bugün

(bkz: not important)
(bkz: come with ball brother come with ball)
(bkz: clean family girl)
(bkz: chicken translation) *
(bkz: this is galata tower this is galata bridge)
(bkz: van minüt)
Halk araasında 'ingilazca' diye tabir edilen bir dildir...
(bkz: cotton princess)
aksanı pek de problem etmemek gerek. zira hangi milletten olursanız olun büyük ihtimalle aksanınız olacaktır. ana dili ingilizce olan ülkelerde de bölgelere göre aksan farklılıkları görülür. dolayısıyla derdini anlatabiliyor musun ona bak. tabi katlet demiyoruz!
b: bilo ağa
a: ahmet
m: düğün sahibi maykıl

m:hi, welcome sir.
b:vaa aleyküm selaaamm efendim hoşbulduk nassın heyırlı olsun heyırlı olsun. ehmet paketi ver oğlum.
a:buyur agam.
b:efendiiim çam sakızı çoban armağanı.
m:what?
b:vat değil tulum peyniri köyden geldi taze!
m:I'm sorry...
* *
(bkz: fatih terim ingilizcesi)
genelde öğrenmenin belirli bir amacı vardır. bu amaç, antalyaya gidip, turistlerle kültür alışverişinden tutunda, internette rus bayanlara 17.yy sonrası rus edebiyatını tartışmaya kadar geniş bir yelpazede yer alır.**
türk ingilizcesinin en önemli farkı okunduğu gibi yazılmasıdır.

t:hello leydi, vat iz your neym?
y:hihi..! my name is tanya.
t:nayss...itiz yor elegans...may neymis cafer, ayem buzinız men ina kumpanya*
türk ingilizcesinin kökleri günümüzden yaklaşık 20 yıl* öncesine türkiye'ye ilk turist kafilelerinin akınlarıyla başlar, nesilden nesile* aktarılan ve sürekli gelişim içinde olan bu dil, günümüzde unesco tarafından yok olan diller arasında gösterilmektedir. bunun en büyük nedeni ise global dünyanın etnik dilleri*** temizlemesi, asimile etmesidir.*
ayrıca türk ingilizcesi hakkında daha geniş bilgi için

(bkz: yakın arkadaşa ingilizce öğretmek)
ay viş yu vör e fiş in may diş *
bilmem diğer dillerde de öyle midir fakat ingilizce konuşurken rakamları türkçe telaffuz etmek de türk ingilizcesine bir örnektir. "i'm otuz bir years old" gibi.
iki pak ..
(bkz: tupac)
(bkz: 2pac)
something always can sometimes happen! (Fatih Terim ) Her an her şey olabilir demeye çalıştığı an.
turiste yol tarif eden bir türk; (tabiki bağırarak)
go go go,left düz nasıl deniyordu len ingilizcede yine go go go right ahanda orada dur.
toplam 10 kelimeden oluşur.

hello.
ok.
yes.

en uzun cümle;

this is a book.
happy birthday.
look ali look. ali look at a horse.

vb. en gözde kelimelerdendir. bir de türkçe okunuşları vardır ki bu telaffuz dünyanın hiçbir yerinde yoktur.

summary.....samuray
chocolatte.....şarlot(eski dizi isimlerinden)
arguament.......ercüment

hele türkçe deyimlerin yabancılar tarafından çevirilmesi var ki akıllara zarardır. geçen yıl almanyadan gelen kuzenim güya türkçesiyle bir deyim kullanacak ortaya şu tablo çıktı;

-türkiye denilince tüy tüy diken oluyorum.
+ha ?
-sorry. dikenlerim tüy tüy oluyor.
+...?
-neydi o ya tüylerim dik dik oluyo muydu neydi?
+tüylerin diken diken mi oldu ayla abla?
-he evet oh beee.
(bkz: turkish british)
ingilterece.
(bkz: tayyip erdoğan)
(bkz: fatih terim)
genelde bağırılarak aksan sürtüşmesi içinde kullanılır. adamlar sağır değil olm dilimizden anlamıyor.
ı am sokarım böyle başlığa.
herkesin amerikan aksanı ile konuşmaya çalışmasıdır.
Türk ingilizcesi diye bir şey yoktur, ingilizce bilmeyen türk vardır, ki burada "türk" kelimesini öne çıkarmanın bi manası yoktur, çünkü dünyanın her yerinde mevcuttur bu arkadaşlardan. Normaldir.
turgut özal tarafından seslendirilen ingilizcedir.
(bkz: der is a skor in dı tabela)

(bkz: velcam to bırasidenci)