bugün

insanlığın temelini atmakla eşdeğerdir.
müslümanların çocuk yetiştirme biçimidir, müslümanın çocuğu müslümanı ilgilendirir.
kimse, kimsenin ailesine nasıl bir eğitim vermesi gerektiğini söyleyemez. söylerse en azından
terbiyesizliktir, hadsizliktir. konu bir de müslümanın çocuğu ve konunun tartışıldığı yer
%90 müslüman denilen türkiye ise çoğunluk açısından durum gerçekten trajiktir.
'' kızım veya oğlum ben beyinsizim, sana bu mensubu olduğum dini ben öğretemem, benim kafam bu işlere basmaz, kolay olmasına rağmen sana da anlatamam. sen git hacıya, hocaya, tekkeye sana bu olayı anlatsınlar. çünkü ben kuş beyinli bir asalak olduğum için ben kendimin bile mensup olduğum dinimi bilmiyorum sen git onlardan öğren '' deme tarzı gibi bir şeydir.
7 yaşındaki çocuk kuran, ingilizce vb. kurslara gönderilmelidir. o yaştaki insan 20 yaşındakine göre çok daha kolay öğrenir. öğrendikçe beynindeki nöron ağı genişler ve kapasitesi hızla artar. bu ileride hem sosyal hemde çok yönlü olmasını sağlar.

he idolojinize göre kuran kursuna gönderirsiniz yada göndermezsiniz o sizin tercihiniz.

ama ben gönderirim hacı, benide göndermişlerdi. biz babadan böyle gördük.
ileride karşısına gelecek olan ateizm, deizm, teizm ve benzeri gibi kavramlara ön yargıyla yaklaşmasına hatta hiç yaklaşmamasına neden olacak eylem.
ağacı yaş iken eğip odun elde etmeye çalışmaktır.
dininin kutsal kitabını öğrenmesi çok hoş bi davranış. o yaştaki çocuk için çok iyi bence. çünkü çabuk öğreniyolar. ayrıca italyanca kursuna gidince güzel de arapça olunca mı gerici ?
eksileyen arakaş : send e baleye yolla lan çocuğunu.. sonra da türkan saylan falan okut.
biz gittik o kur'an kurslarına. hem de gitmezsen ateist olurmuşum gibi zorlama bir bilinçle. öğrendiğim kelimeleri geçtim, harflerin ne olduğunu bilmezdim ben. hocaların seviyesinden söz etmeyeceğim bile. hayır ben öğretilmesin demiyorum. düzgün öğretilsin ve isteyen öğrensin. kelimelerin cümlelerin anlamının ne olduğu öğretilsin önce.
baleye göndermekle eş değerdir.

ikisinde de çocuk niye ve niçin yaptığını anlamaz.
aklımın almadığı durumdur.

bana kalırsa(kalmayacağını biliyorum) 16 yaşından küçük çocuklara din eğitimi verilmemeli. bu özgür düşüncenin önündeki en büyük engeldir insan kendi tercihlerini kendisi yapmalı. çocukluğumuzdan beri korkutularak büyüdük; ''bak öyle yapma cehenneme gidersin.'' ''kötü söz söyleme allah seni çarpar.'' ve bu saçmalığın daniskasıdır. şu an hiç sanmıyorum ki inançlı insanlar ya da islamın gereklerini yerine getirenler içinden geldiği için yapıyor, bir çoğu göt korkusuna sözde müslüman geçiniyor. oysa bana kalırsa tanrı'dan korkmak gerksizdir çünkü tanrı güzel bir şeydir.

şu düşünce özgürlüğünün önündeki engeller yıkılsın artık.
eski jenerasyonun mutlaka yaşamış olduğu deneyim. ben dahil(89). eger 92 senesinden küçüksen sen dahil değilsin.
en uygun yaşta göndermektir zira okuma öğrenmek için 6-7 yaş kritik dönem olarak bilinir.
tehlikelidir.

bazen çocuk geri tepebilir, o zaman kimse dinin güzel olduğunu anlatamaz ona. şimdi pek net hatırlamıyorum sanırım 2. veya 3. sınıfa geçmiştim o yaz aile zoruyla yatılı kuran kursuna gönderildim, hayatımın en kötü 3 günü 2 gecesiydi.
(yaz günü) gece başörtüyse yatmak mı dersiniz sabah kuru ekmek yemek mi, pencereden bakmanın yasak oluşumu dersiniz? 11 gibi falan yatıyoruz 3 te tekrar kaldırıyorlar adını hatırlamadığım bir namaz kıldırıyolar, soğuk suyla abdest alıyoruz uyku sersemi namaz kılıyoruz kılmak denilirse tabii ben önümdeki kız ne yaparsa onu yapıyodum valla, kıldıktan sonra tekrar kaldırıyolar sabah namazını kıldırıyorlar allah rızası için 7-8 yaşlarındaki çocuğun, gecenin köründe kıldığı namazdan ne olur? zaten, gökten düşmüş gibi buldum kendimi orda, bir tanıdığım bir önceden gördüğüm biri bile yok, ben her ortama ayak uyduramam herkesle kolay kaynaşamam, sudan çıkmış balığa döndüm, sonra oraya sıkılmamak için götürdüğün tetris'i de aldılar. tam bi hafriyat kampıydı çocuğun teki anahtar vermeye geliyordu koskoca kadın küçücük erkek çocuğuna görünmemek için şekilden şekile giriyordu, birde geceleri kaçan göçen olmasın diye kapıyı kitler anahtarı alırdı bu hoca, artık 3. gün o kadar bunaldım o kadar ağladım ki gözlerim şişmişti ama belli etmemeye çalışıyordum diğer kızlara, gerçi belli olmayacak gibide değildi 8-9 kişi kalıyoduk bir odada ben zavallım ağzıma yastık falan tıkıyodum ağlama sesim duyulmasın diye, neyse o zaman da var bi çakallık bende saat 3 olmadan kalkmalıyım diye düşündüm herkes uyuduktan sonra hocanın odasına girip anahtarı alacaktım, ilk bavulumu çarşaflarımı topladım, bir kaç kişi anladıysa da artık korkuklarından mı bilmiyorum ses çıkarmadılar, zaten herkes benimle aynı yaşıt amk, çıkarsalar ne olacak? kafalarına atardım, ayakkabımı uyurlardı. neyse bavulumu topladım, içerde büyük ablalar duymasın diye odanın kapısını yavaş yavaş açıp, yavaş yavaş hocanın odasına gittim, kapı hafif aralıktı, daldım içeriye küçüklükten beri gözü pek biri olduğumdan almakta zorlanmadım anahtarı nasıl aldığımı hatırlayamıyorum. fazla ses çıkartmadan kapının kilidini açmaya çalıştım, sonra dışarıda olmanın hafifliği ile, pat diye çektim kapıyı, yataklarından fırlamışlardır, götler umrumda olmaz açıkcası, kapıyı hızlı kapatmanın suçluluyla saat gecenin 2'si falan oluşunu tınlamadan, artık çocuk cesaretimi bilinmez eve kadar koştum ev çok uzak değildi neyse ki de kazasız belasız atlattık, gerçi yaz günüydü herkes balkon da falandı. her neyse, işte asi, başına buyruk ve kimseye eyvallahımın olmamasının temelleri böyle atıldı.

siz siz olun, çocuklarınızı böyle gereksiz şeylere yönlendirmeyin, en iyi dini bilgi verilen yer, ailedir. bırakın öğrenmeyi versin arapçayı, islam ahlakıyla büyürse, gerek kalmaz zaten.
kızını bale kursuna gönderemeyen fakir ailenin yaptığıdır.
yedi yaşındaki çocuğu karşısına alıp rakı içmesinden evladır.
tehlikeli falan değildir, yeter ki ehil ellerde yapılsın... her konuda olduğu gibi...

tipik ikiyüzlü abuklaması. etrafımda el kadar bebeler var ingilizce öğreniyorlar, kimisi almancaya başlatmış ilaveten alman pasaportu taşıdığı için, minnacık lan el kadar bebeler. oyun oynamıyor sözümona oyunla yabancı dil öğreniyor. yine aynı el kadar bebeler ya bunun üstüne ya da salt mesela müzik aleti çalmayı öğreniyorlar.

öğrensinler kuzum lafımız yok, kim çocuğuna nasıl eğitim vermek istiyorsa versin. ben karışıyor muyum senin el kadar bebenin tabula rasa'sını bu yaşta ne demeye bu kadar karalıyon diye? yoo...

eeee peki sana ne oluyor yahu? kimsin la sen? aynı mantıkla ben de çocuğuma arapça ve akabinde kur'an öğretecem, sana ne? arada fark yok ama aşırılaik beyinlerde cıvımadan mütevellit saçmalama hasıl olmuş. bunu suratlarında dersen "ama ikisi aynı şey mi bıdı bıdı" diyorlar. bu dallamalara cevap behzat ç'den gelsin, "bi siktirin gidin la hepiniz"
yine, yeniden,

her bir siki tutup, evirip çevirip ''özgür düşünce önündeki engeller yıkılsın, çocukların beyinleri yıkanıyor, ayyhhh cahil gericiler gidin bu ülkeden, vsvs'' olayına getirmek için yanıp tutuşan gerizekalı ergen kitleyi harekete geçirmiş durum.

yahu cancağızlarım şunu anlayın artık; kendi mallığınızı ''ayh müslümanların arasında kaldık, herkes müslüman, bu ülkede harcanıyoruz, herkes kuran kursuna gitmiş beyinleri yıkanmış küçükken böyle insanların içinde yaşıyoruz, bu yüzden ışıltımızı saçamıyoruz vsvs..'' gibi saçma kabullenmelerle perdeleyemezsiniz, ya da başkalarına mal edemezsiniz.

bu klasik türk ateisti davranışıdır; bir baltaya sap olamamıştır ve yetersizdir, bunu da ülkenin müslüman bir ülke olmasına, çoğu insanın inançlı olmasına bağlar, bu yüzden kendisinin de önünün kapandığını falan düşünür, bu salak düşünceleri de kendi kendine kabul ettirerek psikolojik olarak kendini aklamış olur. bunu kendi de bilir ama kendi kendine itiraf edemez. nitekim sözlüklerde sıkça rastlanan entryler de bunun bilimsel ispatıdır.

gelelim konuya; şahsen baştan aşağı gereksiz bir olay olduğunu düşünmekteyim. anlamadan okunan bir şeyin kime ne faydası olabilir? dini eğitim vermek istiyorsan çocuğuna, verirsin eline türkçe kuran ı, isterse okur isterse okumaz. kuran kursu vakit kaybıdır.

ama özgür düşünceye engel de değildir bazı salakların iddia ettiği gibi. onların özgür düşünceden kastı ne olursa olsun ateist olmak ve evrimi kabul etmektir. bunun dışına çıkan kesinlikle özgür düşünceli olamaz, olsa olsa şakirt falan olur. özgür düşünce kavramınızı seveyim sizin...
tam zamanı, çocuğun dini ve örfi değerleri öğrenme ve sevmesinin zamanıdır.
doğru bir eylemdir. bu dünyanın bide öbürü var şu dünyada bir avuç toprak yerin oldugunu bılmek gerekir.
Hayatında muhtemelen bir kere bire olsun Kuranı eline alıp okumamis insanların acımasızca eleştirdiği oluşumdur. Zaten bu Turk insanın kaninda var. Bilmeden etmeden her konu hakkinda konusmak bize ozel bir durumdur. (bkz Hıncal Uluç) Amerikada kimse neden cocuklarınızı Katolik okullara gonderiyorsunuz, Kuran okullarına gonderıyorsunuz gibi bir reaksiyon goztermezken Turkiyede bu durum ırkçılaga kadar varıyor.
sakıncalıdır. zira geç kalınmıştır.
"Ağaç yaşken eğilir" atasözünü birbir uygulamak.
ilerde din derslerinde öğretmenler sure ezberlenmesini isterse önceden hazırlıklıdır.
geç kalınmıştır. 3 yaşında bir çocuk hem okuma yazma hem de kuranı eş zamanlı öğrenebilir.
yok benim çocuğumun zekası yetmez ona derseniz o başka tabi.
gereklidir.