bugün

gökyaşları altında dudağa düşen vahiy.. indirilen şalter misali kapanan gözkapakları..
toprak kokusu gerisi; alabildiğince yalın...
çarmıh yerine damlalara çakıldığın an, bakışlarını kaçırıp benden fidye isteyen aşıkların istilası sırasında öpüşmek...yanan bulutlar gibi ağlak.
duş altında öpüşmek gibi bişey.
pek çok tadı aynı anda tatmak demektir. sevgilinin tükürüğü, yağmur damlaları, terlenmişse sevgilinin teri ile birlikte toprak kokusu, ıslak beton kokusu vs.
metin altıok'un şiirini hatırlatır insana...

yağmur dindi sevgilim, küf mavisi
bir yağmur

dingin ruhumun
tınazını susturan ve aç çocukların
iniltilerini, bu yüreğimize yürüyen
yağmur,
gecenin yağmuru
dindi.

bütün bir gece
düşman pusularına, vişneliklere
ayağı çaputa sarınmışlara
kör bir kuyuya ve dinamite
inen bu yağmur
gecenin
yağmuru
söndüremedi
pırnal ateşinin soluğunu.

kozalak yaktım ben de
sessizlikte -
ömrümün kozalaklarını
küllere sıvanmış
baştan başa dolaşıp
ağrıyan ormanı.

yağmur dindi sevgilim bak dinle
her şey dindi, acıysa dinmemiş halde.
öpüşlerin, dudaktan kalbe inmesine sebebiyet veren, harukulade güzel olay.
hapşırıklar eşliğinde sempatik öpüşmedir.
sevdiceğin saçlarından damlayan ile gökten yağan yağmurun farkının anlaşılacağı öpüşmedir...
(bkz: yağmurla öpüşmek)*
herhalde dünyanın en anlamlı hareketi. yağmurda öptüğünüz bir kız sizi hiçbir zaman unutamaz. o yüzden ne yapıp edip hatunu yağmurda öpmeye bakın.

(bkz: altın tavsiyeler)
filmlerde sık görülen bir durum. herkes bi kere olsun böyle bişey yaşamak ister sanırım. böyle tam kavga etmişsin ağzına geleni saymışsın falan çıkıp gidiyorsun öfkeyle ama o da ne şakır şakır yağmur yağıyor, yağız delüganlu arkanda dur gitme diyor sarılıyor ve çakan şimşeğin sesiyle yapışıyor, ya da şöyle de olur gene kavga edersin * gene sayarsın düz gidersin, bi tokat yersin ya da sen patlatırsın sonra arkanda mutlaka bulunan bi duvara yapıştırılır öper ya da öpülürsün. * *
sözkonusu eylemi yaşadığınız sevgilinin ayrıldıktan sonra bile sizi unutamayacağını bildiğinizden anlamsız bir duyguyla içinizi kemiren olaylar bütünüdür. hüzünmüdür? yoksa mahçup bir gururmudur? kişiye göre değişir.
yağmurda yiyişmenin kibarca anlatısı.
ne güzel şeydir lan.
görsel olarak güzel görünen fakat gerçekte o havayı hissettirmeyen şeylerden bir tanesidir.
hatta genelde önce yağmur altında hararetli bir kavga edilir, ondan sonra öpüşülür. filmlerde böyle gördük biz...
güzeldir ve klişe olacak ama romantiktir. dudaklar kayar dudaklardan. aşık ettirmeninde bir yolu olabilir.
erkek kişisinde bu çok romantik hareketinden sonra hareketlenmeler başlar fakat kadın kişisi o an " acaba saçlarım nasıl görünüyor? ay tam bir maymuna dönmüşümdür şimdi! makyajımda aktı! bu öpüşme bitsin de hemen beni görmesine fırsat vermeden gideyim" şeklinde düşünür. sonuç beklenilmemesi gereken eylemdir.
klişedir.
mükemmek bişey ve sonrasında toprak kokusunu içine çekerek sevgilinle elele uyumak..
(bkz: öpüştükte sanki bi yağmurda öpüşmesi kaldı)
20'lerinin başındaki üniversiteli çift, bir akşam üsküdar salacak sahilinde el ele dolaşırken birden şiddetle başlayan yağmura hazırlıksız yakalanmışlardır. kendilerini bir mekana atmanın telaşında istanbul'un yağmur altındaki güzelliğini bile fark etmeden hızlı hızlı yürürlerken çocuk aniden kızı durdurur, kendine doğru çeker, yağmur altında öpüşmenin romantikliğiyle ilgili sözler fısıldar ve onu ne kadar çok sevdiğini söyler. kızın önce hoşuna gider fakat sonra suratına yapışan saçlarının, yağmura uygun olmayan ayakkabılarından giren sularla sırılsıklam olan ayaklarının verdiği rahatsızlık, ıslanan kıyafetleri ve üşümenin etkisiyle "hasta olacağım" diye söylenerek çocuğa trip atmaya başlar. sonraki birkaç saati de sanki yağmurun yağması çocuğun suçuymuş gibi somurtarak geçirir ve birbirlerini görebildikleri o sınırlı zamanın içine eder.

(itü sözlük'ten alıntı)
ıslak olan uzun süre etkisinde kaldığınız gecelerde uykunuzu kaçıran, su içtiğinizde dahi aklınıza dudakları gelen durumdur.
sonrasında bir türlü aklınızdan silemediğiniz durumdur.
romantik olan olmayan her dizi ve filmde olan sahnedir. ulan bir fakir adamların yedi yirmi dort taksi kullanmasını, bir en boktan kızların bile her haliyle sevenin olmasını, bir de işte bu bitarafları donarken öpüşen çiftleri anlamak çok zor bu tv sektöründe.