bugün

kaçırılmıştır. artık kim gözüne kestirdiyse, almış götürmüş. marabaları da öyle bakmış arkasından. dur, gitme diyen olmamış.
format a gidiyormuş.
(bkz: after party)
deniz havası almak istedi, bu kadar neden abartıyorsunuz anlamıyorum. ne var padişah bu biraz deniz havası alamaz mı?

zaten harem yoktu adam stresliydi bide siz üzerine gidiyorsunuz.

ölünün arkasından şu yaptığınıza bak!
ingiliz askerlerine aç-aç yapıyordu.
Padişahlık- hilafet vs taraftarı değilim. Sonuçta Ada'm bir kumar oynamış kaybetmiş ve kaçmış . Bunu anlamayacak ne var anlamıyorum. islamcı bir kesim var ya hani "Mustafa Kemal i Anadolu'ya gönderdi." Ciler işte onlar haklı bile olsa ki bence değil , kaçmayıp da ne yapacak.
nadide ingiliz hanimlariyla yemek yiyiyordu paşamız.
Porter icip, Liverpool'u cekistiriyordu muhtemelen.
boğaz turu yapıyordur ya da bi arkadaşına bakıp çıkacakken gemi hareket etmeye başlamıştır.
arkadaşa bakıp çıkacakmış. gemi hareket edince orada kalmış. kesin bilgi yayalım.
beni de samsuna götürün diye binmiş olabilir.
ülkeyi kurtarmaya çalışıyodu rahmetli. pis ittihatçılar osmanlı'yı yıkanlar ne anlar. hıh.
Olası bir çatışmayı önlemek için gitmek zorunda kalması olayıdır. Türk ordusu istanbula girince saltanat taraftarları ile ankara taraftarları arasında bir çatışma çıkması muhtemeldir ve vahdettin bunu önceden görebildiği için gitmek zorunda kalmıştır.
gemiyle ilgili teknik bilgiler almak.

malum bizim vahdettin'in gemilere merakı vardı. baktı koccaman ingiliz gemisi. dedi varayım şu gemiyle ilgili bilgi alayım biraz. işte geminin detayları konuşurken birden hınzır ingilizler gemiyi hareket ettirip bizim padişahı götürdüler. sonra da adı kaçtı oldu.

yoksa hiç kaçar mı koskoca islam halifesi. ahahahhahaha.
vahdeddin ile ilgili bu tip sorular sormak bence abesle iştigaldir.

yahu, millet kurtuluş savaşı verirken, yıldız sarayında düğün yapıp gerdeğe giren bir adam, ingiliz zırhlısına binmeye mi imtina edecek?
memleket kan ağlarken, 60 yaşında 19 yaşındaki çıtır nimet nevzad hanımefendi ile düğün dernek yaptı gerdeğe girdi bu adam beyler. mantık aramayın lütfen.

(bkz: millet kurtuluş savaşı verirken düğün yapan halife)
(bkz: nimet nevzad hanımefendi)

hadi bunları geçtim, kendi öz amcasının oğlu ve aynı zamanda da dünürü olan son halife abdülmecid efendi de buna siktiri çekti, bunun ne yamuk bir adam olduğunu beyan etti.
(bkz: beni vahdeddin in yanına gömmeyin)

daha hala vahdeddin'i savunacak kişinin aklından zoru olmalı bence.
http://images4.fanpop.com...ose-22327976-1706-960.jpg
Uzaktan torunu Ahmet Burak E.'ye gemi bakıyordur.
Malta adasına tren seferi olmaması başlıca sebeplerdendir.
geminin yaptığı dalga, köpürtmesi. anlayamazsınız...
ulan o dönemde gel dese gelecen git dese gidecen başka bi seçeneğin yok.
O değil de bu müslüman takımının bayıldığı aptülhamit han ın 16 karısı varmış ya la.

62 yaşında 14 yaşında kızla birlikte olmuş.

Ben de bu dinci takımı niye bu adamı bu kadar seviyor diyordum. Özendikleri hayatı yaşamış meğer.
sultan vahidettin han, mustafa kemal paşayı görevlendiren padişahtır. bunu görmezden gelerek meseleyi sadece gemiye bağlayarak sultanı sözde --hain-- ilan etmek ise meseleyi bilmemektir. yada işine öyle gelip dalga geçmek tir. tarihi mevzulara kafası basmayanlar ise önce tarihi güzelce bir okusunlar.

konuşulanlara bakarsan zannedersin ki kurtuluş savaşını kazanmışlar sanki utanmadan eleştirenler;

1--atatürk'ü desteklemişti.

osmanlı araştırmaları vakfı başkanı tarihçi prof. ahmet akgündüz de "vahdettin hain miydi? tartışmalarına zaman gazetesine verdiği bir görüşle katıldı. akgündüz, 1922'den sonra vahdettin hakkında söylenen hiçbir ithamı tarihsel kaynak olarak kabul etmediğini belirterek, "siyasi demeçler belge olmaz. vahdettin çok iyi yetişmiş bir diplomattır. vatanı için hayatını, sülalesini feda etmiştir" diyordu. akgündüz, vehbi vakkasoğlu'nun da "son bozgun" adlı kitabında yer verdiği fevzi çakmak kaynaklı bir iddiaya atıfta bulunarak, "anadolu'da kurtuluş hareketi başlatmak için osmanlı genelkurmayı erenköy'de günler süren toplantı yapıyor. 'kimi bu işle görevlendirelim' tartışması yapılıyor. burada çıkan isimlerden biri mustafa kemal. neticede karar mustafa kemal lehine veriliyor. bunu 19 mayıs'tan 3 ay önce söylüyorlar. heyet vahdettin'e giderek kararı iletiyor. mustafa kemal'in cumhuriyetçi olduğunu, saltanatı yıkıp kendisini devirebileceğini de söylüyorlar. vahdettin ise 'vatan ve millet tehlikede. vatanım kurtulsun da kim neyi kurarsa kursun. getirin mustafa kemal'i görüşmek istiyorum' karşılığını verir" diyordu.
sultan vahidettin hanı tanımayanlar önce tarihlerini öğrensinler, bu aziz vatan uludağ sözlükte yazarken kurtarılmadı.

mareşal çakmak'ın sır gibi sakladığı gerçek
araştırmacı-yazar vehbi vakkasoğlu, timaş yayınlarından 1990 yılında neşredilen "son bozgun" adlı araştırmasının birinci cildinde, mareşal fevzi çakmak'ın ağzından vahdettin'in mustafa kemal paşa'yı anadolu'ya milli mücadeleyi başlatması için gönderdiğini yazar. hatta mareşal'in bu olayı uzun yıllar sır gibi sakladığını söyler. kitapta yer aldığına göre çakmak paşa, eşi fitnat hanım'a ´fitnat. öyle birşey biliyorum ki ortaya çıkıp söylememe bugüne kadarki tutumumuz ve davranışlarımız müsait değil. mecburum, bu sırrı kendimle beraber mezara götürmeğe." fevzi paşa'nın fitnat hanım'a anlattıkları şöyle yer alır sözkonusu kitapta: "mütareke senesinde, bir cuma selamlığından sonra sultan vahdettin beni huzuruna kabul etti.
"paşa, dedi. durumu görüyorsunuz. bu işler anca anadolu'da teşkilatlanarak kurtarılabilir. bana anadolu'da teşkilat kuracak, memleketi şu karanlık durumdan kurtarabilecek paşaların bir listesini yapıp getirin."
ertesi cuma, yine selamlıktan sonra huzuruna girip hazırladığım listeyi verdim. dikkatle okuduktan sonra, bir müddet sustu. sonra yarı kapalı gözleriyle ağır ağır, tane tane konuşmaya başladı:
"paşa, mustafa kemal paşa hırsız mıdır?"
"haşa padişahım."
"bir namussuzluğu, ahlaksızlığı var mıdır?"
"haşa padişahım."
"beceriksiz ve kabiliyetsiz midir?"
"hayır efendim. o hepimizden bilgili, kabiliyetli ve dinamiktir."
"o halde bu listeye niçin onun adını yazmadınız?.."
hiç düşünmeden cevap verdim:
"padişahım, mustafa kemal paşa yenilik, bilhassa öteden beri cumhuriyet taraftarıdır."
padişah elindeki kağıdı atar gibi masanın üzerine bıraktı... ayağa kalkıp pencereye döndü. limanda demirli itilaf devletleri (ingiliz, fransız, italyan, yunan) gemilerini göstererek:
"paşa, paşa... bu gemileri görmek kanıma dokunuyor. bu memleket kurtulsun da isterse cumhuriyet olsun... kendine selamla birlikte tebliğ ediniz, haftaya cuma günü mustafa kemal paşa'yı göreceğim."
sultan vahidettin han, gazi mustafa kemal paşamızın (atatürk) saygı gösterdiği bir şahsiyetti.
atatürk'ten geç gelen itiraf;

yine şahbaba'da yer alan bir anekdot, atatürk'ün vahdettin hakkında nutuk'ta söylediklerinden çok farklı bir tutumundan sözediliyor. hamdullah suphi tanrıöver'den nakledilen anekdot şöyledir: vahdettin'in ölüm haberi geldiğinde adana'da bulunan atatürk'ün sofrasında hamdullah suphi de vardır. atatürk, "çok namuslu bir adam öldü. isteseydi topkapı'nın bütün cevahirini götürür ve öyle bir ordu kurup geri dönerdi ki.." demiş. bu sözleri hamdullah suphi kuzeni fethi sami baltalimanı'na aktarmış. fethi sami sultan vahideddin'in ablası mediha sultan'ın torunudur. vahdettin istanbul'u terketmeden bir süre önce yanında bulunan ve kıymetli taşlar ve elmaslarla süslü hz. osman'a ait olduğu söylenen el yazması kuran-ı kerim'i topkapı sarayı'na iade ettiği biliniyor. kalabalık maiyetiyle istanbul'dan ayrılan sultan vahideddin yokluk, zaruret ve vatan hasreti içinde san remo'da can verdi. mezarının anadolu'ya daha yakın olduğu için şam'da defnedilmesinin tercih edildiği söylenir.
bozacıların şıracıları şahit göstererek izah etmeye çalıştığı rezalettir.

yok araştırmacı yazar sikimin şeyinin yazdığı kitaba göre fevzi çakmak demiş ki... hadi len hain seviciler... böyle tarih mi olur? yalancının birisi çıkıyor, nasıl olsa paralellerde matbaa da, mürekkep de, kağıt da gani, yazıyor da yazıyor!..

bu işler öyle olmaz. araştırmacı geçinen yalancının anlattıklarından nasıl haberi olmuş? fitnat hanım kendisiyle mi konuşmuş? kiminle konuşmuş? belgesi var mı?

hadi onu geçelim, peki ya vahdettin'in listelenen onca paşayı beğenmeyip, yobazların yeteneksiz ve de hain bir kişi olduğunu iddia ettikleri atamızı, üstelik de başarılı olması halinde cumhuriyet ilan edeceğini bile bile listeye eklemesinin mantığı nedir?

ey yobazlar, "mustafa kemal haindi, filistindeki bozguna sebep olmuştu" diyen siz değil miydiniz? "çanakkale savaşının gerçek kahramanı şu paşadır, bu paşadır" diyen yalancılar siz değil miydiniz? bunları siz biliyordunuz da vahdettin mi bilmiyordu? derdi neydi ki bunca paşa arasından aslında listeye bile konulmayan mustafa kemal'i seçti?

hiç öyle "ingiliz baskısıdır" filan diye kıvırmayın. padişahın bu işi ingilizlerden gizli yaptığını söyleyen yine sizsiniz!..

yobazlar böyledir işte... geri zekalı (bkz: yobaz ve zeka) oldukları için yalan sıkarken bile kendi bacaklarına sıkarlar.