bugün

çaresini kadehlerde, sabahlara kadar izlenen filmlerde, arabayla gidilen uzun yollarda, dostlarla geceler boyunca edilen sohbetlerde, bazen de bacaklarımıza dolanan minik dostlarda aradığımız. Oysa ne doldurabilir yerini, sıcak bir vücuda sarılıp uyumanın?

alman felsefeci arthur schopenhauer şöyle tanımlıyor yalnızlığı.

--spoiler--

”yalnızlığın dezavantajlarından birisi vardır ki, bilincine varılması ötekiler kadar kolay olmaz. bu dezavantaj; sürekli evde kalmak yüzünden, dış etkilere karşı çok duyarlılaşan bedenimizin en küçük bir hava akımında bile hasta olmasıdır. sürekli köşeye çekilmişlik yüzünden ruhsal durumumuz öyle duyarlı olur ki, en önemsiz olaylar, sözcükler ve hatta salt tavırlar yüzünden huzursuz olur, hastalanır ya da inciniriz. oysa sürekli kalabalığın içinde kalan biri, bunları dikkate almaz bile.”

--spoiler--

çok duygusal yazdığımı fark ettim, hemen olayı toparlayayım. artur abimizin demesine göre, yalnız insanları incitmeyin, sevin, sarıp sarmalayın. hadi bakayım, sıkmayın canınızı, düşmesin hemen yüzünüz. *
bazen çok yorar, yıpratır bazen de lütuf gibidir.

insanoğlu bir garip. ne bileyim.
Bazen çok keyif verici bazen de yaralayıcı bir an.
Her şey gibi gelip geçici.
Hayat kadar boş.
yalnız kalıp, hiçbir şey yapmayıp beyninizin sizi ele geçirmesine izin vermeyin. yoksa o düşünceler, ah o düşünceler yok mu.. sizi ele geçirip tüketecektir.
Yalnızlık paylaşılmaz.
Paylaşılırsa yalnızlık olmaz.
Özdemır asaf
ortak bir şarkı bu,
soluk almak kadar basit ve tekil..

kalbimin içinde,
ölmeden gömülenlerle birlikte ,
yalnızım dostlarım yalnızım..

öyle sessiz ki burası,
hiç önemsememiş eski ve pis..

unutulmuş bir fotoğraf karesi kadar kaba,
kaybolan bir gönül kadar da terbiyesiz..

kırılmış can parçaları ,
ve donuk gözler bu rüyada yatanlar..

ortak bir ülkü bu,
yaşadığını hatırlayamamak kadar karmaşık ve insani ..
normal, olağan, standart hal. diğer türlüsü olağan dışı, anormal olandır, nasıl olduğunu bilmiyorum, hiç görmedim.
Kendini kötü hissettiğinde en yakın bulduğun kişiye "Kendimi kötü hissediyorum." mesajı attığında çevrimiçi olup mesajını gördüğü halde senden çok daha önemsediği kişiyle yazışmaya devam eden insanların arttığı zaman ortaya çıkan, gece boyu ağlatan ama sabah kalktığında her şey normalmiş gibi çevrendeki seni bu hisse iten kişilere neşe saçmaya devam ederken bile kalpten çıkmayan his.
bugün ales'te
“Gerçekte yalnız olan kişiler insanlar tarafından terk edilmiş olanlar değil, kendi çölünü panayıra çevirenlerdir.”
diye bir cümleye rast geldim. henüz tam anlamadım sanırım üzerinde biraz düşünmem lazım.
insanın kendisini tanımasını sağlayan zaman dilimi.
görsel
hüüüüüüüüüüüüüüü.
aklıma hep baha'nın şarkısını getiren kelime: "yalnızlık benim eski sevgilim, ben onu kimler için terkettim, o beni bırakmıyor."
alışınca dünyanın en güzel şeylerinden birisi gibi gelmektedir. birisi gibi dedim, çünkü insanoğlu alışmaya programlıdır. fakat yine de alışmamak iyidir. yalnızlık allah'a mahsus diye bir durum var sonuçta. yalnızlık, kendi kendinizle vakit geçirirken, sadece kendiniz olsa bile o durumunuzu mutsuzluk sanmayınca güzel oluyor. aslında bunu herkes başarabilir ama çevre etmenlerden çok etkileniyor insanlar diye düşünüyorum. buna bende dahil.
"ismimi verirsem o da beni terk eder diye korkuyorum. Kuduz bir köpek kadar yalnızım. Yalnızlık… Yalnızlık , gece ayazında sabaha kadar beklemek gibidir. Isınmak için güneşin doğmasını beklersin ama o güneş hiçbir zaman doğmaz. Yalnızlık , bulmadığın sevgiyi başka yerlerde aramak gibidir. Ne yaparsan yap onu bulamayacağını bilirsin ama yine de denemekten vazgeçmezsin. Onun boşluğunu hep başka şeylerle doldurmaya çalışırsın. Yalnızlık , aynı havayı soluyup da bir türlü yan yana olamamak gibidir. Aldığın her nefeste onun kokusunu duymak istersin. Ama yapamazsın. Aldığın her nefes ciğerini acıtmaya başlar. Yalnızlık dediğin… Eski bir sandalyenin gıcırdamasıdır , yalnızlık."

Leyla ile Mecnun. iskender Ç.
Yalnızlık; kalabalıklar arasında kimsesiz olmaktır.
Anlaşılamamaktır.
Genelden,ortalamadan,vasattan ayrılmak ve ayrışmaktır.
Yalnızlık herkes gibi olmamak, herkes gibi düşünmemektir.

Bir insan diğerlerinden farklılaştığı oranda yalnızlaşır.

Günümüz insanın en büyük derdidir bence yalnızlık. Modern insan sorunu.
Hayatımın sonuna dek keyfini sürmeye talip olduğum tek saltanatım.
Makarna yapıp Dünden kalan yoğurtla yemektir.
ikea'dan alınan eşyanın kurulum talimatlarında "bu mobilyanın montajı için iki kişi gerekmektedir" ifadesini görünce içinden gülmektir.
Bazen yeryüzünde hiç konuşulmayan bir dili konuşuyor da kimse tarafından anlaşılmıyormuşum gibi hissediyorum.
En büyük lükstür. Utanılacak bir şey değildir. Yalnızlığınızın kıymetini bilin.
insan nüfusunun bu denli arttığı birbirine benzer yığınlardan oluştuğu bir toplumda yalnız olmak ayrıcalıktır.
Yalnızlık başkadır, terk edilmişlik başka.
Lanet olsun.
hapsolunan nihai mapus.