla suçlarından arınıp, seçimlerden başarılı çıktığı takdirde hak ve özgürlükleri daraltacağını basbas bağırarak vaat ediyor. Olay yerel seçimlikten tamamen çıkmış, AKP için bir güven oyu niteliğinde. En önemli şeylerden biri ise AKPnin kaybettiği her oy, aynı zamanda gelecekte RTE ile değilde, daha özgürlükçü, daha paylaşımcı sağcı bir partinin oluşturulması adına, vicdan sahiplerine cesaret verecektir. Vatan sevgisini, dini, bayrağı tekellerine alan ve kendileri gibi düşünmeyenleri rahatlıkla ihanet ile, terörle, çapulculukla suçlayabilecek ve böylelikle kendi suçlarını örtmeye çalışan bir hükümet. Onun için oyunuzu kullanırken lütfen bir kez daha düşünün, gelecekte devletin gücünün bu kadar keyfi kullanılarak zulm edilecek insanların ahını hatırlayın.
tumblr türkiye ekibinin de tavsiye ettiği bu blogta, zevkinize uygun çok iyi filmler bulabilirsiniz : http://filmtavsiyeleri.net
miranda kerr'den sonraki favorim. gelse bana:"ben öteki taraftan geldim, meleğim" dese yerim. kimse bakmasın kıskanıyorum.
yürürken taşa takılan bireyin yakınması.
entry girerken malak gibi şüpheye düşürüp, boş boş ekrana bakmana sebebiyet verdiren lanet beyin aktivitesi.
süper kupa finalinde en çok osuran ve sümküren takım da galatasaray'dır.
"comandante alex" pankartı açıp beni benden almış taraftar grubu. sırada super mario niang ve taçsız kral semih şentürk pankartları varmış.
komutan sabah içtimasında 800 kişiyi toplar, nöbetçiler ve izinliler vb. hariç 1 kişi yoktur. komutan tabi sinirlenir sağa sola küfürler savurur. 800 kişide ses yoktur herkes o adamı beklemektedir. ardından biri koşa koşa gelir. komutan sorar:
-nerden geliyosun lan sen!
-adana gomutanım.
800 kişiyle birlikte komutan da yarılır, çocuk yırtar.
-nerden geliyosun lan sen!
-adana gomutanım.
800 kişiyle birlikte komutan da yarılır, çocuk yırtar.
bir zamanlar hakikaten dublajsız film izleyemezdim. daha o zamanlar divx icat edilmemişti tabi. köşedeki cd ciden filmleri alıp izlerdik hep. tek izlediğimiz dublajsız filmler jenna jameson filmleri olurdu. sonra devir değişti divx icat edildi. lost diye bir dizi çıktı bide. e mecbursun dublajsız, alt yazılı izlemeye. sonra sonra ingilizceyi de öğrendik. şimdi tat vermiyor be dostlar dublajlı film. aksan yok, bazen ruh yok.
bir orhan ayhan repliği.
sol framedeki başlıklara tıkladığımızda gün içerisinde girilmiş entryleri görelim sadece. altında başka bir buton daha olsun onu tıklayınca bütün entryleri döksün önümüze.
kitabı okuyan biri olarak film beklentilerimin çok çok altında kaldı. Maximilian Kohler karakteri film de yok. filmi uzatmayalım diye ruhundan çok şey kaybettirmişler. kitaptaki çoğu sahne filme aktarılmamış, çoğuda değiştirilmiş.
--spoiler--
camerlengo'nun illimunati'yi sadece papa olmak için hortlattığı mantığı var filmde. kitapta olay tamamen farklı ve çok mantıklı. kitapta işin içindeki mucize filme aktarılmamış.
--spoiler--
güzelim hikayeyi harcamışlar. yazık!
--spoiler--
camerlengo'nun illimunati'yi sadece papa olmak için hortlattığı mantığı var filmde. kitapta olay tamamen farklı ve çok mantıklı. kitapta işin içindeki mucize filme aktarılmamış.
--spoiler--
güzelim hikayeyi harcamışlar. yazık!
kütahya iş adamları derneği.
2 adet davetiyesini isteyen ilk 2 kişiye verebileceğim torrent sitesi.
--spoiler 5.08--
ayrıca faraday'ın charlotte yokolduktan sonra "ona söylemeyeceğim" deyip durmasının sebebi de budur. "o" dediği kişi charlotte'dir. yani olayı farketmiş çocukluğunu gördüğümde ona adaya bir daha gelme demeyeceğim deyip durmaktadır. charlotte ölürken demişti zaten:"çocukken adada bir adam vardı çok korkardım. adaya bir daha gelmememi söylerdi. meraktan geldim. sanırım o sendin."
--spoiler--
ayrıca faraday'ın charlotte yokolduktan sonra "ona söylemeyeceğim" deyip durmasının sebebi de budur. "o" dediği kişi charlotte'dir. yani olayı farketmiş çocukluğunu gördüğümde ona adaya bir daha gelme demeyeceğim deyip durmaktadır. charlotte ölürken demişti zaten:"çocukken adada bir adam vardı çok korkardım. adaya bir daha gelmememi söylerdi. meraktan geldim. sanırım o sendin."
--spoiler--
--spoiler 5.08--
charlotte'un ölmesinin ve cesedinin yokolmasının sebebi adada aynı tarihte 2 aynı kişinin olamayacağı. benjamin'in 2004 yılına diğerlerinin 1977 yılına düşmelerinin sebebi bu bence gerisini bilmem.
--spoiler--
charlotte'un ölmesinin ve cesedinin yokolmasının sebebi adada aynı tarihte 2 aynı kişinin olamayacağı. benjamin'in 2004 yılına diğerlerinin 1977 yılına düşmelerinin sebebi bu bence gerisini bilmem.
--spoiler--
bugünkü yazısında bir nevi sözde soykırımı kabul etmiştir.
"Öldürülen öldürülmüştü, sonra gönderilen gönderildi ve geride kalanlara, fakat antlaşma uyarınca kılına dokunulamayanlara da "negatif ayırımcılık" uygulandı."
http://www.sabah.com.tr/ardic.html
"Öldürülen öldürülmüştü, sonra gönderilen gönderildi ve geride kalanlara, fakat antlaşma uyarınca kılına dokunulamayanlara da "negatif ayırımcılık" uygulandı."
http://www.sabah.com.tr/ardic.html