vur kaç

Bazı erkeklerin taktiği.

ezelde ikinci sezonda ezel ve saz arkadaşlarının açtıkları, daha doğrusu devraldıkları gece kulübünün adıydı yanılmıyorsam...

çocukken aşık olduğum ilkokul aşkıma, beni çok düşünen ve benden yaşça büyük olan teyzemin kızının, bana verdiği tavsiyenin adıydı.
hayır anlamıyorum, o yaşta neyin acısını çekiyordum da gidip benden yaşça büyük kuzenime söyledim onu.* o da bana şöyle bir tavsiye verdi; "vur kaç yapacaksın"
nasıl olacak o diye sorduğumda da cevabı, "mesela sevdiğini belli etmeyeceksin, hiç ilgilenmeyeceksin, o konuşurken yokmuş gibi davranacaksın, oyun oynarken onunla aynı takımda olmayı istemeyeceksin ama arada bir çok iyi davranacaksın ama o iyiliğin tadını yaşatmayacaksın yine hemen ondan kaçacaksın. yani sevginle arada bir ona vuracaksın ama hemen kaçacaksın" olmuştu. ne anladım bu söylediklerinden hatırlamıyorum ama zaten yapamamıştım. sonuçta çocuklukta aşk mı olur, olsa olsa çok iyi bir oyun arkadaşı olur. ki o da benim çok iyi bir oyun arkadaşımdı, ne istesem yapardı. e ben ona, seninle aynı oyun takımında olmak istemiyorum, desem oyun oynamaktan zevk duyduğum arkadaşımı kaybedebilirdim. * hiç gerek yoktu buna ve o yüzden de asla vur kaç yapmadım. he ama şu var ki, böyle bir şeyi kime yaparsanız yapın işe yarıyor. gerçekten, denemişliğim de oldu. karşıdaki kişinin acı çektiğini görmek biraz sadistçe bir zevk vermiyor değil. ama gerçekten sevdiğin birine bunu yapamazsın zaten. gerçekten sevdiğin biri olduğunda, ona ya sevginle dokunursun, ya da ondan kaçarsın; daha fazla üzülmemek için. ama işte böyle muziplik için yapmak çok eğlenceli olabiliyor. kısacası taktik şu, karşıdaki kişiyle hiç bir şekilde ilgilenmiyorsun, sonra o senin bu ilgisiz hallerini görünce biraz panik oluyor, "acaba bir şey mi yaptım" diye. tabi bir noktadan sonra dayanamayıp gelip soruyor. siz de hiç bir şey yok sana öyle gelmiş, diyorsunuz ve ilgisizliğin dozajını artırıyorsunuz. tam patlama noktasına geldiğini hissettiğiniz an, alakasız bir şekilde ilgilenmeye başlıyorsunuz. biraz öyle devam ettikten sonra yeniden kaçmaya devam.
şimdi ben bunu anlattım ama hoş değil yani, yapmayın böyle şeyler. çok ayıp, çok. bilgi veriyoruz yalnızca ,sakın denemeyin!*

pkk'lıların vur - kal olarak değiştirdikleri taktik. bu topraklar içinde ilk kez pkk bir bölgeyi tutuyor.

tavlada yapilan karaktersizce bi girisim. tavlada vur kac yapanlara reelde muhtemelen vur kac yapmislardir.

(bkz: ezel)

vur kaç bunun adı kapkaç diye sözleri devam eden bir şarkısı vardı manganın o zamanlar ergenlik dönemindelerdi sürekli gezerlerdi şehir şehir. aynı yere 5 kere gittikleri olurdu.

genellikle pkk'nin kullandığı taktik.

manga şarkısıdır....

ilkokul çocuklarının çok yaptığı eylem. o çocuksuluktan mıdır nedir , birbirlerine işte tokat , yumruk , tekme falan atarlar. en son vurmak çok önemlidir. çünkü son kez tokat yiyen gece boyunca o tokatı düşünecektir. nasıl oldu da yedim , nerde hata yaptım , cephanem eksik mi kaldı , organizemi olamadım , kime işbirliği teklif etsemde sağlam bi tane vursam yarın gibilerinden düşünceler kurar.

günümüz kızlarının da felsefesi (bkz: istemem yan cebime koy)

ülkemizde çok tutulan bir ticaret modelidir..

(bkz: ateş et ve unut)

klasik gerilla taktiği. ayrıca tavladaki vur kaça değinecek olursak bazıları 'yok o kurallarda' der ama vardır. bence erkeklik kurallarında yoktur ama tavla kurallarında vardır işte. boşuna dememişler zaten erkekliğin yüzde doksanı kaçmak diye. veya da erkek tavlası öyle denildiği kadar erkek değildir. sizce?

(bkz: kuvayi milliye)

futbolda oluyor bu. kavga çıktığı zaman genelde futbolcular yumruğu atıp uzarlar ortamdan. verkaçtan kalma bir alışkanlık herhal.

tavlada uygulanamayan bir taktik. şöyle ki, 3-2 attınız, içeride 3 le adamı kırıp, aynı pul ile 2 ile kapı alırsanız bu vur kaç olmaz. 3 le adamı kırıp aynı taşınızı 2 daha oynarsanız vur kaç olur. 3 le kırıp 2 ile kapı alırsanız bu normal bi oyun olur, vur kaç değil.

eger vur kaçı savunan bi oyuncuysanız, "ner var olm, ben hep böyle oynuyorum." diyorsanız, bu sizin acemi bi oyuncu oldugunuza delalettir.

(bkz: hit and run)

bir taktik ismidir. rakibe beklemediği anda aniden saldırıp, tam bir savaş yapmak yerine stratejik önem taşıyan hedeflere zarar verip, hemen hasar almadan hızla kaçarak, fazla zaiat vermeden, rakibin önünü kapama, bir nevi sakat bırakma taktiği.
bu taktiği en çok gerillalar, eski türkler, tavlacılar, bir de dolandırıcılar kullanır.
mesela dolandırıcılar zamanla bozukluk olduğu ortaya çıkacak bir ürünü ucuza satıp, tüketip hemen ortadan kaybolurlar.

mantıklı bir eylemdir. eğer vurduğunuz kişi kalıplıysa, vurup hiç beklemeden kaçılmalı. Eğer kalıplı olduğu kadar çevikse direk uçulmalıdır.
(bkz: uçurtmamı vurmasınlar)

seven sikilir siken sevilir mantığını benimsemiş insanlar tarafından sıkça kullanılan taktiktir.

tavlada yapilmasi hos karsilanmayan hamle.

kusura bakmayın ama piçliktir.

tavlada da uygulanabilen bir taktik. şöyle ki, 3-2 attınız, içeride 3 le adamı kırıp, aynı pul ile 2 ile kapı alma durumunda, vurup kaçmış olursunuz.

(bkz: kap kaç)

(bkz: kapkaç)