isteyerek veya istemeden sebepsizce yalan söylemek bir hastalıktır. Mitomani diye adlandırılır.
kendini zeki sanan , hasta ruhlu insanlar yalan söylemekten inanılmaz zevk alırlar. oysaki çoğunlukla etrafındakiler onun yalan söylediğinin farkındadırlar ona küçümser gözlerle bakarlar.
bir çeşit mastürbasyondur. (bkz: yersen)
kendimi tutamayıp yaptığım şey. herkes yalan söylemekten zevk alabilir. açıkçası bu herkesin yapabileceği bir eylemdir.

kalbimde ne varsa bir kenara bırakıyorum, bütün düşündüklerimi, bütün istediklerimi, diğer bütün yalanlarımı. sonra açıyorum ağzımı kapıyorum gözümü. ne düşündüysem unutuyorum. onların düşünmemi istediklerini söylüyorum. hem de öyle benimseyerek söylüyorum ki ister istemez yalan oluyor ama ben kendimle gurur duyuyorum bu kadar dürüst olduğum için.
alışkanlık haline getirmişse o zevki almıyordur bile ancak yalanına maruz kalınan yakın çevreden biriyse aldığı o zevki geri iade etmek gibisi yoktur ... salak yerine koyulmanın getireceği intikam duygusuna kimse karşı koyamaz.. o keyif fitil fitil burnundan getirilir..
yalan söyleyen kişiler, zeki olduklarını düşünürler (ki iyi yalan söylemek, zekaya bağlıdır.) bu bi yerden sonra da, kendine hayranlık yaratır.
ulen ne kadar da güzel kıvırdım, harika yalan söyledim, herkes yedi, gibi..
bunları düşünmek, her seferinde zeki olduğunu kendine kanıtlamak; hastaya (hasta diyorum çünkü hastalıktır) iyi hissettirir. böyle düşünen biri sürekli yalan söylemesinde kim söylesin?
(bkz: münafıklık alametleri)
(bkz: #9421600)
kesinlikle bir hastalıktır, belli zaman sonra hastalığa dönüşür, söylediğiniz yalana kendiniz inanırsınız ama başkaları inanmaz.
belki tiyatro sanatcısı olmak istiyen ama fırsatı olmamış bir insanın duyguları olabilir. onun için tiyatrodur belki biraz bu yalanlar. bazen çok baysalarda biz onları yinede severiz.
kişi kötü alışkanlığını durduramaz bir hale dönüştürürse,çevresindekilere atıp tutmalarını selüloza dökerek,maddi olarak övündüğü şeyden kazanç sağlayabilir.*
var böyleleri.şahsen gereğinden fazla yakın şekilde tanık oldum. abicim niye birinin gözüne girmek için durmadan yalan söylersin ki. anlam veremiyorum. yalan üsüne kurulmuş hangi olay,birliktelik ya da herneyse işte,mutlu son görmüştür.sonrada oturur sorarsın kendine niye çevremde kimse yok diye.acındırma politikası falan filan. zaten bir süre sonra aldıkları durum şudur (bkz: kendi soyledigi yalana inanan insan)
sorunlu insanlara has bir duygudur.

acı da olsa vardır böyle ibneler efendim; ancak aldıkları zevk çok kısa sürelidir. her yalan er-geç ortaya çıkar ve sonda zevk alan yalanı yakalayan olur her zaman... o yüzden siz siz olun onurlu yaşayın, alçak yalanlara sığınmayın.
ayakta roman yazmak,gülüverin gezileri en basit örneği.
bi ark.'ım geçenlerde söyledi ''abi bacağımdan bıçakladılar kendim diktim'' evet sanırım böyle yalanlardır. hala hatırlayıp gülüyorum.
çok tatlı bi zevkdir. özellikle sizin uydurduğunuz hikayeleri yiyorlarsa kendinizle gurur duyabilirsiniz çünkü sağlam ve destekli sallamışsınızdır. senarist işidir, kolay değildir.
olamayacağı bir insanı tasvir eden insanın olayıdır.
yeri geldiğinde kullanılan zevkli silahtır.
(bkz: günahı boynuma)
kontrol edilemezse hastalığa dönüşebilecek fiil. (bkz: antisosyal kişilik bozukluğu)
her şeyin yalan olduğunu bilip yalanı yalanlamakla aslında doğru olanı yapanın zevkidir.
kandırdığı her kişiyi ağına düşmüş zehirli bir yılan gibi sokan kişilerin zevkidir.