zaman zaman toplum içinde "herkes bi' bana baksın, benim de söyleyeceklerim var" diyecek oluyorum. sonra söyleyecek bir şeyim olmadığını farkediyorum.
Şu an; Coronavirüsle yapılan mücadeleye, toplumun bir ferdi olarak, başta evden çıkmamak, olmak üzere, diğer resmi uyarılara uyarak, destek vermek. Hastalığın son bulmasına, katkıda bulunmak, yegane isteğimdir.
Hayalini kurduğum leptobu almak.
Burnuma taze domates salatalık kokusu geliyor deminden beri.
Şöyle yol kenarında bi tarla görsem içine daldığım gibi oturup hepsinden yesem offff ne güzel olurdu.
şu an sadece uyumak dinlenmek istiyorum ama ev misafir dolu.
Sevdigim insana guzel bir pazar kahvaltisi hazirlamak istiyorum.Ama o masasa karsima oturtacagim kimse yok.

O yuzden her pazar oldugu gibi krepleri yine kendime pişirecegim.
Yeni fikirlerle yeni insanlar tanımak. Yeni bir şehir yeni bir okul. Ama bunların hepsini eski bir arkadaş ile yapmak. Eski ama eskimeyen arkadaşla.
Önce götümüzü bi kaldıralımda sonra yaparız bir şeyler.
karantina gunleri bitip nezih bir mekana gidip bağıra bağıra " ah le yar" türküsüne eşlik etmek isterdim.
Başarılı olmak istiyorum. Felsefeyi canlandırmak, edebiyatta ya da parapsikolojide Nobel almak istiyorum. Hayatın hakkının anca böyle verilebileceğine inanıyorum.
Hayal tabi, ama imkansız değil.
Bizim ünide, lokantada bir tane piano var. O piyanoyu da amatörler çalıp duruyor tam benim yemeğe gideceğim saatlerde. Kötü çalıyorlar, cidden kötü. Yemek yerken bir de sevdiğim parçaları çalınca pardon katledince bunlar böyle a clockwork orange'daki işkence sahnelerine girmiş gibi oluyorum.

Bir gün gidip birine dalmak istiyorum mezuniyete yakın.
Yatıp uyumak .
bi anda odamın ortasına bir peri, melek, cüce artık her neyse bi şey ışınlansın sözlük. desin ki "beni takip et sipidi, tanrı dualarını kabul etti. her şeye yeniden başlayacaksın." beni kolumdan tutup, hani filmlerde olur ya, yazar olur genelde tipler, kitap yazmak için inzivaya çekilirler. koca sahildeki tek eve kapatırlar kendilerini. hah işte öyle bi yere götürüp yalnız bıraksa.. orda bi ateş yaksam, karanlıkta otursam kuma. düşünsem düşünsem, ağlasam biraz, gülsem... içimde ne var ne yok oraya döksem. biraz düzelsem. sonra gerçek dünyaya tekrar ışınlansam. kimsenin tanımadığı bilmediği o an doğmuş sipidi olarak. derin bi nefes alıp tekrar başlasam... ne güzel olurdu...
önceliğim hızlı okuma kursuna gitmek.
ancak beni istediğim hıza ulaştırabilecek bir sistem olduğundan şüpheliyim.
Her şeye sıfırdan başlamak. Aile, eş dost seçmeksizin.

Bunu yapacak göt olsa belki yapardım da, elime imkanlar geçmedi değil. Sadece istemekle yetiniyorum.

Alternatif gerçeklikler arasındaki en zavallı "kendim" olduğumu düşünüp üzülüyorum bazen: zira bir şeyleri değiştirmeye cesaretim bile yok.