bugün

türkiye perspektifinde...

elde avuçta kalan ne varsa onu savunmaktır...
ne olduğu konusunda çeşitli tanımlar yapılabilir ama ne olmadığı konusunda bir bariz örnek vermek gerekirse bazı arkadaşım bildiğim canlılarda gördüğüm üzere vatan millet sakarya konularında atıp tutarken askere alınma zamanı geldiğinde "hacı ankaranın doğusuna gönderirlerse beni sokak ortasında domalıp yok mu beni ..ken diye bağırmazsam en adiyim" demek kesinlikle değildir.
Vatanseverlik tabii bir duygudur. Bu duyguya sahip olmayanların da karaktersiz olarak nitelendirilmesi de tabii bir düşüncedir. Vatanını seven milletinide sever, Vatanseverlikle Milliyetçilik kesinlikle zıt kavramlar değildir. Vatan sadece bir toprak parçası değildir çünkü.
tek bayrak , tek millet , tek liderden, tek devlet mantalitesinden tutunda bol bol bulunabilecek olan ya sev ya terketçilere kadar uzanan serencamede sık sık faşizme göz kırpan kavram. hayır sempatik olması da en ucube tarafı.

ne demiş hitler: " Ein Volk, ein Reich, ein Führer " (Tek millet, tek devlet, tek lider) nerden de aklıma geldi şimdi.

ha bir şu vardı: (bkz: ya sev yabadabadu)
serdar ortaç okumak lazım ki anlaşılsın ne olduğu. cahil kalmayalım buyrun okuyalım: (bkz: serdar ortac in ahmet kaya dan vatansever olmasi)
teşbihte hata olmaz ; ''vatanseverlik'' dilimizde folloş olmuş kavramlar arasında başta gelir. taban tabana zıt görüşlerde insanların kendilerini savunmalarında pek kullanışlı bir kalkan olan vatanseverlik, bu yanlış durumu eleştirenlere karşı keskin bir kılıca dönüşebilmektedir.

yanlış olan farklı görüşlerdeki insanların her birinin vatansever olabilmesi değildir. yanlış , vatanseverliğin bir meziyet gibi algılanıp bunla böbürlenilmesidir. vatanseverliği bireyin kendince ülke çıkarına olanı savunması diye tanımlarsak ve mensubu olduğumuz milletin ya da ülkenin çıkarlarının bizim çıkarlarımızla paralel olduğunu göz önünde bulundurursak, bu gün gibi açık ve idrakı kolay gerçeği kavrayabilecek bir beyne sahip herkes vatansever olmalıdır, ki öyledir de. kim ister ülkesinin insani yaşam endeksinde sonuncu sırada olmasını, kim ister ırak gibi bir ülkede yaşamayı ?

vatanını hepimizden çok sevdiğini iddia edenlerin zihniyetinde bir problem vardır ; onlar iyi ve doğru kavramlarını bir fizik kanunu gibi düşünür ve insan algısına göre bunların içinin farklı şekillerde doldurulabileceğine inanmazlar. ve bundan dolayı kendilerininkinden farklı bir doğru tanımlayanı, yanlış yorumlamakla ya da gerçeği görememekle değil vatana ihanet etmekle suçlarlar. bu cumhuriyetimizin kuruluşundan beri böyle süregelmiştir.

işte bu kendisini vatansever diğerlerini vatan haini gören ultra vatanseverlerin diğer bir özelliği sadece vatanlarını sevmeleridir. bunlar dünyaya bir bakıp ülkelerini değerlendirerek nerde yanlış yapıldığını irdelemezler. bir yaşına gelmeden ölen çocuklar, töre cinayetlerinde ölen kadınlar, neden pkk nın 30 senedir bitmediği , neden asgari ücretin 450 ytl olduğu bu insanların umrunda değildir. onlar sadece vatanlarını severler.

günümüz gençliğine baktığımızda da çeşitli vatanseverler görürsünüz. bunların bir kısmı universitede elinde tespih belinde satır üstünde takım elbise gönlünde büyük türk birliği, birbiriyle fazla samimi olan sevgilileri ya da oruç tutmayanları uyarırken diğer bir kısmı da derslerine girmeyip kantinde komunist gazetesi okurken kendini yaptıkları eylemlerde sloganlarla ifade eder ve bir internet sitesi yapıp milyar dolarlar kazanan genç çocukları görmezden gelir hala en büyük değerin emek olduğunu bağırır. diğer bir tarafta ise profiline yeni resim eklemek için girdiği facebookta açıldığını gördüğü ''iddia ederim ki bir milyon vatansever bulurum'' grubuna üye olanlar vardır.

benim de bunlara bakarken ''siz bu akılla vatanınızı sevseniz ne olur sevmeseniz ne olur'' diyesim gelir.
söz konusu vatan ve vatandaş olduğu zaman tüm siyasi detayları rafa kaldırıp beraber hareket etmek demektir. kapatma davasını, ergenekonu unutup kardeşinin yarasını sarmak demektir. (bkz: 27 temmuz 2008 gungoren patlamasi)
son zamanlarda kendisinden soğuduğum kavram.. severdim eskiden umarım yeniden severim..
son zamanlarda birçok kişinin unuttuğu, hatta başkalarına unutturmak istediği kavram.
unutmamak ve unutturmamak gerek.
ulusalcı veya başka birşey denerek yıpratılmaya çalışılan kavram.
faşizmi savunanların, askerlikten kaçmak için bin türlü yalan uyduranların, baba parasıyla bedelli askerlik yapmaya çalışanların, üniversite okumak sayesinde yaptığı altı ay kısa dönem askerliği ağlaya ağlaya yapanların, etnik ayrımcılık yapanların, kendinden başkasını insan yerine koymayanların harcı olmayan kavram.
--spoiler--

kötü ve akıl dışı yönetim yüzünden, maddi bakımdan borca batık bir miras kalmıştı: cehalet, yoksulluk, birçok konuda üzücü, utandırıcı gerilik yönetici, uzman ve milli sermaye yetersizliği, büyük bir borç, batı karşısında aşağılık duygusu, arapçılık, kadın-erkek eşitsizliği, yetersiz eğitim, sağlıksız toplum, çağdışı kanunlar, hurafeler, batıl inançlar, huzurlarına sünerek girilen şeyhler, toprak ağaları, ortaçağın sürmesini, halkın uyanmasına asla istemeyenler,
ingilizlerin kışkırttığı sevr in umutlandırdığı ayrılıkçılar yani kürtçüler ile lozan ı affetmeyen emperyalist bir dünya, güney batı anadolu'da gözü kalmış italya vb.

cumhuriyet bu sorunları çözmek, bu düşmanları yenmen zorundaydı.

yenebilir miydi?
cumhuriyet karşıtları kıs kıs güldüler.

bu yeni yoksul devlet, bu deneyimsiz yönetticiler ne bu büyük sorunları çözebilirlerdi ne de bu dev gibi düşmanı yenebilirlerdi.
haklı gibi görünüyorlardı. ama birşeyi unutmuşlardı: vatanseverlik.

onun yenemeyeceği ne vardı?

--spoiler--

edit: imla.
ayırmaksızın,

üzerinde yaşanılan topraklardaki her insanı; kendisini ait hissettiği etnik grubu ile birlikte; bir renk, bir duygu, bir yaşam biçimi olarak kabul edip bağırlara basabildikten, onları; var olan ve yaşatmak istedikleri kültürel değerleri konusunda özgür kıldıktan hatta, bununla da yetinmeyerek; onların, kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri için sanatsal, sosyal ve bilimsel anlamda maddi-manevi desteklemekle güzelleşecek ve bu sayede, yaşanılan topraklar üzerindeki birlik ve beraberliğin sağlanması ile gerçek anlamını kazanacak yüce bir duygudur.
arap gelenekleri için kendini yırtanların bir türlü hakkında iki kelam etmedikleri kavram.

kıbrıs mı ver gitsin. askere , doktora, öğretmene kurşun sıkan katil mi sal gitsin. memleketin zenginlikleri , yoksul halkın ekmeği mi sat yabancılara bitsin...

tek hassaiyetleri arap kıyafeti için.... hergün bağırıyorlar ; "çarşafıma dokunma!"
vatani görevini yapmak, vergiyi vermek, ülke menfaatlerine aykırı olan şeyleri yapmamak gibi sıralanabilir.
olmazsa olmazı ise; (bkz: dervişin fikri neyse zikri de odur)
yaşadığımız ülkede her türlü pis işin yapılırken arkasına saklanılan fikir.
insanın canından değerli olan tek şeyi.
cahil için ölmektir, kafayı kullanan adam için hayattayken bir şeyler yapabilmektir.
imanın gereğidir.
(bkz: vatan sevgisi imandandır)
bediüzzamana göre 3 şartı vardır;

1- muhabbet
2- hürmet
3- merhamet

"vatanseverlik bu üç şartın zaruri neticesidir, eğer bunlardan biri yoksa yalandır, sahtekarlıktır,
nefret hamiyetin(vatanseverliğin) zıttıdır"
vatanseverlik iddiasında bulunmaktan hiç geri durmayan, doğuda çeşitli görevlerde bulunan ulusalcı ve milliyetçilerin ilk fırsatta tabanları yağlayıp batıya kesin dönüş yapması da ayrıca ironiktir. sorsanız, türkiye yi dört bir tarafıyla kendilerinin saymaktan hiç imtina etmezler. yurdun her bir noktasını ve özelliğini kıymetli görüp, bahane olarak doğunun ikliminden şikayet etmeleri ise, beni benden alır. doğuda mecburiyet olmasa durma, ondan sonra terör de, pkk de. sanırım onlar için bu vatan kutsal ama batı biraz daha kutsal.
sikimde olmayan kavramdır, vatan dediğin sınırları sürekli değişmiş, her an değişmesi ihtimal dahilinde olan sanal bir kavramdır, insanların bir tarafından uydurup kutsallık atfettiği, uğruna ölmek gibi dünyanın en gerzek atraksiyonlarından birine girdiği aptal bir olgudur..
değişen türkiye nin en son güncellenen erdemi.

osman pamukoğlu çapsız, nasıl o rütbeleri aldığı bile muallak zaten.
engin alan hem terörist, ilker başbuğ terörist hem de lider kadroda buna mukabil apo özkürlük savaşçısı ve barış güvercini.
tüm bunlar son 10 senede oldu üstelik.
türkiye normalleşiyor, askeri vesayetten (!) kurtuluyor bununla da kalmıyor tüm değerleri yeniden yazılıyor.
bu yazma çizme işini de türkiye güvenli değil oralara gelemem tırsarım diyen bir tipin eteğinde büyüyenler yapıyor..
şaka gibi lan.
aşktan önce gelir tabii asil ve ciddi erkekler için.
teb tarafından vatandaşlık dersi olarak da verilir.