bugün

burun karıştırırken, sanki kazı yapıyormuşçasına olaya konsantre olmak ve hemen akabinde içeri giren sevgilinin size şaşkın şaşkın bakıyo olduğunu farketmek.
herkesin içinde, "bende bozuk para var" diyeceğine, "bende büzük milyon var" deyip tüm mesai saati boyunca alay konusu olmak.
fren yerine gaza basıp, takip edilen öndeki otobüse 80 km. hızla çarpmak. ( ben yaptım oradan biliyorum, çok aptal hissediyor insan kendini ).
Sigara paketini**boş sanıp yola savurmak.
küçükken nedense bakkalla ilgili çok yaşadığım olaylar. iki tanesini anlatayım:

-sen bakkala ekmek almaya git parayı ver ekmeği almadan çık. var mı böyle bir şey ya. yıllar geçti neden böyle bir hareket yaptığımı anlamadım. düşündükçe çıldıracak gibi oluyorum. nasıl ya nasıl çıkarsın parayı verip.
-bu diğerine nispeten daha az saçma. bu seferde elimde uzaktan kumandayla bakkala gittim. nasıl bir mantalite bu yaa. bakkalın tepkisini bir düşünsenize. "one olum lan ?"
yürüken yoldaki direğe toslamak.
yıllarca kibrit kullandıktan sonra bir çakmakla sigara yakıp, çakmağı sallayarak söndürüp atmak. **
anlamaya çalışmak. anlamaya çalışmayınca her şey daha senkronik ilerliyor. o uğraş tüm doğallığı alıp götürüyor.
adı nevzat olan oğlunun adı da ömer olan karşı komşuyla hoş beş ettikten sonra asansörden inince iyi akşamlar ömer amca demek. **
kıyafet almak için mağazaya girilir. hoşgeldiniz diyen görevliyle tokalaşıp öpüşülür.
* *
elinde kola varken, kolundaki saate bakmak.
sevgiliyle ikeada saatlerce gezilir, eve alınacak olan sehpa, komidin gibi eşyalar bulunup kasaya zor bela taşınır. sevgilinin onca saat başının etini yedikten sonra, tam ödeme yapılacakken bir de bakılır ki cüzdan evde. sonuç olarak sevgilinin yol boyunca t.şak geçmesine boyun eğilir.
üç erkek, iki kız arkadaş bir ramazan akşamı toplanır ve iftara gitmeye karar verirler. masaya oturduklarında topun patlamasına daha yarım saat vardır. sohbet koyulaşır. genco cebinden fotoğraf makinası çıkartır. çat çat arkadaşlarını çekmeye başlar. bu arada da kankasıyla yan yana oturmaktadır. fotoyu karşıdaki arkadaşına vererek kankasıyla kendisini çekmesini ister. işlem tamamlanır ve foto çekilir. resme ilk göz atan genco'nun ağzından şu sözler dökülür: "bu ne abi yaa?resmen yetim gibi çıkmışız!" buraya kadar her şey normal, anormal olan ise kankasının gerçekten yetim olmasıdır.
(bkz: dilimi sikeyim)
(bkz: iki düşün bir konuş)
gidilen tatilde bir hafta dijital makinede fotoğraf çekip çekip son gün yanlışlıkla fotoğrafların hepsini silmek.
Yorgun bir günün ardından eve gelinmiştir anahtar çıkarılacağına kapıyı akbil basarak açmaya çalışmak.
gözlüğünü takıp gözlüğünün nerde olduğunu aramak.

zeytinyağının da su gibi kaynayacağını düşünerek kaynamasını bekleyene kadar kızdırmak. ki o kadar kızmıştırki yağ sosisi attığında sosis direk kömür olur.

yeni tanıştığın birinin yanında artık hayatımda yeni insanlar istemiyorum demek.
Sabah sabah dalgınsındır. Yeni uyanmıştır bünye. Kahavaltı ister, telefon şarja takmak istenilir, bir elinizde de tost vardır. sen de şarj aletinin ucunu telefona değil tosta sokarsın. * *
bir kimseyi kötüleyerek yazdığınız sms'in yanlışlıkla kötülediğiniz kişiye göndermeniz.
vasiyetnamede cocuklardan birisinin ismini unutmak.
belediye çukuruna düşmek.
not: düşenin bir yüzü kara, açık bırakan öküzün 2 yüzü.
bankamatikten çekilen parayı alıp kartı atmde bırakmak. neyseki atm kartı belli bir süre * almayınca yutuyormuş.
sözlükte 30 mart 2008 tarihinde saatlerin ileri alinmasi başlığını görüp bilgisayarın saatini bir saat ileri almak ve bu başlığa yazılan (#3208804) entry i görünceye kadar bunu farketmemek. Sonra bu entryinin ilk cümlesini ilk olarak yanlışlıkla 30 mart 2008 tarihinde saatlerin ileri alınması başlığına atmak.
Evde boxerlı halde dolaşırken çalan kapıyı futursuzca açtığınızda karşınızda tanımadığınız bir kadını görmek.
artık nasıl bir ruh halindeysem o gün. yer balgat, mcdonalds. bir salak olarak ben içeri girer ve şöyle bir konuşma geçer.

+pardon bakar mısınız?
- buyrun efendim.
+ ben bir tane whopper menü istiyorum, ayrıca mayonez ve hardal da lütfen.
- beyefendi bizde whopper menü yok maalesef.
+ neden ki? bitti mi?
- beyefendi burası mcdonalds.
+ haaa.. ya çok pardon, ben şey , kem küm...
körkütük sarhoş olunduktan sonra ayılmadan derhal eve gidilir. karnının aç olduğunu hisseden bu mal insan ocağa hazır çorba koyar , altınıda full yakar ve bi koltuğa uzanıp sızar. bi iman gücüyle uyanılır. bi bakılırki heryer duman bulutu. evdekilerin bu kokuyu çakmaması istenmektedir. heryer havalandırılır. yanan tencere imha edilir.ocaklar ciflenir parlatılır. ama kahramanımız evdekilerin gazabından yine kurtulamaz.evi havalandırmaya çalışırken duvarlara saçtığı kusmuğu unutmuştur , ve de tavanların kömür karası olmasını..

(bkz: dangoz)