bugün

türk televizyoncu
araştırmacı gazeteci
arena programı yapımcısı
kendini gıda terörünün kökünü kazımaya adamış süpermen. girdiği en berbat imalathanelerde bile efendiliğini bozmamış, konuşmayı bile beceremeyen işyeri sahiplerine "ama beyefendi burası pislik içinde" diyerek adamların küfür etme veya kavga etme heveselerini kursaklarında bırakmıştır. bu adamlar tarım bakanlığı görevlilerinden çok uğur dündar'dan korkarlar. hatta bazıları iş yerlerini bir haftada temizleyip tekrar uğur beyi çağırarak çizilen karizmalarını düzeltmeye uğraşmış "her zaman helva yemeye bekleriz uğur bey" diyerek bundan sonra bu tür görüntüler yaşanmayacağını belirtmeye çalışmışlardır.

uğur dündar son kuş gribi vakasında da halkının hizmetinde olmuş, tavuk fabrikalarının birini denetleyerek endişeye mahal olmadığını, halkın bu tavukları "güvenle" yiyebileceğini söylemiş ve tüm türkiye'yi rahatlatmıştır. ellerini bir lavaboya sokup çıkararak fabrikanın daha çok laboratuvara benzediğini söyleyemiş ve laboratuvarlar hakkındaki engin bilgisini de böylece ortaya koymuştur. işin ilginç yanı türk halkı bir düzine profesörün, bilim adamının vs. görüşlerini sallamamış, ancak uğur dündar'ın "bu tavukları güvenle yiyebilirsiniz" yazan afişleri tavukçuların camlarını süslemeye başladığında gönül rahatlığıyla tavuk yemeye başlamıştır.

tarım bakanlığının uğur dündar'a fabrikalara periyodik denetimler yapması için teklifte bulunması ise külliyen yalandır...
(bkz: vefa lisesinin ünlü mezunları)
yaptığı birçok programda fırtınalar koparan, ama bu fırtınaların bazan sahte fırtınalar olduğunu, ödediği yüzbinlerce tazminatı bilmediğimiz eski topraklardandır. şantajcılık yaptığı da söylentiler arasındadır.

ne diyelim gıda terörü ile çok iyi mücadele etmiştir.
türkiye nin en iyi televizyoncularından.

(bkz: mehmet ali birand)
tavuk dostu insan.
(bkz: adam gibi adam)
ülkenin birçok siyasi/sosyal sorunu varken bunları araştırarak ekrana getirecek cesareti olmadığı için belediye zabıtası gibi ortada dolaşıp duran; kendini araştırmacı gazetecilikten, soruşturmacı gazeteciliğe terfi ettiren haberci.
beyaz show da ahlaki bulmadığım yahut yalan olan birşey için milyon dolarlar verseler, yinede onu yayınlamam diyen amca.
TV'lerin yutturmaca klasiği beyefendisi.Sözde gerçek havarisi.Başlarda daha inandırıcı ve içten işler yaparken paranın cazibesine kapılarak tipik bir boyalı medya klasiğine dönüşmüştür.
Türkiye 'de dürüstlük adına bir araştırma yapılsa, rahmete kavuşsa dahi, ismi her zaman zirvede bulunacak mümtaz, cesaretli şahıs, renkli kişilik..
bir sürü kişinin işine çomak soktuğundan olsa gerek yanında dev bir koruma ordusuyla dolaşan iyi insan.
turk haberciliginin en onde gelen ismi.
halkın en cok guvendigi gazeteci haberci televizyoncu...
Bizi anlamak gerçekten zor nasıl oluyor da daha çok değil bir kaç yıl önce yaptığı baskınların mizansen olduğu ortaya çıktığı için programı yayından kaldırılan arena isimli programı bir başkasına sundurulan bir adam tekrar aynı programla tv ye döner ve insanlar onun hakkında dürüst adam deyip tavuk yemeye başlar galiba bazılarımızın yaşı bazılarımızın zekası yetmiyor kavrama sorunu var. biraz saklanınca bitiyor aklanıyor insan .Budurum fatma girik içinde geçerli o değilmiydi sahteden kiraladığı insanlara tüküren yada ayşe özgün programında tuttuğu şaklabanları sahteden dövüştürdüğü ne zaman unutuldu yav unutmayın hatırlayın artık huuu sözlük
dürüst görünümlü sahtekar, bencil, gazeteci suretli samimiyetsiz bir yalancıdır. yaşıtları hapishanede ömürlerini geçirmişken kendisi nasıl oluyorsa hem devrimci geçinmeyi başarıp hem de tırnak ucu kadar hasar almadan bu profilini korumaktadır. arena gibi ciddi görünümlü bir programla insanları doğru söylediğine ikna edip gece gece reytingleri toplamış mıdır, evet. ne yazık ki bir dönem benim televizyonumdan da almıştır bu reytingi ama izlemeden iyi yada kötü yargılamak daha yanlış olmaz mıydı?
reklam uğruna tüm halkın sağlığını korumaya çalışır görünüp halkın küçük lokanta, cafe vb. yerlerden soğumasını sağlayıp farkettirmeden bizi büyük kuruluşlara yönlendirmiştir. yaşıtları şimdilerde gazetelerde yazı yazıp onun konuşmaya korktuğu konularla ilgili olarak halkı aydınlatırken uğur dündar lacivert takım elbisesinin içinde sıcak koltuğuna gömülmüş "araştırmacı gazetecilik kılıfından daha ne ekmek çıkar bana acaba? başka ne yapsam?" gibi düşüncelerle gün geçirmektedir. sevmiyorum, sevmeyeceğim.

edit büdüt: her ne kadar ben kendilerini hiç sevmesem de kabul etmek zorunda olduğum bişey var ki, bu adam kitlelerin güvenini kazanmış bir şekilde. inanılması güç bir biçimde gaza getirebiliyor kitleleri. bazen haber izlerken gözüm takılıyor da, her durumda halkın yanında olduğu izlenimini hiçbir durumda elinden bırakmıyor. bu da insanları güvende hissettiriyor. ciddi anlamda güvendiğimiz insanların öğütlerini yerine getirmemiz de kolaylaşıyor..
yazlarını Bozcaada'da geçiren abimiz eczaneye girdiğinde herkesle tokalaşma ve gülümseme gayreti içerisinde ben burdayım diye bağırmaktadır,Haluk Şahin Hoca ile yaptığım siyasi sohbete Fener bu sene şampiyon olur diyerek limon sıkan,avam gazeteci (bkz: kitap okumadan gazeteci olunmaz)ayrıca yaşlılık abimizi çok vurmuş denize girerken vucudundan çeşitli yağ tomarları sarkık ve dikitler fışkırırken herkes aaa bak ay ne kötü olmuş adam dediği ünlü (bkz: bozcaadaya çok sık gelen ünlüler)
erciyes üniversitesi i.i.b.f maliye bölümü hocalarındandır...oli rehn in kayseri şubesi de denilebilir
(bkz: civangate)
yaşlandıkça bunamaya başlamış eski güvenirliliğini kaybeden haber olmak için haber yapan steril adam.
gerekli yerlere dokunduran, dokundurdukça birilerini havaya zıplatıp ah'latan, yılar geçse de mantalitesinden vazgeçmeyecek haber adamı.
beyaz sova konuk oldugunda, beyaz'in organize ettigi, herkesin kafaya bone gecirmesi olayiyla yarilarak attigi kahkaha ile beni korkutmayi basarabilmis, ilginc kahkahali insan.
dini inancını bir ideoloji haline getiren bazı insanlar dışında, ülkemizin büyük çoğunluğunun güvenini ve takdirini kazanmış araştırmacı gazeteci.
baştan sona düzmece olduğu ispatlanmasına ve hatta haberi yayınlayan hürriyet'in tekzibine rağmen mini etekli kızı diri diri yaktılar haberiyle özdemir ince gibi birinin gazeteciler cemiyetince ödüllendirildiği bir ülkede, uğur dündar'ın hala el üstünde tutulması, itibar görmesi, "flaş dosyalar" yayınlaması, "araştırmacı gazeteci" vasfıyla anılması şaşılacak iş değildir.

ve ahiret gününe inanmaksa çok güzel bir duygudur.
yurdum insanıyla insan üstü bir çabayla ugraşan ve laf anlatmaya çalışan güzel kişilik. gıda terörü konseptinde yaptıgı bir programda, bir işletmeciyle yaptıgı konuşmanın etkileri hala zihnimde yankılanır. ekmek satılan bir fırında cirit atan hamam böceklerini gören ugur dündar sinirli bir biçimde sorar;
-beyfendi siz burada halka ekmek satıyorsunuz ama etraf pislik kaynıyor. böcek, fare ne ararsanız var. hiçmi utanmıyorsunuz bu durumdan?
sinirlenen işletmeci açıklamasını asabi bir biçimde yapar;
-hayır efendim hayır olamaz fare giremez, böcek olabilir zaten ben bunları araştırdım bu böcekler muzla afrika'dan geliyor. ama asla fare olamaz, fare olsun zaten ben bu dükkanı kapatır giderim...
bir çok tv izleyicisinin çeçen direnişcilerin kaçırdığı gemiye helikopterle inişi ile hatırladığı korkusuz gazeteci