bugün
- kemalist cenazesi17
- ekonomi iyi diyenlere24
- üstteki yazar hakkındaki varsayımlarınız11
- memleket partisi mv adayını darp eden ychpli14
- uludağ sözlük büyük 2023 seçim anketi30
- sözlük kızlarının ojeleri10
- sosyal medyada 200 bin kişilik troll ordumuz var32
- ben uyuyorum sözlük bir şey diyor musun11
- en yakın arkadaşa herşey anlatılmalı mı33
- müslüman olan hiçbir ülkenin gelişmemiş olması44
- muharrem ince28
- frank lucas nickli yazar10
- ben bu yazıyı sana yazdım11
- öpüle öpüle uyutulmak21
- arkadaşlar ben geldim beni özlediniz mi13
- gece sizi evinize kadar götüren kibar zombi8
- bir erkeği görünüşü dışında çekici yapan detaylar21
- unutulmaz film replikleri35
- aşk acısı11
- hoşlanılan sözlük kızının gardaşım gardaşım demesi11
- canın ayak çekmesi12
- onlyfans9
- ilkokul bilgisiyle siyasi propaganda yapmak8
- sözlükte tehdit edilmek15
- hayatın film olsa adını ne koyardın18
- en sık girdiğiniz internet sitesi22
- elin oğlu diplomana değil yaptığın pilava bakar18
- fatih erbakan10
- arabamın degeri arttı oyum reise14
- tanışılan en ünlü kişi25
- islamdan hiç haberi olmayan insan cennete gider mi23
- 1927 yılında türk kimliği verilen 200 bin yahudi37
- bir sigara mı yaksak20
- habakkuk8
- lubunya 0212
- hüseyin nihal atsız11
- hiç kocasını aldatan bir türbanlı olmaması32
- meral akşener11
- bir sözlük kızının ayaklarını öpe öpe ısıtmak15
- frank lucas nihavend longa milas16 üçlüsü13
- akp müteahhitlerinin kız kulesini yıkması20
- kadınlar ne ister40
- 30 üstü erkeklerin cinsel performanı24
- anın görüntüsü19
- kadınların aldatan erkekten vazgeçememesi20
- iş hayatında başarılı olmanın sırları27
- sözlük yazarlarının tavuk pilavları16
- nevruza konmaya çalışan kürtçü8
- bir erkeğe en çok yakışan aksesuar8
- 113 bin entry girmek9


entry'ler (535)
çirkef cep herkülü.
atak beklentisindedir.
terbiye edilmiş dopamin isteğidir.
ankaradaki tumblr kullanıcılarının tek bir çatı altında toplandığı oluşum.emik bakış açısıyla,dışarıdan nasıl göründüklerini bilmiyordum fakat facebook gruplarına dahil olarak,aralarındaki anlaşmazlıkları gördüm.büyük bir bölümünün ergenlerden oluştuğu grup da,gündelik hayatlarıyla göstermelik yaşantıları arasında fark olanlar direkt kendilerini belli ediyor.birkaç gün öncesine kadar can ciğer kuzu sarması olan dostlar birbirlerine laf sokuyor ve egoları altında ezilip gidiyorlar.yazık...gruplaşma tabi ki olacaktır ama batıdaki ameriken gençlik filmleri misali bir gruplaşma olacaksa grubun başındaki de on dokuz,yirmi yaşlarında işşsiz güçsüz hiçbir baltaya sap olamamış bir eleman olacaktır.eskiden tumblr yoktu,blogspot vardı.blogspot da herkes kendi yağında kavrulurdu.popüler kültür mezelerini nasıl tükettiklerini anlatmayacağım veya altı adımda nasıl entel bir tumblr kızı olmayı da saymayacağım.hayatı onaon cafe olanların yanında fark göremiyorum.
adler in de dediği gibi,aile,cinsellik ve kariyer.
aramızda testosteron var adlı şarkı ithaf edilir.
che guevara'nın ardından bu furyaya snoop dogg ve cemaatin sırtı terli yeni transferi shagrath katılmıştır.
evlendiğinde mutfağında sarı bezi olmayacak kızdır.
tespitkar bir yazara benziyor,hoşgelmiş.
her gün bir yenisi çıkan karl marx kitapları gibi nereye baksam kendisiyle ilgili bir içerik gördüğüm şarkıcı.
kaş yaparken göz çıkartacak erkektir.her ne kadar ilişkisini sağlam temellere oturtmak istese de,yersiz evhamlıklarıyla ilişkisini kısa sürede bitirecektir.
saçını koklamak.
askerde parasını saklayan asker efsanesini yıkan eylemdir.
vicdanını rahatlatmaya çalışan sevgilidir.
duygular,karşısında elim kolum bağlı belki de elimden gelenin en iyisini yapmış gözlerinin içine bakarken ''sen o değilsin'' diyen bakışları içimi kemirmeye başlamıştı.statü,mesuliyet,hayattan beklentiler,toplum,ahlak ve aile gerekliliklerinin bir kısmını tamamlamış,borç hanemden adımın üstüne siyah bir çizgi çekmiştim.
erkeğin kemale ermesi uzun sürüyor,aşkın metafiziğini düşünürsek.körü körüne birine bağlanmak istememiştim.başlarda entelektüel arkadaşlığımız eşler arasındaki duygusal çekime dönüşmüştü.modern saçmalıkları bir kenara bırakıp,dünya görüşümüzle resmileştirmek için karşılıklı onay meselesini bile atlatmışık.
duyguların açıkça ifade edilmesinin aşkı öldüreceğini düşünürdüm.tezata düşerek,karşıtını yaptım.tam iki yıl boyunca bukleli saçlarını taradım,dizime yatırıp huzuru kaçan,karanlıktan korkan çocuklar misali uzak diyarların tasvirini yaptım.kaf dağının eteklerinde,ayrık vadide,don bölgesinde arşınları fersahladık.
bilmiyordum.sevgi ebedi değildi.yüzüme veya dolaylı yoldan söylemesi,ona verdiğim değerin ve saf aşkın kaybolmasını etkilemedi.haklı olmayan sebeplerle sıyrılmaya çalıştı,flört ettiği kişiler onu mest ederken iki yıldan beri burnunun ucundaki adamı görememişti.kokusunu hatırlıyorum.teninin kokusunu.her zaman oturup felsefi-edebiyat münakaşalarımızın kamçılayıcısı çaylarımızı yudumlarken,boynundan gelen tatlı kokuyu içime çekip ciğerlerimi bayram ettirmek.
yıkılmıştım.üzerimde bir yük vardı,uzay boşluğunda terk edilen sondalar gibiydim.zaman geçiyordu ama ben yönlenmemeye devam ediyordum.tat alamamaya başladım.goethe nin genç werther in acılarını okuduğumda,içimden küçükte olsa böyle bir şeyin olacağını tahmin etmiştim ama gerçek olacağını zannetmiyordum.
arzularımla,tutkularımla beslediğim kişi aslında bana gülerken altında acı acı ağlıyordu,istemiyordu.
ne zaman onu görsem veya arkadaş ortamında sohbete katılsa dişlerimi sıkıp ağlamamak için kendimi tutarım.ama artık tutamıyorum.klişeleşmiş intiharlık vakaya geldiğim için kendimi suçluyorum.düşünmekten vazgeçerim.bedensel fonksiyonlarım durduğu zaman.
''bu dünyada senle bile olmasam,diğer dünyada da olmayacağım.çünkü benim ruh eşim beni bekliyor.'' demişti.hani maziyi hatırlatan veya bir olay yaşandığında hikayesi olan mekanlar,şarkılar vardır.köşe başında ona yalvardım.belki bir umut,devam ederiz diye.benle hala birlikte olması,bana acıdığı içindi.o gün vicdanını hafifletmek için gelmişti,benim için değil.
mutlu değilim,zevk alamıyorum.
elveda...
werthert desteyi ayırırken boş sandalyeyi kendime ayırmalıyım.
erkeğin kemale ermesi uzun sürüyor,aşkın metafiziğini düşünürsek.körü körüne birine bağlanmak istememiştim.başlarda entelektüel arkadaşlığımız eşler arasındaki duygusal çekime dönüşmüştü.modern saçmalıkları bir kenara bırakıp,dünya görüşümüzle resmileştirmek için karşılıklı onay meselesini bile atlatmışık.
duyguların açıkça ifade edilmesinin aşkı öldüreceğini düşünürdüm.tezata düşerek,karşıtını yaptım.tam iki yıl boyunca bukleli saçlarını taradım,dizime yatırıp huzuru kaçan,karanlıktan korkan çocuklar misali uzak diyarların tasvirini yaptım.kaf dağının eteklerinde,ayrık vadide,don bölgesinde arşınları fersahladık.
bilmiyordum.sevgi ebedi değildi.yüzüme veya dolaylı yoldan söylemesi,ona verdiğim değerin ve saf aşkın kaybolmasını etkilemedi.haklı olmayan sebeplerle sıyrılmaya çalıştı,flört ettiği kişiler onu mest ederken iki yıldan beri burnunun ucundaki adamı görememişti.kokusunu hatırlıyorum.teninin kokusunu.her zaman oturup felsefi-edebiyat münakaşalarımızın kamçılayıcısı çaylarımızı yudumlarken,boynundan gelen tatlı kokuyu içime çekip ciğerlerimi bayram ettirmek.
yıkılmıştım.üzerimde bir yük vardı,uzay boşluğunda terk edilen sondalar gibiydim.zaman geçiyordu ama ben yönlenmemeye devam ediyordum.tat alamamaya başladım.goethe nin genç werther in acılarını okuduğumda,içimden küçükte olsa böyle bir şeyin olacağını tahmin etmiştim ama gerçek olacağını zannetmiyordum.
arzularımla,tutkularımla beslediğim kişi aslında bana gülerken altında acı acı ağlıyordu,istemiyordu.
ne zaman onu görsem veya arkadaş ortamında sohbete katılsa dişlerimi sıkıp ağlamamak için kendimi tutarım.ama artık tutamıyorum.klişeleşmiş intiharlık vakaya geldiğim için kendimi suçluyorum.düşünmekten vazgeçerim.bedensel fonksiyonlarım durduğu zaman.
''bu dünyada senle bile olmasam,diğer dünyada da olmayacağım.çünkü benim ruh eşim beni bekliyor.'' demişti.hani maziyi hatırlatan veya bir olay yaşandığında hikayesi olan mekanlar,şarkılar vardır.köşe başında ona yalvardım.belki bir umut,devam ederiz diye.benle hala birlikte olması,bana acıdığı içindi.o gün vicdanını hafifletmek için gelmişti,benim için değil.
mutlu değilim,zevk alamıyorum.
elveda...
werthert desteyi ayırırken boş sandalyeyi kendime ayırmalıyım.