bugün
- türkiyede neden herşey pahalı26
- jose mourinho13
- iki dizelik şiirler9
- anın görüntüsü22
- zeki erkekten hoşlanan kadın16
- liseyi bitireli 7 yıl geçmesi8
- sözlük yazarlarının çayları21
- hiçbir kadının reddedemeyeceği yakışıklılık11
- bazı yazarlarla araya mesafe koymaya karar vermek16
- gereksiz bilgi ver9
- her kızın fotosunu beğenen erko18
- alışveriş krizine az sevişen kızlar girer16
- menuet13
- yazarların kendinde övündüğü özellikleri22
- gocu32
- gocunmakla ilgili şakaları artık bitirelim please8
- seninle şöyle böyle olabilirdik8
- sözlük kızlarının tarzları23
- the merich10
- koltuğa bir dolu bardak çay dökmüş olmam10
- sözlük erkeklerinin tarzları16
- oğlum siz birbirinizi tanıyorsunuz lan13
- narin ne gördü15
- küresel ikinma'nın tavanda asılı durması12
- türkiye'nin en kötü partileri8
- albay kemal nickli sözlük azizi8
- yüzünde yara izi olan erkek12
- malum şahsın instagrama foto atması8
- aniden gelen alışveriş isteği9
- güzellik kişiye göre değişir mi20
- şort mevsiminin kapanması13
- fakirler cennetin olmadığını öğrenirse ne olur9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim9
- arkadaşlar bakar mısınız bi8
- leopar desenli tayt8
- güzel bir kadın görünce olan şeyler8
- kadınlar neden kendinden küçük erkek istemiyor28
- türbanlıların açık ayakkabı giyme nedeni9
- sigorta şişirmesi yüzünden ağır hasar kaydı vardır11
- öğretmen maaşının fazla olması14
- ekonomi neye göre kötü11
- bik bik'in mutfağına konuk olmak9
- akp den önce dış güçler yok muydu sorunsalı15
- japonyadan türkiyeye vize kararı12
- süslü sözlük yazar profili9
- türkiyedeki insanların en büyük sorunu14
- gezi çapulcuları9
- ferrari sahibi olamadan ölüp gitmek9
- dün gece sözlükte yaşanan ayıplı olay10
- doktora aşık olmak21
entry'ler (2132)
ceket, pantalon, sweat ve özellikle de tişört, eğer baba giydiyse mistir. tişörtler, giyindikçe ve yıkandıkça daha da rahatlayan bir ürün sonuçta. adam ceremesini çeksin, ben sefasını sürerim.
üç (erkek olan) arkadaşımla eve çıkmamı engelleyen olay.
bir milyon dolar versen de, ruslar seni vatandaşlığa geçirmez; rahat ol. belki de atara atar, gidere gider; orta doğu çocuğuyuz F16'ımız yeter düşüncesiyle düşürülen rus bombardıman uçağı sonrası; türkler ve türk şirketleri rus polisi tarafından didik didik aranıyor. o yüzden sıkıntı yok.
intihar edecek adamın, kaybedecek bir şeyi yoksa; kaybedicek bir şeyi olmayan adam, neden intihar eder?
persona non grata,
tu kaka bana,
[...]
hatırlasam keşke hepsini.
tu kaka bana,
[...]
hatırlasam keşke hepsini.
ingilizce, hafif kabadayı dilidir. eğer elinde bir kelime yoksa; başka bir dile gider, onu arka bir sokakta eşek sudan gelinceye kadar döver - ve o kelimeyi kendisi içine kadar. mantıklı dildir yani, kendini sürekli geliştiren - ve diğer dillere yakın olan. öğrenin.
yaratılmış bir persona'nın arkasına sığınmayan, söylediğinin ve yazdığının arkasında belki de durabilen bir maldır.
ukte doldurarak kolay başarılır.
seni seven arkadaştır. eğer fotoğrafı konulan arkadaş, laf yapıyorsa; zaten baştan çizmiştir. tez yeni bir kanka bulunması gerekir.
kolayı başaran hayvandır. boyu bir seksenin üzerinde, vücudu ise sigaradan daha kalın herkesin yiyebileceği mönö.
edöt:
evet; bunu kolayca başarıyorum.
edöt:
evet; bunu kolayca başarıyorum.
(bkz: oxymoron)
iki çoraba 45 türk lirası vermenin zenginlik göstergesi olduğunu düşünmek biraz naif.
görsel ~ 2000 TL.
edit:
başlığın orjinalini iki çorbaya 45 tl ödemek olarak okudum.
görsel ~ 2000 TL.
edit:
başlığın orjinalini iki çorbaya 45 tl ödemek olarak okudum.
bob ross, eşini kaybettikten sonraki programında söylediği güzel bir söz var.
görsel
ama bunun dışında, düzenli olarak bunu söyleyen kişi; kaybetmeyi hakeden bir eziktir. savaşanlar, çarpışanlar ve kazananların ağzından asla duyamayacağınız bir sözdür; hep kaybeden ben oluyorum. kabullenilmiş bir önermedir çünkü. bunu söyleyen kişinin başladığı her yeni iş, baştan zaten kaybedilmiştir.
görsel
ama bunun dışında, düzenli olarak bunu söyleyen kişi; kaybetmeyi hakeden bir eziktir. savaşanlar, çarpışanlar ve kazananların ağzından asla duyamayacağınız bir sözdür; hep kaybeden ben oluyorum. kabullenilmiş bir önermedir çünkü. bunu söyleyen kişinin başladığı her yeni iş, baştan zaten kaybedilmiştir.
ilk zirve'm sanırım kadıköy barlar sokağındaydı. net olarak hatırladığım şey de, bir yazarın toplaşmaya penguen ile gelmesi. baya geyiği dönmüştü, sözlük buluşmasına mizah dergisi ile gelmek.
üniversiteye daha gitmemiştim, lise dönemimdi. ama farklı insanları görüp tanımamı sağladı garip bir şekilde. kimsenin nicki aklımda değil, eski mesajlara baktım az önce belki çıkarlar diye. bir arkadaş mesala, askere gidecekti. eğer tuzla piyade çıkarsa biterim diyen, komando eğitimi alıp doğuya gitmek isteyen bir yazardı. sağcı, milliyetçi bir tipte diyeyim.
açıkcası çok sevmiyorum milliyetçileri. bu dahil bütün genellemeler yanlıştır, yani herkesi katmıyorum. özellikle de o adamı. zirveye gideceksem o buluşmadan sonra, illa ki ona da sorardım. gelmiyorsa arada satardım. oturup politika konuşabileceğim, konuşurken kişisel saldırılar yapmayan, televizyondaki gibi kimin sesi daha gür çıkıyorsa o haklıdır kafasına girmeyen biriydi. eğer bir vesileyle bunu görürsen, sana selamlar. yaz bana.
zirveler, uludağ sözlük'te takılmamın en önemli nedenlerinden biriydi. sağa sola küfür edenler, sevilmeyenleri takılmadığı bir ortam. gelenlerin de, hangi konuda ne düşünürlerse düşünsünler; birbirlerine saygı duyduğu bir ortam.
belki eski bir playstation oyununu oynamak gibi şuan benim için sözlük. grafikleri hatırlıyorum mesala bir motor oyununun. amacın yarış yaparken, diğer motorsikletlileri düşürmekti. gözümü kapattığımda hala canlanır. geçenlerde oynadım; grafikler, kontroller, konusu falan - hepsi bok gibi.
belki de saatten kaynaklanıyor. ama sanki uludağ sözlük, uludağ sözlük değil. birileri türklere saldırıyor, bi' başkası kürtlere. bir oluşum yazar neden benim verdiğim vergilerle yapılan marmaray'a bindiğimin hesabını soruyor benden.
itirafım ne mi? eskisini çok özledim.
üniversiteye daha gitmemiştim, lise dönemimdi. ama farklı insanları görüp tanımamı sağladı garip bir şekilde. kimsenin nicki aklımda değil, eski mesajlara baktım az önce belki çıkarlar diye. bir arkadaş mesala, askere gidecekti. eğer tuzla piyade çıkarsa biterim diyen, komando eğitimi alıp doğuya gitmek isteyen bir yazardı. sağcı, milliyetçi bir tipte diyeyim.
açıkcası çok sevmiyorum milliyetçileri. bu dahil bütün genellemeler yanlıştır, yani herkesi katmıyorum. özellikle de o adamı. zirveye gideceksem o buluşmadan sonra, illa ki ona da sorardım. gelmiyorsa arada satardım. oturup politika konuşabileceğim, konuşurken kişisel saldırılar yapmayan, televizyondaki gibi kimin sesi daha gür çıkıyorsa o haklıdır kafasına girmeyen biriydi. eğer bir vesileyle bunu görürsen, sana selamlar. yaz bana.
zirveler, uludağ sözlük'te takılmamın en önemli nedenlerinden biriydi. sağa sola küfür edenler, sevilmeyenleri takılmadığı bir ortam. gelenlerin de, hangi konuda ne düşünürlerse düşünsünler; birbirlerine saygı duyduğu bir ortam.
belki eski bir playstation oyununu oynamak gibi şuan benim için sözlük. grafikleri hatırlıyorum mesala bir motor oyununun. amacın yarış yaparken, diğer motorsikletlileri düşürmekti. gözümü kapattığımda hala canlanır. geçenlerde oynadım; grafikler, kontroller, konusu falan - hepsi bok gibi.
belki de saatten kaynaklanıyor. ama sanki uludağ sözlük, uludağ sözlük değil. birileri türklere saldırıyor, bi' başkası kürtlere. bir oluşum yazar neden benim verdiğim vergilerle yapılan marmaray'a bindiğimin hesabını soruyor benden.
itirafım ne mi? eskisini çok özledim.
arkadaşlarınızın hangisi mal, hangisi değil; ayırt etmenizi kolaylaştırıyor. üzülmeyin, mutsuz olmayın, utanmayın. bu şansı hunharca kullanın.
denenmesi durumunda canı yakar.