bugün

ronesans hareketi bundan büyük yara alırdı. sanat, edebiyat ve teknoloji alanlarında bu günden çok daha gerilerde olurduk. tuşlarına dokunarak iletişim kurduğumuz bilgisayarlarımızı bir ihtimal torunlarımız kullanabilirdi örneğin...
2. dünya savaşına istesek de istemesek de katılırdık. bu sayede call of duty'de Sg John yerine mahmut çavuş olurdu.
ileri gelenlerimiz ünlü operalara, gidip " ben böyle operanın içine tükürürüm" diye demeç verirlerdi. tuna nehrinden su getirip ankara' nın susuzluk sorununu çözerdik. parkları, bahçeleri, kafeleri yıkıp otopark yapardık.
şu anki tarihsel dokuyu zaman içinde mahvedip saçma sapan binalar yapardık.
akpye kaptırılmış bir büyükşehir daha olurdu.
(bkz: viyana büyükşehir belediyesinde yolsuzluk)
(bkz: viyana belediye başkanı i melih gökçek)*
3 milyar euroya felan özelleştirip, bir avusturyalı şirkete satılırdı.
viyana üniversitesi için de öss gerekecekti, iyiki de almamışız.
(bkz: viyana metrobüsü)
osmanlı devleti fetih edilemezdi ve avrupa'ya oradan da amerika ve afrika'ya sahip olurdu. geriye tek düşmanı çin kalırdı.
bosna hersek ile 9 eylülde bir maç yapılmayabilirdi.
viyana'yı almak sekülerizm manasında Avrupa'nın ulaştığı değerlere ulaşıp moderniteye uyum sağlamaya neden olsaydı eğer devletin ömrünü düşünülenden fazla uzatırdı.

Ha sadece fetih ve viyana ötesi düşmanların başını ezmeye neden olsaydı ömrü biraz daha fazla uzatırdı lakin hiçbir sömürgesi olmayan, haliyle ekonomik manada hiçbir geliri olmayan, yönetim tarzı açısından çağ dışı kalmış ve bütün batının pakt oluşturup düşman olarak gördüğü osmanlı'yı o haliyle hiçbir güç yok olmaktan kurtaramazdı.

Osmanlı'nın en büyük sorunu sekülerleşmeden de öte imparatorluklar çağının kapandığı, sömürgeyle sınırsız kaynaklara ulaşan düşmanların zamanında imparatorluk olarak devam etmesidir.

gavur iş gücünün masrafsız kaynakların sınırsız olduğu sömürgelerinde devamlı Artı ekonomik değer, ham madde elde ederken osmanlı malesef ki eli çükünde kalmıştır.
-sen viyanasın, büyük düşün!
(bkz: gavur viyana)

-viyanalı vatandaşlar doğu göçünden bıkmış durumda.
''eğer türkler viyanayı alsaydı şuan haritalar çok farklı olacaktı'' avrupalı veya amerikalı bir bilim adamından aynen alıntı.
(bkz: ah ulan ah)
birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olan günlerin sayısı artardı. malum kültürel çeşitlilik...
rahatcana cambridge university'de okuyabilirdik ve öküz popülasyonumuz azalırdı.

edit: okumak mı istemiyonuz zorunuz ne ola ki?
sözlükte gece vakti kırmızı noktalı yayının çoğalmasıyla 3 kez okumama rağmen, vajinayı alsaydık olabilecekler olarak okumama neden olan başlık. *
alamadığımız için düşünülmesi sadece hayal olarak nitelendirilecek konudur.
viyana bahçelerinde mangal yapardık.
Ünlü Stephan Meydanında şu anda iftar çadırı olurdu.
meşhur viyana ormanlarını piknik yaparken yakabilir, alp dağlarında yarım ekmek sucuğu 20 euro ya satabilirdik.
geri alırlardı.
(bkz: adalar)
viyana'ya kuşatma esnasında attığımız kuşları geri alma şansımız olurdu.*
kayıklar kanalizasyonda gezerdi. italyan açılımı falan gündeme gelirdi.
hiç birşey olmazdı. fransız devrimiyle doğan milliyetçilik akımları ile osmanlı devleti'nin kafkaslara kadar uzanan sınırları bulgaristan'a kadar nasıl küçüldüyse yine aynı şekilde olacaktı. artı bir de türklere olan avrupa'daki kin ve düşmanlık bugünkinden daha yukarılarda olacağı da kesindir.