bugün

blue jean'in emektarlarından doğu yücel'in yeni kitabı. 7 eylül 2011 tarihinde piyasaya çıkmıştır.
okunacaklar listemin en başına yerleştirdim kendisini.

"artık bir birliğimiz var. bir ismimiz yok, birçok ismimiz var. hayalciler… sıfırlar… varolmayanlar… yoklar… yarım yamalaklar… hayalperestler… olmayanlar… hiçler… biz onlar gibi değiliz!"
24 liralık fiyatı olmasa daha rahat okuyabileceğimiz doğu yücel eseri.
mutlaka okunması gereken kitap. şu an 200. sayfaya gelmiş bulunuyorum. tek kelimeyle, 'mükemmel'. bittikten sonra daha detaylı bir inceleme sunarım sanırım.
doğu yücel 'in 3. kitabıdır. doğan kitap etiketiyle 24 liraya görücüye çıkmıştır.
boris vian 'ın ve bütün çirkinler öldürülecek ile italo calvıno'nun varolmayan şövalye 'sinden esinlendiğini not düşeyim. hayallerle okuduklarını sentezleyerek, kurmaca bir yapıt ortaya çıkarmış.
kapak tasarımı mazhar bilgiç'e aittir.
görsel

başlayınca, elimden bırakamadığım kitap oldu. bitsin, bir eleştiri yazılacak.
insanın hayal gücünü tetikleyen, mutlu eden... öykü yazdırtan kitap.
doğu yücel son kitabı.
başladığımda büyük beklentiler içerisinde olduğum, bitirdiğimde 'bu neydi yahu?' diyerek, bir hayal kırıklığı içinde olduğum, doğu yücel kitabıdır. Kendisi doğu yücel sevgimi zedelemiştir adeta. Baştan güzel başlamıştır fakat sonlara doğru tabiri caize boka sarmış ve kötü bitmiştir. Fantastik edebiyatla ve edebiyatın bizzat kendisiyle ciddi şekilde ilgilenen biri olarak, beğenmediğim kitaptır. Bazı bölümlerde yüksek miktarda argo sözcük kullanımına yer verilmiştir ve mide bulandırıcıdır bu da. Doğu Yücel gibi, yaptıklarını takdir ettiğim, hatta ciddi bir hayranı olduğum bir insandan, bir edebi eserde bu denli çeşitli ve çirkin küfür bulundurmasını yakıştıramadığım kitaptır. fantastik bir kitap beklemiyordum açıkçası, ama fantastikti* konu gayet güzeldi ama iyi işlenememiş, iyi bir sonla taçlandırılamamış. bazı yerlerde saçma denebilecek kadar uç noktalarda gezindi, bazı yerlerde konunun koptuğunu hissediyordunuz. mesela kahramana ilk açıklamaların yapıldığı kısımda, o açıklamalar okuru sıkacak kadar tekrara ve gereksiz bilgiye dönüştü. bunu da bir kaç kişiden duydum. bazen gereksiz resmiyet vardı bazen aşırı argo ve lakaytlık vardı. oluşturulan karakter iyiydi fakat her kitabın bir karakteri vardır derler ya, bu kitabın karakteri olmamış işte. kitaba dair beğendiğim tek şey ise, doğu yücelin hikayeciliğidir. içinde yer alan hikayeler ve konuları gayet güzeldi.

edit:imla
ortasında zirveye çıkan sonra gitgide sönen roman. yine de anlattığı ana fikir güzel, her şey hayal etmek ile başlar. ve bazı kısımları etkileyici, akılda kalıcı.

okurken filmi çekilse nasıl olur diye düşünüyordum ve şu geldi aklıma: in the mouth of madness. izleyenler bilir, konuda bayağı bir benzerlik var sanırım.
görsel
sonu hayal kırıklığı yaratan fantastik roman.
varolmayanlar bir kaç yazarın ve kitabın birleştirilmesi fikriyle yazılmış bir eser kanımca. Varolmayanda Oğuz Atay ve Tutunamayanlar, Yusuf Atılgan ve Aylak Adam, biraz jean paul Sartre ve özgürlük yolları hatta Ahmet Hamdi Tanpınar ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü etkisi var.
Kurmaca ile gerçeği kontrol etme fikri çok da yavana atılacak bir teori değil. Tarih boyunca kurmaca, gerçeği yönlendirmiştir. örneğin devletlerin insanları yönetmesi gibi, dinlerin tüm hayatımıza etki etmesi gibi, paranın hepimizi kuşatması gibi...
Doğu Yücel bu konuya da değiniyor. ilginç bir şekilde bu romandan iki yıl sonra yazılan Homo Sapiens(Yuval Noah Hariri) de kurmacanın gücünden bahsediyor.
insan önce hayal ediyor ve sonra hayalini gerçekleştirmek için çabalıyor. o hayaline bir çok insanı da inandırırsa kurmaca olan, gerçek olanı yönlendiriyor.