bugün

aynaya bakmak.
yaşımı yuvarlayıp 30 dediğim anlar .
Dayı, amca, hala, teyze olup, sizden mucizeler beklendiği an
dizlerin ağrımaya başladığı anlardır.
yıllar sonra stüdyoya girip 3 saat sonunda yorgunluk hissettiğin andır.
yeğen sahibi olduğun andır. ne ara büyüdük de kardeşlerimiz çocuk sahibi oluyor dedirtir. hele bir de daha sen evlenmemişsen.
berberde saçımı kestirirken önüme dökülen beyaz saçlar.* *
Benden küçüklere baktığımdaki o çılgın halleri.
aynaya baktigim anlar.
Dalgalandım da duruldum dediğin zamanlar.
güzel görünmek yerine hasta olmayayım diye lahana gibi kat kay giyindiğin, ''insanın evi gibisi yok'' dediğin zamanların gitgide arttığı, gürültü ve kalabalığa tahammül edemediğin, arkadaşlarınla buluşmaya bile üşendiğin anlar.
yaz tatili için "kafa dinlemelik" yerler seçmeye başladığın anlar.
dışarı çıkmak yerine evde vakit geçirmeye başladığın anlar. öyle ki dışarıda yemek bile yemek istemiyorsun artık.
yıllar sonra uludağ sözlüğe giriş yapılan an.
Evinize sizin adınıza faks mektup vb geldiği andır.
Teyze olunan an.
misafirlikte sana sormadan kahve getirdikleri an.

ufakken sen de icer misin diye sorarlardi hep. icecem tabi aq. benim basim kel mi.
Andriy Shevchenko' yu teknik adam olarak gördüğüm de... lannnnn.
sabah sabah belinin köküne köküne baskı yapan sırt ağrısıdır. şanslı isek yakında huzurevine kapatırlar değilsek köprü altlarına gideriz gibi..

şaka len sırt ağrısı falan gerçek ama bizim nesil yaşlanmaz kolay kolay. en az 50-55 e kadar yolu var saçlara aklar düşmesinin *
-eve normal ekmek alınmaması.
-evde sürekli saçma sapan sebze yemekleri pişmesi (pırasa, brokoli, karnabahar, brüksel lahanası vb)
-gece uyanıp buzdolabını açtığında şarküteri ürünlerinin saklanmış olduğunu farketmek ve onları bulmaya çalışırken hanıma yakalanmak.
-öğlen işyerinde yediğin yemeğin fotosunu hanıma gönderip onay almak.
-çocukların her yaptığına karışmak.
-sokakta top oynayan çocuklardan rahatsız olmak.
-farkında olmadan haberlere ajanslar demek.
-anlamadığın halde arabanın kaputunu açıp mekanizmayı incelemek.
-tatillerde sakin sessiz yerlere gitmek.
-sabahları kendiliğinden erken kalkmak.
-maçları statta değil de evde izlemeyi tercih etmek.
-aktarlarda satılan mucize ürünlerle ilgilenmek.

Evet bunlar yavaş yavaş yaşlandığınızın belirtileridir.
Bunları yaşıyorsanız bir gözünüz toprağa bakıyordur, kendinize dikkat edin.
Onceden amaan dedigin seyleri simdi ihtiyacmiscasina yapmak, yemek içmek, her seyde bir sağlıklı ama sağlıksız ama demek. Dusunmeden hunharca tuketilen besinlerin yok olmasi. Yavaş yavaş annelesmek.

Yaslanmak degil de o yola girdik sanırım.
şahsımda yaşlandığımı değil de büyüdüğümü hissettiğim anlar olarak tezahür eder.

bundan 15 sene önce hastası olduğum, makyaj malzemelerini gizli gizli kurcaladığım kuzenimin geçenlerde birlikte makyaj yaparken benden göz altı farı(?) istediği andır. Seren Serengil 2000ler makyajı mı yapacaksın eheheuhahah cevabı verip kendisini orta yaş kompleksine sokmuş bulundum. özr dlrm.

beyaz göz altlı seren serengil 2000ler makyajı:

görsel
Daha yaşım 17 ama yaşadıklarım sanki 30 40 yaşında ki adamlarla eş değer. Bu yaşlarda gülmem gerekirken ağlamak büyüdüğünü hissetmek. Olgunlaşınca anlarsın yaşlandığını.
Ekşiden başlık çalınmış.
ilkokul öğrencilerinin kısacık boyları ile sırtında cantalariyla yanından geçtiği andır.
yürümeye çalıştığın kızın sana abi demesi.

evlat acısı gibi amk.